Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/955 E. 2023/31 K. 12.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/955 Esas
KARAR NO : 2023/31

DAVA : Şirketin İhyası
DAVA TARİHİ : 03/11/2022
KARAR TARİHİ : 11/01/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 27/01/2023

Mahkememizde görülmekte olan Şirketin İhyası davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Fazlaya ilişkin talep, masraf ve faiz hakları saklı kalmak kaydıyla, … İnş. Nak. ve Gıda San. Tic. Ltd. Şti. adına tescilli beyannamelerden kaynaklanan amme alacağının tahsili için şirket hakkında ek tasfiye kararı verilerek şirketin tesciline karar verilmesini ve tasfiye memuru atanmasını, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini istemiştir.
CEVAP:Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; Ticaret Sicili Müdürlüğünün, TTK.m.32 ve Ticaret Sicili Yönetmeliği m.34 hükmü çerçevesinde işlem yaptığını, tasfiye sürecinde yetki ve sorumluluğun şirket tasfiye memurunda olduğunu, müvekkili davanın açılmasına sebep olmadığını, bu yüzden yargılama giderleri ve vekalet ücretinden sorumlu tutulamayacağını, tüm bu nedenlerle müvekkili yönünden açılan davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin diğer tarafa yükletilmesine karar verilmesini istemiştir.
CEVAP:Davalı … cevap dilekçesinde özetle; Gümrük Ticaret Bakanlığı adına Doğu Marmara Gümrük ve Dış Ticaret Bölge Müdürlüğü tarafından 24.02.2017 tarih ve … sayılı yazıları eki Gümrük ve Ticaret Başmüfettişi …ve …. ile Gümrük ve Ticaret Müfettişi … tarafından düzenlenen 23.02.2017 günlü …. sayılı cevaplı raporun 1. maddesinde; rapora konu firmanın gerçekleştirdiği otomobil ithalatlarına ilişkin serbest dolaşıma giriş beyannameleri eki faturalarda kayıtlı kıymetler ile Almanya Gümrük idaresinden temin edilen faturalar ve/veya muhteviyatı araç kıymetlerinin gösterir listelerinde kayıtlı araç kıymetlerinin kıyaslanması sonucunda söz konusu cevaplı rapor ekindeki tabloda yer alan 3 adet aracın serbest dolaşıma giriş beyannamelerinde kayıtlı kıymetlerinin araçların gerçek kıymetlerinden düşük olduğunun anlaşıldığını bu nedenle kayıtlı kıymet farklarına isabet eden fark KDV tutarı 13.03.2017 tarih ve …. sayılı Ek Tahakkuk kararı ile 13.03.2017 tarihli ve …. sayılı ceza kararı düzenlendiğini, haksız ve hukuka aykırı olarak düzenlenen ceza kararına ilişkin olarak şirketin ihyasının talep edildiğini, mezkur davanın reddi gerektiğini, …. tarih … sayılı Türkiye Ticaret Gazetesinde yer aldığı üzere İstanbul …. Noterliği’nin 01.03.2019 Tarih …. sayı ile tasdikli, 01.03.2019 tarihli … Sayılı Genel Kurul Kararı ile Şirketin Ünvanı Tasfiye Halinde … İnşaat Nakliye Ve Gıda Sanayi Ticaret şirketi tasfiye memurluğuna atandığını, … tarih … sayılı Türkiye Ticaret Gazetesinde yer aldığı üzere Bakırköy …. Noterliğinin 13.04.2020 tarih …. sayı ile tasdikli 13.04.2020 tarihli … Genel Kurul Kararı ile şirketin ticaret sicil kaydı İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğüne ibraz edilen belgelere istinaden ve TTK’ya uygun olarak terkin edildiği 213 sayılı VUK’un 114. maddesine göre, vergi alacağının doğduğu takvim yılı takip eden yılın başından başlayarak 5 yıl içinde tarh ve mükellefe tebliğ edilmeyen vergilerin zamanaşımına uğradığını, 2008 yılına ait vergilendirmenin şahsına 2020 yılında tebliğ edildiğini, 2008 dönemine ait borçların kabulünün mümkün olmadığını, şirketler için söz konusu ehliyet tüzel kişiliğin kazanıldığı tarihte kaybedildiği tarihe kadar mevcut olan bir nitelik olduğunu, yani bir şirketin hak sahibi olması ancak tüzel kişilik kazandığı tarihle bu kişiliğin sona erdiği tarih arasındaki zaman diliminde olanaklı bulunduğunu, tüzel kişiliğin sona ermesinden önceki dönemlerle ilgili olsa dahi ticaret sicilinden kaydı silinen şirket adına tarh ve tahakkuk ve tahsilat işlemleri tesis edilemeyeceğini, tesis edilen işlemlerin de herhangi bir hukuki sonuç doğuramayacağını, hukuki sonuç doğurmayan hukuk düzeninde varlık kazanmayan işlemlerin ise herhangi bir kişinin menfaatini ihlal etmesinin söz konusu olamayacağını, ticaret sicilinden kaydı silinen şirketin borçlu olmasının ve temsilinin mümkün olmadığını, sicilden terkin edilen şirket adına tüzel kişiliğin sona ermesinden önceki dönemlerle ilgili olsa dahi tarhiyat yapılamayacağını, ve ceza kesilemeyeceğini, herhangi bir hukuki işleme taraf olamayacağını, şirket adına düzenlenip tarafına tebliğ edilen ve ödeme emirlerindeki vergi alacağınına yönelik işlemin, Anayasa ve Vergi Hukukuna uygun olmadığını, tasfiyeye girişin tescille olacağını, tasfiyeye giriş tarihinden önceki dönemlerle ilgili olsa dahi vergilendirme yapılması ve ceza kesilmesinin hukuken mümkün olmadığını, tasfiye edilen şirkete ait öncelikle böyle bir borç bulunmadığını, araçların beyannamesinin 2008 tarihinde verilmiş olup hangi şartlara göre beyan edilen değerler ile gerçek değerlerinin kıyas edildiği belirli olmamakla birlikte açıkça iddiaların farazi olduğunu, bu hususların ispata muhtaç olup ihyası istenen şirketin davacı şirkete muaccel borcu bulunmadığını, dolayısıyla davacının ihyası istenen şirket nezdinde kesinleşmiş bir alacağı bulunmadığından davacının iş bu davayı açmakta hukuki yararı bulunmadığını, ihyası istenen şirketin tasfiye işlemlerinin usulüne uygun bir şekilde yapılarak şirketin ticaret sicilinden terkin edildiğini, tasfiye memuru olarak atanmış olduğu tarih de göz önüne alındığında belirtilen ceza kararına ilişkin sorumluluğunun bulunmadığının görüldüğünü, haksız ve hukuka aykırı olarak düzenlenen ceza kararına ilişkin olarak şirketin ihyası talep edildiğini, mezkur davanın reddi gerektiğini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı tarafa tahmiline karar verilmesini, açıklanan tüm bu nedenlerle; haksız ve mesnetsiz davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı taraf üzerine bırakılmasına karar verilmesini istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, şirketin ihyası istemine ilişkin olup, uyuşmazlık ihya koşullarının oluşup oluşmadığı hususlarındandır.
İhyası istenen Tasfiye Halinde …. San. Tic. Ltd. Şti.’nin İstanbul Ticaret Sicil Memurluğunun … sicil numarasında kayıtlı olduğu, şirketin son tescilini 15/04/2020 tarihinde yaptırdığı, şirketin tasfiyesinin sona erdiği 15/04/2020 tarihinde tescil edildiğinden sicil kaydının terkin olduğunun bildirildiği anlaşılmıştır.
6102 sayılı TTK’nun 547. maddesinde “Tasfiyenin kapanmasından sonra ek tasfiye işlemlerinin yapılmasının zorunlu olduğu anlaşılırsa, son tasfiye memurları, yönetim kurulu üyeleri, pay sahipleri veya alacaklıların, şirket merkezinin bulunduğu yerdeki Asliye Ticaret Mahkemesinden, bu ek işlemlerler sonuçlandırılıncaya kadar, şirketin yeniden tescilini isteyebilir” düzenlenmesine yer verilmiştir.
Mahkememizce yapılan değerlendirmede, ihyası talep edilen şirketin 6102 sayılı TTK’nun 547 maddesi gereğince tasfiye ile sicilden terkin olduğu, bununla birlikte davacının ihyasını istediği şirket …. San. ve Tic. Ltd. Şti. adına tescilli beyannamelerden kaynaklanan amme alacağının tahsili için davacı vekilinin ihya talep etmekte hukuki yararının bulunduğu anlaşılmaktadır.
İhyası istenen şirket 6102 sayılı yasanın geçici 7. maddesi kapsamında tasfiye edilmediğinden olaya 5 yıllık zamanaşımı süresinin uygulanması mümkün değildir. Bu tür davaların tasfiye memuru ve yasal hasım olması nedeniyle Ticaret Sicil Müdürlüğü aleyhine açılması gerekir.
Tasfiye; şirket leh ve aleyhindeki davaların sonuçlandırılması, alacakların tahsili, borçların tamamen ödenmesi ve kalanın son bilanço gereği ortaklar arasında hisseleri nisbetinde bölüştürülmesi işlemlerini zorunlu olarak içerir. Açıklanan bu durum karşısında, davacı bakanlığın düzenlediği ek tahakkuk kararı ile amme alacağı borcu ödenmeden asfiye işlemleri sonuçlandırılmadan, tasfiyenin sonlandırılmış olması yerinde olmayıp, …. sicil numarasında kayıtlı Tasfiye Halinde … San. Tic. Ltd. Şti.’nin ihyasına, son tasfiye memuru …’ın tasfiye memuru olarak atanmasına karar verilerek aşağıdaki yazılı olduğu biçimde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ İLE
İstanbul Ticaret sicilinin … numarasında kayıtlı iken Terkin edilen Tasfiye Halinde …. San. ve Tic. Ltd. Şti.’nin TTK 547. maddesi gereğince, davacının tescilli beyannamelerden kaynaklanan amme alacağının tahsili ile sınırlı olarak ek tasfiye işlemleri sonuçlandırılıncaya kadar YENİDEN TESCİLİ suretiyle İHYASINA, TTK 547 maddesi gereğince önceki tasfiye memuru …’ın tasfiye memuru olarak atanmasına, keyfiyetin TTK 547/2. maddesi gereğince tescil ve ilanına,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi uyarınca alınması gereken 179,90 TL maktu karar harcının davacı harçtan muaf olduğundan ve davalı … yasal hasım olduğundan diğer davalı tasfiye memuru …’tan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3-Davacı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca takdir edilen 9.200,00 TL maktu vekalet ücretinin davalı … yasal hasım olduğundan diğer davalı tasfiye memuru …’tan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 230,00 TL yargılama gideri, 11,50-TL vekalet harcı toplam 241,50-TL’nin davalı … yasal hasım olduğundan diğer davalı tasfiye memuru …’tan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Kullanılmayan gider avansının 6100 Sayılı HMK 333. maddesi uyarınca kararın kesinleşmesinden sonra yatırana iadesine,
Dair, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize verilecek veya başka bir mahkeme aracılığıyla gönderilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesi nezdinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere davacı vekilinin ve davalı …’ın yüzüne karşı davalı … Müdürlüğü’nün yokluğunda oybirliği ile verilen karar açıkça okunup anlatıldı 11/01/2023

Başkan …
e-imzalıdır.
Üye …
e-imzalıdır.
Üye …
e-imzalıdır.
Katip …
e-imzalıdır.