Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/6 E. 2023/309 K. 28.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2023/6 Esas
KARAR NO : 2023/309

DAVA : İtirazın İptali (Fuar Katılım Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 07/04/2022
KARAR TARİHİ : 28/03/2023
KARARIN YAZILDIĞI TARİH :27/04/2023
Davacı vekili tarafından açılan itirazın iptali davasının Mahkememizde yapılan açık
yargılaması sonucunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin İstanbul …. Asliye Ticaret Mahkemesine vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin, davalıdan olan alacağı nedeniyle, davalı aleyhine İstanbul …. İcra Müdürlüğünün ….. Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlattığını, davalı haksız ve kötüniyetli olarak icra takibimize itiraz ederek müvekkilinine herhangi bir borcu olmadığını iddia ettiğini, Müvekkilinin, ….. tarihleri arasında gerçekleştirilmesi kararlaştırılan … Fuarı’na katılmak üzere davalıya 8.624,21 -USD ödeme yaptığını, davalı tarafından fuarın açılmasına yaklaşık 10 gün kala, … tarihinde fuar’ın Mayıs 2022’ye ertelendiği müvekkilime bildirdiğini, davalı tarafından ….. tarihlerinde düzenlenen gıda fuarı ile ….. tarihleri arasında düzenlenen … fuarı ve yine zamanında Aymod gibi normal sürelerinde düzenlenen sektörel fuarlar, davalının erteleme gerekçeleri ve pandemi nedeni ile ileri sürdüğü gerekçelerinin dayanaktan yoksun olduğunu, fuarların pandemi nedeniyle ertelenmesinde karar mercii olan T.O.B.B’nin de bu yönde bir kararı veya tavsiyesi söz konusu olmadığını, fuar kapsamında sergilenmesi için yüksek bütçeli koleksiyonlar ve fuar stantları hazırlandığını, müvekkil şirketin maddi zarar ve kar kaybı meydana geldiğini, davanın kabulü ile borçlunun itirazının iptali ile takibin devamını, itiraz kötü niyetle yapıldığından ve alacağımız likit olduğundan dolayı alacağın %20 sinden az olmamak kaydı ile icra inkâr tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve ücreti vekâletin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin İstanbul ….. Asliye Ticaret Mahkemesine vermiş olduğu cevap dilekçesinde özetle; Müvekkil şirketin …. Holding bünyesinde yurt içi ve yurt dışında, dünya çapınca çeşitli fuarlar düzenleyen organizatör şirketi olduğunu, davalı şirket ise tekstil sektöründe faaliyet gösteren bir şirket olduğunu, müvekkil şirket ile davalı şirket arasında ….. tarihleri arasında düzenlenecek …. Fuarı (…) için “Fuar Katılım Sözleşmesi” akdedildiğini, COVİD-19 salgını nedeniyle fuar, ileri bir tarihe ertelendiğini, yapılan erteleme ile, katılımcıların hakları aynen korunacak olması, aynı şartlarda fuarın gerçekleştirilecek olması nedeniyle fuar katılım bedelinin iade edilemeyeceği hususu da kararlaştırıldığını, haksız, kötüniyetli ve hukuki mesnetten yoksun huzurdaki davanın reddini, asıl alacağın %20’sinden az olmamak kaydıyla kötüniyet tazminatına hükmedilmesini, tüm yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı taraf yüklenmesini talep etmiştir.
İstanbul …. Asiye Ticaret Mahkemesi’nin 15/11/2022 tarih, … esas ve … karar sayılı ilamı ile yetkisizlik kararı verilmesi üzerine dosya Mahkememize gelmekle yukarıda belirtilen esas sırasına kaydedilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava,taraflar arasındaki fuar katılım sözleşmesine istinaden davalı tarafın edimini yerine getirmemesi sebebiyle sözleşmeden dönülmesi ve ödenen bedelin iadesine ilişkin alacağın tahsili için başlatılan icra takibine itirazın iptaline ilişkindir.
İstanbul …. İcra Müdürlüğünün ….. esas sayılı takip dosyası aslı celp edilmiş, incelenmesinde; davacı takip alacaklısı tarafından davalı takip borçlusuna karşı 8.624,21-USD Fiili Ödeme Tarihi Yapılmayan Fuar İçin Ödenen Ücret (İstenen: Yıllak Libor) 119.08-USD Fiili Ödeme Tarihi İşlemiş Faiz 11/11/2021 – 03/02/2022 arası 84 Gün %6,00 ile birlikte 8.743,29-USD TL’nin tahsili için ilamsız takip talebinde bulunulduğu, süresinde itiraz üzerine takibin durduğu anlaşılmıştır.
Davacı vekili tarafından 2004 Sayılı İİK’nun 67. Maddesi uyarınca yasal bir yıllık hak düşürücü süre içinde davalının itirazının iptali için dava açıldığı anlaşılmıştır.
Taraflar arabuluculuk görüşmelerinde anlaşamamış ve arabuluculuk son tutanağı dosyamıza sunulmuştur.
6098 sayılı TBK’nun İfa imkânsızlığını düzenleyen 136.maddesinde “Borcun ifası borçlunun sorumlu tutulamayacağı sebeplerle imkânsızlaşırsa, borç sona erer. Karşılıklı borç yükleyen sözleşmelerde imkânsızlık sebebiyle borçtan kurtulan borçlu, karşı taraftan almış olduğu edimi sebepsiz zenginleşme hükümleri uyarınca geri vermekle yükümlü olup, henüz kendisine ifa edilmemiş olan edimi isteme hakkını kaybeder. Kanun veya sözleşmeyle borcun ifasından önce doğan hasarın alacaklıya yükletilmiş olduğu durumlar, bu hükmün dışındadır.Borçlu ifanın imkânsızlaştığını alacaklıya gecikmeksizin bildirmez ve zararın artmaması için gerekli önlemleri almazsa, bundan doğan zararları gidermekle yükümlüdür.” hükmü düzenlenmiştir.
6098 sayılı TBK’nun Kısmi ifa imkânsızlığını içeren 137.maddesinde; “Borcun ifası borçlunun sorumlu tutulamayacağı sebeplerle kısmen imkânsızlaşırsa borçlu, borcunun sadece imkânsızlaşan kısmından kurtulur. Ancak, bu kısmi ifa imkânsızlığı önceden öngörülseydi taraflarca böyle bir sözleşmenin yapılmayacağı açıkça anlaşılırsa, borcun tamamı sona erer. Karşılıklı borç yükleyen sözleşmelerde, bir tarafın borcu kısmen imkânsızlaşır ve alacaklı kısmi ifaya razı olursa, karşı edim de o oranda ifa edilir. Alacaklının böyle bir ifaya razı olmaması veya karşı edimin bölünemeyen nitelikte olması durumunda, tam imkânsızlık hükümleri uygulanır.” hükmü düzenlenmiştir.
Yine 6098 Sayılı TBK’nun Aşırı ifa güçlüğünü düzenleyen 138.maddesinende; “Sözleşmenin yapıldığı sırada taraflarca öngörülmeyen ve öngörülmesi de beklenmeyen olağanüstü bir durum, borçludan kaynaklanmayan bir sebeple ortaya çıkar ve sözleşmenin yapıldığı sırada mevcut olguları, kendisinden ifanın istenmesini dürüstlük kurallarına aykırı düşecek derecede borçlu aleyhine değiştirir ve borçlu da borcunu henüz ifa etmemiş veya ifanın aşırı ölçüde güçleşmesinden doğan haklarını saklı tutarak ifa etmiş olursa borçlu, hâkimden sözleşmenin yeni koşullara uyarlanmasını isteme, bu mümkün olmadığı takdirde sözleşmeden dönme hakkına sahiptir. Sürekli edimli sözleşmelerde borçlu, kural olarak dönme hakkının yerine fesih hakkını kullanır.” hükmü düzenlenmiştir.
Somut davada taraflar arasında fuar katılım sözleşmesi imzalanmıştır. Bu sözleşme kapsamında davacı fuar katılımcısı, davalı ise fuar düzenleyicisidir. Taraflar fuar katılım sözleşmesi kapsamında ….. tarihlerinde yapılacak olan ….. Fuarına katılım konusunda sözleşme imzalanmıştır. Ancak söz konusu sözleşme kapsamında kararlaştırılan fuar davalı tarafça covid 19 pandemisi sebebiyle gerçekleştirilmemiş ve fuar ….. tarihine ertelenmiştir. Daha sonra söz konusu fuar davalı tarafça aynı gerekçe ile 22/05/2022 tarihine ertelenmiştir ve bu tarihte de fuar yapılmayarak …..tarihine ertelenmiştir. Davacı tarafça söz konusu fuarın ertelenmesinin haklı nedeni bulunmadığını, ertelenen tarihlerde başka fuarların yapıldığını, bu sebeple ertelemenin gerekçesinin yerinde olmadığı gerekçesi ile sözleşmeden dönülmüş ve ödenen bedelin iadesi talep edilmiştir. Davacı tarafça yapılan ertelemeler ve yeni fuar tarihleri taraflar arasında müzakere edilmemiştir. Covid 19 pandemisi sebebiyle Dünya genelinde ve Ülkemizde tüm etkinliklerin kısıtlandığı hususunda ve davalının da kararlaştırılan tarihte edimini elinde olmayan sebeplerle yerine getiremediği, davacı tarafça fuara katılım için talep edilen ücretin ödendiği hususunda tereddüt yoktur ve bu hususlarda taraflar arasında ihtilaf yoktur. Davalı tarafından pandemi sebebiyle dava konusu fuar birden fazla kez ertelenmiş, ancak aynı dönemde başka fuarlar gerçekleştirilmiştir ve bu sebeple ileri sürdüğü mücbir sebep dayanaktan yoksundur. Yukarıda belirtilen yasal mevzuat gereği de davacının kendisi ile müzakere edilmeden farklı bir tarihlerde aynı ülkede veya başka bir ülkede düzenlenecek kendisi için menfaat sağlamayan fuara katılmaya zorlanmasının kabul edilmesi hukuken mümkün değildir. Bunun yanında yukarında belirtilen 6098 sayılı TBK’nun 136. maddesi uyarınca da karşılıklı borç yükleyen sözleşmelerde imkânsızlık sebebiyle borçtan kurtulan borçlu, karşı taraftan almış olduğu edimi sebepsiz zenginleşme hükümleri uyarınca geri vermekle yükümlü olup, henüz kendisine ifa edilmemiş olan edimi isteme hakkını kaybedeceği hükmüne göre davalı tarafça borcunun ifa edilmesinin covid 19 pandemisi mücbir sebebi ileri sürüldüğü ve edimini ifa etmediği, dolayısıyla karşı tarafın ediminin ifasını isteyemeyeceği ve karşı tarafın ödemiş olduğu bedelleri iade etme yükümlülüğünün bulunduğu aşikardır. Davacının açıklanan nedenlerle sözleşmeden dönmesi ve ödediği bedelin iadesini talep etmekte haklı olması sebebiyle davanın kabulüne, hüküm altına alınan asıl alacak likit olduğundan davacı lehine icra inkar tazminatına hükmedilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Açılan davanın KABULÜ İLE;
-Davalı borçlunun İstanbul …. İcra Dairesi’nin ….. esas sayılı icra takip dosyasındaki icra takibine yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin kaldığı yerden aynen devamına,
-Hüküm altına alınan asıl alacağın % 20 oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi uyarınca kabul edilen miktar üzerinden alınması gereken 7.982,57 TL nispi karar ve ilam harcından daha önce mahkememiz dosyasına yatırılan 1.406,65 TL peşin harcın mahsubu ile 6.575,92‬ TL bakiye karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3-Davacı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükteki bulunan AAÜT uyarınca kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 18.528,70 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından mahkememiz dosyasına yatırılan 1.406,65 TL peşin harç, 80,70TL başvurma harcı olmak üzere toplam 1.487,35 TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 440,00 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Davalı tarafından yargılama gideri yapılmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
7-7155 Sayılı Kanun ile değişik 6325 sayılı Hukuki Uyuşmazlıklarda Arabuluculuk Kanunun 18/A maddesinin 14. fıkrası uyarınca arabulucuk ücreti olan 1.320,00 TL’ nin davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
8-Kullanılmayan gider avansının 6100 Sayılı HMK 333. maddesi uyarınca kararın kesinleşmesinden sonra yatırana iadesine,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 vd. maddeleri gereğince (5235 sayılı Kanunun 2. maddesi de dikkate alınarak) davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzlerine karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize verilecek veya başka bir mahkeme aracılığıyla gönderilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi İlgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen açıkça okunup usulen anlatıldı.28/03/2023

Katip …
e-imzalıdır

Hakim ….
e-imzalıdır