Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C. BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2015/1113 Esas
KARAR NO : 2018/257
DAVA : Sigorta
DAVA TARİHİ : 04/12/2015
KARAR TARİHİ : 15/03/2018
KARAR YAZIM TARİHİ : 22/03/2018
Mahkememizde görülmekte olan Sigorta (Trafik Sigortası Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili 04/12/2017 harç tarihli dava dilekçesinde özetle; davacıya ait …….. plakalı araç ile davalı……..’a ait diğer davalı sigorta şirketince ZMSS. Poliçesi ile sigortalı …….. plakalı aracın karışmış oldukları kazada davalı sürücünün tam kusurlu olduğunu, tarafların kusur oranı üzerine anlaşmadıklarını, tramer bünyesinde faaliyet gösteren tutanak değerlendirme komisyonu raporuna göre müvekkilinin tam kusurlu görünmesi nedeni ile ödeme yapılmadığını, oysa müvekkilinin kusurunun bulunmadığını ileri sürerek 5.000,00-TL değer kaybı tazminatının dava tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava edilmiştir.
İhbar olunan ……. beyanında; kazada kendi kusurunun bulunmadığını, kusurun davalı sürücüde olduğunu beyan etmiştir.
Davalı ……. Sigorta vekilinin cevap dilekçesinde özetle; kazanın meydana gelmesinde, davacıya ait aracın sürücüsünün tam kusurlu olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Davalı…….. vekilinin beyan dilekçesinde özetle; kaza sonucunda düzenlenen tespit tutanağının tramer tarafından değerlendirilerek davacıya ait araç sürücüsünün olayda tam kusurlu olarak belirlendiğini, müvekkilinin kazanın oluşumunda herhangi bir sorumluluğunun bulunmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER: Dava, cevap dilekçeleri, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı… Vs.
Kazaya karışan araçlara ilişkin ……… Sigorta A.Ş. İle davalı ……. Sigorta A.Ş.’den hasar dosyaları getirtilerek dosya içerisine konmuştur. Davalıya ait aracın davalı ……. Sigorta nezdinde 16.04.2015 başlangıç tarihli 1 yıllık süre ile karayolları zorunlu malik sorumluluk poliçesi ile sigortalı olduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizce taraflara ait araçların sicil kayıtları getirtilerek dosya içerisine konulmuştur.
Mahkememizce kazaya karışan tarafların kusur oranı ile davacıya ait araçta meydana gelen değer kaybının belirlenmesi amacı ile konusunda uzman bilirkişi kurulu aracılığı ile inceleme yapılmıştır. Bilirkişi kurulunca ibraz edilen 22.07.2017 günlü raporda ; davalı sürücünün kazanın oluşumunda tam kusurlu olduğu, davacıya ait araçta 1.500,00-TL değer kaybının bulunduğu görüldüğü anlaşılmıştır.
Davalı tarafça bilirkişi raporuna karşı itirazda bulunulmuş, bilirkişinin kazanın oluştuğu tarihteki yol durumunu dikkate almaksızın kazadan sonra belediyece yapılan yeni düzenlemeye göre rapor düzenlendiğini beyan etmesi üzerine mahkememizce İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı’na yazı yazılarak; kaza tarihi itibari ile geçerli olan yol ve trafik akışına ilişkin belgeler ve krokiler getirtilerek kusur bilirkişisinden ek rapor alınmıştır. Bilirkişi tarafından ibraz edilen 05.01.2018 tarihli raporda; gerekçeli ve denetime elverişli şekilde kazanın oluşumu ve kaza tarihindeki yol durumuda incelenmek sureti ile davalı sürücünün kazanın oluşumunda tam kusurlu olduğunun bildirildiği görülmüştür. Davacı taraf, 30/09/2017 tarihli dilekçe ile davasını ıslah ederek 1.500,00-TL’sına yükseltmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Dava, kaza sonucu davacıya ait araçta oluşan değer kaybının tazmini istemine ilişkindir. Mahkememizce yapılan inceleme sonucu dosya kapsamına, kaza tarihindeki yol durumuna, tarafların arasındaki tutanağa, aracın hasar gördüğü bölgeye uygun şekilde düzenlenen kusur raporunda davalıya ait araç sürücüsüne kazanın oluşumuna asli ve tam kusuru ile sebebiyet verdiği anlaşılmıştır. Bu noktada sigorta bilgi ve gözetim merkezi tarafından yapılan kusur değerlendirilmesinin mahkememiz açısından bağlı olamayacağı mahkememizce dosya kapsamında sunulan delillere göre tarafların kusur durumunun belirlenmesi gerekeceği anlaşılmakla davalı savunmasına itibar edilmemiş ve davalı taraf kazanın oluşumunda tam kusurlu olarak kabul edilmiştir. Davacıya ait araçta meydana gelen değer kaybını doğrudan zarar kapsamında sigorta poliçesi kapsamında değerlendirilmesi gerektiği ve hasarın bilirkişiler kurulunca denetime elverişli ve dosya kapsamına uygun şekilde düzenlenen rapor ile 1.500,00-TL belirlendiği şekilde davacının davasınn artırıılmış şekli ile kabulüne ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının kabulü ile; 1.500,00-TL’nin 500,00-TL’sinin dava, 1.000,00-TL’nin ıslah tarihi olan 30/08/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
2-Alınması gereken 102,46-TL harçtan peşin alınan 27,70-TL harcın mahsubu ile 74,76-TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 27,70-TL peşin harç ile 27,70-TL başvuru harcının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
4-Davacı tarafından sarf edilen 1.800,00-TL bilirkişi ücreti ile 380,35-TL posta giderinin toplamı olan 2.180,35-TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
5-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
6-Avukatlık ücret tarifesine göre, hesaplanan 1.500,00-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
7-Dosya Kesinleştiğinde ve talep halinde gider avansların taraflara iadesine,
Dair davacı vekili ile davalı vekilinin yüzlerine karşı alacak miktarı Temyiz/Kesinlik sınırının (3.560,00- TL’nin) altında kaldığından HMK 362 maddesi uyarınca kesin olarak verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı.15/03/2018
Katip …….
¸
Hakim ……
¸