Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/827 E. 2018/1235 K. 06.11.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2014/827 Esas
KARAR NO : 2018/1235

DAVA : Şirketin Feshi – Ayrılık Akçesinin Ödenmesi
DAVA TARİHİ : 12/09/2014
KARAR TARİHİ : 06/11/2018
KARARIN YAZILDIĞI TARİH: 06/11/2018
Davacı tarafından mahkememizde açılan davada yapılan açık yargılama sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili mahkememize sunmuş olduğu 12/09/2014 tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı şirketin %49 oranında hissedarı olduğunu, diğer %50 hissenin ise müvekkilinin eşi olan….’ya %1 hissenin de ….’e ait olduğunu, müvekkili ile eşi arasında şiddetli geçimsizlik nedeniyle boşanma davası bulunduğunu, şirket ortakları arasında güven ilişkisinin kalmadığını ve diğer şirket ortağı olan ….’nın aynı zamanda şirket temsilcisi olması nedeniyle müvekkilinin şirketteki haklarını almasına engel olduğunu, bu nedenlerle TTK 636/3 md gereğince haklı sebeplerle şirketin fesih ve tasfiyesine ve müvekkilinin payına düşen şimdilik 50.000-TL ayrılma akçesinin kendisine ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili mahkememize sunmuş olduğu cevap dilekçesinde ve yargılama aşamasındaki beyanlarında özetle; davacının iddialarının doğru olmadığını, bizzat davacının kendi eylem ve işlemleriyle şirkete zarar verdiğini, bu nedenlerle yasal dayanağı bulunmayan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

Davacı tarafından davalı şirket aleyhine açılan davanın TTK 1521/1 md gereğince basit yargılama usulüne tabi olduğu ve yargılamanın verilen tensip kararı gereğince de basit yargılama usulüne göre sürdürüldüğü anlaşılmıştır.
Her ne kadar mahkememizce 31/10/2018 tarihli karar ile HMK 320/4 maddesi gereğince davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi gerekirken sehven dosyanın tekrar işlemden kaldırılmasına karar verilmiş ise de; söz konusu kararın kanuna açıkça aykırı olması nedeniyle ve davacı yönünden usulü kazanılmış hak teşkil etmediği değerlendirilerek bu yöndeki ara kararından rücu edilmesi gerektiği mahkememizce değerlendirilmiştir.
Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; basit yargılama usulüne tabi olan davanın davacı tarafından 20/09/2017 tarihli oturumda takip edilmemesi nedeniyle dosyanın işlemden kaldırıldığı ve süresinde yenilendikten sonra davacı taraf 31/10/2018 tarihli oturuma mazeretsiz katılmayarak davanın HMK 320/4 maddesi gereğince açılmamış sayılmasına karar verilmesi gerekirken sehven dosyanın tekrar işlemden kaldırıldığı; oysaki basit yargılama usulüne tabi davanın bir kez yenilendikten sonra tekrar takip edilmemesi halinde HMK 320/4 md gereğince açılmamış sayılmasına karar verilmesinin yasal zorunluluk arz ettiği, bu nedenlerle mahkemece verilen 31/10/2018 tarihli dosyanın işlemden kaldırılması kararının hukuken geçerli olmadığı ve davacı lehine usulü kazanılmış hak teşkil etmeyeceği dikkate alınarak davanın açılmamış sayılmasına karar vermek gerektiği kanaat ve sonucuna varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı tarafından davalı aleyhine açılan davanın HMK 320/4 maddesi gereğince AÇILMAMIŞ SAYILMASINA,
2- Peşin alınan 853,90-TL harçtan, 35,90 – TL ilam harcının mahsubu ile, bakiye 818,00-TL harcın karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı vekili için AAÜT’ne göre belirlenen 2.180,00.-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Karar kesinleştiğinde ve istek halinde kullanılmayan gider avansının ilgilisine iadesine,
Dair dosya üzerinde yapılan incelemede karar tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 06/11/2018

Başkan …
¸e-imzalıdır
Üye … Üye …
¸e-imzalıdır ¸e-imzalıdır
Katip …
¸e-imzalıdır