Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/495 E. 2023/639 K. 17.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2023/495 Esas
KARAR NO : 2023/639

DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 16/05/2023
KARAR TARİHİ : 17/07/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 26/07/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP;Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı şirket ve davalılar aleyhine dava dışı … ve … tarafından İstanbul ….Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyası ile maddi-manevi tazminat davası açıldığını, davanın maddi tazminat yönünden kabulüne, manevi tazminat yönünden reddine karar verilerek bu karar neticesinde Mahkeme tarafından harç tahsil müzekkere kaydı yapılmış ve davacı şirkete vergi dairesinden ödeme emri gönderildiği, bunun üzerine davacı şirket tarafından gecikme zammı ile birlikte Vergi Dairesi Başkanlığına 3.042,67 TL ödemenin yapıldığını, ödeme gerçekleştirilmeden önce davalılardan şifahen birlikte ödeme talep etmiş ancak olumsuz yanıt alması nedeni ile ticari itibarının zedelenmemesi için ödemenin tamamını gerçekleştirmek zorunda kaldığını bunun üzerine davacı şirket hissesine düşen 1/4 oranında bedel düşülerek 2.282,00 TL’nin tahsili amacıyla icra takibi başlatıldığını, davalılar tarafından takibe itiraz edilerek, takibin durdurulduğunu belirterek davacı vekili davanın kabulü ile yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalılar üzerinde bırakılmasını arz ve talep etmiştir.
CEVAP;Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; Mahkememizin görevli olmadığını, Ticaret Kanununda düzenlenen uyuşmazlıklardan birine tabi olması ya da uyuşmazlığın iki tarafının tacir olması ve uyuşmazlığın da tarafların ticari işletmelerine ilişkin olması gerektiğini, davalıların tacir olmadığını, tacir olsalar bile uyuşmazlığın ticari işletmelerine ait olmadığını, uyuşmazlık konusuna kaynaklık eden arsa ve inşaat davalıların ticari işletmesine ait olmadığını görevli Mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğunu, davalılar müştereken sahip oldukları arsanın üzerine bina yaptırmak için davacı şirket ile anlaşmaya vardığını, davacı şirket, varılan anlaşma uyarınca inşaat yapım işini anahtar teslim olmak üzere yüklendiğini, inşaat faaliyeti devam ederken, davacı şirketin gerekli güvenlik önlemlerini almaması sebebiyle, inşaat halindeki binadan dava dışı … ve … ‘ın evine hırsız girerek belirtilen şahısların ziynet eşyalarını çalmış, bunun üzerine mal sahibi sıfatıyla davalılara, inşaatı yapan şirket olarak da davacı tarafa alacak davası açtığını, icra takibine konu ilam incelendiğinde Mahkemenin davacı şirketin kusuru sebebiyle kabul kararı verildiği görüldüğü, zararın oluşmasında davalıların kusurunun bulunmadığı Mahkemenin de kabulü olduğu, yapı malikinin kusursuz sorumluluğu sebebiyle davalılar yönünden de kabul kararı verildiğini belirterek davalılar vekili davanın reddi ile yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasını arz ve talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Dava itirazın iptali isteminden ibarettir.
Bilindiği üzere mahkemenin görevi HMK 114. maddesi gereğince dava şartı olup, mahkemece kendiliğinden ve yargılamanın her aşamasında gözetilmesi gereken bir husustur. Asliye Ticaret Mahkemeleri, Asliye Hukuk Mahkemesinin görevine giren ticari davaların çözümlendiği mahkemelerdir. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin görevine giren işler dışında kalan tüm uyuşmazlıklar Asliye Hukuk Mahkemesi’nce çözümlenir. Hangi davaların ticari dava olduğu TTK’nun 4.maddesinde sayılmıştır.
6102 sayılı TTK’nun 4. maddesine göre, bir davanın ticari dava olabilmesi için uyuşmazlığın her iki tarafının da tacir olması ve ticari işletmeleriyle ilgili hususlardan doğmuş bulunması veya anılan yasa maddesinde sayılan mutlak ticari davalardan olması gerekli ve yeterlidir.
T.C.İSTANBULBÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ …. HUKUK DAİRESİ DOSYA NO :…KARAR NO : …” Her ne kadar davalı şirket vekili, taraflar arasındaki uyuşmazlığın tüketici işlemi olduğundan bahisle istinaf başvurusunda bulunmuş ise de, davalının şirket olması, davacı gerçek şahsın da meslek ve ticari amaçla hareket etmesi nazara alındığında, taraflar arasındaki uyuşmazlığın tüketici işlemi olduğu ve Tüketici Mahkemelerinin görevli olduğu yönündeki istinaf talebi yerinde görülmemiştir. Taraflar arasındaki uyuşmazlık ilk derece mahkemesince verilen kararda belirtildiği gibi mutlak ve nispi ticari dava niteliğini taşımadığından uyuşmazlığın çözümünde Asliye Hukuk Mahkemelerinin görevli olduğu yönündeki mahkeme kararı yerinde olduğu anlaşılmakla istinaf başvurusunun reddine karar vermek gerekmiştir. Açıklanan tüm bu nedenlerle aşağıdaki şekilde hüküm tesisi usul ve yasalara uygun görülmüştür.
Anılan içtihat nazara alınmakla ;davalıların tacir olmadığı, dava konusu uyuşmazlığın da mutlak ticari dava olmadığı anlaşılmakla Mahkememizin görevsizliğine yönelik aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM;Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın HMK 114. Ve 115. Maddeleri uyarınca USULDEN REDDİNE,
2-Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
3-HMK nun 20. Maddesine göre kararın kesinleşmesinden itibaren iki haftalık süre içinde müracaat halinde dosyanın yetkili ve görevli Bakırköy Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine,aksi halde aynı madde gereğince DAVANIN AÇILMAMIŞ SAYILMASINA KARAR VERİLMESİNE,
4-HMK 331/2 maddesi gereği Harç ve yargılama giderinin görevli mahkemece nazara alınmasına,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 vd. maddeleri gereğince (5235 sayılı Kanunun 2. maddesi de dikkate alınarak) davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı , gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize verilecek veya başka bir mahkeme aracılığıyla gönderilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı. 17/07/2023

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır