Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/1182 E. 2021/932 K. 30.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2014/1182 Esas
KARAR NO : 2021/932

DAVA : Tazminat (Rücuen Tazminat)
DAVA TARİHİ : 09/10/2014
KARAR TARİHİ : 30/11/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 20/12/2021
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Rücuen Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; Davalılardan ………. adına kayıtlı olan ve diğer davalılardan …….. tarafından kullanılan ……… sayılı aracın aşırı hız ve dikkatsizlik nedeniyle 12/12/2013 tarihinde davacı müvekkillerine Esenyurt …….. bulvarında çarptığını ve her iki davacının da yaralanmasına sebebiyet verdiğini, olay gününde tutulan tutanağa göre davalılardan aracı kullanan ……..’in yol ve işaretlere, hava şartlarının gerektirdiği kurallara uymayarak aracı hızlı kullandığından kontrolünü kaybettiğini ve müvekkillerine çarptığını, çarpma neticesinde müvekkillerinin ağır bir şekilde yaralandığını, kaza tarihinden beri de tedavi gördüklerini, davalı ………. adına kayıtlı aracın zorunlu trafik sigortasını yapan sigorta şirketinin de …….. Sigorta olduğunu beyanla fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik 2.000,00 TL nin kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, her bir davacı için 10.000,00 TL olmak üzere toplam 20.000,00 TL manevi tazminatın davalılar ………. ve ……..’ten müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı …….. cevap dilekçesinde özetle; dava dilekçesindeki iddiaları kabul etmediğini, aracı kontrollü olarak kullandığını, olay sırasında süratli olmadığını, yaralıların aracın önüne aniden çıktıklarını, süratli olmuş olması halinde daha büyük kazaya sebep olabileceğini, olayda kendisinin suçunun ve kabahatinin olmadığını beyanla davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı ………. cevap dilekçesinde özetle; dava dilekçesindeki iddiaları kabul etmediğini, kusurlarının yaralılardan daha az olduğunu beyanla davanın reddini istemiştir.
Davalı ……… Sigorta Anonim Şirketi vekili cevap dilekçesinde özetle; kazaya karışan aracın 09/07/2013 başlangıç 09/07/2014 bitim tarihleri arasında geçerli olmak üzere zorunlu mali mesuliyet sigorta poliçesi ile ………. adına maluliyet halinde kaza tarihi itibariyle şahıs başına 250.000,00 TL sine kadar azami sorumluluk hadleri ile müvekkili şirkete sigortalı olduğunu, söz konusu maddi teminat miktarının müvekkili şirketin işbu poliçeden doğan sorumluluğun üst limiti olduğunu, davacıların tedavi ve bakım giderleriile ilgili maddi tazminat talebi bakımından müvekkili sigorta şirketinin davacılara karşı hiç bir sorumluluğunun bulunmadığını, manevi tazminattan da sorumlu tutulmamaları gerektiğini beyanla davanın reddini istemiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava, haksız fiil nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Söz konusu trafik kazasında; davacının yaya konumunda olduğu, davalı ………. ‘in ……… plakı aracın maliki, ……..’in sürücü, sigorta şirketinin de bu aracın ZMSS kapsamında sigorta şirketi olduğu anlaşılmıştır.
12/12/2013 tarihinde gerçekleşen trafik kazası nedeniyle kusur durumunun incelenmesinde;
Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi 15.06.2015 tarihli rapor ile; “Davalı sürücü …….. sevk ve idaresindeki otomobille seyri sırasında yola giren yayalara çarpması sonucu karıştığı olayda olayın oluş yeri ve şekli itibari ile alacak bir önlemi olmadığı, ayrıca olaya etkenlik arz edecek herhangi bir trafik kural ihlali de görülmediğinden atfı kabil kusuru yoktur. Davacı yayalar …….. ve ……..’ın güvenli bir şekilde karşı tarafa geçmek için mevcut yaya üst geçidini kullanmaları, geçiş yapmak istedikleri yerde ise ilk geçiş hakkını gelmekte olan davalı idaresindeki araca vermeleri gerektiği halde bahsedilen bu hususlara riayet etmemiş olup neden oldukları olayda asli ve tam (%100) kusurludurlar” kanaati belirtilmiştir. Bakırköy …… Ağır Ceza Mahkemesinin ……… Esas sayılı dosyasında alınan Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi …….. tarihli raporda da davacıların tam kusurlu olduğu değerlendirilmiştir. Mahkememizce alınan 27/05/2020 tarihli raporda ise tarafların eşdeğer kusurlu oldukları belirtilmiştir. Bakırköy ……… Ağır Ceza Mahkemesinin ……… Esas sayılı dosyasında ATK Genel Kurulundan rapor alınmasına karar verilmiş olup bu raporda da sürücü ……..’in kusursuz olduğu değerlendirilmiştir. Buna göre birbirini destekleyen 3 rapor dikkate alınarak söz konusu kazada davalı sürücünün kusurunun bulunmadığı değerlendirilmiştir.
Davacılardan ……… ‘ın vefat etmesi ve mirasçılarına ulaşılamaması nedeniyle onun yönünden manevi tazminat açısından dosyanın tefrikine karar verilmiştir.
Maddi tazminat talebi yönünden feragat dilekçesi sunulmuştur.
HMK’nın 307. maddesinde; feragat, davacının talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesi olarak belirtilmiştir.
HMK’nın “Feragat ve kabulün şekli” başlıklı 309. maddesi hükmüne göre de; feragat ve kabul, dilekçeyle veya yargılama sırasında sözlü olarak yapılır. Feragat ve kabulün hüküm ifade etmesi, karşı tarafın ve mahkemenin muvafakatine bağlı değildir. Kısmen feragat veya kabulde, feragat edilen veya kabul edilen kısmın, dilekçede yahut tutanakta açıkça gösterilmesi gerekir. Feragat ve kabul, kayıtsız ve şartsız olmalıdır.
Davacıların maddi tazminata yönelik taleplerinden feragat nedeniyle maddi tazminat talebinin reddine karar verilmiştir.
Manevi tazminat talebi yönünden yapılan değerlendirmede;
Manevi tazminat miktarının nasıl belirleneceği konusu Yargıtay HGK.’nun 24.12.2014 tarih ve 2014/21-872 E., 2014/1086 K. sayılı kararında belirtilmiştir. Gerçekten de söz konusu karara göre; “…Manevi tazminat isteminin temelinde, davalıların haksız eylemi yatmaktadır. Bilindiği üzere, haksız eylemin unsurları; zarar, fiil ile zarar arasında illiyet bağı, fiilin hukuka aykırı olmasından ibarettir. Öte yandan, mülga 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 47. (6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 56.) maddesinde düzenlenen manevi tazminatta kusurun gerekmediği, ancak takdirde etkili olabileceği, 22.6.1966 tarih ve ……. Esas …….. Karar sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında açıkça vurgulanmıştır. Bu kararın gerekçesinde, taktir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar, her olaya göre değişebileceğinden, hâkim bu konuda taktir hakkını kullanırken, ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir. Yine BK 47 (TBK 56). maddesi hükmüne göre; hâkimin özel halleri göz önünde tutarak, manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği tutar adalete uygun olmalıdır. Bu para tutarı, aslında ne tazminat ne de cezadır. Çünkü mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını amaç edinmediği gibi, kusurlu olana yalnız hukukun ihlalinden dolayı yapılan bir kötülük de değildir. Aksine, zarara uğrayanda bir huzur duygusu uyandırmayı, aynı zamanda ruhi ızdırabın dindirilmesini amaç edindiğinden, tazminata benzer bir fonksiyonu da vardır. O halde bu tazminatın sınırı, onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. Manevi tazminat, duyulan elem ve ızdırabın kısmen ve imkan nisbetinde iadesini amaçladığından hâkim, M.K.nun 4. maddesi gereğince hak ve nesafete göre takdir hakkını kullanarak, manevi tazminat miktarını tespit etmelidir. Hâkim belirlemeyi yaparken somut olayın özelliğini, zarar görenin ekonomik ve sosyal durumunu, paranın alım gücünü, maluliyet oranını, beden gücü kaybı nedeniyle duyulan ve ileride duyulacak elem ve ızdırabı gözetmelidir.” Somut olayda davacı ………’ın söz konusu olay nedeniyle kusurunun bulunması, herkesin kendi kusuru oranında sorumlu olması, davalı sürücünün olay nedeniyle kusurunun bulunmaması nedeniyle manevi tazminat talebinin reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın maddi tazminat talebi yönünden feragat nedeniyle REDDİNE,
2-Davanın ……… açısından manevi tazminat talebi yönünden REDDİNE,
3-Harçlar Kanunu’na göre belirlenen 59,30TL ilam harcından peşin alınan 375,75TL harcın mahsubu ile bakiye 316,45TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından sarf edilen 68,00TL posta giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Maddi tazminat yönünden davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 5.100,00TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davalıya verilmesine,
7-Manevi tazminat yönünden davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 5.100,00TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davalıya verilmesine,
8-HMK’nın 333. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra artan avansın taraflara iadesine,
Dair tarafların yokluğunda maddi tazminat talebi yönünden kesin olmak üzere, manevi tazminat talebi yönünden gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 30/11/2021

Katip ……
¸e-imzalıdır

Hakim …….
¸e-imzalıdır