Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/689 E. 2018/31 K. 22.01.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
BAKIRKÖY
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2014/689 Esas
KARAR NO : 2018/31

DAVA : Menfi Tespit
DAVA TARİHİ : 02/03/2010
KARAR TARİHİ : 22/01/2018
KARAR YAZIM TARİHİ : 22/02/2018
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili 02/03/2010 harç tarihli dava dilekçesinde özetle: müvekkili şirketin …Ünvanı ile işlettiği, zincir mağazaları ticari faaliyetini yerine getirdiğini, davalılardan …’ün alacaklısı olduğu, Muğla ….İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyasında diğer davalı takip borçlusu .. … Ltd. Şti.’nin müvekkil şirketten olan tüm hak ve alacaklarının haczi için 28/10/2009 tarihinde 59.019,81-TL meblağı birinci haciz ihbarnamesini müvekkili şirketinin …. Şubesine gönderildiğini, haciz ihbarnamesine cevap verildiği, cevabı yazıda ….’nun daha önce müvekkil şirket ile ticari ilişkisinin bulunduğu ancak müvekkili şirketten herhangi bir hak ve alacağının bulunmadığının beyan edildiği, müvekkili şirketin tek bir merkezden yönetildiği verilen cevapların tüm mağazalara gönderilmiş haciz ihbarnameleri için verildiğini akabinde müvekkili şirketin unvanının yazılarak (…. şubesi yazılmadan) ikinci haciz ihbarnamesi gönderildiğini, birinci haciz ihbarnamesinin süresinde cevap verildiğinin düşünüldüğünden sehven ikinci haciz ihbarnamesine karşı beyanda bulunulmadığı, bunun üzerine 19/02/2010 tarihinde müvekkili şirketi unvanı yazılarak üçüncü haciz ihbarnamesi gönderildiği, 23/02/2010 tarihinde tebliğ edilen üçüncü haciz ihbarnamesinin usulüne uygun düzenlenmediğini, buna rağmen tebliğ ile birlikte menfi tespit davası açılması gerektiğini, önceki yıllarda borçlu davalı ile ticari ilişki bulunmasına rağmen ilk haciz ihbarnamesinin tebliğ tarihi itibari ile cari hesaptan borç görülmediğini, ileri sürerek müvekkilinin davalılara borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı … vekilinin cevap dilekçesi özetle; davacının …. şubesine gönderilen haciz ihbarnamelerine süresi içerisinde itiraz edilmediğini, birinci haciz ihbarnamesine süresinde cevap verilmediğini, ikinci haciz ihbarnamesine hiç cevap verilmediğini, üçüncü haciz ihbarnamesi üzerine ise yetkisiz mahkemede dava açıldığını, İİK.’nın 89. Maddesi gereğince cevap hükümlülüğünün sadece tebligatın yapıldığı, şubeye ait olduğunu, her üç haciz ihbarnamesine davacının …. Şubesine tebliğ edildiğini, bu nedenle dava açma hakkının şubeye ait olduğunu savunarak yetki ve esas yönünden davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLER ve GEREKÇE;Dava, cevap dilekçeleri, bilirkişi raporları, Muğla …İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip ve tüm dosya kapsamı..,
Muğla …İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; … tarafından .. ve … Ltd.Şti. Aleyhine 50.881,46-TL toplam alacağın tahsili amacı ile 22/07/2009 tarihinde takip başlatıldığı, ödeme emrinin tebliğinden sonra takibin kesinleşmesi üzerine takip alacaklısının borçlunun hak ve alacaklarına haciz uyguladığını, bu kapsamda 28/10/2009 tarihinde …Hiz. Tic. Ltd. Şti.’nin …. şubesine …. Haciz ihbarnamesi gönderildiği, haciz ihbarnamesinin 02/11/2009 tarihinde davacının …. Şubesine tebliğ edildiğini, 10/11/2009 tarihinde süresi içerisinde davacı şirketin Türkiye genelindeki tüm şubeleri adına cevap vererek borçlunun alacağının bulunmadığı bildirilmiştir. Takip alacaklısı tarafından ilk haciz ihbarnamesine beyanda bulunmasına rağmen 01/12/2009 tarihinde ikinci haciz ihbarnamesi gönderilmiş olup, 19/02/2010 tarihinde üçüncü haciz ihbarnamesi gönderilmiş, birinci haciz ihbarnamesinin tebliğ tarihi yazılmış, üçüncü haciz ihbarnamesi davalı şirkette 24/02/2010 tarihinde tebliğ edilmiştir.
Davanın konusu davalı … tarafından diğer davalı aleyhine başlatılan takibin kesinleşmesi üzerine takip borcunun tahsili amacı ile davacıya gönderilen ilk haciz ihbarnamesine süresinde cevap verilip/ verilmediği, verilmemiş ise menfi tespit talebinin yerinde olup/ olmadığının tespitine ilişkindir. Takibin kesinleşmesi üzerine davalı tarafından gönderilen 28/10/2009 tarihli birinci haciz ihbarnamesi 02/11/2009 tarihinde davacıya tebliğ edilmiştir. Davacı taraf 10/11/2009 tarihinde ihbarnamenin tebliğ edildiği …. şubesi ile diğer şubelerinin takip borçlusuna herhangi bir borcunun bulunmadığını icra dosyasına bildirmiştir. İİK.89/3. Madde de üçüncü kişinin 7 gün içerisinde borca ilişkin beyanda bulunması gerektiği düzenlenmiş olup, cevap yasal süre geçtikten sonra verilmiştir. Bu durumda icra müdürlüğünce davalı 3. Kişiye İİK.’nın 89/3. Maddesi gereğince …. haciz ihbarnamesi tebliğ edilmiş, davacı tarafın süresinde cevap vermemesi üzerine icra müdürlüğünce aynı madde uyarınca itiraz etmemesi nedeni ile zimmetinde sayılan borcun icra ödemesi veya menfi tespit davası açması için ….. haciz ihbarnamesi gönderilmiştir.
Uyuşmazlıkta çözülmesi gerekirken sorun, davacının tebliğ tarihi itibari ile davalı borçlu … … Ltd.Şti.’ne borcu bulunup/ bulunmadığı varsa miktarının belirlenmesidir.
Mahkememizce buna ilişkin taraf defterleri toplanmış, davacının defter ve belgeleri ile ödeme belgeleri üzerinde bilirkişilerden rapor alınmıştır. Dosyada bulunan 15/03/2011 günlü bilirkişi raporunda borcun varlığı veya yokluğu belirlenememiş, itiraz üzerine alınan ek raporda incelenen 2010 yılı defter ve belgelerine göre haciz ihbarnamelerinin tebliği tarihi itibari ile davacının davalı borçluya borcunun bulunmadığının belirlendiği görülmüştür. Rapora itiraz edilmesi üzerine vergi dairesinden ….-…formaları ve banka kayıtları getirtilmiş, bilirkişi kurulu oluşturularak rapor alınmıştır.
Bilirkişi kurulunun ibraz ettiği, 27/01/2014 günlü raporun incelenmesinde; 16/11/2009 tarihli cari hesap kayıtlarına göre borcu bulunmadığını, bu tarihten sonra taraflar arasında ticari ilişki bulunmadığını, ancak cari hesap ekstresinde bulunan 62.293,80-TL’lik ödemenin ne şekilde yapıldığını, davacı tarafından kanıtlanması gerektiğini bildirmişlerdir.
Rapora davacı tarafın itiraz ettiği, davalı borçluya olan borcun ödendiği savunulmuş, buna ilişkin ödeme belgelerinin bilgileri dosyaya sunulmuştur.
Ödeme bir itiraz olup, buna ilişkin belgelerin yargılamanın her aşamasında ileri sürülebileceği mahkememizce kabul edilmiştir.
Mahkememizce itirazların karşılanması amacı ile farklı bir bilirkişi heyeti oluşturularak rapor alınmıştır. Bilirkişi raporunun incelenmesinde; önceki bilirkişi raporlarının dosyaya sunulan ödeme belgelerinin … formalarının değerlendirilerek davacının borcunun bulunup/ bulunmadığının tespit edildiği, birinci haciz ihbarnamesinin tebliğ tarihi itibari ile sunulan çek ile ödemelere ilişkin belgeleri dosya içerisinde bulunmaması nedeni ile bu hususun denetlenmediği çeke ilişkin ödeme belgelerinin dosya içerisinde bulunmaması nedeni ile davacı defterlerinde kayıt edilen ödemenin kabul edilemeyeceği ve davacının 60.000,00-TL borcu bulunduğu belirlenmiştir.
Yukarıda açıklandığı üzere; ödeme bir itiraz olup, yargılamanın her aşamasında ileri sürülebileceği ve mahkemece dikkate alınması gerektiği, davacı kayıtlarında bulunan borcun davacı tarafça davalı emrine keşide edilen …. Bankası ….. Şubesi …. çek numaralı 19/03/2009 düzenleme tarihli 60.000,00-TL’lik çek ile ödendiği ileri sürülmüştür. Bilirkişi kurulu raporunda; çeke ilişkin ödeme belgelerinin dosyada bulunmadığının belirtilmesine rağmen mahkememizce muhatap banka şubesine yazılan yazıya verilen 16/01/2008 günlü cevap ekinde çek sureti ile ödeme belgelerinin gönderildiği, çekin keşidecisinin davacı olduğu, çekin borçlu …. … Ltd.Şti. Emrine düzenlendiği ve bedelinin birinci haciz ihbarnamesinden önce 19/03/2009 tarihinde ödendiği, yapılan ödemenin mahsubu sonrası takip ve haciz ihbarnamesinin tebliğ tarihi itibari ile davacının davalılara herhangi bir borcunun bulunmadığı anlaşılmakla davacının menfi tespit isteminin kabulüne ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının kabulü ile; Davacının tebliğ edilen İİK.’nın 89 ihbarı nedeni ile davalılara borçlu olmadığının TESPİTİNE,
2-2004 sayılı İİK.’nın 89/3. Maddesi gereğince Alınması gereken 35,90-TL harcın peşin yatırılan 17,15-TL harçtan mahsubu ile kalan 18,75-TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydedilmesine,
3-Davacı tarafından sarf edilen 3.300,00-TL bilirkişi ücreti ve 933,75-TL posta masrafının toplamı olan ; 4.233,75-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 6.842,18-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davacıya verilmesine,
6-Sarf edilmeyen gider avanslarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
Dair davacı vekili ile davalı vekilinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.22/01/2018

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır