Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/718 E. 2018/890 K. 11.07.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2014/718 Esas
KARAR NO : 2018/890

DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 26/07/2007 (Asıl Dava Yönünden) – 28/05/2008 (Birleşen Dava Yönünden)
KARAR TARİHİ : 11/07/2018
KARARIN YAZILDIĞI TARİH: 12/07/2018
Davacı tarafından mahkememizde açılan davada yapılan açık yargılama sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili asıl dava yönünden mahkememize sunmuş olduğu 26/07/2007 tarihli dava dilekçesinde özetle; davalıların müvekkili kooperatifte uzun yıllar yöneticilik yaptıklarını, yöneticilik yaptıkları dönemde gerek 3.şahıslarla yaptıkları sözleşme ve sözleşme konusu işler, gerekse kooperatif işlerinin takibi sonuçlandırılması, kooperatifle ilgili iş ve işlemlerin gerektiği gibi takip edilmemesi, yöneticiliğin kendilerine yüklemiş olduğu dikkate ve özeni göstermemeleri nedeniyle kooperatifi zarara uğrattıklarını, bu nedenlerle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak koşuluyla 100.000-TL’nin davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Birleşen dava yönünden davacılar vekili Bakırköy ….ATM’ye sunmuş olduğu 28/05/2008 tarihli dilekçesinde genel kurulda alınan karar doğrultusunda davalılar hakkında sorumluluk davası açıldığı gibi yönetim kurulu üyelerinin kusurlu eylem ve fiilleriyle kooperatifin elemanı olan diğer davalı ….t’un zimmetinde görülen 29.238,81-TL’nin tahsili amacıyla İstanbul … İcra Müdürlüğünün …. (yetki itirazı sonucunda Büyükçekmece … İcra Müdürlüğünün …). takip sayılı dosyası ile icra takibi yaptıklarını, icra takibinden sonra davalı ….t tarafından kooperatif hesabına 11.330,57YTL ödeme yapıldığını, ancak borcun tamamının ödenmemesi nedeniyle davalıların haksız itirazının iptali ile %40 icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar gerek asıl dava yönünden gerekse birleşen dava yönünden davacı tarafın iddialarının doğru olmadığını, müvekkillerinin yönetim kurulu üyesi olarak görev yaptıkları dönemde kooperatifin imkanları dahilinde borçlarını ödediklerini, kullandırılan avansları takip ettiklerini, davacı tarafın yargılama aşamasındaki bir kısım taleplerinin iddianın genişletilmesi mahiyetinde olduğunu, bu hususa muvafakat etmediklerini, bu bağlamda her iki dava yönünden yasal dayanağı bulunmayan davaların reddine karar verilmesini talep etmişlerdir.
Büyükçekmece … İcra Müdürlüğünün…. takip sayılı dosyasının celp ve tetkikinde davacı kooperatif tarafından davalılar aleyhine 29.283-YTL üzerinden ilamsız icra takibi yaptığı, davalıların süresinde takibe itiraz ederek takibin durmasına sebebiyet verdiği anlaşılmıştır.
Dosyaya sunulan belge ve kayıtlar, bilirkişilere yaptırılan inceleme sonunda aldırılan raporlara yönelik itirazlar kapsamında dosya en son bilirkişi heyeti …. ve arkadaşlarına tevdii edilmiş, bilirkişi heyeti düzenlemiş olduğu 19/03/2018 tarihli raporlarında asıl dava yönünden davalıların sorumlu olduğu dönemde dava dışı …. uhtesinde kalan iş avans tutarının 103.196,45 – 53.000 = 50.196,45-TL olduğunu, söz konusu avansın gerek yargılama öncesinde gerekse dava sürecinde ödendiği hususunun kanıtlanamadığı, asıl dava yönünden bu miktar üzerinden davalıların sorumlu tutulabileceğini, asıl dava yönünden davacı tarafın sair talepleri yönünden davalıların sorumlu olduğu hususunun kanıtlanamadığını, birleşen dava yönünden …’un kullanmış olduğu iş avansı kapsamında kapamadığı avans miktarının 20,30-TL olduğu, söz konusu farkın ihmal edilebilecek nitelikte bulunduğunu teknik kanaatleri olarak belirtmişler, mahkememizce de düzenlenen bilirkişi heyet raporu yeterli görülerek hükme esas alınmıştır.
Daha önce düzenlenen bilirkişi heyeti raporu kapsamında davacı kooperatif vekili mahkememize sunmuş olduğu 01/04/2016 tarihli ıslah dilekçesinde kooperatifin toplam zararının 162.429,92-TL olduğunu, başlangıçta dava değeri olarak gösterilen 100.000-TL baz alındığında davasını 62.429,92-TL üzerinden ıslah harcını yatırmak suretiyle ıslah ettiği anlaşılmıştır.
Her ne kadar davacı kooperatif vekili mahkememize sunmuş olduğu 01/04/2016 havale tarihli ıslah dilekçesinde kooperatifin toplam zararının 162.429,92-TL olduğunu iddia etmiş ise de, ıslah dilekçesinde belirtilen alacak kalemlerinden yalnızca …’ya verilen avans kapsamında hükme esas alınan bilirkişi raporunda belirlenen 50.196,45-TL alacağın istenebileceği, stopajların zamanında yatırılmaması nedeniyle oluşan zarardan kooperatif üyelerinin sorumlu tutulmasının hukuken mümkün olmadığı, zira Yargıtayın yerleşmiş içtihatlarına göre gecikmiş vergi borcu nedeniyle yöneticilerin sorumlu tutulabilmesi için verginin ödeneceği dönemde kooperatifin ödeme gücünün mevcut olduğunun kanıtlanması gerektiği, davacı tarafından bu yönde dosyaya herhangi bir kanıt sunulmadığı, kooperatif elamanı …ile ilgili 10.953,24-TL avansla ilgili istemin ise son raporda yapılan değerlendirme kapsamında kapatılmayan avans miktarının 20,30-TL olduğu, söz konusu miktarın ihmal ve tölere edilebilir nitelikte olduğu ve söz konusu istemin birleşen davada itirazın iptaline konu edildiği ve bu istemin de ayrıca reddedilmesi gerektiği, yapılmayan işlere ilişkin 6.500-TL ödendiği hususunun da kanıtlanamadığı, nitekim davacı vekili katıldığı 11/07/2018 tarihli oturumda eksik işlerle ilgili herhangi bir tespit veya bilirkişi raporunun söz konusu olmadığını beyan ettiği, dolayısıyla bu istemin de ispatlanamadığı mahkememizce değerlendirilmiştir.
Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; asıl dava yönünden davalıların yönetim kurulu üyesi olduğu dönemde kooperatifin yönetimin ve işleyişinde bilirkişi heyeti …. ve arkadaşları tarafından düzenlenen 19/03/2018 tarihli raporda ayrıntılı ve gerekçeli olarak belirtildiği üzere davacıların dava dışı …. uhtesinde kalan iş avansı tutarı olan 50.196,45-TL’nin ödendiği hususunu kanıtlayamadıkları, ilgili kişiye ödenen ve kapatılmayan iş bu miktar kadar davacı kooperatifin zarara uğratıldığı, söz konusu zarardan davalıların yönetim kurulu üyesi olmaları hasebiyle sorumlu tutulmaları gerektiği, asıl dava yönünden davacı tarafın talep etmiş olduğu diğer zararların mevcudiyetini ve söz konusu zararlardan davalılardan sorumlu olduğu hususunu kanıtlayamadığı; birleşen dava yönünden davalı …t’un uhtesinde kalan ve kapatılmayan avans miktarının 20,30-TL olduğu, kullanılan avans miktarı dikkate alındığında bu miktar avansın belgelendirilmeyen harcama kapsamında ihmal ve tolere edilebilecek nitelikte bulunduğu dikkate alınarak asıl davanın kısmen kabulüne, birleşen davanın reddine karar vermek gerektiği kanaat ve sonucuna varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
ASIL DAVA YÖNÜNDEN;
1-Asıl dava yönünden davacı tarafından davalılar aleyhine açılan davanın KISMEN KABULÜ ile 50.196,45-TL’nin dava tarihi olan 26/07/2007 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Harçlar Kanunu’na göre belirlenen 3.429,00-TL ilam harcından 1.424-TL ıslah harcının mahsubu ile bakiye 2.005,00-TL harcın davalıdan alınarak Hazine’ye irat kaydına,
3-Davalılara yükletildiği halde davacı tarafından yatırılan 1.424,00-TL ıslah harcın davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 4.926,50-TL (Yargılama gideri ayrıntısı “tebligat-posta gideri: 126,50-TL, bilirkişi ücreti: 4.800,00-TL”) yargılama giderinden, kabul-ret oranına göre 1.527,00-TL nin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı vekili için AAÜT’ne göre belirlenen 5.871,55-TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalılar vekilleri için AAÜT’ne göre belirlenen 11.728-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
7-Karar kesinleştiğinde ve istek halinde kullanılmayan gider avansının ilgilisine iadesine,

BİRLEŞEN BAKIRKÖY ….ATM….ESAS SAYILI DAVA YÖNÜNDEN;
8-Birleşen dava yönünden davacı tarafından davalılar aleyhine açılan davanın sübuta ermediğinden REDDİNE,
9-Harçlar Kanunu’na göre belirlenen 35,90-TL ilam harcından peşin alınan 14,00-TL harcın mahsubu ile bakiye 21,90-TL harcın davacıdan alınarak Hazine’ye irat kaydına,
10-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
11-Davalılar …, …, … vekili için AAÜT’ne göre belirlenen 2.180,00.-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak iş bu davalıra verilmesine,
12-Karar kesinleştiğinde ve istek halinde kullanılmayan gider avansının ilgilisine iadesine,
Dair davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 1 11/07/2018

Başkan … ¸e-imzalıdır
Üye … ¸e-imzalıdır
Üye …. ¸e-imzalıdır
Katip … ¸e-imzalıdır