Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/98 E. 2023/483 K. 26.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/98
KARAR NO : 2023/483

DAVA : Kooperatif Genel Kurul Kararının İptali
DAVA TARİHİ : 01/02/2022
KARAR TARİHİ : 26/05/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 13/06/2023

Mahkememizde görülmekte olan Kooperatif Genel Kurul Kararının İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı Kooperatifin ticaret sicil gazetesinde yayınlandığı günün 20/07/2020 tarihi olduğunu ve tarihte …’ın kurumsal mail adresinden tüm üyelere mail atıldığını, kurumsal yapı adına yapılan duyurunun musiad yönetimi değişmesi sonucu kurumsal yapı ile bir ilgisinin olmadığını, davalı kooperatif şeffaflığa sahip olmadığını, ortaklarına bilgi vermediğini, yapılan genel kurulda tutanaklar usule aykırı tutulduğunu ve aksi yönde oy kullandırılmadığını, ortak olarak davacıdan ana sözleşme md. 8 gereğince fazla ortaklık payı bedeli tahsil edildiğini, ana sözleşmenin 12. maddesine ve kooperatifler kanunu 8. md. 3. fıkrasına aykırı hareket edildiğini, davalı kooperatif genel kurulunu zamanında yapmadığını, bu sebeple 28/12/2021 tarihli usulsüz toplantının iptali gerektiğini, kooperatifler kanunu 23. maddesine aykırı olarak bir çok ortaktan mail duyurusunda belirtilen ve davacının ödediği belirtilen bedelden farklı bedellerin tahsil edildiğini, yapılan genel kurul usulsüz ve hukuka aykırı olduğunu, oy haklarının kullanılmasına müsade edilmediğini, genel kurul toplantısına katılmaya yetkili olmayan kimseler tarafından kararlar alındığını, genel kurul gündeminin eksik, hatalı ve zorunlu unsurları taşımadığını, davalı kooperatife ait, ortak sıfatıyla ulaşamadıklarını, ortaklık yapısı ve mali-hesap durumuna ilişkin bilgi ve belgeler ile Kooperatif ortaklığının ve diğer ortakların ve sermayelerinin tespitini, 28/12/2021 Tarihli 2020 yılı olağan genel kurulunun iptalini veya genel kurul kararlarının tümünün iptal edilmemesi halinde, genel kurul toplantı tutanağının 1-3-4-5-6-7-8-9-11a-11b-13 ve 15.maddelerin iptalini, kooperatifin sermayesinin ve kooperatifin mali-hesap durumunun tespiti ile usulsüzlük olması halinde ilgili kurum ve yargı mercilerine ihbarda bulunulmasını, ücreti vekalet ile yargılama giderlerinin davalı tarafa yükletilmesini talep ve dava ettiği anlaşılmıştır.

Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; 28.12.2021 tarihinde olan olağan genel kurul gündemi davacı tarafa 25/11/2021 tarihinde kooperatif ana sözleşmesinin 28. maddesi gereğince taahütlü mektup şeklinde gönderildiğini ve davacıya tebliğ edildiğini, genel kurul toplantısının 28.12.2021 tarihinde yapıldığını, işbu dava 01.02.2022 tarihinde açıldığını, hak düşürücü 1 aylık süre geçtikten sonra (28.01.2022’de 1 aylık süre dolmuştur.) işbu davanın açıldığını, bu nedenle dava ön şartı olan 1 aylık hak düşürücü süre içinde açılmayan davanın esasa girilmeden usulden reddini talep ettiklerini, davacının genel kurul toplantısına bizzat katıldığını fakat ret oyu kullanmadığını, muhalefet şerhi yazdırmadığını, işbu davayı açması için gerekli olan ön koşulları yerine getirmediğini, bu nedenle davacının genel kurul kararının iptalini talep etme hakkı olmadığını, davacının kooperatiften bilgi veya belge talep etmediğini, bu davanın kötü niyetli olduğunu, davacının işbu dava şartını yerine getirmediğini farketmiş bunu aşmak için gerçeğe aykırı olarak muhalefet şerhinin tutanağa geçirilmediğini iddia ettiğini, davacı taraf ise kooperatife ortak olma sebebi ve sürecini kendi iç dünyasına göre yorumladığını, davacı, kooperatifin …`ın kooperatifi olduğu, … üyesi olmayanın bu kooperatife ortak olamayacağının kendisine söylendiği için üye olduğunu iddia ettiğini, bu iddianın gerçeği yansıtmadığını, davacı 11/08/2020 tarihli genel kurulda karar alınan miktarı ödediğini, kooperatifin genel kurul kararlarıyla belirlenen ortak sınırını aşmadığını, kooperatif bünyesinde her ortak eşit hak ve yükümlülüklere sahip olduğunu, kooperatif genel kuruluna sadece ortak olan veya ortağın vekalet verdiği şahıslar katıldığını, . iptali istenen dava konusu 28/12/2021 tarihli genel kurulda anasözleşme değişikliği yapılmadığını, tüm gündem maddeleri davacı dahil toplantıda hazır bulunan 72 ortağın oybirliğiyle alındığını, davacının hiçbir gündem maddesinde aleyhte oyu olmadığı olmadığını, genel kurul tutanağında şerhi de bulunmadığını, davacı hariç hiçbir ortağın bugüne kadar müvekkili kooperatife genel kurul iptal dahil hiçbir dava açmadığını, davacının kooperatifin mali hesap durumunun tespiti talebi kötüniyetli olduğunu, bu nedenlerle davanın öncelikle usulden reddi, mahkeme aksi kanaatte ise esastan reddini talep ettiklerini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ettiği anlaşılmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, Kooperatif Genel Kurul Kararının İptali talebine ilişkindir.
…. Bankasının 03/02/2022 tarihli yazı cevabı dosya arasına alınmıştır

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İstanbul İl Müdürlüğünün 03/02/2022 ve 23/02/2022 tarihli yazı cevapları dosya arasına alınmıştır
Eyüpsultan ….Noterliğinin 31/03/2022 tarihli yazı cevabı dosya arasına alınmıştır
….bankasının 16/05/2022 ve 28/04/2022 tarihli yazı cevapları dosya arasına alınmıştır.
Davacı …’ın 23/02/2023 tarihinde vefat ettiği anlaşılmıştır.
Mirasçılarından …’ın mirasçılık belgesini dosyaya sunduğunu ve mirasçı olarak …(çocuk), …(çocuk), …(çocuk) ve …’ın kaldığı anlaşılmıştır.
Davacı vekili tarafından 12/05/2023 tarihinde davadan feragat dilekçesi sunulduğu, davacı vekilinin vekaletnamesinin incelenmesinde davadan feragat yetkisinin bulunduğu anlaşılmıştır.
Davalı vekili tarafından 15/05/2023 tarihinde davacı vekilinin davadan feragati ile davacı taraftan masraf ve vekalet ücreti taleplerinin olmadığına dair dilekçe sunduğu anlaşılmıştır.
Bilindiği üzere, HMK’nın 307. maddesine göre davadan feragat “Davacının, talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesidir.” Yine aynı kanunun 311. maddesine göre “Feragat, kesin hükmün sonuçlarını doğurur.” Bu hükümler gözetildiğinde davadan feragat davaya kendiliğinden son veren bir taraf işlemi olduğunda kuşku bulunmadığı, davadan feragatın usulüne uygun, süresinde ve tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edebilecekleri hususta olduğu ve davacı vekilinin vekaletnamesinde feragat yetkisinin olduğu anlaşılmış olup açılan davanın feragat nedeniyle reddine karar verilerek aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Açılan davanın feragat nedeniyle REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi uyarınca alınması gereken 179,90-TL maktu karar ve ilam harcından peşin alınan 80,70-TL harcın mahsubu ile 99,2‬0-TL bakiye harcın davacı mirasçılarından alınarak hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yargılama gideri yapılmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davalı vekilinin vekalet ücreti talebi bulunmadığından davalı lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
6-Kullanılmayan gider avansının 6100 Sayılı HMK’nun 333. maddesi uyarınca kararın kesinleşmesine müteakiben yatırana iadesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yokluklarında, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde mahkememize verilecek veya başka bir mahkeme aracılığıyla gönderilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesi nezdinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile karar verildi26/05/2023

Başkan …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Katip …
¸e-imzalıdır