Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/1106 E. 2018/869 K. 10.07.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2014/1106 Esas
KARAR NO : 2018/869

DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 12/09/2014
KARAR TARİHİ : 10/07/2018
KARAR YAZIM TARİHİ : 19/07/2018
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:Davacı vekili 12/09/2014 harç tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davacı … Ltd.Şti. Arasında düzenlenen 18.07.2012 tarihli temlik sözleşmesi ile temlik eden ile davalı arasındaki taşaronluk sözleşmesi nedeneni ile temlik edenin 7 nolu Temmuz hak edişinden kesilmek üzere 100.000,00-TL alacağın müvekkiline devir ve temlik edildiği, davacı ile temlik eden arasında düzenlenen sözleşmenin davacı şirket tarafından onaylandığını, yazılı temlik sözleşmesinde davacının imzasının bulunması nedeni ile davalıya bildirimin gerçekleşmesine rağmen davalı tarafından ödeme yapılmadığı, alacağın ödenmesi amacı ile keşide edilen Bakırköy …. Noterliği’nin 27.06.2016 tarih …. yevmiye sayılı ihtarında sonuç alınmadığını ileri sürerek 100.000,00-TL alacağın yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı şirketin yazılın beyanında özetle; temlik eden tarafından üstlenilen işin sözleşmeye uygun şekilde yerine getirilmemesi nedeni ile taşaronluk sözleşmesinin müvekkili tarafından 18.01.2013 tarihinde fesh edildiğini, dava dışı temlik edenin taşaronluk sözleşmesi kapsamındaki edimlerini yerine getirmediğini, teknik raporlar ile belirlenmesinden sonra durumu temlik edene ihbar edilmesi sonrası aksaklıkların giderilmemesi nedeni ile feshin gerçekleştirildiğini, bu nedenle temlik edene hak ediş ödemesinin yapılmadığından temlik alana ödeme yapılmadığını, temlik sözleşmesine konu borçtan müvekkilinin sorumluluğuna dair bir taahhüt bulunmadığını, taahhüdün temlik eden tarafından verildiğini, müvekkiline ait imzanın sadece temlik sözleşmesinin müvekkili kayıtlarına alındığına ilişkin teyit yazısı olduğunu, fesh edilen sözleşme nedeni ile müvekkilinin temlik edene borcu olmadığı gibi alacağı bulunduğunu savunarak davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLER:Dava, cevap dilekçeleri, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı… Vs.
Davacı ile dava dışı….Ltd.Şti. Arasında düzenlenen 18.07.2012 tarihli temlik sözleşmesinin incelenmesinde; temlik edenin davacı şirket ile yapmış olduğu eser sözleşmesinde kaynaklanan 7 nolu Temmuz hak edişinden 100.000,00-TL’lik kısmının kayıtsız şartsız davacıya temlik edildiğini, temlik sözleşmesinin altında davacı şirkete atfen imza atıldığı görülmüştür.
Davacı tarafından keşide edilen Bakırköy … Noterliği’nin 27.06.2013 tarihli ihtarı ile davacı ile 100.000,00-TL alacağın tebliğden itibaren 3 gün içerisinde ödenmesini talep etmiş olup, ihtarnamenin 01.07.2013 tarihinde davalıya tebliğ edildiği anlaşılmıştır.
Davalı yanca, temlik eden ile davalı arasında düzenlenen eser sözleşmesi dosyaya sunulmuştur. Taraflar arasındaki sözleşmeye aykırılık ile davacı tarafça belirlendikten sonra aksaklıkların giderilmesi ihtar edilmiş olup, sözleşme 18.01.2013 tarihli ihtar ile davalı tarafça fesh edilmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğine; Dava, davalı ile dava dışı şirket arasında düzenlenen eser sözleşmesi kapsamında dava dışı yüklenicinin alacağının 100.000,00-TL kısmını temlik ettiği davacının temlik nedeni ile herhangi bir alacağı bulunup/ bulunmadığı var ise miktarına ilişkindir.
Mahkememizce eser sözleşmesi kapsamında temlik edenin alacağının bulunup/ bulunmadığı var ise miktarının belirlenmesi amacı ile tarafların ticari defter ve belgeleri ile dosya kapsamındaki deliller üzerinde inceleme yapılmasına karar verilmiştir. Davacı defterleri üzerinde yapılan bilirkişi incelemesi sonucu bilirkişi kurulunca ibraz edilen 03.09.2015 tarihli raporun incelenmesinde; temlik sözleşmesinin ivasız olduğu, bu tür temliklerde hiçbir karşılık almaksızın alacağı devreden kişinin ayrıca bir garanti taahhüdü bulunmadıkça alacağın geçersiz olması veya tahsil edilmemesi, borçlunun ödeme güçlüğünde olmasınan dolayı sorumlu tutulamayacağı görüşü ile davacının talepte bulunmayacağı bildirilmiştir. Mahkememizce davalının ticari defter ve belgeleri üzerinde mali yönden inceleme yapılması için Ankara Nöb. Asliye Ticaret Mahkemesi’ne talimat yazılmış olup, bilirkişi tarafından ibraz edilen 17.01.2017 günlü raporun incelenmesinde; davalı defter ve belgeleri üzerinde yapılan incelemeye göre, davalı ile dava dışı temlik eden arasındaki ticari ilişkide davalının yapmış olduğu fazla ödeme nedeni ile dava dışı şirketten 61.821,04-TL alacağı bulunduğu, 6 nolu hak ediş nedeni ile temlik eden tarafından düzenlenen ilk fatura ile 1.425.922,93-TL 2. Fatura ile 215.159,48-TL ödeme yapıldığı, bu tarihi itibari ile davalı şirketçe yapılan ödemeler dikkate alındığında davalının bakiye 140.722,23-TL borcu bulunduğu, 7 nolu hak ediş nedeni ile herhangi bir fatura düzenlenmediği gibi ödemede yapılmadığı, 2012 yılında temlik edene ödemenin devam ettiği 29.278,00-TL daha ödendiği, yıl sonu itibari ile davalının 30.185,08-TL borcunun bulunduğu, 2013 yılı içerisindeki ödemelerin ise avans şeklinde yapıldığı belirlenmiştir. İtiraz üzerine alınan ek raporda, 18.07.2012 tarihli temlikden sonra davalı tarafından dava dışı temlik edene 4.076.944,52-TL hak ediş bedeline karşılık ödemede bulunulduğu, yukarıda belirtilen delillerin birlikte değerlendirilmesi sonucu, davalı ile dava dışı temlik eden arasında eser sözleşmesi bulunduğu sabittir. Temlik eden, eser sözleşmesi kapsamında davalıda bulunan 7 Temmuz hak edişinden 100.000,00-TL’lik kısmı 18.07.2012 tarihli temlik sözleşmesi ile davacıya temlik etmiş olup, temlik sözleşmesi altında davalı şirketin imzasının bulunması ve cevap dilekçesindeki açıklamalar birlikte değerlendirildiğinde, temliğin davalıya bildirildiği anlaşılmıştır. Alacağın devri (temlik) TBK.’nın 183. Maddesinde düzenlenmiş olup, yasal bir engel bulunmadıkça alacaklının borçlunun rızasını aramaksızın 3. Bir kişiye devredileleceği kabul edilmiştir. Sözleşme TBK.’nın 184. Maddesinde belirtilen şekilde yazılı olarak yapılmış ve borçluya bildirilmiştir. Bu durumda, TBK.’nın 186. Maddesi gereğince borçlu, borcunu devir alana ödemek ile borcundan kurtulabilir. Taraflar arasındaki sözleşmede 7 nolu alacağın 100.000,00-TL’lik kısmının temlik edildiği anlaşılmış olup, alınan bilirkişi raporuna göre, davalı ile temlik eden arasında 7 nolu hak edişin düzenlenmediği anlaşılmıştır. Ancak, talimat yolu ile alınan bilirkişi raporunun belirtildiğ üzere, 6 nolu hak ediş için düzenlenen fatura ile davalının 1.425.922,93-TL ve 215.159,48-TL ödediği, ardından yapılan ödeme ile birlikte hak ediş ile birlikte 30.185,08-TL borcunun kaldığı anlaşılmıştır. Davalı ile temlik eden arasında 2013 yılındaki ticar ilişki hak ediş düzenlenmeksizin avans şeklinde gerçekleştirilmiştir. Ek bilirkişi raporundaki tespite göre temlik tarihinden sonra 4.076.944,52-TL temlik edene davalı tarafından ödeme yapılmıştır. Bu durumda, 7 nolu hak ediş düzenlenmemiş olsa dahi davalının haberdar olduğu alacağın devri sözleşmesi gereğince davacı alacağının ödemeden önce temlik edene yapılan ödemenin geçerli olarak kabul edilimeyeceği, yapılan ödemenin 7 nolu hak edişe mahsuben yapıldığı bu durumda öncelikle temlik kapsamında davacı alacağının ödenmesi gerektiği anlaşılmakla davacının davasının kabulüne ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının kabulü ile; 100.000,00-TL’lik alacağa dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
2-Alınması gereken 6.831,00-TL harçtan 1.707,75-TL peşin harcının mahsubu ile 5.123,25-TL nin davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 1.707,75-TL peşin harç, 25,20-TL başvuru harcının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
4-Davacı tarafından sarf edilen 1.650,00-TL bilirkişi ücreti ve 408,90-TL posta masrafı toplamı olan 2.058,90-TL’nin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
5-Avukatlık ücret tarifesine göre, hesaplanan 10.750,00-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Dosya Kesinleştiğinde ve talep halinde gider avansların taraflara iadesine,
Dair davacı vekili ile davalı vekilinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 10/07/2018

Katip …
¸

Hakim …
¸