Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/330 E. 2018/1247 K. 12.11.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2014/330 Esas
KARAR NO : 2018/1247

DAVA : Menfi Tespit (Ticari İlişkiden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 08/09/2014
KARAR TARİHİ : 12/11/2018
KARARIN YAZILDIĞI TARİH: 13/11/2018
Davacı tarafından mahkememizde açılan davada yapılan açık yargılama sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili mahkememize sunmuş olduğu 08/09/2014 tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davalı şirket arasında yapılan 16/10/2012 tarihli akaryakıt bayilik sözleşmesinin karşılıklı olarak feshedildiğini, sözleşme öncesinde davalı tarafa tevdii olunan… Bankası ….Şubesine ait 23/10/2012 tarih 904711 sayılı 75.000-TL’lik teminat mektubunun haksız ve hukuka aykırı olarak paraya çevrildiğini, bu nedenlerle paraya çevrilen teminat mektubu bedelinin faiziyle birlikte davalıdan tahsiline, ayrıca teminat mektubunun haksız olarak paraya çevrilmesi nedeniyle şimdilik oluşan 40.000-TL maddi tazminat ile 35.000-TL manevi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili mahkememize sunmuş olduğu cevap dilekçesinde ve yargılama aşamasındaki beyanlarında özetle; davacı tarafın iddialarının doğru olmadığını, davacının bayilik sözleşmesine göre üstlendiği edimleri yerine getirmediğinden sözleşmenin feshedildiğinin, sözleşmenin feshedilmesinde davacı tarafın kusurlu olduğunu, sözleşme kapsamında paraya çevrilen teminat mektubunun alacakları karşılığında paraya çevrilip tahsilat yapıldığını, bu bağlamda yasal dayanağı bulunmayan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

Dosyaya sunulan belge ve kayıtlarla birlikte dosya önce bilirkişi …’a tevdii edilmiş, bilirkişi düzenlemiş olduğu 12/03/2018 tarihli raporunda taraflar arasındaki sözleşmeye göre davacının taahhüt ettiği ancak eksik tutar nedeniyle davalı tarafın talep edebileceği alacak miktarının TL cinsinden 105.861,75-TL olduğunu, bu alacağa karşılık davalının nakde çevirdiği teminat mektubunun tutarının ise 74.872,67-TL olduğunu, davacının bayilik sözleşmesi ve bağlı protokol kapsamında alım taahhüdünde bulunduğu akaryakıt alım miktarı ve tutarında eksik kalan taahhüt miktarı kadar borçlu olduğu ve davacının bu borcu nedeniyle davalı tarafın alacağına mahsuben bayilik sözleşmesi ve bağlı protokolü kapsamında teminat mektubunun nakde çevirdiğini teknik kanaati olarak belirtmiş; iş bu rapora davacı tarafından itiraz edilmesi üzerine dosya bilirkişi heyeti … ile arkadaşlarına tevdii edilmiş, bilirkişi heyeti düzenlemiş olduğu 12/06/2018 tarihli raporlarında “taraflar arasındaki sözleşmenin davacı tarafından haklı neden olmaksızın sona erdirildiği, bu nedenlerle davalının sözleşmeden kaynaklanan cezai şart tazminatı alacağına hak kazandığı, bu bağlamda teminat mektubunun nakde çevrilmesinde hukuka aykırılık bulunmadığını, tahsil edilen cezai şartın da davacı şirket yönünden fahiş olarak değerlendirilemeyeceğini teknik kanaati olarak belirtmiş, mahkememizce de düzenlenen ve birbirini teyit eden bilirkişi raporları yeterli görülerek hükme esas alınmıştır.
Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; taraflar arasında düzenlenen ve inkar edilmeyen 16/10/2012 tarihli akaryakıt bayilik sözleşmesinin dosyaya sunulan iki ayrı raporda ayrıntılı ve gerekçeli olarak belirtildiği üzere davacı tarafın kendi edimlerini yerine getirmemiş olması nedeniyle feshedildiği, sözleşme ve bağlı protokol kapsamında davalı tarafın taahhüt edilen ancak alınmayan akaryakıt bedeli olarak oluşan alacağına karşılık sözleşme öncesinde davacıdan alınan teminat mektubunun paraya çevrilmesinde mevzuata ve taraflar arasındaki sözleşmeye aykırı bir durum bulunmadığı, sözleşme öncesinde alınan teminat mektubunun amacının davalı tarafın sözleşme kapsamında oluşacak muhtemel zararın tazminine yönelik olduğu, bu bağlamda davalının oluşan ve belirlenen zarardan daha düşük miktarda olan teminat mektubu tutarının paraya çevrilmesinde yasal bir engel bulunmadığı değerlendirilerek davacı tarafından davalı aleyhine açılan alacak, maddi ve manevi tazminat istemlerinin tümden reddine karar vermek gerektiği kanaat ve sonucuna varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı tarafından davalı aleyhine açılan davanın sübuta ermediğinden REDDİNE,
2-Peşin alınan 2.561,65-TL harçtan, 35,90-TL ilam harcının mahsubu ile, bakiye 2.525,75-TL harcın karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı vekili için maddi tazminat yönünden AAÜT’ne göre belirlenen 11.950-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davalı vekili için manevi tazminat yönünden AAÜT’ne göre belirlenen 2.180-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Karar kesinleştiğinde ve istek halinde kullanılmayan gider avansının ilgilisine iadesine,
Dair, tarafların yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 12/11/2018
Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır