Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/935 E. 2023/168 K. 22.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2022/935 Esas
KARAR NO : 2023/168

DAVA : Sözleşmeden Dönme ve Ödenen Bedeli İadesi (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 30/10/2022
KARAR TARİHİ : 22/02/2023
KARARIN YAZILDIĞI TARİH :17/03/2023
Davacı vekili tarafından açılan itirazın iptali davasının Mahkememizde yapılan açık
yargılaması sonucunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili 30/10/2022 tarihli dava dilekçesinde özetle; Taraflar arasında ….. tarihleri arasında gerçekleşecek olan ….. Fuarına katılım hususunda sözleşme yapıldığını, müvekkilinin tarafların belirlediği tutarı ödemesine rağmen davalı tarafından fuarın yapılmadığını, fuarın uluslararası bir fuar olduğunu bu nedenle dolar kuru bazında katılımcılara kiralandığını, davalı tarafın hiçbir haklı nedene dayanmayan oyalama çabaları ve belirsizlikleri nedeniyle müvekkilinin ödenen bedeli iadesini talep ettiğini, davalı tarafça sözleşme bedelinin iadesi yapılmadığından müvekkilinin icra takibi başlattığını, Arabuluculuk yoluna başvurulduğunu ancak anlaşamama ile sonuçlandığını, davalı tarafın diğer fuar katılımcılarının fuarlarını da gerçekleştirmediğini, müvekkilinin taraflar arasında akdedilen sözleşmeden beklediği yararının sağlamadığını, ….. ın tarafı haline geldiği ve İstanbul fuarcılık ile yapılmış olan 06.12.2005 Tarihli protokolün 6.1.4. Maddesinde ”fuarın yapılmasını engelleyen herhangi bir mücbir sebep yokken fuarın yapılması …. (….) tarafından engellenir ya da ertelenirse , ….. katılımcıların fuara katılmamaktan kaynaklanan maddi ve manevi zararlarını tazmin eder.” gereğince maddi ve manevi zararlarını talep edebilme yetkisi verildiğini, Davalı borçlunun haksız ve hukuki dayanaktan yoksun esasa ilişkin itirazının iptali ile takibin devamına ,Müvekkil firma lehine %20 den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekil ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili 19/12/2022 tarihli tam ıslah dava dilekçesinde özetle; Taraflar arasında ….. tarihleri arasında gerçekleşecek olan ….. Farına katılım hususunda sözleşme yapıldığını, sözleşme gereğince fuarın dünyada pandemi mücbir sebep olarak yapılmadığını, fuarın uluslararası bir fuar dolar kuru bazında katılımcılara kiralandığını, müvekkili ile yapılan sözleşmede birim fiyat 101 Dolar, kur değeri 5,7 üzerinden sözleşme değerinin belirlendiğini, her ne kadar bu işlemlerin devamı olan işbu davanın itirazın iptali olarak açmış olduklarını, ancak alacak davası olarak ıslah edildiğini, davalı tarafın en baştan niyetinin bu fuarı söylenen tarihte gerçekleştirmemek olduğunu, sözleşmeye konu olan bu fuarın ulusal düzeyde değil uluslararası öneme sahip olan bir fuar olduğunu, ancak 2021 eylül ayına gelindiğinde ülkemizde ve dünyada pandemi mücbir sebep olacak şekilde devam etmediğini, bu sebeple davalının arkasına sığındığı pandemi bahanesi samimiyetten uzak ve gerçek olmayan bir bahane olduğunu, müvekkilinin taraflar arasında akdedilen sözleşmeden beklediği yararı sağlayamadığını, malum tarihlerdeki beklenmeyen hal olduğu kabul edilecek dahi olsa ifa tarihinin muayyen bir zamanda yapılacak olması ve ifa zamanının alacaklı için önem taşıdığı bu olayda ne yazık ki ertelemelerin sürekli hal alması karşısında müvekkilinin sözleşmeden dönme talebinin kabul edilerek sözleşmenin bedelinin iade edilmesi gerektiğini, ıslah dilekçelerinin tekrarı ile alacak davalarının kabulüne, düzenlenmeyen …. Fuarı İçin Ödenen 4.487,20 USD tutarındaki fuar katılım ücretinin fiili ödeme tarihindeki TC Merkez Bankası Efektif Satış Kuru üzerinden hesaplanacak TL karşılığının davalının temerrüde düştüğü 13.09.2022 tarihinden itibaren devlet bankalarınca USD ile açılmış 1 yıl vadeli mevduat hesabına ödenen en yüksek faiz oranında faizi ile birlikte tahsiline, yargılama giderleri ile vekil ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili 22/12/2022 tarihli davacı tarafından sunulan tam ıslah dilekçesine karşı sunulan cevap dilekçesinde özetle; Müvekkilinin pandemi nedeniyle devlet tarafından alınan kararlar ve yayınlanan genelgeler nedeni ile fuarı ertelemek zorunda kaldığını, belirlenen tarihte yurt dışından misafirlerin pandemi nedeniyle katılamayacak olmaları nedeniyle fuar katılımcıları tarafından ertelenmesinin talep edildiğini, yalnızca dava konusu fuarın değil yaşanan süreç nedeni ile başkaca fuarlarında ertelendiğini, söz konusu ev tekstili fuarının ….. tarihlerinde gerçekleştirildiğini, davacıya fuar alanında yer tahsisi yapılmasına rağmen katılım sağlamadığını, davacı …ın iddia ettiği gibi fuarın iptali gibi bir durumun hiçbir zaman olmadığını, müvekkilinin fuarın tarihini değiştirme hakkının bulunmadığını, fuar tarihinin değiştirilmesi katılımcılara sözleşmeyi fesih ve ödenen bedelin iadesi hakkını vermediğini, davacı yan her ne kadar protokol hükümlerine dayansa da protokol müvekkili ile dava dışı ….. arasında yapıldığını, bununla birlikte protokol süreli olup süresinin sona erdiğini, ayrıca dayanılan hükümde, fuar tarihinin değiştirilmesine mücbir sebeplerin ayrık tutulduğunu, davacı şirketin fuar katılım bedelini türk lirası cinsinden ödemesine rağmen USD cinsinden iadesini talep ettiğini, müvekkilinin katılımcılardan aldığı ücretler ile fuar organizasyonu harcamaları yaptığını, personelini çalıştırdığını, maaşlarını verdiğini, istihdam sağladığını, devlete vergilerini ödediğini, bütün bu gerçeklik dikkate alındığında verilen hukuka aykırı karar ile müvekkilinin iradesi dışında doğan bir mücbir sebep olan pandemi süreci nedeni fuarın ertelendiğini, haksız, kötüniyetli ve hukuki mesnetten yoksun huzurdaki davanın reddini, tüm yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava,taraflar arasındaki fuar katılım sözleşmesine istinaden davalı tarafın edimini yerine getirmemesi sebebiyle sözleşmeden dönülmesi ve ödenen bedelin iadesine karar verilmesini talebine ilişkindir.
Taraflar arabuluculuk görüşmelerinde anlaşamamış ve arabuluculuk son tutanağı dosyamıza sunulmuştur.
Bakırköy ….. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyası aslı celp edilmiş, incelenmesinde; davacı takip alacaklısı tarafından davalı takip borçlusuna karşı toplam 4.487,20 USD ‘nin tahsili için ilamsız takip talebinde bulunulduğu, süresinde itiraz üzerine takibin durduğu anlaşılmıştır.
Davacı vekili tarafından dava açıldığı tarihte sözleşmeden dönülmesi sebebiyle ödenen bedelin iadesine ilişkin başlatılan icra takibine itiraz edilmesi sebebiyle itirazın iptali talep edilmiş, ancak yargılama aşamasında tam ıslah dilekçesi sunulmak suretiyle dava alacak davasına dönüştürülmüştür.
6098 sayılı TBK’nun İfa imkânsızlığını düzenleyen 136.maddesinde “Borcun ifası borçlunun sorumlu tutulamayacağı sebeplerle imkânsızlaşırsa, borç sona erer. Karşılıklı borç yükleyen sözleşmelerde imkânsızlık sebebiyle borçtan kurtulan borçlu, karşı taraftan almış olduğu edimi sebepsiz zenginleşme hükümleri uyarınca geri vermekle yükümlü olup, henüz kendisine ifa edilmemiş olan edimi isteme hakkını kaybeder. Kanun veya sözleşmeyle borcun ifasından önce doğan hasarın alacaklıya yükletilmiş olduğu durumlar, bu hükmün dışındadır.Borçlu ifanın imkânsızlaştığını alacaklıya gecikmeksizin bildirmez ve zararın artmaması için gerekli önlemleri almazsa, bundan doğan zararları gidermekle yükümlüdür.” hükmü düzenlenmiştir.
6098 sayılı TBK’nun Kısmi ifa imkânsızlığını içeren 137.maddesinde; “Borcun ifası borçlunun sorumlu tutulamayacağı sebeplerle kısmen imkânsızlaşırsa borçlu, borcunun sadece imkânsızlaşan kısmından kurtulur. Ancak, bu kısmi ifa imkânsızlığı önceden öngörülseydi taraflarca böyle bir sözleşmenin yapılmayacağı açıkça anlaşılırsa, borcun tamamı sona erer. Karşılıklı borç yükleyen sözleşmelerde, bir tarafın borcu kısmen imkânsızlaşır ve alacaklı kısmi ifaya razı olursa, karşı edim de o oranda ifa edilir. Alacaklının böyle bir ifaya razı olmaması veya karşı edimin bölünemeyen nitelikte olması durumunda, tam imkânsızlık hükümleri uygulanır.” hükmü düzenlenmiştir.
Yine 6098 Sayılı TBK’nun Aşırı ifa güçlüğünü düzenleyen 138.maddesinende; “Sözleşmenin yapıldığı sırada taraflarca öngörülmeyen ve öngörülmesi de beklenmeyen olağanüstü bir durum, borçludan kaynaklanmayan bir sebeple ortaya çıkar ve sözleşmenin yapıldığı sırada mevcut olguları, kendisinden ifanın istenmesini dürüstlük kurallarına aykırı düşecek derecede borçlu aleyhine değiştirir ve borçlu da borcunu henüz ifa etmemiş veya ifanın aşırı ölçüde güçleşmesinden doğan haklarını saklı tutarak ifa etmiş olursa borçlu, hâkimden sözleşmenin yeni koşullara uyarlanmasını isteme, bu mümkün olmadığı takdirde sözleşmeden dönme hakkına sahiptir. Sürekli edimli sözleşmelerde borçlu, kural olarak dönme hakkının yerine fesih hakkını kullanır.” hükmü düzenlenmiştir.
Somut davada taraflar arasında fuar katılım sözleşmesi imzalanmıştır. Bu sözleşme kapsamında davacı fuar katılımcısı, davalı ise fuar düzenleyicisidir. Taraflar fuar katılım sözleşmesi kapsamında ….. tarihlerinde yapılacak olan ….. Fuarına katılım konusunda sözleşme imzalanmıştır. Ancak söz konusu sözleşme kapsamında kararlaştırılan fuar davalı tarafça covid 19 pandemisi sebebiyle gerçekleştirilmemiş ve fuar …. tarihine ertelenmiştir. Daha sonra söz konusu fuar davalı tarafça aynı gerekçe ile 22/05/2022 tarihine ertelenmiştir ve bu tarihte de fuar yapılmayarak 1-5/11/2022 tarihine ertelenmiştir. Davacı tarafça söz konusu fuarın ertelenmesinin haklı nedeni bulunmadığını, ertelenen tarihlerde başka fuarların yapıldığını, bu sebeple ertelemenin gerekçesinin yerinde olmadığı gerekçesi ile sözleşmeden dönülmüş ve ödenen bedelin iadesi talep edilmiştir. Davacı tarafça yapılan ertelemeler ve yeni fuar tarihleri taraflar arasında müzakere edilmemiştir. Covid 19 pandemisi sebebiyle Dünya genelinde ve Ülkemizde tüm etkinliklerin kısıtlandığı hususunda ve davalının da kararlaştırılan tarihte edimini elinde olmayan sebeplerle yerine getiremediği, davacı tarafça fuara katılım için talep edilen ücretin ödendiği hususunda tereddüt yoktur ve bu hususlarda taraflar arasında ihtilaf yoktur. Davalı tarafından pandemi sebebiyle dava konusu fuar birden fazla kez ertelenmiş, ancak aynı dönemde başka fuarlar gerçekleştirilmiştir ve bu sebeple ileri sürdüğü mücbir sebep dayanaktan yoksundur. Yukarıda belirtilen yasal mevzuat gereği de davacının kendisi ile müzakere edilmeden farklı bir tarihlerde aynı ülkede veya başka bir ülkede düzenlenecek kendisi için menfaat sağlamayan fuara katılmaya zorlanmasının kabul edilmesi hukuken mümkün değildir. Bunun yanında yukarında belirtilen 6098 sayılı TBK’nun 136. maddesi uyarınca da karşılıklı borç yükleyen sözleşmelerde imkânsızlık sebebiyle borçtan kurtulan borçlu, karşı taraftan almış olduğu edimi sebepsiz zenginleşme hükümleri uyarınca geri vermekle yükümlü olup, henüz kendisine ifa edilmemiş olan edimi isteme hakkını kaybedeceği hükmüne göre davalı tarafça borcunun ifa edilmesinin covid 19 pandemisi mücbir sebebi ileri sürüldüğü ve edimini ifa etmediği, dolayısıyla karşı tarafın ediminin ifasını isteyemeyeceği ve karşı tarafın ödemiş olduğu bedelleri iade etme yükümlülüğünün bulunduğu aşikardır. Davacı ile davalı arasındaki sözleşme USD üzerinden akdedilmiştir. Sözleşme bedelinin TL cinsinden ödenmesi davacının USD üzerinden talepte bulunamayacağı anlamına gelmemektedir. Bu sebeple davalının bu yöndeki savunmasına Mahkememizce itibar edilmemiştir. Davacının açıklanan nedenlerle sözleşmeden dönmesi ve ödediği bedelin iadesini talep etmekte haklı olması sebebiyle davanın kabulüne, davacı tarafından davalıya gönderilen ihtarname 09/09/2022 tarihinde tebliğ edildiğinden ve ihtarnameye göre davalı 3 iş günü sonrası 15/09/2022 tarihinde temerrüte düştüğünden bu tarihten itibaren alacağa devlet bankalarınca USD ile açılmış 1 yıl vadeli mevduat hesabına ödenen en yüksek faiz oranı üzerinden faiz işletilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Açılan davanın KABULÜ İLE;
-Davacının taraflar arasındaki fuar katılım sözleşmesi kapsamında sözleşmeden dönülmesi sebebiyle davalı tarafa ödenen 4.487,20 USD bedelin temerrüt tarihi olan 15/09/2022 tarihinden itibaren devlet bankalarınca USD ile açılmış 1 yıl vadeli mevduat hesabına ödenen en yüksek faiz oranı ile işleyecek faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,

2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi uyarınca kabul edilen miktar üzerinden alınması gereken 5.584,40 TL nispi karar harcından daha önce mahkememiz dosyasına yatırılan 986,00 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 4.598,4‬0 TL karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3-Davacı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükteki bulunan AAÜT uyarınca kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 13.080,01 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından mahkememiz dosyasına yatırılan 986,00 TL peşin harç, 80,70 TL başvurma harcı olmak üzere toplam 1.066,7‬0 TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 50,00 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-7155 Sayılı Kanun ile değişik 6325 sayılı Hukuki Uyuşmazlıklarda Arabuluculuk Kanunun 18/A maddesinin 14. fıkrası uyarınca arabulucuk ücreti olan 1.320,00 TL’ nin davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
7-Kullanılmayan gider avansının 6100 Sayılı HMK 333. maddesi uyarınca kararın kesinleşmesinden sonra yatırana iadesine,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 vd. maddeleri gereğince (5235 sayılı Kanunun 2. maddesi de dikkate alınarak) davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize verilecek veya başka bir mahkeme aracılığıyla gönderilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi İlgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen açıkça okunup usulen anlatıldı.21/02/2023

Katip ….
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır