Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/956 E. 2023/398 K. 27.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/956 Esas
KARAR NO : 2023/398

DAVA : Tespit
DAVA TARİHİ : 30/01/2015

DAVA : Tazminat (Haksız Fiil Nedeni ile)
DAVA TARİHİ : 30/07/2015
BİRLEŞEN (İSTANBUL … ATM … ESAS) DAVA YÖNÜNDEN

DAVA : Alacak (Uçak Bakım Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 06/07/2018
KARAR TARİHİ : 26/04/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 26/05/2023

Mahkememizde görülmekte olan asıl ve birleşen davalarda yapılan açık yargılama sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Asıl davada davacı vekili, müvekkili şirketin Irak menşeli bir havayolu şirketi olduğunu, müvekkilinin sahip olduğu uçağın 05/11/2014 tarihinde …havalimanına iniş yaptığını, bilaharede iniş tarihinde yetkili bakım kuruluşu olan davalı …. (….AŞ) tarafından RAT testi yapılacağı bahanesiyle hileli bir şekilde bakıma alındığını, ancak müvekkilinin sözlü ve yazılı taleplerine rağmen uçağın kendilerine teslim edilmediğini, davalının amacının uçağa bakım yapmak olmayıp, müvekkilini zor durumda bırakarak alacağı olmamasına rağmen haksız bedeller tahsil etmek olduğunu, davalıya verilen uçağa bakım yetkisinin 23/11/2014 tarihinde sona erdiğini, müvekkilinin bakım anlaşmasının sona erdiğini aynı tarihte davalıya bildirildiğini, ve yeni bir bakım şirketinin Irak Hava kurumunca yetkilendirildiğini, davalının sone eren bakım sözleşmesine istinaden müvekkili şirkete ait uçağa bakım yapmasının hukuken mümkün bulunmadığını, müvekkilinin uçağına bakım yapması için yeni yetkilendirilen bakım şirketinden talepte bulunduğunu, ancak uçağın teslim alınıp götürülmesinin davalı personellerince engellendiğini, müvekkilinin haksız el koymaya karşı ilgili yerlere başvuru yaptığını, ancak bir sonuç alınamadığını, davalının 507.045,74 USD alacaklı olduğu iddiasıyla Bakırköy … ATM’ye ihtiyati tedbir talebinde bulunduğunu, ancak ret edildiğini, davalının benzer taleple Bakırköy …. ve …. ATM’ye de başvurduğunu ve talebinin yine ret edildiğini, müvekkiline ait uçak ve evrakının davalıda olduğu hususunda taraflar arasında bir ihtilaf bulunmadığını, müvekkilinin uçağına davalı tarafından el konması üzerine uçak kiralamak suretiyle yükümlülüklerini ve faaliyetlerini yerine getirmeye devam etmek zorunda kaldığını, davalının müvekkiline ait uçağa müvekkilinden olan 507.705,74 USD alacaklı olduğu iddiasıyla TMK 950. maddesi kapsamında hapis hakkını kullandığı gerekçesiyle el koyduğunu iddia ettiğini, bu madde hükümlerinin uygulama koşullarının bulunmadığını, müvekkilinin davalıya muaccel olmuş bir borcunun bulunmadığını, mevcut olmayan bir borç için hapis hakkının kullanılamayacağını ileri sürerek ihtiyati tedbir ile davalının özelliklerini bildirdiği müvekkiline ait uçak ile bakım evrak ve kayıtlarına el koymasına yönelik hapis hakkı koşullarının oluşmadığının tespitine karar verilmesi istemiştir.
Davalı vekili, taraflar arasındaki sözleşme ile İstanbul mahkemelerinin yetkili olduğunu, HMK 17. maddesi gereğince mahkemenin yetkisine itiraz ettiklerini, açılan davanın menfi tespit davası olduğunu ve harcın tamamlanması gerektiğini, yargılama işlemlerinde usulsüz işlemler tespit edildiğini, talep edilmemesine rağmen mahkemece ihtiyati tedbir kararı verildiğini, davacının Bakırköy … ATM’ye tedbir talepli başvurduğunu ve talebin duruşmalı incelenmesine karar verilmesi üzerine iş bu davayı açtığını ve kötüniyetli olduğunu, ihtiyati tedbir kararının hukuka aykırı bulunduğunu ve uçağın Irak’a kaçırılmasına fırsatı verdiğini, müvekkilinin davacıdan olan alacağının 2.308.424,74 USD olup teminat miktarının artırılması gerektiğini, müvekkilinin davacıya ait uçağa teknik bakım hizmeti verdiğini ve bu hizmetlere ilişkin fatura tanzim ederek davacı şirkete gönderdiğini, müvekkilinin söz konusu faturalardan kaynaklanan alacağının 507.945,74 USD olduğunu, uyarılara ve hesap teyidine rağmen ödenmediğini, ödememekte de ısrar ettiğini, dava dışı … şirketinin davacıdan olan 1.800,479 USD alacağını da müvekkiline temlik ettiğini, bu temlikle birlikte müvekkilinin davacıdan olan toplam alacağının 2.308.424,74 USD olduğunu ve bu hususun davacıya bildirildiğini, taraflar arasındaki sözleşme hükümlerine göre Türk hukukunun uygulanmasının kararlaştırıldığını, 04/11/2014 tarihinde bakım için davacının rızasıyla davacı tarafından kendisine teslim edilen uçak üzerinde yapılan incelemede uçağın gövde ve bazı parçalarında arıza tespit edildiğini ve bu durumun bildirilerek bakım yapılabilmesi için geçmiş döneme ait borçların ödenmesinin istendiğini, ödeme yapılmayınca da müvekkilinin TMK 950. madde kapsamında hapis hakkını kullanarak uçağa el koyduğunu ve bu hususun da davacıya 12/12/2014 tarihli yazıyla bildirildiğini, Bakırköy C. Savcılığınca da hapis hakkının yasal gerekçeye dayandığının tespit edildiğini, Irak Sivil Havacılık Kurumları nezdinde bir takım girişimlerde bulunulduğunu ileri sürerek ihtiyati tedbirin kaldırılmasına, davanın yetkisizlik nedeniyle reddine, alınan teminatın müvekkilinin bildirdiği alacak miktarına yükseltilmesine ve davanın esastan reddine karar verilmesini istemiştir.
Birleşen Bakırköy …ATM’nin … E sayılı dosyası yönünden davacı vekili, müvekkilinin Irak Ulaştırma Bakanlığı tarafından 2013 yılında verilen Hava İşletme Ruhsatı altında tarifeli seferler yapan havayolu şirketi olduğunu, müvekkili şirketi hisselerinin %51’nin … ‘ya, %49’nun … Havacılık A.Ş.ye ait olduğunu, …. isimli uçağın 05.11.2014 tarihinde …. Havalimanı’na iniş yaptığını, iniş tarihinde yetkili bakım kuruluşu …. (…) tarafından RAT test yapılacağı bahanesiyle hileli bir şekilde bakıma alındığını, ancak müvekkili şirketin sözlü ve yazılı taleplerine rağmen uçağın bugüne kadar müvekkiline teslim edilmediğini, bunun üzerine müvekkili tarafından Bakırköy … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …. E sayılı dosyası ile uçağın, bakım kayıtlarının ve uçağa ait tüm parçaların kendisine teslimine yönelik dava açtığını, mahkemece uçağın, bakım kayıtlarını ve uçağa ait tüm parçaların müvekkiline teslimine yönelik ihtiyati tedbir kararı verildiğini, davalıların ihtiyati tedbir kararına rağmen uçağın bakım kayıtlarını ve parçalarını müvekkile teslim etmediğini, davalıların amacının uçağın bakım kayıtlarını ve parçalarını ihtiyati tedbir kararına rağmen haksız alıkoymak, müvekkilini zor durumda bırakarak müvekkilinden alacaklı olmamasına rağmen haksız bedeller tahsil etmek olduğunu, mezkur tedbir kararı üzerine Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün … E sayılı dosyası ile …. Havalimanı’na gidildiğini ve uçağın teslim alındığını, ancak teslim sırasında re’sen seçilen bilirkişiler tarafından yapılan ilk tespitlerde müvekkil şirkete ait uçaktan uçağın en değerli parçaların sökülmüş olduğunun tespit edildiğini, uçak eksik parçalardan dolayı çalışır durumda olmadığından gerekli ekipmanlarla çekilerek yetkili bakım kuruluşuna götürüldüğünü, davalıların aynı zamanda uçağın çalışır vaziyette olan bütün parçalarını değiştirerek yerine uçağa eski ve kullanılmaz halde muhtelif parçalar taktığını, davalı şirket yöneticisi ile yapılan telefon görüşmesinde uçağa ait bakım kayıtlarının ve parçaların davalı …tarafından diğer davalı … ‘a teslim edildiğinin belirtildiğini, uçağın bakım kayıt evraklarının olmaması ve gerekse parçaların sökülmesi sebebiyle müvekkilin mülkiyetinde bulunan uçağın seyrü seferde kullanılmasının mümkün olmadığını, müvekkil şirketin uçağa ait parçaların ve bakım kayıtlarının ihtiyati tedbir kararı gereğince teslim edilmesi yönünde davalılara ihtarname gönderdiklerini verilen cevapta uçağın parçalarının ve bakım kayıtlarının …nin sahibi olan diğer davalı …’a teslim edildiğini belirtildiğini, müvekkilinin kendi uçağına el konulmuş olması nedeniyle … A.Ş.’den uçak ve personel kiralayarak günlük uçak kiralama bedeli ve diğer masrafları ödemek zorunda bırakıldığını, kendi uçuş ekibini kaybetmek istemeyen müvekkilinin kendi uçuş mürettebatının maaşlarını ve SSK’larını ödemeye devam ettiğini, bunun yanında uçağın sefere çıkamadığını ve … Müdürlüğü’ne park ücreti ödediklerini, müvekkilin uçağı tekrar uçabilecek hale getirebilmesi için öncelikli olarak bakım kayıtları mevcut olmadığından uçağa kapsamlı bir inceleme yaptırması akabinde uçağın davalılar tarafından el konulan parçalarını satın alıp uçağa monte etmesi ve hurda halde uçağa davalılar tarafından takılan parçaları söküp yerine yeni parçaların takılması gerektiğini, müvekkilin yapacağı bu işlemin oldukça yüksek maliyetli olduğunu, bu zarar kaleminin ise uçağın tekrar uçabilmesi için müvekkil tarafından ödenmesi gereken masraflardan oluştuğunu, müvekkilin bu zarar kalemleri haricinde yargılama sırasında tespit edilebilecek sair zararlarının da bulunduğunu, zararların da yargılama sürecinde tespitini talep ettiğini, dava konusu uçağa, uçağın bakım kayıtlarına davalılar tarafından haksız olarak el konulması nedeni ile müvekkilin uğramış olduğu zararların tespitine; müvekkilinin uğramış olduğu zararların her türlü talep ve dava hakları saklı tutularak, müvekkilinin…. A.Ş.’den kiralamış olduğu uçağa ödediği kiralama bedelleri nedeniyle şimdilik 500.000 USD’nin ; müvekkilin …. A.Ş.’nin personeline ödemiş olduğu maaş, harcırah, otel ve iaşe masrafı bedelleri nedeniyle müvekkilin uğramış olduğu zararların şimdilik 10.000 USD’sinin; …. A.Ş. ile akdedilen Teknik Destek Anlaşması çerçevesinde …. tescil işaretli uçak için ödenen bakım ve sair giderler nedeniyle müvekkilin uğramış olduğu zararların şimdilik 10.000 USD’sinin; … Müdürlüğü’ne ödenen park ücreti nedeniyle müvekkilin uğramış olduğu zararların şimdilik 10.000 USD’sinin; yeniden uçabilmesi için yapılması gereken masraflar ve sökülen parçaların yerine yenisinin takılması için ödenmesi gereken 450.000 USD’nin; davalıların müvekkile ait uçağın parçalarını hurda uçak parçalarıyla değiştirmiş olmaları nedeniyle müvekkilin uğradığı zararların şimdilik 10.000 USD’nin 3095 sayılı kanun 4 a maddesi uyarınca dava tarihinden fiili ödeme tarihine kadar devlet bankalarının USD ile açılmış 1 yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranına göre işlemiş faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile müvekkile ödenmesine karar verilmesini istemiştir.
Davalı şirket vekili, müvekkili şirket ile davacı şirket arasında 31/12/2012 tarihli Teknik bakım ve servis hizmetleri sözleşmesi bulunduğunu, mahkeme nezdinde görülmekte olan ihtilafın bu sözleşmeden ve ayrıca alacağın temliki sözleşmesinden kaynaklandığını, taraflar arasındaki sözleşmenin 17. maddesinde İstanbul mahkemelerinin yetkili olduğunun kabul edildiğini, bu nedenle mahkemenin yetkisine itiraz ettiklerini, müvekkilinin davacı şirkete ait uçağa bakım teknik hizmet desteği verdiğini, davacının 04/11/2014 tarihinde teknik bakım için dava konusu uçağı rızasıyla müvekkili şirkete teslim ettiğini, müvekkilinin uçak üzerinde yaptığı teknik incelemeler sonucunda uçağın gövde kısmında hasar ve bazı parçalarda da arıza tespit ettiğini, bu durumu davacıya bildirerek onarım yapılabileceği, ancak geçmiş döneme ait borçların ödenmesi gerektiğinin bildirildiğini, müvekkili şirketin davacıya ait uçağa yaptığı bakım hizmetlerinden dolayı 21 adet fatura karşılığı 507.945,74 USD alacaklı bulunduğunu, bu faturaların da davacı tarafından tebliğ alındığını, ayrıca müvekkili ile dava dışı …. arasında 01/12/2014 tarihli alacağın temliki sözleşmesinin yapıldığını, bu sözleşme ile dava dışı … şirketinin davacıdan olan 1.800.479,00 USD alacağının müvekkili şirkete temlik edildiğini,bu temlik ile müvekkilinin davacıdan olan toplam alacağının 2.308.424,74 USD olduğunu, temlik işleminin de davacı borçluya bildirildiğini, müvekkilinin davacıdan olan ve muaccel olmuş alacaklarının ödenmesini istemesine rağmen ödenmemesi üzerine kendisine rızaen teslim edilen davacıya ait uçak üzerinde TMK 950. maddesi gereğince hapis hakkını kullandığını, davacı uçağa ait bazı parçaların kaçırıldığını iddia etmiş ise de icra dosyasındaki beyanlarında da görüleceği üzere söz konusu parçaların davacı şirketin başkan yardımcısı sıfatıyla diğer davalıya 18/11/2014 tarihinde teslim edildiğini, Bakırköy …. ATM tarafından verilen ihtiyati tedbir kararı gereğince uçağın müvekkilince hapis hakkının kullanılmaya başlandığı tarih itibariyle ve mevcut haliyle teslim edildiğini ve müvekkilinde herhangi bir parça olmadığını, müvekkilinin hapis hakkını yasal çerçevede kullandığını ve kusur ve sorumluluğunun bulunmadığını, davacının zararı doğmuş ise bu zarar ile müvekkilinin arasında illiyet bağı kurulamayacağını, Bakırköy … ATM’nin … E sayılı dosyasının bekletici mesele sayılması gerektiğini savunarak davanın öncelikle yetkisizlik nedeniyle ve esastan reddine karar verilmesini istemiştir.
Birleşen İstanbul …. ATM’nin …. E sayılı dava dosyasında davacı vekili, taraflar arasında 31.12.2012 tarihli sözleşmenin bulunduğunu, bu sözleşme gereğince müvekkilinin davalı şirkete ait uçak için bakım ve teknik destek hizmeti verdiğini, sözleşmeye dair hesapların dahil edildiği cari hesap ilişkisinden müvekkilinin davalıdan 2.308.425,37 USD alacaklı olduğunu, bu miktarın 1.800.479,00 USD’lik kısmının dava dışı …. A.Ş’nin alacağı olduğunu ve bu alacağın …. tarafından müvekkiline temlik edildiğini, temlike konu bu bedelin İstanbul …. İcra Dairesinin …. E. sayılı dosyasında takip konusu yapıldığını, huzurdaki bu davada ise icra takibine konu edilmeyen 507.946,37 USD’nin talep edildiğini, davalı tarafından hiçbir ödeme yapılmadığını, 04.11.2014 tarihinde davalı tarafından teknik bakım için müvekkiline teslim edilen uçağın gövde kısmında hasar ve bazı parçalarda arıza tespit edildiğini, başka bir deyişle uçağın müvekkiline davalının rızasıyla bakım için teslim edildiğinin açık olduğunu, müvekkilinin alacaklarının ödenmemesi nedeniyle TMK. 950. maddesinde düzenlenen hapis hakkının kullanıldığını ve bu hususun davalıya bildirildiğini, davalı tarafından müvekkiline karşı Bakırköy …. ATM’nin … E. sayılı dosyasıyla hapis hakkının kullanılmasının mümkün olmadığının tespitine ilişkin açılan davanın derdest olduğunu, TMK. 950. maddesine dayalı olarak kullanılan hapis hakkının yasal olduğunu, zira müvekkilinin davalıdan alacaklarının bulunduğunu belirterek 507.946,37 USD’nin faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili, davacının iddia ettiği alacağın gerçeğe aykırı olduğundan kabul etmediklerini, dayandığı faturaların müvekkiline tebliğ edilmediğini, e- mail yazışmalarında müvekkilinin imzasının bulunmadığını, ayrıca faturalara konu hizmetin gerçekten verildiğine ilişkin delil de sunulmadığını, ihtiyati haciz talebinin reddi gerektiğini savunarak davanın reddini dilemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkemenin 11/09/2019 tarih, … Esas, …. Karar sayılı kararında da belirtildiği üzere; Davacı şirketin Irak uyruğunda bulunması nedeniyle yabancılık unsuru bulunduğundan MÖHUK hükümlerinin uygulanması gerekir. Taraflar arasındaki sözleşmede uyuşmazlık halinde Türk Hukukunun uygulanması karalaştırıldığından somut davalara Türk Hukuku uygulanmıştır.
Asıl davada davalı vekili yetki ilk itirazında bulunmuş ve taraflar arasındaki sözleşmede İstanbul mahkemelerinin yetkili kılındığını bildirmiş ise de yetki ilk itirazı ön inceleme duruşmasında “Davalının taraflar arasındaki sözleşme hükümlerine ve iddiasına aykırı olacak şekilde daha önce davacı hakkında Bakırköy 2., 3. ve 6. ATM’ler de ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz talep ettiği, taraflar arasındaki uyuşmazlığın sözleşmeden değil TMK 950. maddesinde düzenlenen hapis hakkından kaynaklandığı, üzerinde hapis hakkı kullanılan uçağın mahkememiz yargı alanında iken el konulduğu ve bulunduğu gibi davalının yerleşim yerinin de mahkememiz yargı alanında bulunduğu anlaşıldığından davalının yerinde görülmeyen yetki ilk itirazının REDDİNE,” gerekçesi ile ret edilmiştir.
Birleşen davada davalılar vekilleri yetki ilk itirazında bulunmuş iseler de yetki ilk itirazı ön inceleme duruşmasında ” Taraflar arasındaki uyuşmazlığın sözleşmeden değil TMK 950. maddesinde düzenlenen hapis hakkından ve ihtiyati tedbir kararına aykırı davranmadan kaynaklandığı, üzerinde hapis hakkı kullanılan uçağın mahkememiz yargı alanında iken el konulduğu ve bulunduğu gibi, ihtiyati tedbir kararının da Bakırköy …. ATM tarafından verildiği, davalı şirketin yerleşim yerinin ve haksız fiilin meydana geldiği yerin de mahkememiz yargı alanında bulunduğu anlaşıldığından davalıların yerinde görülmeyen yetki ilk itirazının REDDİNE” gerekçesi ile ret edilmiştir.
Birleşen davada davalı şirket vekili tahkim ilk itirazında bulunmuş ise de birleşen davadaki uyuşmazlığın, mahkemece verilmiş ihtiyati tedbir kararına aykırılık nedeniyle meydana gelen zarar iddiasından kaynaklandığı ve bu iddianın haksız fiil niteliğinde bulunduğu, uyuşmazlığın taraflar arasındaki sözleşmeden kaynaklanmadığı sonucuna varıldığından tahkim ilk itirazının reddine,” gerekçesiyle ret edilmiştir.
Toplanan deliler ile davacı şirket ile davalı şirket arasında 31/12/2012 tarihli teknik bakım ve servis hizmetleri sözleşmesi bulunduğu davacı şirkete ait uçağın 04/11/2014 tarihinde …. Havalimanına iniş yaptığı, yetkili bakım kuruluşu olan ….( …. AŞ) tarafından Rat testi yapılacağı belirtilerek bakıma alındığı, bakım testi için teslim edilen uçağın davalı şirketin incelemesi ile gövde ve bazı parçalarında arıza tesbit edildiği bildirilerek bakım yapılabilinmesi için geçmiş dönem borçlarının ödenmesinin istendiği, ödeme yapılmayınca da davalı şirketin TMK 950 maddesi uyarınca hapis hakkını kullandığını belirterek uçağa el konulduğu ve bu husus da davacıya 12/12/2014 tarihli yazıyla bildirildiği anlaşılmıştır.
Mahkemenin 11/09/2019 tarih, … Esas, … Karar sayılı kararı ile Asıl davada; Dava konusu uçağın davacı şirkete ait olduğu taraflar arasında uyuşmazlık konusu olmadığı gibi davalı şirketin uçak bakım hizmetinden kaynaklı muaccel alacaklı olduğu ve hapis hakkının daha önceki bakım hizmetinden kaynaklandığı ve bakım hizmeti için davacı çalışanlarınca davalıya teslim edildiği ,davalının rızası ile davacının zilyet bulunduğunun saptandığı kanunen aranan bağlantının bulunduğunun kabulü gerekeeği gibi tarafların tacir olduğundan TMK950 .madde uyarınca bağlantının var sayılması gerektiği ,her ne kadar davalı şirket bakım alacağı dışında şirketten temliken alacağının varlığını savunmuş ise de hapis hakkına konu eşya ile ilgisi olmadığı davalının dava konusu uçağa TMK950. Maddesi kapsamında tanınan hapis hakkına istinaden el koyduğu sonucuna varılarak asıl davada tesbit talebinin reddine karar verildiği gerekçeli kararın taraflara tebliğ edildiği asıl dava yönünden İstinaf incelemesi talep edilmediği birleşen … esas sayılı dosya yönünden istinaf incelemesi talep edildiği anlaşılmakla asıl dosya yönünden 11/09/2019 tarihli karar ile verilen mahkeme kararı kesinleştiği yeniden hüküm kurulmasına yer olmadığına karar vermek gerekmiştir.
Birleşen İstanbul … ATM’nin … E sayılı dava dosyası yönünden; Mahkemenin 11/09/2019 tarih, … Esas, …. Karar sayılı kararı ile Davalı vekili davayı kabul ettiği bildirilmekle davanın kabulü ile 507.976,37 USD alacağın davalıdan tahsiline bu miktar alacağa dava tarihinden itibaren 3095 sayılı kanun 4/a maddesi gereğince devlet bankalarının USD cinsinden bir yıllık mevduata ödediği faiz oranında faiz yürütülmesine karar verildiği gerekçeli kararın taraflara tebliğ edildiği birleşen bu dava yönünden İstinaf incelemesi talep edilmediği birleşen …. esas sayılı dosya yönünden istinaf incelemesi talep edildiği anlaşılmakla birleşen dosya yönünden 11/09/2019 tarihli karar ile verilen mahkeme kararı kesinleştiği yeniden hüküm kurulmasına yer olmadığına karar vermek gerekmiştir.
Birleşen Bakırköy … ATM … Esas sayılı dava dosyası yönünden davalı …nin; Mahkemenin 11/09/2019 tarih, … Esas, … Karar sayılı ilamını İstinaf ettiği İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi …. Hukuk Dairesi istinaf istemin reddine karar verildiği, karar Temyiz edildiği Yargıtay …. Hukuk Dairesinin, Birleşen Bakırköy … ATM … Esas sayılı dava dosyası yönünden 24.09.2020 tarihli …. Esas, … Karar sayılı kararı ile bozulmasına karar verildiği, davanın mahkememizin yukarıdaki esasına kaydı yapılarak yargılamaya devam edilmiştir.
Yargıtay…. Hukuk Dairesi 24.09.2020 tarihli … Esas, … Karar sayılı kararı ile davacıya ait uçağın uçamamasından kaynaklı zarar davacı tarafından verilen belgelerle bilirkişiler tarafından hesaplanarak rapor edildiği ,ayrıca uçaktan alındığı belirtilen parçaların bedellerinin tesbiti de davalı tarafından verilebilinecek belgelere bağlı olmadığı bu nedenle davanın belirsiz alacak davasına konu olmadığı kısmi dava olarak kabulü gerektiği belirtilmiş olup ayrıca belirleyememe hali davacının gerekli dikkat ve özeni göstermesine rağmen, miktar veya değerin belirlenmesinin kendisinden gerçekten beklenilmemesi durumuna yada objektif olarak imkansızlığa dayanması gerektiğinden alacağın dava kismi dava olduğu anlaşılmıştır. Mahkemenin 11 /09/2019 tarihli kararında İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi ilamında ve Yargıtay bozma ilamında belirtildiği üzere davalıların davacıya ait uçağa parçalarına ve bakım kayıtlarına haksız el konulması sebebiyle haksız fiile dayalı tazminat davası olduğu anlaşılmış olmakla usul ve yasaya uygun bozma ilamına uyulmuştur.
6098 sayılı TBK nun 72 maddesinde ‘Tazminat istemi zarar gören zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak iki yılın ve her halde fiilin işlendiği tarihten başlayarak on yılın geçmesiyle zamanaşımına uğrar, Ancak, tazminat ceza kanunlarının daha uzun bir zamanaşımı öngördüğü cezayı gerektiren bir fiilden doğmuşsa bu zamanaaşımı uygulanır kanuni düzenlemesi ile somut olay incelendiğinde; Öncelikle davalının eyleminin ne olduğunun tesbiti gerekir Dosyaya davalı vekilinin 24/04/2023 tarihli dilekçesi ekinde sunduğu Bakırköy Cumhiriyet Başsavcılığının 27/01/2015 tarihli …. soruşturma dosyasından KYOK kararında” …TMK950 madde uyarınca hapis hakkı kullanıldığı, uçağın iade edilmememe sebebinin yasal gerekçeye dayandığı olayda hizmet sebebiyle güveni kötüye kullanma suçunun yasal unsurlarının bulunmadığı” ,davalı … vekilinin 26/04/2023 tarihli dilekçesi ekinde sunduğu dilekçesi ile de Bakırköy Cumhiriyet Başsavcılığının 12/04 2023 tarihli … soruşturma dosyasında görevi kötüye kullanma olarak tasnif edilebilineceği ancak TCK 66/1 -e maddesi uyarınca zamanaşımı dolduğundan kovuşturmaya yer olmadığına karar verilmiştir ancak dava dilekçesi ve diğer beyanları ile davacı vekili müvekkilinin uçağına haksız el konulduğunu beyan etmiş ise de asıl davada kesinleşen karar ile hapis hakkının davalı tarafından kulanıldığı güveni kötüye kullanma suçunu oluşturmayacağı anlaşılmıştır.
Mahkemenin 11/02/2015 tarihinde 600.000,00 USD Teminat mukabilinde uçağın ve bu uçağa ait tüm evraklarının davalıdan alınarak davacıya venilmesine karar verildiği tedbir kararının 13/02//2015 tarihinde infazı sırasında önemli parçalarının söküldüğü ve önemli belgelerinin alındığı anlaşılmakla ihtiyati tedbire muhalefet suçunu oluşturacağı HMK ‘nun 389 .maddesi incelendiğinde ise bu maddeye aykırı davranıldığında disiplin hapsi ile cezalandırılacağı düzenlemesi olduğu ancak disiplin hapsi ceza yargılamasının konusunu oluşturan suç kavramı dışında kaldığı yani davalının eylemi için TCK da zamanaşımı süresi öngörmediği yani caza zamanaşımı ve uzamış zamanaşımı uygulanmayacağı bu nedenle davacının TBK 72 madde uyarınca 2 yıllık sürede alacak talebini davalı tarafa yöneltmesi gerektiği anlaşılmıştır.
Bu hali ile ;Birleşen Bakırköy …. ATM’nin … E. sayılı dava dosyası dava tarihi 30/07/2015 tarihi olmakla bilirkişi tarafından davacının alacağı hesaplanmış 18/12/2018 tarihli ıslah dilekçesi sunulduğu davalı vekili tarafından zamanaşımı itirazında bulunduğu ve alacağın TBK nun 72 maddesii uyarınca 2 yıllık zamanaşımına tabi olduğu davanın kısmi dava olmakla ıslah ile istenen kısmın zamanaşamına uğradığıdan reddi gerektiği anlaşılmış, dava dilekçesinde talep edilen davacının uçağına el konulmasına ve teslim edilmeyen ve eksik olduğu tespit edilen parçaları için istediği 450.000,00-USD, dava konusu uçağa yönelik personel giderleri için 10.000,00-USD, uçağın park gideri için 10.000,00-USD, uçağın el konulması nedeniyle kiralamak zorunda kalınan uçak için 500.000,00-USD tazminat talebi kabul edilmiş, kiralanan uçak için ödemek zorunda kalınan sigorta bedeli için 10.000,00 USD talep etmiş ise de uçağın ihtiyati tedbir yolu ile davacıya teslimine ilişkin kararın infazından öncesine ait olması nedeniyle yerinde görülmemiş, kiralamak zorunda kaldığı uçakta yapmak durumunda kaldığı uçak kabin konfigürasyon değiştirme bedeli, göresel değişiklik bedeli, koltuk kılıf değiştirme bedeli olan 10.000,00-USD vs giderleri, dava konusu uçağın ihtiyati tedbir yolu ile davacıya teslimine ilişkin kararın infazından öncesine ait olması nedeniyle yerinde görülmemiş ve davanın kısmen kabulü ile 970.000,00-USD alacağın birleşen dosya dosya dava tarihi olan 30/07/2015 tarihinden geçerli 3095 sayılı kanun 4/a maddesi gereğince devlet bankalarının USD cinsinden açılmış 1 yıl vadeli mevduat hesabına ödenen en yüksek faiz oranı üzerinden hesaplanacak faizi ile davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Asıl dosya yönünden; 11/09/2019 tarihli karar ile verilen mahkeme kararı kesinleştiğinden, yeniden hüküm kurulmasına yer olmadığına,
-Asıl davada, “Alınması gereken 44,40 TL karar harcının peşin alınan 27,70 TL harçtan mahsubu ile bakiyesinin davacıdan tahsiline” karar verildiğinden, yeniden değerlendirme yapılmasına yer olmadığına,
-Asıl davada, “Yürürlükteki AAÜT gereğince hesap edilen 2.725,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine” karar verildiğinden, yeniden değerlendirme yapılmasına yer olmadığına,

2-Birleşen İstanbul …. ATM’nin … E sayılı dava dosyası yönünden; 11/09/2019 tarihli karar ile verilen mahkeme kararı kesinleştiğinden, yeniden hüküm kurulmasına yer olmadığına,
-Birleşen davada “Kabulün gerçekleştiği dava aşamasına göre alınması gereken 2/3 oranandaki 107.563,23 TL karar harcının peşin alınan 40.336,22 TL harçtan mahsubu ile bakiye 67.227,01 TL harcın davalıdan tahsiline” karar verildiğinden, yeniden hüküm kurulmasına yer olmadığına,
-Birleşen davada, “Yürürlükteki AAÜT gereğince hesap edilen 85.629,26 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine” karar verildiğinden, yeniden hüküm kurulmasına yer olmadığına,
-Birleşen davada, “Davacı tarafından yatırılan 35,90 TL başvurma harcı ile 40.336,22 TL peşin harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine” karar verildiğinden, yeniden hüküm kurulmasına yer olmadığına,
-Birleşen davada, yargılama gideri yönünden yapılan “52,50 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine” karar verildiğinden, yeniden hüküm kurulmasına yer olmadığına,
3-Birleşen Bakırköy …. ATM’nin … E. sayılı dava dosyası yönünden; Davanın kısmen kabulü ile 970.000,00-USD alacağın birleşen dosya dosya dava tarihi olan 30/07/2015 tarihinden geçerli 3095 sayılı kanun 4/a maddesi gereğince devlet bankalarının USD cinsinden açılmış 1 yıl vadeli mevduat hesabına ödenen en yüksek faiz oranı üzerinden hesaplanacak faizi ile davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
-18/12/2018 tarihli ıslah dilekçesindeki talebin zamanaşamına uğraması nedeniyle reddine,
-Alınması gereken 182.879,53-TL harçtan, peşin alınan 47.133,90-TL harcın mahsubu ile bakiye 135.745,63-TL eksik harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye irat kaydına,
-Davacı tarafından yatırılan 47.133,90-TL peşin harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
-Davacı tarafından ıslah harcı olarak yatırılan 1.201.889,00-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
-Davacı tarafından yapılan 27,70-TL başvurma harcı, 152,40-TL posta ve davetiye ile sarf gideri olmak üzere toplam 180,10-TL yargılama giderinin davanın kabul %97, red % 3 oranına göre hesaplanan 174,69-TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
-Davacı kendisini davada vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 231.316,00-TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
-Davalılar kendisini davada vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 13.248,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılar tarafına verilmesine,
4-Asıl ve birleşen dosyalarda taraflar tarafından yatırılan ve kullanılmayan avansın karar kesinleştikten sonra davacıya geri verilmesine,

Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341vd. maddeleri gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize verilecek veya başka bir mahkeme aracılığıyla gönderilecek dilekçe ile Yargıtay ilgili Hukuk Dairesi nezdinde Temyiz kanun yolu açık olmak üzere hazır taraf vekillerinin yüzünde verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 26/04/2023

Başkan …
e-imzalıdır.
Üye …
e-imzalıdır.
Üye …
e-imzalıdır.
Katip …
e-imzalıdır.