Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/293 E. 2023/536 K. 13.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2023/293 Esas
KARAR NO : 2023/536

DAVA : Sigorta (Kaza Sigortası Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 27/03/2023
KARAR TARİHİ : 13/06/2023
KARARIN YAZILDIĞI TARİH :12/07/2023
Davacı vekili tarafından açılan Sigorta (Kaza Sigortası Kaynaklı) davasının Mahkememizde yapılan açık yargılaması sonucunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkillinin … Mahallesi … Sokak … Blok No:18 İç Kapı No:5 Bahçelievler/İstanbul adresinde ikamet ettiğini, 03.03.2022 tarihinde dava dışı … yönetimindeki ve davalı …. Sigorta A.Ş. tarafından kasko sigortalı olan … plaka sayılı araç müvekkiline ait …. plaka sayılı araca çarpmış olduğunu ve trafik kazasına neden olduğunu, kaza davalı … tarafından kasko sigortalı olan …. plaka sayılı araç sürücüsünün kusuru ve trafik kurallarını ihlal etmesi sonucu meydana geldiğini, … poliçe numarası ile davalı şirkete sigortalı …. plaka sayılı araç, 03.03.2022 tarihindeki, müvekkili …’a ait …. plaka sayılı araca çarparak maddi hasarlı trafik kazası meydana gelmesi şeklindeki kazada olay yeri tutanağından anlaşılacağı %100 kusurlu olduğunu, müvekkilinin aracında oluşan değer kaybından, kazada %100 kusuru bulunan “…. plakalı araç adına …. nolu kasko poliçesini düzenlemiş bulunan davalı …. Sigorta A.Ş. Sorumlu olduğunu ve tazmin etmekle yükümlü olduğunu, müvekkilinin aracında meydana gelen kaza ve akabinde yapılan onarımlar nedeniyle bir değer kaybı oluştuğunu ve bu kaybın tutarının 37.667-TL olduğu tespit edildiğini, değer kaybının ZMM Sigortacısından tahsili amacıyla Sigorta Tahkim Komisyonuna başvurulmuş olduğunu ancak aşağıda bilgileri belirtilen dosya ile ZMMS poliçe limitlerinin tükendiği tespit edilmiş olduğunu, ilgili başvuruya ilişkin bilgiler şu şekilde olduğunu, “Sigorta Tahkim Komisyonu …. – ZMMS Limitlerinin Dolduğunun Tespiti.” limitlerin tüketilmiş olduğu anlaşıldıktan sonra değer kaybı tutarının kasko sigortacısından tahsili için kasko sigortacısına 03.01.2023 tarihinde başvurulmuş olduğunu ancak dava tarihi itibariyle herhangi bir ödeme yapılmadığını, öncelikli taleplerinin mahkemece bilirkişi tayin edilerek, dava konusu kaza sonrasında müvekkiline ait araçta meydana gelen gerçek değer kaybı konusunda bilirkişi incelemesi yaptırılmasını ve değer kaybı bedelinin tespit edilmesini, henüz alacak miktarı belirlenebilir olmadığından, 6100 sayılı HMK 107. maddesinde düzenlenen belirsiz alacak davası şeklinde ikame ettikleri başvurularında, talep ettikleri değer kaybı bedeli, fazlaya ilişkin haklarının ve alacak miktarı belirlendikten sonra müddeabihin arttırılması haklarının saklı kalması kaydıyla, şimdilik 1.000-TL olduğunu belirterek; belirsiz alacak davası şeklinde ikame edilen davalarında talep edilen alacağın, temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faizleriyle birlikte tahsilini, bilirkişi incelemesi sonucunda ortaya çıkacak olan değer kaybının işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı … tarafından tazmini, yargılama giderleri ve vekalet ücretlerinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı adına dava dilekçesi ve tensip zaptı ekli duruşma gün ve saatini bildirir davetiyenin usulüne uygun olarak tebliğ edilmesine rağmen davalı tarafından cevap dilekçesi sunulmamıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, dava konusu 03/03/2022 tarihinde davacı adına kayıtlı …. plakalı araç ile …. plakalı aracın karıştığı trafik kazasında davacının aracının hasara ve değer kaybına uğraması ve davalı aracın kusurlu olduğu iddiası ile davacı araçta meydana gelen değer kaybı maddi zararının davalı aracı kasko sigorta poliçesi ile sigortalayan sigorta şirketinden tahsiline ilişkindir.
Bilindiği üzere, 7155 sayılı Kanunun 20. maddesi ile 13/1/2011 tarihli ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununa 5/A maddesi eklenmiştir. Anılan maddenin 1. fıkrası ile “Bu Kanunun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır.” hükmü getirilmiştir.
Yine aynı kanunun 23. maddesi ile 6325 sayılı Kanuna eklenen “Dava şartı olarak arabuluculuk başlıklı 18/A maddesinde ” (1)İlgili kanunlarda arabulucuya başvurulmuş olması dava şartı olarak kabul edilmiş ise arabuluculuk sürecine aşağıdaki hükümler uygulanır.(2) Davacı, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorundadır. Bu zorunluluğa uyulmaması hâlinde mahkemece davacıya, son tutanağın bir haftalık kesin süre içinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden reddedileceği ihtarını içeren davetiye gönderilir. İhtarın gereği yerine getirilmez ise dava dilekçesi karşı tarafa tebliğe çıkarılmaksızın davanın usulden reddine karar verilir. Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması hâlinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir.” hükmünün yer almaktadır.
Somut dava; dava konusu 03/03/2022 tarihinde davacı adına kayıtlı … plakalı araç ile …. plakalı aracın karıştığı trafik kazasında davacının aracının hasara ve değer kaybına uğraması ve davalı aracın kusurlu olduğu iddiası ile davacı araçta meydana gelen değer kaybı maddi zararının davalı aracı kasko sigorta poliçesi ile sigortalayan sigorta şirketinden tahsiline, yukarıda belirtildiği üzere tazminat davaları zorunlu arabuluculuğa tabidir. Davacı vekiline arabuluculuk son tutanak aslının sunulması için süre verilmesine rağmen davacı vekili tarafından süresinde arabuluculuk son tutanak aslı dosyaya sunulmamış, davacı vekili duruşmadaki beyanında dava açılmadan önce arabuluculuk dava şartı yoluna başvuru yapmadıklarını beyan etmiştir. Davacı tarafça dava açılmadan öne arabuluculuk dava şartı yerine getirilmemiştir. Hal böyle olunca davanın 6102 Sayılı TTK’nun 5/A maddesi ve 6100 Sayılı HMK’nun 115/2 maddesi uyarınca arabuluculuk dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilerek aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Açılan davanın 6102 Sayılı TTK’nun 5/A maddesi ve 6100 Sayılı HMK’nun 115/2 maddesi uyarınca arabuluculuk dava şartı yokluğu sebebiyle usulden REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürülükte bulunan haçlar tarifesi uyarınca alınması gereken 179,90TL maktu karar ve ilam harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yargılama gideri yapılmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-Kullanılmayan gider avansının 6100 Sayılı HMK 333. maddesi uyarınca kararın kesinleşmesinden sonra yatırana iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize verilecek veya başka bir mahkeme aracılığıyla gönderilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi İlgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen açıkça okunup usulen anlatıldı. 13/06/2023

Katip …
e-imzalıdır.

Hakim …
e-imzalıdır.