Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/356 E. 2023/485 K. 31.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2023/356 Esas
KARAR NO : 2023/485

DAVA : Şirketin İhyası
DAVA TARİHİ : 13/04/2023
KARAR TARİHİ : 31/05/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 01/06/2023

Mahkememizde görülmekte olan Şirketin İhyası davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin, …. İnş. San. Ve Tic. Ltd. Şti’nin ortağı ve yetkilisi olduğunu, şirketin son adresinin ”…. Mh. … Cd. No:…. Bahçelievler İstanbul” olduğunu, şirketin tasfiyeden önceki merkezinin bulunduğu mahallin Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesi’nde şirketin ihyası davası açılması gerektiğini, şirketin İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü tarafından 31.07.2013 tarihinde re’sen terkin edildiğini ancak şirket adına kayıtlı; İstanbul … Mh. … parsel sayılı taşınmazda 8/100 hissesi ile taşınmaz olduğunu, yine şirketin borçlu olduğu İstanbul …. İcra Müdürlüğü …. E, İstanbul …. İcra Müdürülüğü .. E. Bakırköy …. İcra Müdürlüğü … Tal. Sayılı icra dosyaları olduğunu ayrıca taraflarınca tespit edilememiş olan menkül / gayrimenkül malvarlığı ile taraf olduğu dosyaların da olma ihtimali olduğunu, şirket mallarının tespiti, tasfiyesi, borçlarının ve alacaklarının tespiti ile ödenmesi için şirketin ihya edilmesi gerektiğini, şirket re’sen terkin edildiğinden Yargıtay …. Hukuk Dairesi … E. , … K.’ında da bahsedildiği üzere husumeti sadece ticaret sicil müdürlüğüne yönelttiklerini, Yargıtay …. Hukuk Dairesi … E. …K. Sayılı ilamı gereğince, şirket ortağı tarafından şirkete ait taşınmazların tasfiyesi talep edildiğinden şirketin tasfiye tarihinden itibaren on yıllık zamanaşımı süresi olduğunu, açıklanan sebepler ve re’sen göz önüne alınacak sebeplerle; …. İnş. San. Ve Tic. Ltd. Şti. (İstanbul Ticaret Odası:… Mersis:….) unvanlı şirketin tüzel kişiliğinin ihya edilmesini yargılama giderleri ile avukatlık ücretinin karşı tarafa yüklenmesine karar verilmesini istemiştir.
CEVAP:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Mahkece, davanın kabulüne kanaat getirilmesi hâlinde; Yargıtay içtihatları gereğince, sermaye artırım yükümlülüğünü yerine getirmediği için ticaret sicilinden re’sen terkin edilen şirketin, tekrar ticari faaliyetlerine devam edebilecek şekilde ihyasına (ek tasfiyesine) karar verilmesi mümkün olmadığından; taleple bağlı kalınarak dava konusu şirkete kayıtlı olduğu iddia edilen taşınmazla ve icra dosyalarıyla sınırlı olarak dava konusu şirketin ek tasfiyesine karar verilebileceğini ve tasfiye memuru atanması gerektiğini, Ticaret Sicili Müdürlüğünün, 6102 Sayılı TTK m. 32 ve Ticaret Sicili Yönetmeliği m. 34 hükmü çerçevesinde işlem yaptığını, müvekkili Ticaret Sicili Müdürlüğünün re’sen terkin işlemini, “6102 sayılı Kanunun Geçici 7’nci maddesi”, “Münfesih Olmasına Veya Sayılmasına Rağmen Tasfiye Edilmemiş Anonim ve Limited Şirketler İle Kooperatiflerin Tasfiyelerine ve Ticaret Sicili Kayıtlarının Silinmesine İlişkin Tebliğ’in 5’inci maddesi”, “6103 sayılı Türk Ticaret Kanununun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun’un 20/1 maddesi” ve “Anonim ve Limited Şirketlerin Sermayelerini Yeni Asgari Tutarlara Yükseltmelerine ve kuruluşu ve Esas Sözleşme Değişikliği İzne Tabi Anonim Şirketlerin Belirlenmesine İlişkin Tebliğ’in 7. maddesi” kapsamında yaptığını, tesis edilen işlemde hukuka aykırılık bulunmadığını, müvekkilinin davanın açılmasına sebep olmadığını, bu nedenle müvekkili ticaret sicili müdürlüğünün, “yargılama giderleri” ve “vekâlet ücreti”nden sorumlu tutulamayacağını, aksini kabul etmemekle birlikte, Mahkemedeki davanın açılmasına müvekkili müdürlüğün sebep olmadığını, basiretli bir tacir gibi hareket etmesi gereken ve sermaye münfesih durumda olan dava konusu şirketin bu durumdan kurtulması için gerekli olan sermaye artırımının yapılması için harekete geçmeyen davacı şirketin yetkilisinin sorumlu olduğunu, re’sen terkin işleminin hukuka ve kanuni prosedüre uygun olduğunu, davacı vekilince re’sen terkin işleminin eksik veya usulsüz olduğuna dair bir iddia ileri sürülmediğini, her ne kadar dava konusu şirketin, TTK Geçici 7. madde kapsamında ticaret sicilinden terkin edilmişse de; iddia ve talep, dava konusu şirket adına kayıtlı bulunduğu iddia edilen taşınmazın satışının yapılması/ dava dilekçesinde belirtilen işlemlerin yapılabilmesi hususuna dayandığını bu nedenle taleple bağlı kalındığında olaya uygulanacak hukuk kuralının TTK m. 547 olduğunu, TTK m. 547 kapsamında ek tasfiyesine karar verilen şirketlere ilişkin davalarda müvekkili Müdürlük yargılama giderleri ve vekâlet ücretinden sorumlu tutulamayacağını, gerek re’sen terkin işlemlerinin kanuna uygun olması gerekse de geçici madde 7/2’ye aykırı bir durum da bulunmadığından müvekkili müdürlük aleyhine isnat edilebilecek bir kusur ve sorumluluk bulunmadığından müvekkili müdürlüğün davanın açılmasına sebep olduğundan bahsedilemeyeceğini, “yasal hasım konumunda olan davalı sicil müdürlüğünün, şirketin terkin işlemlerinin yapıldığı tarihte, şirket hakkındaki derdest davadan haberdar olduğuna ve bu hususta bilgilendirildiğine dair dosyaya bir delil sunulmadığını, ayrıca TTK’nın geçici 7. maddesinin 2. fıkrası gereğince, “davacı veya davalı sıfatıyla devam eden davaları bulunan şirket veya kooperatifler hakkında bu madde hükümleri uygulanmaz.” ibaresi bulunmakta ise de, davaya konu olayda böyle bir durumun söz konusu olmadığını zira dava konusu şirketin, 2013 tarihinde terkin edildiğini, hakkında dava açıldığına dair bir iddia bulunmadığını, yine her ne kadar dava konusu şirket hakkında daha önce açılan bir takip bulunmakta ise de takibin bir dava olarak kabulünün mümkün olmadığını, zira maddenin 2. fıkrasında açıkça, davacı veya davalı sıfatıyla devam eden davaları bulunan şirketlerden söz edildiğini, dava mahkemede görüleceğinden ve icra takibinin de bir dava olarak kabulü mümkün olmadığından bu fıkra kapsamında değerlendirilmesinin mümkün olmadığını, Yargıtay içtihatları gereğince sermaye artırım yükümlülüğünü yerine getirmediği için ticaret sicilinden re’sen terkin edilen şirketin, tekrar ticari faaliyetlerine devam edebilecek şekilde ihyasına (ek tasfiyesine) karar verilmesi mümkün olmadığından; taleple bağlı kalınarak dava konusu şirkete kayıtlı olduğu iddia edilen taşınmazla ve icra dosyalarıyla sınırlı olarak dava konusu şirketin ek tasfiyesine karar verilebileceği ve tasfiye memuru atanması gerektiğini, arz ve izah edilen nedenlerle, müvekkili müdürlük aleyhine yargılama giderleri ve vekâlet ücretine hükmedilmemesine karar verilmesini istemiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, …. İnşaat Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi’nin ihyasına ilişkindir.
İhyası istenen …. İnşaat Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi’nin İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğünün …. sicil numarasında kayıtlı olduğu, şirketin 31/07/2013 tarihinde TTK geçici 7.maddesi kapsamında resen terkin edildiği anlaşılmıştır.
İhyası istenen şirketin terkinden önceki sicil adresinin mahkememiz yetki alanında kaldığı anlaşıldığından mahkememiz görevli ve yetkilidir.
Bahçelievler Tapu Müdürlüğü’nün 17.04.2023 tarihli yazı cevabı dosya arasına alınmıştır.
İstanbul …. İcra Müdürlüğünün 17.04.2023 tarihli yazı cevabı dosya arasına alınmıştır.
…nün 19.04.2023 tarihli yazı cevabı dosya arasına alınmıştır.
Bakırköy … İcra Müdürlüğünün 19.04.2023 tarihli yazı cevabı dosya arasına alınmıştır.
Bilindiği üzere 6102 Sayılı TTK’nın geçici 7. maddesinin 1. fıkrası uyarınca 01.07.2015 tarihine kadar aynı maddede sayılan halleri tespit edilen ya da bildirilen anonim ve limited şirketler ile kooperatiflerin tasfiyeleri, ilgili kanunlardaki tasfiye usulüne uyulmaksızın bu madde uyarınca yapılır. Madde hükmüne göre anonim şirketler 559 Sayılı Türk Ticaret Kanununun Bazı Maddelerinde Değişiklik Yapılmasına dair Kanun Hükmünde Kararname gereğince sermayelerini öngörülen tutara çıkarmamış bulunmaları, 6102 Sayılı TTK’nın yürürlük tarihinden önce veya 01.07.2015 tarihine kadar münfesih olmaları, aralıksız son beş yıla ait olağan genel kurul toplantılarının yapılamaması, TTK’nın yürürlüğe girdiği tarihten önce tasfiye işlemlerine başlanılmış olmakla birlikte genel kurulun toplanamaması nedeniyle ara bilançoların ve kati bilançonun genel kurula tevdi edilemediği için ticaret sicilinden terkin edilememeleri sebepleriyle resen terkin edilebilirler. Ticaret sicil müdürlüklerince kapsam dahilindeki şirketlere bir ihtar gönderilir. Bu şirketler tasfiye memuru bildirdikleri takdirde maddede gösterilecek usulde tasfiye edilecek olup, ihtara rağmen tasfiye memuru bildirmeyen şirketlerin unvanı ise ticaret sicilinden re’sen silinir. Ancak, devam eden davası bulunan şirketler için bu madde hükmü uygulanmayacağı gibi sicilden kaydı silinen şirket alacaklıları ile hukuki menfaati bulunanlar haklı sebeplere dayanarak silinme tarihinden itibaren beş yıl içinde mahkemeye başvurarak, şirket veya kooperatifin ihyasını isteyebilirler.
İhyası istenen …. İnşaat Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi’nin 6102 sayılı TTK’nun geçici 7. Maddesine göre 31.07.2013 tarihinde resen terkin edildiği, terkin öncesinde Ticaret Sicil Müdürlüğünce ihtarın şirket yetkilisine ve şirkete usulüne uygun tebliğe gönderilmediği gelen müdürlük yazı cevabı ile anlaşılmakla 5 yıllık hak düşürücü sürede dikkate alınmamıştır.
6102 sayılı TTK’nın geçici 7. Maddesinde belirtilen sınırlı hallere münhasıran özel bir tasfiye yöntemi getirilen haller dışındaki durumlarda geçici 7. maddeye göre değil TTK’daki tasfiye usulüne uygun tasfiye yapılarak şirkete ihya kararı ile birlikte tasfiye memuru atanması gerekmiştir.

Tüm dosya kapsamından davacının ihyasını istediği şirket aleyhine İstanbul … İcra Müdürlüğü …. E, İstanbul …. İcra Müdürülüğü … E. Bakırköy … İcra Müdürlüğü … Tal. Sayılı icra dosyaları olduğu ve İstanbul … Mh. … parsel sayılı taşınmazda 8/100 hissesi ile taşınmaz olduğu gözetildiğinde iş bu davayı açmasında da hukuki yarar bulunduğu anlaşılmış şirketin ihyası koşullarının da bulunduğu davada şirket ortaklarından …’ın tasfiye memuru olarak atanmasına ve davanın kabulüne karar vermek gerekmiş aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile;
İstanbul Ticaret sicilinin …. numarasında kayıtlı iken resen terkin edilen …. İnşaat Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi’nin tüzel kişiliğinin İHYASINA, şirketin önceki ortağı …’ın tasfiye memuru olarak atanmasına,
2-Keyfiyetin karar kesinleştiğinde TESCİL VE İLANINA,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi uyarınca alınması gereken 179,90-TL maktu harç peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
4-Davacı tarafından yapılan 179,90-TL başvuru harcı, 179,90-TL peşin harç ile 40,00-TL yargılama gideri olmak üzere toplam ‭399,8‬0-TL’nin davalı … Müdürlüğünden tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı yargılama sırasında kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca takdir edilen 9.200,00 TL maktu vekalet ücretinin davalı … Müdürlüğünden tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Kullanılmayan gider avansının 6100 Sayılı HMK 333. maddesi uyarınca kararın kesinleşmesinden sonra yatırana iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize verilecek veya başka bir mahkeme aracılığıyla gönderilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi İlgili Hukuk Dairesi nezdinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere oybirliği ile verilen açıkça okunup usulen anlatıldı.31/05/2023

Başkan …
e-imzalıdır.
Üye …
e-imzalıdır.
Üye …
e-imzalıdır.
Katip …
e-imzalıdır.