Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/922 E. 2022/1149 K. 20.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/922 Esas
KARAR NO : 2022/1149

DAVA : İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 25/10/2022
KARAR TARİHİ : 20/12/2022
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 20/01/2023
Davacı vekili tarafından açılan itirazın iptali davasının Mahkememizde yapılan açık
yargılaması sonucunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin uluslararası hava taşıma hizmeti vermekte olup davalı tarafa da aralarındaki cari hesap ilişkisine istinaden vermiş olduğu taşıma hizmeti sonucu keşide edilen faturalardan 3 adet fatura bedelinin ödenmediğini, fatura bedellerini ödememesi sebebiyle faturalardaki son ödeme tarihinden itibaren ticari faiz uygulanmak suretiyle davalı hakkında icra takibinin başlatıldığını, davalı tarafın takibe itiraz ettiğini, müvekkilinin vermiş olduğu hizmet bedelini istemiş olduğunu, yukarıda açıklanan sebeplerle, takibe kötü niyetli bir şekilde itiraz eden davalının takibe konu itiraza uğrayan 12.670,99-TL asıl alacak , 802,06-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 13.473,05-TL alacaklarından dolayı ilgili borca, faiz ve feri’lerine yapmış olduğu itirazın iptaline, takibin devamına, takip sonrası asıl alacağa avans faizi uygulanması ile alacağın tahsiline, haksız itiraz için alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere inkar tazminatı ödemesine ve yargılama masrafları ile ücret-i vekaletin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Mahkememizin yetkisiz olduğunu, Davacı şirketin takip talebi ekinde takibe konu ettiği faturaları ile müvekkili arasında akdedilmiş bir sözleşmeye de dayanmayan takibe konu tüm faturalar ile ilgili takip alacaklısı davacının müvekkilinden hak ettiği herhangi bir alacağının bulunmadığını, Davacı Bakırköy ….Noterliğinden 24 Mayıs 2022 tarihinde … yevmiye numaralı ihtarıyla … fatura numaralı 7.336,10 TL ve … fatura numaralı 5.004,77 TL değerinde iki adet vadesi geçmiş faturanın olduğunu iddia etmiş olup bu ihtar ekinde dahi herhangi bir fatura müvekkiline tebliğ edilmediğini, Davacı faturaların içeriklerini ve verilen hizmete ilişkin hiçbir açıklama yapamadığını ve verilen hizmete ilişkin bilgi ve belge sunamadığını, yukarıda sayılan nedenlerle itirazlarının kabulünü; aksi takdirde müvekkilinin vadesi gelmiş muaccel bir borcu bulunmadığından itirazlarının da haklı ve geçerli olduğundan davanın esastan reddini karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, taraflar arasındaki taşıma hizmeti sözleşmesi kapsamında davacının davaya ve takibe konu faturalardaki hizmeti yerine getirmesine rağmen davalı tarafın hizmet bedellerini ödemediği iddiası ile alacağın tahsili için başlatılan icra takibine itirazın iptaline ilişkindir.
Mahkememizce tarafların BA ve BS formları celbedilerek incelenmiştir.
Bakırköy …. İcra Dairesinin … esas sayılı dosyası Uyap ortamından celp edilmiş, incelenmesinde; davacı takip alacaklısı tarafından davalı takip borçlusuna karşı toplam 13.473,05 TL’nin tahsili için ilamsız takip talebinde bulunulduğu, süresinde itiraz üzerine takibin durduğu anlaşılmıştır.
Taraflar arabuluculuk görüşmelerinde anlaşamamış ve arabuluculuk son tutanağı dosyamıza sunulmuştur.
Davalı vekili cevap dilekçesinde 08.06.2011 tarihli sözleşmeden doğan taraflar arasındaki ihtilafların çözümünde İstanbul Mahkemeleri ve İcra ve İflas Müdürlükleri yetkili kılındığını belirterek süresine yetki ilk itirazında bulunmuştur.
6100 Sayılı HMK’nun “Genel yetkili mahkeme” başlıklı 6. maddesinde; “Genel yetkili mahkeme, davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir.” hükmü düzenlenmiştir.
6100 sayılı HMK’nun uyuşmazlıkla ilgili “Sözleşmeden doğan davalarda yetki “ başlıklı 10. maddesi “Sözleşmeden doğan davalar, sözleşmenin ifa edileceği yer mahkemesinde de açılabilir” hükmünü ,“yetki sözleşmesi” başlıklı 17. maddesi “Tacirler veya kamu tüzel kişileri, aralarında doğmuş veya doğabilecek bir uyuşmazlık hakkında, bir veya birden fazla mahkemeyi sözleşmeyle yetkili kılabilirler. Taraflarca aksi kararlaştırılmadıkça dava sadece sözleşmeyle belirlenen bu mahkemelerde açılır.” hükmünü, aynı Kanun’un 448.maddesi gereğince kanun hükümlerinin tamamlanmış işlemleri etkilememek kaydıyla derhal uygulanacağı hükmünü ihtiva etmektedir.
6100 Sayılı HMK’nun 17. maddenin ikinci cümlesine göre, “taraflarca aksi kararlaştırılmadıkça dava sadece sözleşmeyle belirlenen bu mahkemelerde açılır”. Bu hükme göre, yetki sözleşmesi (veya yetki şartı) yapan taraflar, aksine bir düzenleme yapmamışlarsa, dava sadece yetki sözleşmesinde kararlaştırılmış olan mahkemede açılabilir. Diğer bir deyişle, aksi belirtilmediği sürece HMK, yetki sözleşmesinde gösterilen mahkemenin münhasır yetkili mahkeme olacağını kabul etmiştir. Bu şekilde yapılmış olan yetki sözleşmesinin münhasır yetkili olacağı madde gerekçesinde de açıkça belirtilmiştir. Görüldüğü üzere, taraflar, salt bir münhasır yetki sözleşmesiyle, kanunun öngörmüş olduğu genel ve özel yetkili mahkemelerin yetkisini kaldırmış olmaktadırlar. Taraflar, bu sonucun ortaya çıkmasını istemiyorsa, yani genel ve özel yetkili mahkemelerin yetkisinin devam etmesini istiyorlarsa yetki sözleşmesinde bunu ayrıca belirtmek zorundadırlar. Buna göre, münhasır yetki sözleşmesinden kasıt, tarafların yetki sözleşmesi ile kararlaştırılan mahkemeden başka bir mahkemede dava açılamaması üzerinde anlaşmalarıdır.
Bu açıklamalar ışığında tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; tarafların tacir olduğu ve aralarında yapılan sözleşmede dava konusu sözleşmeden doğacak ihtilaflarda İstanbul (Çağlayan) Mahkeme ve İcra Dairelerinin yetkili olduğunun kararlaştırıldığı ve maddede aksine bir hususun yer almadığı ve bu Mahkeme ve İcra Daireleri’nin artık kesin yetkili hale gediği anlaşılmakla Mahkememizin yetkisizliğine, yetkili Mahkemenin İstanbul (Çağlayan) Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesi olduğuna karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalının yetki ilk itirazının KABULÜ ile; 6100 Sayılı HMK’nun 17/1 maddesi uyarınca mahkememizin YETKİSİZLİĞİNE, yetkili ve görevli Mahkemenin İstanbul Asliye Ticaret Mahkemesi olduğuna,
2-6100 Sayılı HMK nun 20. Maddesi uyarınca kararın kesinleşmesinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde taraflardan birinin müracaatı halinde dosyanın yetkili ve görevli İstanbul Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine, aksi halde 6100 Sayılı HMK’nun 6/1 maddesi uyarınca resen DAVANIN AÇILMAMIŞ SAYILMASINA KARAR VERİLECEĞİNİN İHTARINA,
3-6100 Sayılı HMK 331/2 maddesi gereği harç, yargılama gideri ve vekalet ücreti hususlarında yetkili ve görevli Mahkemece karar verilmesine, dosyanın yetkili ve görevli Mahkemeye gönderilmesinin talep edilmemesi halinde talep üzerine bu hususlarda Mahkememizce karar verilmesine,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 vd. maddeleri gereğince (5235 sayılı Kanunun 2. maddesi de dikkate alınarak) davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzlerine karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize verilecek veya başka bir mahkeme aracılığıyla gönderilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi İlgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen açıkça okunup usulen anlatıldı.20/12/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır