Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/376 E. 2018/594 K. 16.05.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2014/376 Esas
KARAR NO : 2018/594

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 12/09/2014
KARAR TARİHİ : 16/05/2018
KARARIN YAZILDIĞI TARİH: 17/05/2018
Davacı tarafından mahkememizde açılan davada yapılan açık yargılama sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili mahkememize sunmuş olduğu 12/09/2014 tarihli dava dilekçesinde özetle; davalı şirketin … projesinde almış olduğu alçı sıva işini alt yüklenici olarak müvekkiline yaptırdığını, iş sahibinin ihbar olunan … AŞ olduğunu, davalı şirketin müvekkili tarafından yapılan işin bedelini ihbar olunan şirketten tahsil etmesine rağmen kendilerine ödemediğini, alacaklarına ilişkin iki adet fatura düzenlediklerini, fatura bedelinin ödenmemesi nedeniyle davalı şirket aleyhine Büyükçekmece … İcra Müdürlüğünün … takip sayılı dosyası ile icra takibi yaptıklarını, davalı tarafın haklı bir neden olmaksızın takibe itiraz ettiğini, bu nedenlerle davalının haksız itirazının iptaliyle %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı şirket vekili mahkememize sunmuş olduğu cevap dilekçesinde ve yargılama aşamasındaki beyanlarında özetle; davacı tarafın iddialarının doğru olmadığını, müvekkili şirket ile davacı şirket arasında dava konusu alacağa konu herhangi bir ticari ilişki bulunmadığını, davacı tarafın faturaya dayalı alacağının kaynağını teşkil eden hak ediş raporlarının sahte olarak düzenlendiğini, bu hususta … aleyhine Büyükçekmece …ASCM’nin … esas sayılı dosyasında dava açıldığını, yapılan yargılama sonucunda ilgilinin özel belgede sahtecilik suçundan cezalandırılmasına karar verildiğini, davacı tarafın alacağın varlığı hususunda icra takibine konu ettiği faturaların tek başına alacağı ispatlayamayacağını, bu nedenlerle yasal dayanağı bulunmayan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İhbar olunan vekili de davacı tarafın iddialarının doğru olmadığını, bu nedenlerle yasal dayanağı bulunmayan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

Büyükçekmece … İcra Müdürlüğünün … takip sayılı dosyasının celp ve tetkikinde davacı şirket tarafından davalı aleyhine 16/12/2011 tarihli 378.422-TL’lik ve 19/12/2011 tarihli 125.897,44-TL’lik iki adet faturaya dayalı olarak toplam 504.319,44-TL üzerinden ilamsız icra takibi yaptığı, davalı tarafın süresinde takibe itiraz ederek takibin durmasına sebebiyet verdiği anlaşılmıştır.
Dosyaya sunulan belge ve kayıtlarla birlikte dosya bilirkişi heyeti … ve arkadaşlarına tevdii edilmiş, bilirkişi heyeti düzenlemiş olduğu 07/06/2017 tarihli raporlarında ve mali müşavir bilirkişi … düzenlemiş olduğu 22/11/2017 tarihli ek raporda özetle; “faturanın sözleşmenin ifası aşaması ile ilgili olması, mutlaka yazılı ya da sözlü bir sözleşmeye dayanması gerektiği dikkate alındığında dosya içerisinde taraflar arasında ticari ilişkinin ispatına yönelik yeterli delil bulunmadığını, bu durumda davacı tarafından tek taraflı olarak düzenlenen faturaların davacı alacağını ispat için yeterli olmadığını; davacının davalı adına düzenlediği faturaların içeriği olan mal ve hizmeti davalıya teslim ettiğini kanıtlayamadığını” teknik kanaatleri olarak belirtmişler, mahkememizce de düzenlenen bilirkişi raporu yeterli görülerek hükme esas alınmıştır.
Büyükçekmece … ASCM’nin … esas sayılı dosyasının celp ve tetkikinde katılanın davacı … LTD ŞTİ sanığının … olduğu, sanık hakkında açılan özel belgede sahtecilik suçundan dolayı dava konusu yapılan hak ediş raporlarının sanık tarafından sahte olarak düzenlendiği kabul edilerek mahkumiyetine karar verildiği ve söz konusu kararın da kesinleşmiş olduğu anlaşılmıştır.
Davacı tarafın delil listesinde aynı zamanda yemin deliline dayanmış olması nedeniyle davalı tarafa yemin teklif edip etmeyeceği hususunda 07/03/2018 tarihli oturumda beyanda bulunmak üzere süre verildiği, davacı vekili katıldığı son oturumda davalı tarafa yemin teklif etmeyeceklerini beyan etmesi üzerine toplanan deliller kapsamında değerlendirme yapılmıştır.
Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; davacı tarafından davalı şirket aleyhine düzenlemiş olduğu iki adet faturaya istinaden toplam 504.319,44-TL üzerinden icra takibi yapıldığı, bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen raporda ayrıntılı ve gerekçeli olarak belirtildiği üzere faturanın tek başına alacağın varlığı için kanıt teşkil edemeyeceği, fatura içeriğine dayalı mal veya hizmetin borçlu tarafa sunulduğunun ve olayımızda fatura alacağına konu hak ediş raporlarının davalı şirket tarafından kabul edilip imzalanması gerektiği, oysaki toplanan delillere göre alacağın dayanağını teşkil ettiği iddia edilen hak ediş raporlarının sahte olarak düzenlendiği, bu bağlamda davacı taraf icra takibine konu alacağın varlığını ispatlayamadığından açılan davanın reddine; davalı tarafın kötüniyet tazminat talebinin ise koşulları oluşmaması nedeniyle keza reddine karar vermek gerektiği kanaat ve sonucuna varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı tarafından davalı aleyhine açılan davanın sübuta ermediğinden REDDİNE,
2-Davalı tarafın kötüniyet tazminat talebinin koşulları oluşmaması nedeniyle keza REDDİNE,
3-Peşin alınan 4.967,65-TL harçtan, 35,90 – TL ilam harcının mahsubu ile, bakiye 4.931,75-TL harcın karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacıya iadesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı vekili için AAÜT’ne göre belirlenen 34.122,76.-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Karar kesinleştiğinde ve istek halinde kullanılmayan gider avansının ilgilisine iadesine,
Dair davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 16/05/2018

Başkan … ¸e-imzalıdır
Üye … ¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Katip … ¸e-imzalıdır