Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/483 E. 2023/533 K. 13.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2023/483 Esas
KARAR NO : 2023/533

DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 05/12/2021
KARAR TARİHİ : 13/06/2023
KARARIN YAZILDIĞI TARİH :12/07/2023
Davacı vekili tarafından açılan Tazminat davasının Mahkememizde yapılan açık
yargılaması sonucunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin Bakırköy … Tüketici mahkemesine verdiği dava dilekçesinde özetle; 25.07.2021 tarihinde Köstence-İstanbul seyahati için davalıya ait 22.25 uçağından bilet alarak online biniş kartını alıp hava limanına gittiğini, davalı ….. görevlisinin online biniş kartı ile uçağa binemeyeceğini söylemesi üzerine kağıt biniş kartı almak isterken kendisinden aşı kartı ve PCR testi istenildiğini, Türk vatandaşı olması nedeniyle bu belgelere ihtiyacı olmadığını söyleyerek PCR testini ve ikinci aşıdan bir hafta geçmiş olan aşı kartını gösterdiğini, ancak bu şekilde uçağa alınamayacağının söylendiğini, aynı durumdaki başka bir yolcuya taahhüt imzalatılarak kabul edildiğini görerek ayrımcılık yapıldığını söylemesi üzerine kendisine de biniş kartı verildiğini, uçağa koşarak binebildiğini, uygulamanın İçişleri Bakanlığı genelgesine aykırı olduğunu, bu yüzden panikle bir gecelik otel rezervasyonu için 412,50-TL ödemek zorunda kaldığını, eylemin kişilik haklarını zedelediğini belirterek, 412,50-TL maddi tazminat ile 100-TL manevi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekilinin Bakırköy ….. Tüketici mahkemesine verdiği cevap dilekçesinde özetle; davacı adına 23-25.072021 İstanbul-Köstence-İstanbul parkuru için …. numaralı biletin düzenlendiği davacının gidiş uçuşusun sorunsuz olarak gerçekleştirdiğini, 25/07/2021 tarihli Köstence-İstanbul parkurlu dönüş uçuşunda ise aşı sertifikasını ibraz edememesi sebebiyle önce uçuşa kabul edilemediği ancak yolcunun Türk vatandaşı olması, gidiş tarihinin dönüş uçusundan yalnızca 2 gün önce olması sebepleriyle davacının mağduriyet yaşamaması adına imzalı tutanak ile seyahatinde onay verildiğinin belirlendiğini, davacı yolcunun aşı sertifikasını ibraz etmemesine rağmen uçuşa kabul edilmiş olduğunu, bu durumda uçuşu gerçekleştiren yolcunun manevi tazminat talebinde bulunmasının hakkaniyete aykırı olduğunu, davacının eksik evrakla işlem yapmaya çalışmasının müvekkilinin ortaklık sorumlu tutulamayacağını, manevi tazminat talebinin hukuki bir dayanağının bulunmadığını, davaya konu uçuşun uluslararası bir uçuş olması sebebiyle Montreal Konvasiyonu hükümlerine tabi olduğunu, Montreal Konvansiyonu’nda hava taşımacısının sorumluluk sınırlarını açıkça belirtmiş olduğunu manevi tazminata ilişkin herhangi bir sorumluluk görülmemiş olduğunu belirterek, davanın reddini tüm masraf ve ücreti vekaletin davacı taraf üzerine bırakılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, yurt dışı havayolu taşıma sözleşmesinden kaynaklanan manevi tazminat istemine ilişkindir.
Bakırköy …. Tüketici Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda Mahkemenin 15/12/2021 tarih, …. esas ve … karar sayılı ilamı ile davanın usulden reddine karar verilmiş, Mahkeme ilamının İstinaf edilmesi üzerine İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi ….. Hukuk Dairesi’nin 09/06/2022 tarih, …esas ve …. karar sayılı ilamı ile; “…… 6502 sayılı Kanunun 68. maddesi uyarınca dava tarihi olan 2021 yılı itibariyle büyükşehir statüsünde olan illerde değeri 7.550-TL’nin altında bulunan uyuşmazlıklarda ilçe tüketici hakem heyetleri, büyükşehir statüsünde olan illerde değeri 7.550-TL ile 11.330-TL arasındaki uyuşmazlıklarda il tüketici hakem heyetleri, büyükşehir statüsünde olmayan illerin merkezlerinde ve bağlı ilçelerde değeri 11.330-TL’nin altında bulunan uyuşmazlıklarda il tüketici hakem heyetleri görevli olup, bu miktarlar altında bulunan uyuşmazlıklar bakımından tüketici hakem heyetine başvuru zorunludur. Somut olayda davacının talebi 412,50-TL maddi, 100-TL manevi tazminat olmak üzere toplam 512,50-TL olup, hakem heyetine başvuru sınırının altındadır. Manevi tazminata ilişkin olarak yasada açık hüküm bulunmamakla birlikte, tüketicinin aynı başvuruda hem maddi, hem de manevi tazminat talep etmesi halinde, bu ikisinin toplamı esas alınarak hakem heyeti başvuru sınırı altında olup olmadığının değerlendirilmesi gerektiği kabul edilmelidir (Yargıtay 13. HD 2009/334 esas, 2009/6221 karar sayılı ilamı; İstanbul BAM 46. HD’nin 2020/2899 esas, 2021/909 karar sayılı ilamı da aynı yöndedir). Bu durumda toplam uyuşmazlık miktarı bakımından tüketici hakem heyetine başvuru zorunlu olduğundan, 6502 sayılı yasanın 73/A(1)-a bendi gereğince somut olayda dava şartı arabuluculuk hükümlerinin uygulanması mümkün değildir. Bu nedenle ilk derece mahkemesince davanın arabuluculuk dava şartı yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi yerinde görülmemiştir.Davacının istinaf başvurusunun kabulüne, Bakırköy 9. Tüketici Mahkemesi’nin … Esas – ….Karar sayılı, 15/12/2021 tarihli kararının, HMK.’nun 353(1)a-4 maddesi gereği kaldırılmasına; “Davanın yeniden görülmek üzere dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine… “gerekçesi ile bozulmasına karar verilmiştir.
Bakırköy …. Tüketici Mahkemesince bozma ilamından sonra … esas sayılı sırasına kaydı yapılıp yargılamaya devam olunmuştur.
Bakırköy … Tüketici Mahkemesi’nin 28/03/2023 tarih, … esas ve … karar sayılı ilamı ile görevsizlik kararı verilerek dosya Mahkememize gönderilmiş ve Mahkememizin yukarıda belirtilen esas sırasına kaydedilmiştir.
Taraflar arabuluculuk görüşmelerinde anlaşamamış ve arabuluculuk son tutanağı dosyamıza sunulmuştur.
Somut davada; davacı, davaya konu olay tarihinde Köstence’den İstanbul’a davalı hava yolu şirketi ile seyahat etmek için uçağa bineceği sırada hava yolu şirketinin aşı kartı ve PCR testi istediğini, ancak hava yolu şirketinin kendisinin sunduğu aşı kartı ve PCR testini kabul etmediklerini ve ilk etapta kendisini uçağa almadıklarını, daha sonra aynı durumda olan başka kişiye ayrımcılık yapılarak uçağa alındığını ve kendisinin bu durumu fark etmesi ve davalı çalışanlarına iletmesi üzerine uçağa alındığını, bu sebeple koşarak uçağa zor yetiştiğini, sinirden titrediğini ve uyuyamadığını, travma yaşadığını, bu sebeple lehine manevi tazminata hükmedilmesini talep etmiştir.
6098 sayılı TBK’nun 58. Maddesinde; “Kişilik hakkının zedelenmesinden zarar gören, uğradığı manevi zarara karşılık manevi tazminat adı altında bir miktar para ödenmesini isteyebilir.” hükmü düzenlenmiştir. Burada kural olarak doğrudan doğruya zarar görme koşulu aranmaktadır. Ancak kişilik değerlerinin kapsam ve çerçevesi, yerleşik değer yargılarına ve yaşam deneyimine bağlı olarak belirlenmelidir. TBK’nun 58. maddesi genel bir düzenleme olup, öngördüğü koşullar gerçekleştiğinde, ruhsal uyum dengesi sarsılanın, kişilik değerlerine saldırı nedeniyle manevi tazminat isteyebilmesi olanağı vardır. Manevi tazminat isteminin temelinde, davalının haksız eylemi yatmaktadır. Bilindiği üzere haksız eylemin unsurları hukuka aykırı fiil, kusur, zarar ve fiil ile zarar arasında illiyet bağı bulunmasıdır. Öte yandan, kişilik hakları hukuka aykırı olarak saldırıya uğrayan kimse manevi tazminata hükmedilmesini isteyebilir ise de, hâkimin özel hâlleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği para tutarı, adalete uygun olmalıdır. Hâkim manevi tazminatın miktarını tayin ederken saldırı teşkil eden eylem ve olayın özelliği yanında tarafların kusur oranını, sıfatını, işgal ettikleri makamı ve diğer sosyal ve ekonomik durumları da dikkate almalıdır. (HGK’nın 02.05.2019 gün, 2017/11-44 Esas-2019/508 Karar sayılı ilamı). Somut davamızda; davacı tarafından iddia edilen eylemlerin ruhsal uyum dengesini sarsacak nitelikte olmadığı ve kişilik değerlerine saldırı niteliğinde olmadığı ve manevi tazminat koşulları oluşmadığından açılan davanın reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı tarafından davalı aleyhine açılan manevi tazminat talepli davanın ESASTAN REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürülükte bulunan haçlar tarifesi uyarınca alınması gereken 179,90TL maktu karar harcından peşin alınan 59,30 TL harcın mahsubu ile 120,6‬0 TL bakiye harcın davacıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yargılama gideri yapılmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davalı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükteki bulunan AAÜT uyarınca red edilen miktar ve tarifenin 13/2 maddesi dikkate alınarak takdir edilen 100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
6-7155 Sayılı Kanun ile değişik 6325 sayılı Hukuki Uyuşmazlıklarda Arabuluculuk Kanunun 18/A maddesinin 14. fıkrası uyarınca arabulucuk ücreti olan 1.320,00 TL’ nin davacıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
7-Kullanılmayan gider avansının 6100 Sayılı HMK 333. maddesi uyarınca kararın kesinleşmesinden sonra yatırana iadesine,
Dair, davacı asilin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize verilecek veya başka bir mahkeme aracılığıyla gönderilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi İlgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen açıkça okunup usulen anlatıldı.13/06/2023

Katip ….
e-imzalıdır.

Hakim …
e-imzalıdır.