Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/349 E. 2023/617 K. 11.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2023/349 Esas
KARAR NO : 2023/617

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 25/12/2018
KARAR TARİHİ : 11/07/2023
KARARIN YAZILDIĞI TARİH :27/07/2023
Davacı vekili tarafından açılan itirazın iptali davasının Mahkememizde yapılan açık
yargılaması sonucunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;” Davalı/alacaklı müvekkilin davalı/borçlu şirketten 16 adet faturadan kaynaklı bakiye alacağı bulunduğunu, ancak bu bakiye alacağın, icra takibine konu edilen bedelden daha az bir bedel olduğunu, müvekkil tarafından davalı/borçlu şirketin bazı ödemelerinin sehven kayıt altına alınmadığı ve icra takibinin 15.461,00 TL yerine 22.715,00 TL olarak sehven ikame edildiğini, dolayısıyla davalı/borçlu şirketin anapara borcuna itirazlarının 7.254.00 TL’lik haklı kısmını kabul edildiğini, davalı tarafın gönderdiği ihtarname ile taraflar arasında imzalanan sözleşmenin tarafımızca yok etmesi gereken ürünlerin “….” adlı firmaya verildiğini iddia ederek gizlilik hükümlerini ihlal edildiğini iddia ettiğini, davalı bu asılsız iddia ile sözleşmeyi fesih ettiğini bildirmiş ve kendi hesabına göre 30.10.2018 tarihi itibariyle 8.968,00 TL alacağı cezai şarta mahsup ettiğini keyfi olarak bildirdiğini, bu iddiaların asılsız olduğunu, ayrıca alacağın davalının iddia ettiği gibi 8.968,00 TL değil 15.461,00 TL olduğunu belirterek, davalı/borçlu tarafın itirazlarının 7.254,00 TL’lik haklı kısmım kabul ettiklerini, ancak davalının itirazlarının 15.461,00 TLTik haksız kısmının iptaline, 15.461.00 TL ve bu bedelin tüm ferileri için takibin devamına, davalı/borçlunun ÎİK 67/2 maddesi gereğince hüküm olunacak meblağın % 20’sinden aşağı olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini” talep ve dava etmişlerdir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; “Davacıya ödenmeye kısım iddiasımn aksine 8.968,00 TL olduğunu, davacı ile müvekkil arasında bulunan sözleşmenin ihlal edildiğini, davacı imha etmesi gereken numuneleri bir şirkete vererek sözleşmenin 5. Maddesini ihlal ettiğini, sözleşmenin 3.1 maddesine göre davacın “….” dan teslim alacağı tehlikesiz atıkların geri kazanımmı gerçekleştirileceği, davacıya teslim edilecek atıkların geri kazanımının sağlanması gerektiğini, aynı sözleşmenin 5. Maddesinde “….” ve “….” sözleşme süresince ve sözleşme süresinin bitiminden sonra üçüncü kişilere bu bilgileri vermeyeceğini kabul ve taahhüt edildiğim, işbu maddede bahsedilen yükümlülüklere uymayan tarafın, karşı tarafa 10.000,00 TL tutarında bir cezai şart ödemeyi kabul ve taahhüt ettiğini, dekontların, faturaların ve cezai şartın ücrete ilişkin hesaplamalarının ardından müvekkil şirketin 1.032,00 TL alacağı olduğunu, söz konusu alacakla ilgili olarak davacıya Beşiktaş …. Noterliğinden 28.10.2018 tarihli ve … yevmiye numaralı ihtarname gönderildiğini belirterek, müvekkil şirketçe yapılmış itirazın kabulü ile davanın reddine, davacının kötü niyet ile takibinden dolayı aleyhine % 20’den aşağı olmamak üzere tazminata hükmedİlmesine karar verilmesini” talep etmişlerdir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, taraflar arasında davalıya ait atıkların davacı aracılığı ile yok edilmesine ilişkin sözleşme kapsamında davacının dava ve icra takibine konu faturalara konu hizmeti yerine getirmesine rağmen davalının faturaların bakiye bedelini ödemediği iddiası ile alacağın tahsili için başlatılan icra takibine itirazın iptaline ilişkindir.
Davacı vekili tarafından 2004 Sayılı İİK’nun 67. Maddesi uyarınca yasal bir yıllık hak düşürücü süre içinde davalının itirazının iptali için dava açıldığı anlaşılmıştır.

Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün …. esas sayılı takip dosyası aslı celp edilmiş, incelenmesinde; davacı takip alacaklısı tarafından davalı takip borçlusuna karşı toplam 22.715,00 TL’nin tahsili için ilamsız takip talebinde bulunulduğu, süresinde itiraz üzerine takibin durduğu anlaşılmıştır.
Tarafların 2017 e 2018 yılı ticari defter kayıt ve belgeleri üzerinde inceleme yapılara dava konusu 15.461,00 TL alacak hususunda gerekçeli denetime ve hükme elverişli rapor alınmasına karar verilmiş, Mahkememizin …. esas sayılı dosyasında alınan 09/07/2019 havale tarihli alınan bilirkişi raporunda özetle; davalı şirketin davacı yana 9.027,00 TL borçtan sorumlu olduğu, davacı yanın takip tarihi itibariyle 3095 sayılı kanuna göre değişen oranlara faiz talep edebileceği, tarafların, inkar tazminatı ve diğer benzeri taleplerinin mahkememizin takdiri içinde kaldığı sonuç ve kanaati bildirilmiştir.
Mahkememizin 28/11/2019 tarih, …. esas ve …. karar sayılı ilamının davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi …. Hukuk Dairesi’nin 02/03/2023 tarih, … esas ve …. karar sayılı ilamı ile “….Dosya içeriğinde bulunan Bakırköy … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı (takip alacaklısı) tarafından davalı (takip borçlusu) aleyhine 16.11.2018 tarihinde, 22.715,00 TL asıl alacağın tahsili için ilâmsız icra takibi başlatıldığı, borcun sebebinin fatura alacağı olarak belirtildiği, ödeme emrinin davalıya (borçluya) 19.11.2018 tarihinde tebliğ edildiği, davalı (borçlu) vekilince 26.11.2018 tarihinde borca itiraz edildiği, itirazın süresinde yapıldığı, itiraz üzerine takibin durduğu, eldeki itirazın iptali davasının da bir yıllık yasal süre içinde açıldığı anlaşılmaktadır. Taraflar arasında tehlikesiz tekstil atıklarının toplanması, ayrıştırılması, taşınması ve geri dönüşümüne ilişkin olarak ticari ilişki bulunduğu, bu kapsamda davacının davalıya faturalar düzenlediği, bakiye fatura alacağı nedeniyle icra takibi başlattığı, itiraz üzerine eldeki davanın açıldığı görülmektedir. Davalı taraf, davacıya borcun 8.968,00 TL olduğunu, ancak, davacının sözleşmedeki gizlilik maddesini ihlal ettiğinden 5. madde uyarınca cezai şart ödemesi gerektiğini, davacıya ihtarname gönderilerek talepte bulunulduğunu, 10.000,00 TL’lik bu alacağının mahsup edilmesi halinde 1.032,00 TL alacaklı olduğunu, bu nedenle borcu bulunmadığını savunmuştur. Mahkemece alınan bilirkişi raporu uyarınca, taraf defterlerinin usulüne uygun tutulduğu, lehe delil olma özelliği taşıdığı, davacı ticari defterlerinde 2018 yılında davalı şirkete 45.430,00 TL’lik kırk yedi adet fatura düzenlendiği, davalının bu faturalara karşı davacıya 36.403,00 TL ödeme yaptığı, davalının davacıya 9.027,00 TL borçlu olduğu, davalı şirketin ticari defterlerinde ise davacı tarafından düzenlenen kırk altı adet, 44.604,00 TL bedelli faturanın kayıtlı olduğu ve davalının davacıya 36.403,00 TL ödeme yaptığı, aradaki 59.00 TL lik farkın davalı şirketin davacıya borç kaydı olarak defterlerine işlediği, ancak buna ilişkin bir belgenin olmadığı dolayısıyla davalının davacıya takip tarihi itibariyle 9.027,00 TL borçlu olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Davalı tarafından davacının alacağı kabul edilmekle birlikte kendisinin de gizliliğin ihlali sebebiyle sözleşmenin feshinden dolayı cezai şart alacağı bulunduğu belirtilerek takas mahsup talebinde bulunulmuştur. Ancak mahkemece bu talebe ilişkin herhangi bir araştırma ve inceleme yapılmadan, sadece taraf defterleri incelenerek ve cezai şart alacağına ilişkin davalının fatura da kesmediği belirtilerek yazılı şekilde, eksik inceleme ile karar verildiği anlaşılmaktadır. Bu durumda mahkemece, davalının, davacının sözleşmeye aykırı davranışı nedeniyle cezai şart alacağının doğduğu, bu nedenle davacıdan alacaklı olduğu şeklinde ileri sürdüğü takas mahsup talebi kapsamında, sözleşme hükümleri ve davalı tarafça sunulan deliller değerlendirilerek davalının bu savunmasının araştırılması ve davacıdan takasa konu alacağının bulunup bulunmadığının tespiti ile sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, davalının bu alacağa ilişkin fatura kesmediği şeklinde gerekçeyle, eksik inceleme ve araştırmayla karar verilmesi usul ve yasaya aykırı bulunmuştur. Zira, salt fatura kesilmemesi, alacğın doğumuna engel değildir…” gerekçesi ile kaldırılmıştır.
Somut davada; davacı vekili, taraflar arasında davalıya ait atıkların davacı aracılığı ile yok edilmesine ilişkin sözleşme kapsamında davacının dava ve icra takibine konu faturalara konu hizmeti yerine getirmesine rağmen davalının faturaların bakiye bedelini ödemediğini, alacağın tahsili için başlatılan icra takibine haksız itiraz edildiğini, haksız itirazın iptaline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili, taraflar arasında davalıya ait atıkların davacı aracılığı ile yok edilmesine ilişkin sözleşme akdedildiğini, davacının sözleşmenin gizlilik maddesi olan 5. maddesine aykırı davrandığını, söz konusu madde uyarınca davacının 10.000,00 TL cezai şart ödemekle yükümlü olduğunu, söz konusu cezai şart dikkate alındığında davacıya borçlu olmadıklarını, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Taraflar arasında davalıya ait atıkların davacı aracılığı ile yok edilmesine ilişkin sözleşme akdedildiğine ve davacının sözleşme kapsamında dava ve icra takibine konu faturalara konu hizmeti yerine getirdiğine ilişkin bir ihtilaf bulunmamaktadır. Taraflar arasındaki ihtilaf davacının edimini yerine getirirken sözleşmenin gizlilik maddesini ihlal edip etmediği, etmiş ise davalının cezai şart alacağının bulunup bulunmadığı ve miktarı, davacının davalıdan alacaklı olup olmadığı, alacaklı ise miktarı hususlarındadır. Davalı tarafından davacının kendilerinden aldıkları atıkları imha etmesi gerekirken gizlilik maddesine aykırı olarak başka bir firmaya verdiklerini iddia etmiş ve buna ilişkin fotoğraflar ve test raporları sunmuştur. Ancak söz konusu belgeler atıkların davalı tarafından davacıya teslim edilen atıklar olduğuna ve davacı tarafından dava dışı firmaya teslim edildiğini ispatlar nitelikte değildir. Davalı vekili tarafından tanık dinletilmesi talebinde bulunulmuş, ancak davalı vekili cevap dilekçesinde tanık deliline dayanmamış ve davacı vekili tanık dinletilmesine muvafakat etmemiştir. Bu sebeple davalı vekilinin tanık dinletme talebinin reddine karar verilmiştir. Davalı vekili tarafından davacının sözleşmenin gizlilik maddesine aykırı davrandığı ve cezai şart alacağına hak kazandığı hususu geçerli ve kesin deliller ile ispat edilemediğinden davalı vekilinin savunmalarına Mahkememizce itibar edilmemiştir. Davacı tarafından davalıya düzenlenen tüm faturalar davalı tarafından defter ve kayıtlarına alınmıştır. Böylelikle davalı tarafından davacının faturalara konu hizmeti kendilerine verdiği hususu karine olarak kabul edilmiştir. Zaten taraflar arasında bu hususta bir ihtilaf bulunmamaktadır. Davacının defter ve kayıtlarına göre davacının davalıdan 9.027,00 TL alacaklı olduğu, davalının defter ve kayıtlarına göre davalının davacıya 8.968,00 TL borçlu olduğu tespit edilmiştir. Tarafların defter ve kayıtları arasındaki farkın davalının davacıya 59,00 TL borç kaydı yapmasından kaynaklanmaktadır. Ancak davalı tarafından bu kayda ilişkin herhangi bir belge sunulmamıştır. Bu sebeple davalının bu kaydına itibar edilmemiştir. Davacının davalıdan 9.027,00 TL alacaklı olduğu tarafların defter ve kayıtları, faturalar ile sabit olduğundan davacının tespit edilen miktarda alacağı hüküm altına alınmış ve alacak aynı belgeler ile likit olduğundan davacı lehine icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Açılan davanın KISMEN KABULÜ İLE;
-Davalı borçlunun Bakırköy … İcra Dairesi’nin … esas sayılı icra takip dosyasındaki icra takibine yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile takibin 9.027,00 TL asıl alacak üzerinden kaldığı yerden aynen devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine,
-Hüküm altına alınan asıl alacağın % 20 oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Kanunu uyarınca kabul edilen miktar üzerinden alınması gereken 616,63 TL nispi karar harcından daha önce mahkememiz ve icra dosyasına yatırılan toplam 264,04 TL peşin harcın mahsubu ile 352,59 TL bakiye karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3-Davacı kendisini davada vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca kabul edilen miktar ve tarifenin 13/2 maddesi dikkate alınarak takdir edilen 9.027,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davalı kendisini davada vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca red edilen miktar ve tarifenin 13/2 maddesi dikkate alınarak takdir edilen 6.434,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yatırılan 35,90 TL başvurma harcı, 264,04 TL peşin harç olmak üzere toplam 299,94TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan ( haklı çıkmış olduğu orana göre ) 379,47 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Davalı tarafından yapılan ( haklı çıkmış olduğu orana göre ) 19,93 TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine, bakiyesinin davalı üzerinde bırakılmasına,
8-Kullanılmayan yargılama gider avansının 6100 Sayılı HMK 333. maddesi uyarınca kararın kesinleşmesine müteakiben yatırana iadesine,
9-Mahkememiz dosyası arasında bulunan Bakırköy … İcra Dairesi’nin …. esas sayılı icra takip dosyası aslının mercine İADESİNE, dosyanın uyap ortamından eklenmesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzlerine karşı, kabul edilen ve red edilen miktarlar itibariyle KESİN olmak üzere verilen açıkça okunup usulen anlatıldı.11/07/2023

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır