Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/989 E. 2023/15 K. 10.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/989 Esas
KARAR NO : 2023/15

DAVA : Alacak (Vekalet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 14/11/2022
KARAR TARİHİ : 10/01/2023
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 09/02/2023
Davacı vekili tarafından açılan alacak davasının Mahkememizde yapılan açık
yargılaması sonucunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin, davalı tarafından Bakırköy …. Noterliğinin 19/03/2019 tarih ve … yevmiye numaralı vekaletnamesi ile vekil tayin edildiğini ve azil edildiği tarihe kadar davalının talimatları doğrultusunda dava ve işleri takip etmiştir. Davalının 26/11/2021 tarih ve … yevmiye numaralı düzenlenmiş azilname ile müvekkilinin azledildiğini, davalıya azil ihtarına cevaben Kartal …. Noterliğini 03/12/2021 tarih ve … yevmiye numaralı cevabı ihtarnamesi keşide edilerek azilin haksız olduğunun bildirildiğini, müvekkiline karşı yapılan bu azil işleminin tamamen haksız, hukuksuz, vicdansız ve vefasız olmasının yanı sıra çok da ayıp bir eylem olduğunu, yapılan bu eylemin müvekkilinin fazlasıyla hakkı olan emek ve mesailerinin karşılığı olan vekalet ücretinden mahrum etmek amacı taşıdığını, müvekkilinin davalının davalarında özen ve titizlik ile çalıştığını, yukarıda açıklanan nedenler ile fazlaya ilişkin ve sair tüm dava ve talep hakları saklı kalmak üzere şimdilik: 10.000 TL olmak üzere akdi avukatlık, karşı taraf dava avukatlık, müvekkilinin icra avukatlık, karşı taraf icra avukatlık ücretinin azil tarihinden itibaren işleyecek avans oranlarındaki ticari temerrüt faizi ile birlikte davacıdan alınarak müvekkiline verilmesine, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davalı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davanın esasına ilişkin görev itirazlarının bulunduğunu, dosyanın görevli Asliye Hukuk veya Tüketici Mahkemelerine gönderilmelerine, davacı … haksız ve hukuka aykırı davasında, talep ettiği ücreti belirleyebilecek durumda olduğundan belirsiz alacak davası açmakta hukuki yararının olmadığını, bu yönden davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiğini, davaya konu taleplere ilişkin olarak taraflar arasındaki ilişkinin hukuki mahiyeti üzerinde durulması gerektiğini, müvekkili ile davacı … arasındaki ilişkinin işveren- işçi ilişkisi olduğunu, davacı … vekalet ücreti talebinde bulunduğu ve dosyaya celp edilen dosyalardan vekalet ücreti talep etme hakkının olmadığını, yargılamanın konusunun azlin haklı olup olmadığı durumu olduğunu, müvekkilinin yasal haklarını kullanmaktan mahrum bırakıldığını, yukarıda açıklanan ve yargılama esnasında resen nazara alınacak nedenlere binaen; haksız, mesnetsiz ve hukuka aykırı davanın öncelikle usulden devamında esastan reddine, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin karşı yana tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, taraflar arasındaki vekalet sözleşmesi kapsamında davacının haksız olarak azil edilmesi sebebiyle vekalet ücreti alacağının tahsiline ilişkindir.
01/07/2012 tarihinde yürürlüğe giren 6102 sayılı TTK’nın 4. ve 5’inci maddelerinde ticari dava düzenlenmiş olup TTK’nın 4. maddesine göre bir davanın ticarî dava sayılması için ya uyuşmazlık konusu işin tarafların her ikisinin birden ticari işletmesiyle ilgili olması ya da tarafların tacir olup olmadıklarına veya işin tarafların ticari işletmesiyle ilgili olup olmadığına bakılmaksızın Türk Ticaret Kanunu veya diğer kanunlarda o davaya asliye ticaret mahkemesince bakılacağı yönünde bir düzenleme bulunması (mutlak ticari dava olması) gereklidir. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 19/II. maddesi uyarınca, taraflardan biri için ticarî iş sayılan işin, diğeri için de ticarî iş sayılması, davanın niteliğini ticarî hale getirmeyecektir. Zira; Türk Ticaret Kanunu, kanun gereği ticarî dava sayılan davalar haricinde, ticarî davayı ticarî iş esasına göre değil, ticarî işletme esasına göre belirlemiş olup işin ticarî nitelikte olması veya sayılması, davanın ticari dava olarak kabulü için yeterli değildir.
6100 Sayılı HMK’nun 2. Maddesinde; “Dava konusunun değer ve miktarına bakılmaksızın malvarlığı haklarına ilişkin davalarla, şahıs varlığına ilişkin davalarda görevli mahkeme, aksine bir düzenleme bulunmadıkça asliye hukuk mahkemesidir. Bu Kanunda ve diğer kanunlarda aksine düzenleme bulunmadıkça, asliye hukuk mahkemesi diğer dava ve işler bakımından da görevlidir.
” hükmü düzenlenmiştir.
28/05/2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 2. maddesi uyarınca “her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamalar” bu kanun kapsamındadır. Kanunun 73/1. maddesi uyarınca, bu kanun kapsamından doğacak uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemeleri görevlidir.
6502 sayılı Kanunun 3/1-(k) maddesinde tüketici, “ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden” gerçek veya tüzel kişi; tüketici işlemi ise, “mal veya hizmet piyasalarında ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına hareket eden kişilerle tüketiciler arasında kurulan her türlü sözleşme ve hukuki işlem” olarak ve aynı Yasa’nın 3/1-(l) maddesinde Tüketici işlemi, “Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi” şeklinde tarif edilmiştir.
Somut davada; davalı şirket tacir ise de davacı avukat tacir değildir. Dava konusu vekalet ücreti alacağı da ticari bir iş değildir ve somut uyuşmazlık konusu dava nispi ticari dava olmadığı gibi mutlak ticari dava da değildir ve Asliye Ticaret Mahkemeleri somut uyuşmazlıkta görevli değildir. Davacı avukat, davalı şirketi İcra Hukuk Mahkemeleri, Asliye Ticaret Mahkemeleri, Sulh Hukuk Mahkemeleri, İş Mahkemeleri, İcra Daireleri’nde temsil etmiştir. Söz konusu dosyaların konusu dikkate alındığında davalı tüketici de değildir ve Tüketici Mahkemeleri somut uyuşmazlıkta görevli değildir. Bu sebeple somut uyuşmazlığa ilişkin yargılama yapma görevi genel görevli olan Asliye Hukuk Mahkemelerine ait olduğundan Mahkememizin görevsizliğine ve Bakırköy Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olduğuna karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın 6100 Sayılı HMK’nun 114. ve 115. maddeleri uyarınca USULDEN REDDİNE,
2-Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE, görevli Mahkemenin Bakırköy Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesi olduğuna,
3-6100 Sayılı HMK nun 20. maddesi uyarınca kararın kesinleşmesinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde taraflardan birinin müracaatı halinde dosyanın görevli Bakırköy Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine, aksi halde 6100 Sayılı HMK’nun 20. maddesi uyarınca resen DAVANIN AÇILMAMIŞ SAYILMASINA KARAR VERİLECEĞİNİN İHTARINA,
4-6100 Sayılı HMK 331/2 maddesi gereği harç, yargılama gideri ve vekalet ücreti hususlarında görevli Mahkemece karar verilmesine, dosyanın görevli Mahkemeye gönderilmesinin talep edilmemesi halinde talep üzerine bu hususlarda Mahkememizce karar verilmesine,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 vd. maddeleri gereğince (5235 sayılı Kanunun 2. maddesi de dikkate alınarak) davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzlerine karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize verilecek veya başka bir mahkeme aracılığıyla gönderilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi İlgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen açıkça okunup usulen anlatıldı.10/01/2023

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır