Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/1103 E. 2018/56 K. 25.01.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
BAKIRKÖY
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2015/1103 Esas
KARAR NO : 2018/56

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 02/12/2015
KARAR TARİHİ : 25/01/2018
KARAR YAZIM TARİHİ :31/01/2018
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:Davacı vekili 02/12/2015 harç tarihli dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında davacıya ait …’da bulunan fabrikanın dış cephe yapım işi ile ilgili 30/09/2010 tarihli eser sözleşmesi düzenlendiğini, sözleşmede yüklenici olarak yer alan davalıların damga vergi dahil her türlü vergiden sorumlu olduklarını, davalıların edimlerini yerine getirmemesi üzerine Büyükçekmece ….Sulh Hukuk Mahkemesi’nin ….değişik iş sayılı dosyasında tespit talebinde bulunulduğunu, mahkemenin sözleşmeye ilişkin damga vergisinin yatırılmaması nedeni ile vergi dairesine yazı yazdığını, ….Vergi Dairesi tarafından faiz hariç 43.228,80-TL Vergi Aslı ile aynı miktarda vergi ziyağı cezası talep edildiğini, uzlaşma sonucu müvekkilinin 33.850,00-TL vergi aslı ile 3.700,00-TL vergi ziyağı ve 25.302,88-TL gecikme faizi olmak üzere 62.852,88-TL vergi borcunu ödediğini, alacağın tahsili amacı ile Küçükçekmece ….İcra Müdürlüğü’nün …. esas sayılı takip dosyasında başlatılan takibe davalıların itirazının haksız olduğunu, ileri sürerek itirazın iptalini, %20 oranında icra inkar tazminatına mahkum edilmesini talep ve dava edilmiştir.
Davalılar vekilinin cevap dilekçesinde özetle; icra takibinin vekil tarafından itiraz edilmesine rağmen dava dilekçesinin davalı asillere tebliğ edilmesi nedeni ile cevap dilekçesinin süresinde verildiğini kabulü gerektiğini, sözleşmede imzaları bulunan ….’un sözleşme sırasında davalı şirketin ortak ve temsile yetkili kişilerin olduğunu, sözleşmeyi bu sıfatla imzaladığını, yüklenicinin davalı şirket olduğunu, bu nedenle davalı gerçek kişilerin sorumluluğunun bulunmaması nedeni ile bu kişiler yönünden davanın usulden reddi gerektiğini, davalı şirketin takip konusu borç nedeni ile davacıya karşı sorumluluğunun bulunmadığını, damga vergisi kanunun 24. Maddesi gereğince davalı yüklenicinin sözleşmeyi ibraz eden taraf olmaması nedeni ile yasal sorumluluğunun bulunmadığını, kanun açık hükmüne rağmen damga vergisinin yükleniciye ait olduğuna ilişkin sözleşme hükmünün yoklukla malul olduğunu, avans faizinin istenemeyeceğini savunarak davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLER: Dava, cevap dilekçeleri, Küçükçekmece ….İcra Müdürlüğü’nün …. esas sayılı takip dosyası, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı… Vs.
Taraflar arasındaki 30/09/2010 günlü sözleşmesinin incelenmesinde; davacı ile davalılar arasında, davacıya ait fabrikanın dış cephe giydirmesinin yapılması konusunda eser sözleşmesi düzenlendiği, her 3 davalının sözleşmenin 1. Maddesinde yüklenici olarak adlandırıldığı, gerçek kişi davalıların şirket yanında ve şirket ile birlikte yüklenici olarak yer aldıkları sözleşmenin 14. Maddesinde teknik şartnamede ayrıca ve açıkça iş sahibine ait olduğu belirtilenler dışında bu sözleşme ile yüklenilen işler için gerekli her çeşit malzeme ile ekipman bedelleri, nakliye ücreti, işçilik ücreti, sigorta primleri ve cezaları vekalet giderleri, sözleşmeye yapıştırılması gereken damga vergisi dahil olmak üzere her çeşit vergi, resim, harç ve sair yapılması gereken giderlerin, yükleniciye ait olduğu düzenlenmiştir.
Mahkememizce Büyükçekmece …. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin tespit dosyası getirtilerek dosya içerisine konulmuştur. Dosyanın incelenmesinde; mahkeme tarafından 28/12/2014 tarihinde sözleşmeye ait damga vergisinin alınması amacı ile mahkemeye ihbarda bulunulduğu anlaşılmıştır.
Küçükçekmece … İcra Müdürlüğü’nün …. Esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; 25/08/2015 tarihinde davacı tarafından davalılar aleyhine 62.852,88-TL alacağın tahsili amacı ile takip başlatıldığı ödeme emrinin tebliği üzerine süresinde yetki itirazında bulunulduğu, sözleşmede İstanbul veya Bakırköy Mahkemelerinin yetkili olduğunu belirtildiği ileri sürüldüğü, bunun yanı sıra borca itiraz edildiği görülmüştür.
Her ne kadar davalılar icra dairesinin yetkisine itiraz etmiş ise de; sözleşme tarihinde yürürlükte bulunan 1086 sayılı HMUK.’nın 22. Maddesi gereğince yetki sözleşmesinde yalnızca bir mahkeme veya icra dairesinin yetkili kılanabileceği taraflar arasında sözleşmede ise uyuşmazlıklarda İstanbul veya Bakırköy Mahkemeleri’nin ve icra dairelerinin yetkili olduğuna ilişkin yetki şartının geçerli olmadığı anlaşılmakla icra dairesinin yetkisine vaki itirazın reddine karar verilmiş, davanın esası incelenmiştir.
Davalı şirketin sicil kaydı incelenmesinde; davalı …’in 6/01/2009 tarihinden itibaren, 2029 yılına kadar şirket münferiden temsil ve ilzama yetkili olduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizce Vergi Dairesinden ödenen vergi borçlarına ilişkin vergi belgeleri getirtilmiş incelenemsinde; Büyükçekmece ….Sulh Hukuk Mahkemesi’nde bildirimi üzerine damga vergisi aslı ile vergi zayinin tahakkuk ettirildiği, 13/04/2015 tarihli uzlaşma tutanağı üzerine vergi borcunun ödendiği anlaşılmıştır.
Mahkememizce dosya kapsamındaki deliller üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmış, bilirkişi kurulunun ibraz ettiği 30/06/2017 günlü raporu dosya arasına konmuştur.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; dava, taraflar arasında düzenlenen eser sözleşmesi kapsamında davalı yüklenicilere ait olan damga vergisi borcunun davacı iş sahibi tarafından ödenmesi üzerine ödenen miktarın tahsili ile amacı ile başlatılan takibe vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Her ne kadar davalı gerçek kişiler sözleşmede yüklenici olmadıklarına yönelik husumet itirazında bulunmuş iselerde dosya içerisinde bulunan ve taraflarca inkar edilmeyen sözleşmenin 1. Maddesinde her 3 davalının sözleşmede yüklenici olarak yer aldığı, gerçek kişilerin sözleşmede imzaların şirketi temsil ve ilzama yönelik olmadığı, şirket ile birlikte yüklenici oldukları ve edimin yerine getirilmesinde iş sahibine karşı müştereken ve müteselsilen sorumlu oldukları anlaşılmıştır. Taraflar arasında düzenlenen sözleşmenin 14. Maddesi gereğince sözleşmeden kaynaklanan damga vergisi dahil her türlü vergi ve giderin davalılara ait oludğu düzenlenmiştir. Damga vergisi kanununda vergi yükümlülüğünü ilişkin farklı düzenlemeler bulunmasına rağmen taraflar arasında sözleşme serbestiyeti ilkesine göre düzenlenen sözleşmeler kısmen işsahibine ait olan damga vergisi yükümlülüğü yükleniciler tarafından üstlenilmiştir. Bu durumda sözleşmenin tarafları vergi mevzuatı çerçevesinde vergi dairesine karşı birlikte sorumlu olsalar dahi iç ilişkide yükleniciler işsahibine karşı sorumludur. İşsahibinin sözleşme gereğince ödemek zorunda kaldığı, vergi borcunu sözleşme hükümlerine göre sorumlu olan yüklenicilerden istemesinde hukuka aykırılık bulunmamaktadır. Dosya kapsamındaki belgelerden işsahibi olan davacının sözleşme gereğince yüklenicilere ait olan damga vergisini uzlaşma sonucu ödediği sabit olup, ödenen miktarın tahsili amacı ile davalılar hakkında başlatılan takibe vaki itirazın haksız olduğu anlaşılmakla davanın kabulüne, davalıların itirazın iptaline, sözleşmeden kaynaklı vergi borcunun likit olması nedeni ile davacı yararına icra inkar tazminatının davalılardan tahsiline ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının kabulü ile; Davalıların Küçükçekmece ….İcra Müdürlüğü’nün …. Esas sayılı dosyasına vaki itirazın iptaline takibin takipteki koşullar ile devamına,
2-Hükmedilen alacağın %20’i olan 12.570,40-TL icra inkarın tazminatının, davalılardan alınarak davacıya ödenmesine,
3-Alınması gereken 4.293,48-TL harçtan peşin alınan 759,12-TL harcın mahsubu ile 3.534,36-TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafından mahkememize yapılan giderlerin 759,12-TL peşin harç ile 27,70-TL başvuru harcının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine,
5-Davacı tarafından sarf edilen 1.200,00-TL bilirkişi ücreti ve 182,20-TL posta masrafı toplamı olan 1.382,20-TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine,
6-Davalı tarafından yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
7-Avukatlık ücret tarifesine göre, hesaplanan 7.263,82-TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
8-Dosya Kesinleştiğinde ve talep halinde gider avansların taraflara iadesine,
Dair davacı vekili ile davalı vekilinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 25/01/2018

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır