Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/999 E. 2023/613 K. 11.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/999 Esas
KARAR NO : 2023/613

DAVA : İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 16/11/2022
KARAR TARİHİ : 11/07/2023
KARARIN YAZILDIĞI TARİH :28/07/2023
Davacı vekili tarafından açılan itirazın iptali (taşıma sözleşmesi kaynaklı) davasının Mahkememizde yapılan açık yargılaması sonucunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; kendileri tarafından İran ülkesinden ithal edilen dava konusu emtianın davalı tarafından taşınarak Türkiye’ye getirilmesi hususunda taraflar arasında taşıma sözleşmesi akdedildiği, dava konusu emtianın davalı tarafından taşınması sırasında hasara uğradığını ve bu sebeple zararlarının tahsili için başlatılan icra takibine haksız itiraz edildiğini, haksız itirazın iptaline ve lehlerine icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; taraflar arasındaki taşıma sözleşmesi kapsamında dava konusu emtianın kendileri tarafından İran ülkesinden teslim alınarak taşınması sırasında araçlarının kaza yaptığını, emtianın zarara uğramasında kendilerinin kusurlu olmadığını, göndericinin yükü doğru bir şekilde istiflemediğini, kendilerine hasar ihbarı yapılmadığını, davanın reddine ve davacı aleyhine kötü niyet tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, davacı tarafından ithal edilen emtianın davalı taşıyıcı tarafından taşınması sırasında zarara uğraması sebebiyle zararın tazmini ve tahsili için başlatılan icra takibine itirazın iptaline ilişkindir.
Doğubeyazıt İcra Dairesi’nin …. esas sayılı takip dosyasının bir sureti UYAP ortamından celp edilmiş, incelenmesinde; davacı takip alacaklısı tarafından davalı takip borçlusuna karşı toplam 3.600,00 USD tahsili için ilamsız takip talebinde bulunulduğu, süresinde itiraz üzerine takibin durduğu anlaşılmıştır.
Davacı vekilinin iddia ve talepleri, davalı vekilinin savunmaları, taşımaya ilişkin evraklar, celbedilen tüm belgeler ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirilmek suretiyle; taraflar arasındaki hukuki ilişki, tarafların edimleri, tarafların edimleri tam ve gereği gibi yerine getirip getirmedikleri, dava konusu emtianın taşıma sırasında hasarlanıp hasarlanmadığı, hasarlanmış ise sorumluluğu kime ait olduğu, hasarın hangi sebepten kaynaklandığı ve tarafların kusur oranları, emtianın hasar sebebiyle hasar tarihindeki rayiç gerçek değeri, davalının hasardan sorumlu olması halinde sorumlu olduğu miktarı, hasara ilişkin ihbarın yapılıp yapılmadığı, yapılmış ise süresinde yapılıp yapılmadığı, davacı alacaklı ise miktarı ve tarafların tüm iddia, savunma ve talepleri hususundan ayrıntılı ve gerekçeli rapor düzenlenmesi için dosyanın bir taşıma uzmanı bilirkişisi ve taşınan emtianın cinsine göre bir sektör bilirkişi heyetinden rapor alınmasına karar verilmiş, 04/04/2023 havale tarihli alınan bilirkişi raporunda özetle; Davacının gönderilen-alıcı olduğu taşıma sözleşmesinde davalının uluslararası karayolu ile eşya taşıma taahhüdü kapsamında İran’dan taşımayı ifa ettiği süreçte Çankırı-Çerkeş’te trafik kazasına karıştığı, bu hususta taraflar arasında ihtilaf bulunmadığı, taşıma sözleşmesine göre davalının taşıma edimini tam ve gereği gibi yerine getiremediği, trafik kazası ile araç değiştirmek ve dağılan yüklerin toplanarak tekrar İstanbul’a transit belgesi ile sevkini sağladığı, dava konusu emtianın taşıma sırasında kısmi zayi-eksik şeklinde 930 kg zaiyat ile tesliminin sağlandığı, CMR m.17/1 gereği davalının sorumlu olduğu, olay tarihindeki gerçek rayiç değeri gözetildiğinde 930 kg emtianın zayi sebebi ile 3.143,00 USD zararın meydana geldiğinin değerlendirildiği, davalının hasardan sorumlu olması halinde sorumlu olduğu miktarın CMR m. 2373 ile belirlenen sınırlı sorumluluk limitleri dahilinde kaldığından 3.143,00 USD tazminat ödenmesi gerektiği, tutanak ve trafik kazası ile hasarın taşıma sürecinde meydana geldiği sabit olmakla ayrıca CMR m.30 gereği olan hasara ilişkin ihbarın gerekli olmadığı, zararın taşıma sürecinde meydana geldiğinin gözlendiği, alacağın konusunun tazminat olduğu, buna göre yüce mahkeme takdir ve değerlendirmesine göre sonuç ve kanaate ulaşılabileceği görüşü sunulmuştur.
Davacı vekili tarafından 2004 Sayılı İİK’nun 67. Maddesi uyarınca yasal bir yıllık hak düşürücü süre içinde davalının itirazının iptali için dava açıldığı anlaşılmıştır.
Taraflar arabuluculuk görüşmelerinde anlaşamamış ve arabuluculuk son tutanağı dosyamıza sunulmuştur.
Davalı vekili tarafından Mahkememizin yetkisiz olduğu ve yetkisizlik kararı verilmesi talep edilmiş ise de; 6100 Sayılı HMK’nun “Yetki itirazının ileri sürülmesi” başlıklı 19. Maddesinde; “Yetkinin kesin olmadığı davalarda, yetki itirazının, cevap dilekçesinde ileri sürülmesi gerekir. Yetki itirazında bulunan taraf, yetkili mahkemeyi; birden fazla yetkili mahkeme varsa seçtiği mahkemeyi bildirir. Aksi takdirde yetki itirazı dikkate alınmaz.” hükmünün düzenlendiği, somut uyuşmazlıkta davalı vekili tarafından yetki itirazında bulunulurken yetkili Mahkemenin bildirilmediği ve usulüne uygun yetki itirazında bulunulmadığı anlaşılmakla davalı vekilinin yetki itirazına Mahkememizce itibar edilmeyerek yargılamaya devam olunmuştur.
Somut davada; davacı vekili, dava dilekçesini tekrarla ve özetle, kendileri tarafından İran ülkesinden ithal edilen dava konusu emtianın davalı tarafından taşınarak Türkiye’ye getirilmesi hususunda taraflar arasında taşıma sözleşmesi akdedildiği, dava konusu emtianın davalı tarafından taşınması sırasında hasara uğradığını ve bu sebeple zararlarının tahsili için başlatılan icra takibine haksız itiraz edildiğini, haksız itirazın iptaline ve lehlerine icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir. Davalı vekili, taraflar arasındaki taşıma sözleşmesi kapsamında dava konusu emtianın kendileri tarafından İran ülkesinden teslim alınarak taşınması sırasında araçlarının kaza yaptığını, emtianın zarara uğramasında kendilerinin kusurlu olmadığını, göndericinin yükü doğru bir şekilde istiflemediğini, kendilerine hasar ihbarı yapılmadığını, davanın reddine ve davacı aleyhine kötü niyet tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir. Taraflar arasında davacıya ait dava konusu emtianın davalı tarafından taşınmasına ilişkin gönderici firma ile taşıma sözleşmesi akdedildiği ve emtianın taşıma sırasında hasarlandığı hususunda ihtilaf bulunmamaktadır. Taraflar arasındaki ihtilaf emtianın hasarlanmasının sebebi ve kusurun hangi tarafa ait olduğu, davacının zarar miktarı ve davalının sorumlu olduğu miktar hususlarındadır.
Dava dışı gönderici ve davalı arasında dava konusu emtianın uluslararası karayolu ile taşınmasına ilişkin taşıma sözleşmesi akdedilmiş ve emtianın teslim alındığı ülke olan İran ve emtianın teslim yeri olan Türkiye’nin akit devletler olması sebebiyle somut uyuşmazlıkta CMR Konvansiyonun hükümleri uygulama yeri bulmaktadır.
Dava dışı gönderici tarafından davacıya satılıp ithal edilen dava konusu emtia taşıyıcı olan davalı tarafından karayolu ile taşınmak üzere 23 kap 24.250 kg brüt emtia teslim alınmıştır. Teslim alınan emtia karayolu ile taşınmak üzere teslim alındıktan sonra 17/06/2022 tarihinde meydana gelen tek taraflı trafik kazasında 930 kg hasara uğraması sebebiyle zayi olmuştur. Davacı alıcı tarafından emtia 930 kg eksik olarak 23/06/2022 tarihinde teslim alınmış ve söz konusu hususlar tutanak altına alınmıştır. CMR Konvansiyonun 30/1. maddesinde Alıcı, taşımacı ile beraber durumlarını kontrol etmeden, veya ziyan ve hasarın açıkça görüldüğü hallerde teslim anında veya açıkça görülmediği hallerde teslimden yedi gün içinde (pazar günleri ve resmi tatiller hariç) durumu kendisine bildirmeden malı tesellüm ederse, bu husus onun yükü sevk mektubunda belirtildiği şekilde alındığına kanıt oluşturur. Açıkça gözükmeyen ziyan veya hasarlarda bildirme yazılı olarak yapılacaktır. Bu hüküm uyarınca söz konusu bildirim sürelerine uyulmaması taşıyıcı lehine karine oluşturacağı ve eşyanın taşıma senedine göre alındığı hususu kabul edilecektir. Yoksa hasarın ispatı halinde davacının hasarı talep etme hakkına halel getirmeyecektir. Dava konusu emtianın taşınması sırasında meydana gelen trafik kazasında hasarlandığı ve bu durumun tutanak altına alındığı, bu hususta taraflar arasında ihtilaf bulunmadığı ve emtianın hasarlı ve eksik olarak alındığı davacı tarafından ispat edilmiştir. Bu sebeple davalı vekilinin hasar ihbarının süresinde yapılmadığı savunmasına Mahkememizce itibar edilmemiştir.
CMR Konvansiyonu 8. maddesi uyarınca taşımacı yükü teslim aldığı sırada yükün ve bunların ambalajının görünürdeki durumunu kontrol etmekle yükümlü olduğu, taşımacının bu maddenin 1 inci paragrafında belirtilen beyanları kontrol etmek için gerekli makul araçlardan yoksun ise, sevk mektubuna çekincesini gerekçesi ile birlikte yazacak, aynı şekilde yükün ve ambalajların görünürdeki durumu ile ilgili yazacağı çekincenin gerekçelerini de belirtecek, çekinceler, gönderici sevk mektubunda bu çekincelere bağlı kalacağını açıkça kabul etmiş olmadıkça göndericiyi bağlayıcı olmayacaktır. CMR Konvansiyonu 10. maddesi uyarınca Gönderici, kişilere malzemeye ve diğer yüklere gelecek zarar ziyan ve hasardan, yükün kusurlu olarak ambalajlanmasından kaynaklanan masraflardan taşımacıya karşı sorumludur. Ancak, yükün kabulünde kusur açık seçik ise ve taşımacı tarafından biliniyor ise bu hususta bir çekince beyanında bulunmamış ise bu hüküm geçersizdir. Yine Konvansiyonun 17. maddesi uyarınca taşımacı, yükü teslim aldığı andan, teslim edinceye kadar, bunların kısmen veya tamamen kaybından ve doğacak hasardan sorumludur. Eğer kayıp, hasar veya gecikme istek sahibinin hatası veya ihmalinden, taşımacının hatasından değil de, istek sahibinin verdiği talimattan, yüke has bir kusurdan yahut da taşımacının önlenmesine olanak bulunmayan durumlardan ileri gelmiş ise, taşımacı sorumlu tutulamaz. Bu hususu ispat yükü taşımacıdadır. Ancak taşıyıcı Madde 18 paragraf 2 ila 5’e uygun olmak üzere kayıp veya hasar durumları kullanılmasında anlaşmaya varılmış ve sevk mektubunda açıkça belirtilmiş olduğu üzere, madeni levha ile kaplanmamış açık taşıtlar kullanılması, ambalajlanmadıkları veya kötü ambalajlandıkları zaman, özellikleri gereği fire veren veya hasara uğrayan malların ambalajlanmaması veya hatalı ambalajlanmış olması, yükün gönderici, alıcı veya bunlar adına hareket eden kişiler tarafından alınması, taşınması, yüklenmesi, yığılması veya boşaltılması, özellikle kırılma, paslanma, çürüme, kuruma, normal fire yahut da güve ve haşerattan kısmen veya tamamen zarar görebilecek malların özelliği, sandık veya paketlerin üzerindeki marka veya numaraların yetersiz veya hatalı oluşu, canlı hayvan nakli, hallerinde sorumlu olmayacaktır. Somut davamızda CMR senedine göre dava konusu emtianın hasarsız ve eksiksiz olarak davalı araçlarına yüklendiği, davalı tarafından CMR senedine emtianın araca sabitlenmemesi, istiflenmesinin düzgün yapılmaması veya ambalajın yüke uygun olmadığına dair bir çekince koymadan yükü teslim aldığı görülmüştür. Davalı vekili tarafından her ne kadar dava konusu çinko emtiasının ağır bir yük olduğu, emtianın araca sabitlenmemesi, istiflenmesinin düzgün yapılmaması veya ambalajın yüke uygun olmaması sebebiyle kendilerinin kazada ve emtianın hasara uğramasında sorumlu olmadıkları savunulmuş ise de bu yönde CMR senedine bir çekince koyulmamış ve yük bu şekilde kabul edilmiştir. Bunun yanında taşıma sözleşmesi akdettiği dava dışı göndericiye karşı ileri sürülebilecek söz konusu savunmalar sözleşmenin tarafı olmayan davacı alıcıya karşı ileri sürülemez. Bunun yanında göndericinin kusuru bulunsa bile davalı taşıyıcının yüke nezaret etme yükümlülüğü her zaman vardır. Bu sebeple davalı vekilinin bu yöndeki savunmalarına Mahkememizce itibar edilmemiştir. Bu durumda CMR 17/1 maddesi uyarınca davalı emtiayı hasarsız ve eksiksiz olarak aldığı ve dava konusu emtiadaki hasarın taşıma sırasında meydana geldiği ve hasarın davalının sorumluluğunda meydana geldiği ve davalı taşıyıcının hasardan sorumlu olduğu anlaşılmıştır. Davalı vekili tarafından hasarın taşıyıcının önlenmesine olanak bulunmayan bir sebepten geldiği ve kendilerinin hasardan sorumlu olmadığı savunulmuştur. Ancak davalının savunmasına göre araca ağır olan çinko emtiası yüklenmesi ve aracın keskin virajda dönmesi neticesinde tüm yükün bir tarafa kayması sebebiyle kazanın meydana geldiği savunmuşmuştur. Davalı taşıyıcı tarafından basiretli bir tacir gibi davranarak aracın kapasitesine uygun miktarda yük yüklenmesine, yükün istiflenmesine, aracın yükün özelliklerine ve yol durumuna göre kullanılmasına nezaret etmediğinden söz konusu trafik kazasında ve dava konusu emtianın hasarlanmasından ve zayi olmasından sorumludur. Bu sebeple davalı vekilinin bu yöndeki savunmasına da Mahkememizce itibar edilmemiştir.
CMR Konvansiyonu 23/3. maddesi uyarınca tazminat, eksik brüt ağırlığın kilogramı başına 8.33 hesap birimini aşmayacaktır ve söz konusu zarar karar tarihindeki kur esasa alınarak belirlenecektir. Mahkememizce alınan teknik bilirkişi raporunda davacının zararı 3.143,00 USD olarak tespit edilmiş ve bu miktarın karar tarihindeki kura göre yapılan hesaplamaya göre sınırlı sorumluluk miktarının altında kalması sebebiyle bu miktarın tamamından davalının sorumlu olduğu tespit edildiğinden bu miktar üzerinden davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Hüküm altına alınan alacak likit olmadığından ve icra inkar tazminatı koşulları oluşmadığından davacı vekilinin icra inkar tazminatı talebinin ve para cezası talebinin reddine, kötü niyet tazminatı koşulları oluşmadığından red edilen kısım yönünden davalı vekilinin kötü niyet tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir.

HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Açılan davanın KISMEN KABULÜ İLE;
-Davalı borçlunun Doğubayazıt İcra Dairesi’nin …. esas sayılı icra takip dosyasındaki icra takibine yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile icra takibinin 3.143,00 USD asıl alacak üzerinden kaldığı yerden aynen devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine,
-Hüküm altına alınan alacak likit olmadığından ve icra inkar tazminatı koşulları oluşmadığından davacı vekilinin icra inkar tazminatı talebinin ve para cezası talebinin reddine,
-Kötü niyet tazminatı koşulları oluşmadığından red edilen kısım yönünden davalı vekilinin kötü niyet tazminatı talebinin reddine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Kanunu uyarınca kabul edilen miktar üzerinden alınması gereken 4.003,67-TL nispi karar harcından daha önce mahkememiz dosyasına yatırılan 422,52-TL ve 723,93-TL peşin harçların mahsubu ile 2.857,22-TL bakiye karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 80,70-TL başvurma harcı, 422,52-TL ve 729,93-TL peşin harçları olmak üzere toplam 1.227,50-TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı kendisini davada vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 9.377,65-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davalı kendisini davada vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca red edilen miktar ve tarifenin 13/2 maddesi dikkate alınarak takdir edilen 8.522,10-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan ( haklı çıkmış olduğu orana göre ) 3.635,60-TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Davalı tarafından yapılan ( haklı çıkmış olduğu orana göre ) 2.79TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine, bakiyesinin davalı üzerinde bırakılmasına,
8-7155 Sayılı Kanun ile değişik 6325 sayılı Hukuki Uyuşmazlıklarda Arabuluculuk Kanunun 18/A maddesinin 14. fıkrası uyarınca arabulucuk ücreti olan 1.560,00-TL’nin 198,12-TL’sinin davacıdan tahsili ile, 1.361,88-TL’sinin davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
9-Kullanılmayan yargılama gider avansının 6100 Sayılı HMK 333. maddesi uyarınca kararın kesinleşmesine müteakiben yatırana iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize verilecek veya başka bir mahkeme aracılığıyla gönderilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi İlgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen açıkça okunup usulen anlatıldı. 11/07/2023

Katip …
e-imzalıdır.

Hakim …
e-imzalıdır.