Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/602 E. 2023/569 K. 20.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2023/602 Esas
KARAR NO : 2023/569

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 11/11/2022
KARAR TARİHİ : 20/06/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 21/06/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP;Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili ve davalı arasında mali müşavirlik sözleşmesi kurulduğunu, mali müşavirlik hizmetinin, vekalet ilişkisi niteliğinde olduğunu, müvekkilin serbest mali müşavirlik faaliyetini 3568 sayılı Kanun kapsamında gerçekleştirdiğinden, davalı ile aralarındaki sözleşme ilişkisinin TBK’nın 502. maddesi kapsamında değerlendirilmesi gerektiğini, vekalet sözleşmesi tipik bir iş görme sözleşmesi olduğundan vekalet veren, vekile gördüğü işin karşılığı ücret ödeme borcu altında olduğunu, vekilin gördüğü işin karşılığı olarak ücret almaya hak kazandığı şüphesiz olduğunu, davalı her ne kadar müvekkiline herhangi bir borcu olmadığını beyan etmişse de taraflarınca ilgili takip talebinde davalının işbu sözleşmeden kaynaklanan borcuna istinaden düzenlenen serbest meslek makbuzları sunulduğunu, borcu olmadığını iddia eden borçlunun bu iddiasını ödeme belgelerin sunmak suretiyle ispat etmekle mükellef olduğunu, müvekkilinin üstüne düşen edimi yerine getirmiş olmasına rağmen hak etmiş olduğu ödemeyi alamadığını, icra takibine itiraz edilmesi sonrası tüketici uyuşmazlıklarında dava şartı olan arabuluculuk sürecine başvurulduğunu, davalıya yetkili arabulucu tarafından … kanalıyla … yoluyla davet mektubu gönderildiğini ve cep telefonundan ulaşılıp bilgi verilmişse de davalının herhangi bir mazeret göstermeden ilk toplantıya katılmadığını, bunun üzerine arabuluculuk anlaşamama son tutanağı düzenlendiğini, 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/A maddesinin 11.fıkrası gereği davalı, mazeretsiz olarak ilk toplantıya katılmadığından ilgili karar kendi lehine çıksa dahi yapılan yargılama giderlerinin tamamından sorumlu olduğunu, davalının temerrüde düştüğünü ve itirazlarının somut hukuki temele dayanmadığını, zaman kazanmaya matuf olduğunu, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere takibe konu alacağın şimdilik 22.624,19-TL’lik kısmı üzerinden davanın kabulünü, davalının takibe borca ilişkin haksız ve dayanaksız itirazlarının iptali ile Küçükçekmece … İcra Müdürlüğü, … Esas sayılı takibinin 22.624,19-TL üzerinden devamını, davalının itirazında haksız ve kötü niyetli olduğundan, 22.624,19-TL’nin %20’sinden az olmamak üzere icra inkâr tazminatına mahkûm edilmesini, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı cevap dilekçesi sunmamış, katıldığı duruşmada ”Şuan çalışmıyorum, öncesinde Yangın söndürme cihazlarının toptan ve perakende satışının yapıyorduk” beyanda bulunmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Dava itirazın iptali isteminden ibarettir.
Bilindiği üzere mahkemenin görevi HMK 114. maddesi gereğince dava şartı olup, mahkemece kendiliğinden ve yargılamanın her aşamasında gözetilmesi gereken bir husustur. Asliye Ticaret Mahkemeleri, Asliye Hukuk Mahkemesinin görevine giren ticari davaların çözümlendiği mahkemelerdir. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin görevine giren işler dışında kalan tüm uyuşmazlıklar Asliye Hukuk Mahkemesi’nce çözümlenir. Hangi davaların ticari dava olduğu TTK’nun 4.maddesinde sayılmıştır.
6102 sayılı TTK’nun 4. maddesine göre, bir davanın ticari dava olabilmesi için uyuşmazlığın her iki tarafının da tacir olması ve ticari işletmeleriyle ilgili hususlardan doğmuş bulunması veya anılan yasa maddesinde sayılan mutlak ticari davalardan olması gerekli ve yeterlidir.
T.C.İSTANBULBÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ …. HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : … KARAR NO : … Her ne kadar davalı şirket vekili, taraflar arasındaki uyuşmazlığın tüketici işlemi olduğundan bahisle istinaf başvurusunda bulunmuş ise de, davalının şirket olması, davacı gerçek şahsın da meslek ve ticari amaçla hareket etmesi nazara alındığında, taraflar arasındaki uyuşmazlığın tüketici işlemi olduğu ve Tüketici Mahkemelerinin görevli olduğu yönündeki istinaf talebi yerinde görülmemiştir. Taraflar arasındaki uyuşmazlık ilk derece mahkemesince verilen kararda belirtildiği gibi mutlak ve nispi ticari dava niteliğini taşımadığından uyuşmazlığın çözümünde Asliye Hukuk Mahkemelerinin görevli olduğu yönündeki mahkeme kararı yerinde olduğu anlaşılmakla istinaf başvurusunun reddine karar vermek gerekmiştir. Açıklanan tüm bu nedenlerle aşağıdaki şekilde hüküm tesisi usul ve yasalara uygun görülmüştür.
Anılan içtihat nazara alınmakla ;davacının tacir olmadığı, dava konusu uyuşmazlığın da mutlak ticari dava olmadığı anlaşılmakla Mahkememizin görevsizliğine yönelik aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM;Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın HMK 114. Ve 115. Maddeleri uyarınca USULDEN REDDİNE,
2-Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
3-HMK nun 20. Maddesine göre kararın kesinleşmesinden itibaren iki haftalık süre içinde müracaat halinde dosyanın yetkili ve görevli Bakırköy Nöbetçi Asliye Hukuk Hukuk Mahkemesine gönderilmesine,aksi halde aynı madde gereğince DAVANIN AÇILMAMIŞ SAYILMASINA KARAR VERİLMESİNE,
4-HMK 331/2 maddesi gereği Harç ve yargılama giderinin görevli mahkemece nazara alınmasına,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 vd. maddeleri gereğince (5235 sayılı Kanunun 2. maddesi de dikkate alınarak) tarafların yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize verilecek veya başka bir mahkeme aracılığıyla gönderilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı. 20/06/2023

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır