Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/277 E. 2023/535 K. 13.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2023/277 Esas
KARAR NO : 2023/535

DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 22/03/2023
KARAR TARİHİ : 13/06/2023
KARARIN YAZILDIĞI TARİH :12/07/2023
Davacı vekili tarafından açılan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının Mahkememizde yapılan açık yargılaması sonucunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı nezdinde dava dışı …. İnş. Tic. Ltd. Şti.nin inşaat bütün riskler sigorta poliçesi kapsamında sigortalı olduğunu, davalının dava dışı şirkete güvenlik hizmeti verdiğini, ancak sigortalı yerde meydana gelen hırsızlık sebebiyle dava dışı şirketin zarara uğradığı ve bu sebeple dava dışı sigortalısına ödeme yapıldığını, söz konusu olayda davalının kusurlu olduğunu, bu sebeple söz konusu zararın davalıdan tahsili için başlatılan icra takibine haksız itiraz edildiğini, haksız itirazın iptaline ve lehlerine icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; kendileri ile davacının sigortalısı dava dışı … İnş. Tic. Ltd. Şti. arasında güvenlik hizmeti sözleşmesi olmadığını, kendilerinin …. Ticaret A.Ş. ile aralarında özel güvenlik hizmet sözleşmesi akdedildiğini, sözleşme kapsamında kendilerinin tüm edimlerini yerine getirdiğini ve meydana gelen olayda kendilerinin kusurunun bulunmadığını, kendilerinin defalarda ihtarına rağmen sözleşmenin tarafı olan şirketin üzerine düşen yükümlülükleri yerine getirmediği ve önlemlerini almadığını, söz konusu sözleşmede meydana gelen hırsızlık olaylarından kendilerinin sorumlu olmayacağının kararlaştırıldığını, icra inkar tazminatı koşullarının oluşmadığını, davanın reddine ve davacı aleyhine kötü niyet tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, dava konusu hırsızlık olayında davalının güvenlik hizmet sözleşmesine aykırı davranarak kusuru ile hırsızlık olayının meydana geldiği iddiası ile hırsılık olayında zarar gören kendi sigortalısına inşaat bütün riskler sigorta poliçesi kapsamında ödediği zarar bedelinin davalıdan tahsili için başlatılan icra takibine itirazın iptaline ilişkindir.
İstanbul ….. İcra Dairesi’nin … esas sayılı icra takip dosyası, sigorta poliçesi ve hasar dosyası, güvenlik hizmetine ilişkin sözleşme ve izin belgeleri celbedilerek incelenmiştir.
Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel Kurulunun, 3 Temmuz 1944 tarih ve 5746 sayılı Resmî Gazetede yayımlanan 22.3.1944 tarih ve 37 E. – 9 K. sayılı kararında halefiyet “sigortacının sorumlu kişi aleyhine açacağı dava sigorta poliçesinden doğan bir dava değildir. Bu nedenle, halefiyet davası bir ticari dava sayılamaz. Bu dava, aynen sigortalı kimsenin sorumlu kişiye karşı açmış olduğu bir dava gibidir. Sigortalının muhtelif mahkemelerde dava açma hakkı varsa aynı hak sigortacının halefiyet hakkına dayanan rücu davası için de söz konusudur” şeklinde belirtilmiştir.
6100 sayılı HMK’nun uyuşmazlıkla ilgili “Sözleşmeden doğan davalarda yetki “ başlıklı 10. maddesi “Sözleşmeden doğan davalar, sözleşmenin ifa edileceği yer mahkemesinde de açılabilir” hükmünü,“yetki sözleşmesi” başlıklı 17. maddesi “Tacirler veya kamu tüzel kişileri, aralarında doğmuş veya doğabilecek bir uyuşmazlık hakkında, bir veya birden fazla mahkemeyi sözleşmeyle yetkili kılabilirler. Taraflarca aksi kararlaştırılmadıkça dava sadece sözleşmeyle belirlenen bu mahkemelerde açılır.” hükmünü ihtiva etmektedir.
6100 Sayılı HMK’nun 17. maddenin ikinci cümlesine göre, “taraflarca aksi kararlaştırılmadıkça dava sadece sözleşmeyle belirlenen bu mahkemelerde açılır”. Bu hükme göre, yetki sözleşmesi (veya yetki şartı) yapan taraflar, aksine bir düzenleme yapmamışlarsa, dava sadece yetki sözleşmesinde kararlaştırılmış olan mahkemede açılabilir. Diğer bir deyişle, aksi belirtilmediği sürece HMK, yetki sözleşmesinde gösterilen mahkemenin münhasır yetkili mahkeme olacağını kabul etmiştir. Bu şekilde yapılmış olan yetki sözleşmesinin münhasır yetkili olacağı madde gerekçesinde de açıkça belirtilmiştir. Görüldüğü üzere, taraflar, salt bir münhasır yetki sözleşmesiyle, kanunun öngörmüş olduğu genel ve özel yetkili mahkemelerin yetkisini kaldırmış olmaktadırlar. Taraflar, bu sonucun ortaya çıkmasını istemiyorsa, yani genel ve özel yetkili mahkemelerin yetkisinin devam etmesini istiyorlarsa yetki sözleşmesinde bunu ayrıca belirtmek zorundadırlar. Buna göre, münhasır yetki sözleşmesinden kasıt, tarafların yetki sözleşmesi ile kararlaştırılan mahkemeden başka bir mahkemede dava açılamaması üzerinde anlaşmalarıdır.
Bu açıklamalar ışığında tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacının sigortalısı ve davalı arasında akdedilen özel güvenlik hizmet sözleşmesinde taraflar arasındaki ihtilafların çözüleceği yetkili Mahkeme ve icra dairelerinin belirlendiği, davacının sigortalısı ve davalının tacir olduğu ve aralarında yapılan sözleşmesinin 21. maddesinde dava konusu sözleşmeden doğacak dava ve ihtilaflarda yetkili Mahkemenin İstanbul Mahkemeleri olduğunun kararlaştırıldığı ve maddede aksine bir hususun yer almadığı ve bu Mahkemenin artık kesin yetkili hale gediği anlaşılmakla Mahkememizin yetkisizliğine, yetkili Mahkemenin İstanbul Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesi olduğuna karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalının yetki ilk itirazının KABULÜ ile; 6100 Sayılı HMK’nun 17/1 maddesi uyarınca Mahkememizin YETKİSİZLİĞİNE, yetkili ve görevli Mahkemenin İstanbul Asliye Ticaret Mahkemesi olduğuna,
2-6100 Sayılı HMK nun 20/1. maddesi uyarınca kararın kesinleşmesinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde taraflardan birinin müracaatı halinde dosyanın yetkili ve görevli İstanbul Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine, aksi halde 6100 Sayılı HMK’nun 20/1. maddesi uyarınca resen DAVANIN AÇILMAMIŞ SAYILMASINA KARAR VERİLECEĞİNİN İHTARINA,
3-6100 Sayılı HMK 331/2 maddesi gereği harç, yargılama gideri ve vekalet ücreti hususlarında yetkili ve görevli Mahkemece karar verilmesine, dosyanın yetkili ve görevli Mahkemeye gönderilmesinin talep edilmemesi halinde talep üzerine bu hususlarda Mahkememizce karar verilmesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzlerine karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde Mahkememize verilecek veya başka bir Mahkeme aracılığıyla gönderilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 13/06/2023

Katip ….
e-imzalıdır.

Hakim …
e-imzalıdır.