Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/80 E. 2023/354 K. 11.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2023/80 Esas
KARAR NO : 2023/354

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 24/01/2023
KARAR TARİHİ : 11/04/2023
KARARIN YAZILDIĞI TARİH :22/05/2023
Davacı vekili tarafından açılan alacak davasının Mahkememizde yapılan açık
yargılaması sonucunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; ” Davalı aleyhine fatura alacağına istinaden ilamsız icra takibinin yapıldığını, icra takibine yönelik olarak borçlu davalı tarafından borca itiraz edildiğini, davalı borçlu icra takibine konu edilen fatura bedilini davacı şirketin banka hesabına haricen ödeyerek bakiyeyi kapattığını, haricen ödeme yapıldığını, icra dosyasındaki itirazın geri alınmadığını, dava konusu talep yönünden zorunlu arabuluculuk başvurusu yapıldığını, davalının Bakırköy … İcra Müd. … E. Dosyasına yaptığı itirazın iptaline, takip sonrası yaptığı ödemenin öncelikle faiz ve ferilere mahsubu ile icra dairesinde infaz sırasında dikkate alınmasına, davalının likit fatura alacağı yönünden haksız itirazı nedeniyle %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama gider ve vekalet ücretinin davalıya yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; ” Ortada mevcut ve geçerli bir icra takibi olmaması nedeniyle itirazın iptali davasının yasal koşullarının oluştuğundan söz edilemeyeceğinden davanın reddinin gerektiğini, Müvekkilinin yerleşim yerinin Gaziantep olduğunu, bu nedenle Bakırköy/İstanbul icra dairelerinin yetkisiz olduğunu, bu nedenle davalının icra dosyasındaki yetki itirazının doğru ve yerinde olduğunu, davanın usul yönünden reddine, değilse esastan reddine, yargılama gideri ve ücreti vekaletin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava,taraflar arasındaki cari hesaba konu faturalara konu hizmetin davacı tarafından davalıya verilmesine rağmen davalı tarafından fatura bedelinin ödenmediği iddiası ile alacağın tahsili için başlatılan icra takibine itirazın iptaline ilişkindir.
Tarafların ba-bs formları ve ito kayıtları celp edilerek incelenmiştir.

Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyası aslı celp edilmiş, incelenmesinde; davacı takip alacaklısı tarafından davalı takip borçlusuna karşı toplam 9.540,00 EURO’ nun tahsili için ilamsız takip talebinde bulunulduğu, süresinde itiraz üzerine takibin durduğu anlaşılmıştır.
Davacı vekili tarafından 2004 Sayılı İİK’nun 67. Maddesi uyarınca yasal bir yıllık hak düşürücü süre içinde davalının itirazının iptali için dava açıldığı anlaşılmıştır.
Taraflar arabuluculuk görüşmelerinde anlaşamamış ve arabuluculuk son tutanağı dosyamıza sunulmuştur.
2004 Sayılı İİK’nun 50/1 maddesinde; “Para veya teminat borcu için takip hususunda Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun yetkiye dair hükümleri kıyas yolu ile tatbik olunur.” hükmü düzenlenmiş ve bu hüküm gereğince icra dairelerinin yetkisi belirlenirken 6100 Sayılı HMK’nun yetkiye ilişkin hükümleri uygulanacaktır.
6100 Sayılı HMK’nun “Genel Yetkili Mahkeme” başlıklı 6. Maddesinde; “Genel yetkili mahkeme, davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir.
Bu hüküm uyarınca somut davamızda davalının İTO kaydındaki adresi “… Mahallesi … nolu Cad. No:14 Şehitkamil/Gaziantep” olup, takibe yetkili icra dairesi Gaziantep İcra Daireleri olup, Bakırköy İcra Dairelerinin yetki alanında değildir.

6100 Sayılı HMK’nun “Sözleşmeden doğan davalarda yetki” başlıklı 10. Maddesinde ; “Sözleşmeden doğan davalar, sözleşmenin ifa edileceği yer mahkemesinde de açılabilir.” hükmü düzenlenmiştir. 6098 Sayılı TBK’nun 89. maddesinde; “Borcun ifa yeri, tarafların açık veya örtülü iradelerine göre belirlenir.
Aksine bir anlaşma yoksa, aşağıdaki hükümler uygulanır;
1.Para borçları, alacaklının ödeme zamanındaki yerleşim yerinde,
2.Parça borçları, sözleşmenin kurulduğu sırada borç konusunun bulunduğu yerde,
3.Bunların dışındaki bütün borçlar, doğumları sırasında borçlunun yerleşim yerinde ifa edilir.” hükmü düzenlenmiştir.
Somut davamızda; dava konusu taraflar arasındaki sözleşmede borcun ifa yeri düzenlenmemiştir. Bu nedenle davacının alacağının para borcu olması sebebiyle alacaklının adresi Mahkemesi ve takip yönünden alacaklının adresi İcra Dairesi yetkilidir. Davacı alacaklının İTO kayıtlarındaki resmi adresi ise “… Mah. … Yolu Cad. … İş Merkezi … Büyükçekmece/İstanbul” adresi olup, söz konusu adres yönünden takibe yetkili icra dairesi Büyükçekmece İcra Daireleri olup, Bakırköy İcra Daireleri yetki alanında değildir. Bu nedenlerle davalı borçlunun icra dairesinin yetkisine yapmış olduğu itiraz yerinde ve geçerli bir itirazdır. İtirazın iptali davaları icra takibine sıkı sıkıya bağlı bir dava türüdür ve geçerli bir icra takibi olması itirazın iptali davaları yönünden dava şartıdır. Davacı alacaklı tarafından yetkili icra dairesinde takip yapılmadığından ortada geçerli bir icra takibi bulunmamaktadır ve iş bu davada dava şartı yerine getirilmediğinden açılan davanın dava şartı yokluğundan reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Açılan davanın 6100 Sayılı HMK’nun 114/2 ve 115/2 maddeleri uyarınca usulüne uygun bir icra takibi başlatılmaması dava şartı eksikliği sebebiyle usulden REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürülükte bulunan haçlar tarifesi gereğince alınması gereken karar ve ilam harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yargılama gideri yapılmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davalı yargılama sırasında kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükteki bulunan AAÜT uyarınca red edilen miktar ve tarifenin 7/2 maddesi dikkate alınarak takdir edilen 9.200,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
6-7155 Sayılı Kanun ile değişik 6325 sayılı Hukuki Uyuşmazlıklarda Arabuluculuk Kanunun 18/A maddesinin 14. fıkrası uyarınca arabulucuk ücreti olan 1.320,00 TL’ nin davacıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
7-Kullanılmayan gider avansının 6100 Sayılı HMK 333. maddesi uyarınca kararın kesinleşmesinden sonra yatırana iadesine,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 vd. maddeleri gereğince (5235 sayılı Kanunun 2. maddesi de dikkate alınarak) davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize verilecek veya başka bir mahkeme aracılığıyla gönderilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi İlgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen açıkça okunup usulen anlatıldı.11/04/2023

Katip …
e-imzalıdır

Hakim ….
e-imzalıdır