Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/77 E. 2023/353 K. 11.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2023/77 Esas
KARAR NO : 2023/353

DAVA : İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 23/01/2023
KARAR TARİHİ : 11/04/2023
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 22/05/2023
Davacı vekili tarafından açılan itirazın iptali davasının Mahkememizde yapılan açık
yargılaması sonucunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; ” Müvekkilinin sözleşmesel edimlerini yerine getirmesine rağmen davalının parasını ödemediğini, davalı hakkında icra takibinin başlatıldığını, davalının icra takibine itiraz ettiğini, arabuluculuğa başvurulduğunu ancak arabuluculuk görüşmelerine davalının katılmadığını, itirazın üzerine işbu davanın açıldığını, yargılama giderinin ve vekalet ücretinin davalıdan tahsil edilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; ” Taraflar arasında imzalanan sözleşmenin doğru olduğunu, sözleşme karşılığı yapılan işin bedelinin ödendiğini, ödemelerin elden yapıldığını, davacının herhangi bir alacağının kalmadığını, dava konusu yerlere ilişkin istenilen rakam fahiş bir rakam olduğunu, gerçekliğinin bulunmadığını, bu yönden davaya itiraz ettiklerini beyan etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, taraflar arasındaki eser sözleşmesi kapsamında davacı tarafından yapılan işler karşılığı bedelinin ödenmediği iddiası ile alacağın tahsili için başlatılan icra takibine itirazı iptaline ilişkindir.
Tarafların BA ve BS formları celbedilerek incelenmiştir.
Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün …. esas sayılı takip dosyası uyap sistemi üzerinden celp edilmiş, incelenmesinde; davacı takip alacaklısı tarafından davalı takip borçlusuna karşı toplam 188.738,18 TL’nin tahsili için ilamsız takip talebinde bulunulduğu, süresinde itiraz üzerine takibin durduğu anlaşılmıştır.
Davacı vekili tarafından 2004 Sayılı İİK’nun 67. Maddesi uyarınca yasal bir yıllık hak düşürücü süre içinde davalının itirazının iptali için dava açıldığı anlaşılmıştır.
Taraflar arabuluculuk görüşmelerinde anlaşamamış ve arabuluculuk son tutanağı dosyamıza sunulmuştur.
01/07/2012 tarihinde yürürlüğe giren 6102 sayılı TTK’nın 4. ve 5’inci maddelerinde ticari dava düzenlenmiş olup TTK’nın 4. maddesine göre bir davanın ticarî dava sayılması için ya uyuşmazlık konusu işin tarafların her ikisinin birden ticari işletmesiyle ilgili olması ya da tarafların tacir olup olmadıklarına veya işin tarafların ticari işletmesiyle ilgili olup olmadığına bakılmaksızın Türk Ticaret Kanunu veya diğer kanunlarda o davaya asliye ticaret mahkemesince bakılacağı yönünde bir düzenleme bulunması (mutlak ticari dava olması) gereklidir. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 19/II. maddesi uyarınca, taraflardan biri için ticarî iş sayılan işin, diğeri için de ticarî iş sayılması, davanın niteliğini ticarî hale getirmeyecektir. Zira; Türk Ticaret Kanunu, kanun gereği ticarî dava sayılan davalar haricinde, ticarî davayı ticarî iş esasına göre değil, ticarî işletme esasına göre belirlemiş olup işin ticarî nitelikte olması veya sayılması, davanın ticari dava olarak kabulü için yeterli değildir.
Somut davada; taraflar arasında davacının yüklenici, davalının iş sahibi olduğu, dava konusu işlerin yapılmasına ilişkin eser sözleşmesi olduğuna dair bir ihtilaf bulunmamaktadır. Taraflar arasındaki ihtilaf davacı tarafından yapılan işlerin bedelinin davalı tarafından ödenip ödenmediğine ve davacının davalıdan alacaklı olup olmadığına ilişkindir. Davalı bir ticaret şirketi olup tacirdir. İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü ve Beyazıt Vergi Dairesi cevabi yazılarına göre davacı gerçek kişi tacir olmayıp potansiyel vergi mükellefidir. Potansiyel vergi mükellefi olan davacının herhangi bir vergi kaydı bulunmayıp tacir değildir. Bu durumda, tarafların sıfatına ve davanın niteliğine ve miktarına göre nispi ya da mutlak nitelikteki bir ticari dava söz konusu olmadığından davada görevli mahkeme Asliye Ticaret Mahkemesi olmayıp, genel görevli mahkeme olan Asliye Hukuk Mahkemesi olduğundan Mahkememizin görevsizliğine ve Bakırköy Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesi’nin görevli olduğuna karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın 6100 Sayılı HMK’nun 114/1-c. ve 115/2. maddeleri uyarınca USULDEN REDDİNE,
2-Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE, görevli Mahkemenin Bakırköy Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesi olduğuna,
3-6100 Sayılı HMK nun 20. maddesine göre kararın kesinleşmesinden itibaren iki haftalık süre içinde müracaat halinde dosyanın yetkili ve görevli Bakırköy Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine, aksi halde aynı madde gereğince DAVANIN AÇILMAMIŞ SAYILMASINA KARAR VERİLMESİNE,
4-6100 Sayılı HMK 331/2 maddesi gereği harç, yargılama gideri ve vekalet ücreti hususlarında yetkili ve görevli Mahkemece karar verilmesine, dosyanın yetkili ve görevli Mahkemeye gönderilmesinin talep edilmemesi halinde dosyanın resen ele alınarak bu hususlarda Mahkememizce karar verilmesine,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 vd. maddeleri gereğince (5235 sayılı Kanunun 2. maddesi de dikkate alınarak) davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzlerine karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize verilecek veya başka bir mahkeme aracılığıyla gönderilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi İlgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen açıkça okunup usulen anlatıldı.11/04/2023

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır