Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/926 E. 2022/1184 K. 27.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/926 Esas
KARAR NO : 2022/1184

DAVA : Alacak (Uluslarası Hava Taşımacılığından Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 25/10/2022
KARAR TARİHİ : 27/12/2022
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 23/01/2023
Davacı vekili tarafından açılan alacak davasının Mahkememizde yapılan açık
yargılaması sonucunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin 22/06/2022 tarihli … uçuşunu … ortaklığından 20/06/2022 tarihinde satın aldığını, müvekkilinin işbu bilete istinaden … Maldivler uçuşunu gerçekleştirmek üzere belirtilen saatlerde Havaalanı’na gittiğini ve gerekli pasaport kontrollerinden geçtiğini, müvekkilinin pasaport noktasından geçişi sırasında da herhangi bir sorun yaşanmadığını, müvekkilinin uçağa binmek amacıyla son kez biletini ve pasaportunu gösterdiği esnada “Pasaportunun süresinin yeterli olmadığı” gerekçesi ile uçağa alınmadığını, müvekkilinin pasaportunun süresinin 05/04/2022 tarihinde 31/12/2022 tarihine kadar uzatıldığına ilişkin bir peçatın mevcut olduğunu, aynı zamanda müvekkilinin temmuz ayında da pasaportunun geçerlilik süresini 31.12.2024 tarihine kadar uzattığını, Bu işlemin resmi ve yetkili mercii olan Türkmenistan Başkonsolosluğu tarafından gerçekleştirildiğini, resmi merciler tarafından yapılmış olan bu işlem hukuka uygun olup aksi ispatlanıncaya kadar işbu pasaport ve pasaportun üzerindeki kayıtlar geçerli resmi belge hükmünde olduğunu, müvekkilinin uçağa alınmaması sebebiyle partnerinin kendisinin yolculuk yaptığını, müvekkilinin …. biletini ….şirketinden aldığını, ancak müvekkilinden kaynaklanan herhangi bir kusur olamasına rağmen … ‘e seyahat edemediğini, müvekkilinin aldığı biletin iki kişilik olup 46.764,60 TL iki kişilik bilete ilişkin olduğunu, müvekkilinin uçağa alınmaması sebebiyle müvekkilinde oluşan maddi zarar 23.382,3 Türk Lirası olduğunu, fazlaya ilişkin hak ve alacakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik kısmen 200,00 TL maddi tazminat taleplerinin olduğunu, Müvekkilinin duymuş olduğu acı ve elemin bir nebze azaltılması sebebiyle 4.000 Türk Lirası Manevi tazminat taleplerinin olduğunu, belirtilen alacakların yıllık kanuni faiz oranı ile birlikte davalıdan tahsili ile, yargılama giderleri ve karşı vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davanın görevli mahkemede açılmadığını, dava değeri düşük gösterildiğinden, eksik harç ikmal edilmeden, davaya devam edilmesinin, bu aşamada mümkün olmadığını, mesnetsiz iddialardan öte hiçbir belge de mevcut olmadığını, yabancı uyruklu olan davacının teminat göstermesi ve bu teminatı da depo ettirmesinin gerektiğini, alacağın zaman aşımına uğradığını, vize/pasaport işlemleri davacının sorumluluğunda olup, gidilecek ülkelerin vize ve pasaport gerekliliklerini yerine getirmemekle, iddia edilen zararından müvekkil ortaklık sorumlu tutulamayacağını, 14.4 para cezası, alıkoyma giderleri ve diğer ödemelerden yolcunun sorumlu olduğunu, davacının manevi tazminat talebi de yerinde olmadığını, öncelikle, görev itirazların kabulü ile dosyanın yetkili ve görevli Bakırköy Tüketici Mahkemesine gönderilmesine, aksi halde, davanın usul ve esasına ilişkin diğer hususlar da göz önüne alınarak haksız ve mesnetsiz açılan işbu davanın usul ve esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, taraflar arasındaki uluslararası havayolu yolcu taşıma sözleşmesi kapsamında davacının pasaportunun süresinin yeterli olmaması sebebiyle davalı tarafından uçağa alınmamasından dolayı davacının uğramış olduğu maddi ve manevi zararının davalıdan tazminine karar verilmesine ilişkindir.
01/07/2012 tarihinde yürürlüğe giren 6102 sayılı TTK’nın 4. ve 5’inci maddelerinde ticari dava düzenlenmiş olup TTK’nın 4. maddesine göre bir davanın ticarî dava sayılması için ya uyuşmazlık konusu işin tarafların her ikisinin birden ticari işletmesiyle ilgili olması ya da tarafların tacir olup olmadıklarına veya işin tarafların ticari işletmesiyle ilgili olup olmadığına bakılmaksızın Türk Ticaret Kanunu veya diğer kanunlarda o davaya asliye ticaret mahkemesince bakılacağı yönünde bir düzenleme bulunması (mutlak ticari dava olması) gereklidir. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 19/II. maddesi uyarınca, taraflardan biri için ticarî iş sayılan işin, diğeri için de ticarî iş sayılması, davanın niteliğini ticarî hale getirmeyecektir. Zira; Türk Ticaret Kanunu, kanun gereği ticarî dava sayılan davalar haricinde, ticarî davayı ticarî iş esasına göre değil, ticarî işletme esasına göre belirlemiş olup işin ticarî nitelikte olması veya sayılması, davanın ticari dava olarak kabulü için yeterli değildir.
6502 sayılı TKHK 3/1. Maddesinin k bendinde, tüketici, ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi, olarak; ı bendinde tüketici işlemi ise, mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan ve kanunda belirtilen her türlü sözleşme ve hukuki işlemini ifade eder şeklinde tanımlandığı ve Kanunun 73/1. maddesinde tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemelerinin görevli olduğu düzenlenmiştir. Buna göre, bir davanın tüketici mahkemesinde görülebilmesi için taraflardan birinin satıcı-sağlayıcı, karşı tarafın ise tüketici olması ve uyuşmazlığında tüketici işleminden kaynaklanması gerekir.6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 83/2. maddesinde taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenleme yapılması bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu kanunun görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemeyeceği düzenlenmiştir. Bu hüküm uyarınca 6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun kapsamında kalan uyuşmazlıkla ilgili tüketici mahkemelerinin görevli olduğu açıktır.
Somut davada; davacının davalı havayolu şirketinden mesleki veya ticari amaçla aldığı bir hizmet bulunmadığı, tatile gitmek için uçak bileti aldığı, bu nedenle davacının tüketici olduğu, davalı taşıma şirketinin profesyonel sağlayıcı olduğu ve mesleki amaçla yapılmadığı anlaşılan yolcu taşıma işinin de bir tüketici işlemi olduğu ve bu sebeple somut uyuşmazlıkta Tüketici Mahkemelerinin görevli olduğu anlaşılmakla Mahkememizin görevsizliğine, görevli Mahkemenin Bakırköy Nöbetçi Tüketici Mahkemesi olduğuna karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın 6100 Sayılı HMK’nun 114. ve 115. maddeleri uyarınca USULDEN REDDİNE,
2-Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE, görevli Mahkemenin Bakırköy Nöbetçi Tüketici Mahkemesi olduğuna,

3-6100 Sayılı HMK nun 20. Maddesi uyarınca kararın kesinleşmesinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde taraflardan birinin müracaatı halinde dosyanın görevli Bakırköy Nöbetçi Tüketici Mahkemesine gönderilmesine, aksi halde 6100 Sayılı HMK’nun 20/1 maddesi uyarınca resen DAVANIN AÇILMAMIŞ SAYILMASINA KARAR VERİLECEĞİNİN İHTARINA,
4-6100 Sayılı HMK 331/2 maddesi gereği harç, yargılama gideri ve vekalet ücreti hususlarında görevli Mahkemece karar verilmesine, dosyanın görevli Mahkemeye gönderilmesinin talep edilmemesi halinde talep üzerine bu hususlarda Mahkememizce karar verilmesine,

Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda, miktar itibariyle KESİN olmak üzere verilen açıkça okunup usulen anlatıldı.27/12/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim ….
e-imzalıdır