Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/916 E. 2023/211 K. 02.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/916 Esas
KARAR NO : 2023/211

DAVA : Tapu İptali Ve Tescil (Satın Almaya Dayalı)
DAVA TARİHİ : 21/10/2022
KARAR TARİHİ : 02/03/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 06/03/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tapu İptali Ve Tescil (Satın Almaya Dayalı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; :Müvekkili nezdinde telafisi imkânsız zararların ortaya çıkmaması maksadıyla İstanbul İli, …. İlçesi, …. Köyü, …. Mevkii, … Ada, … Parselde bulunan arsa niteliğindeki davaya konu taşınmazın 3. kişilere devrinin önlenmesi için öncelikle teminatsız tedbir konulmasına yahut “davalıdır şerhi” işlenmesine; dava konusu taşınmazın ilk olarak … Ltd. Şti.’ye devredilmesi işleminin TTK m. 408/II-f ve 408/III hükümlerine aykırılıktan ötürü kesin hükümsüz olduğunun ve bu anlamda … Ltd. Şti. adına yapılan ilk tescilin yolsuzluğunun tespitine, akabinde taşınmazın … A.Ş.’ye devrinin de hukuka aykırı olmasından ötürü … A.Ş. adına yapılan tescilin de yolsuz olduğunun tespitine, dolayısıyla dava konusu arsanın tapudaki mevcut kaydının iptali ile tapu kaydının eski haline getirilerek müvekkili … A.Ş. adına tesciline; Mahkeme aksi kanaatte ise Müvekkili …. A.Ş., davalı … Ltd. Şti.’nin eser sözleşmesinden doğan asli edim yükümlülüklerini hiç ifa etmemesi nedeniyle taraflar arasında akdedilen protokolden geriye etkili olarak dönmüştür/fesih hakkını kullandığını, bu durum sebebiyle ifa edilmiş edim olan arsanın iadesine, bu anlamda arsanın halihazırda maliki gözüken … A.Ş. adına yapılan tescilin iptali ile tapu kaydının eski haline getirilerek müvekkili … A.Ş. adına tesciline; keza, bu talepleri de kabul görmez ise, söz konusu devirlerin hile/gabin sebebiyle iptali ile taşınmazın müvekkili adına tesciline; şayet dava konusu taşınmaza ilişkin tapu iptal ve tescil talepleri fiili olarak yerine getirilemeyecek ise, bu durumda arsa bedeli ve uğranılan zararlar bakımından fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 50.000-TL’nin belirsiz alacak davası tahtında kusurlu davalılardan müteselsilen tahsil edilerek müvekkiline ödenmesine karar verilmesini istemiştir.
Davalı … cevap dilekçesinde özetle; Davacının ve şirketlerinin tarafı olmadığı bir protokole istinaden açılmış olan işbu davanın husumet yokluğundan ve hukuki yarar yokluğundan usulden reddine, davacı tarafça dava harcının eksik yatırılmış olması ve Mahkemece verilen kesin süre içerisinde harcın tamamlanmamış olması nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmesini, Mahkeme aksi kanatte ise 24.10.2022 tarihli tensip ara kararı uyarınca dosyanın işlemden kaldırılmasına, davacı tarafın dava dilekçesinde, davacı şirket yetkilisinin bu hususta bir Yönetim Kurulu yahut Genel Kurul kararı olmadan arsayı … İnş. Taah. San. Ve Tic. Ltd. Şti’ne devrettiğini iddia etmiş ise de taraflarınca taşınmazın davacıdan devralınmadığından davacının bu iddiasının muhatabının kendileri olmadığını, tek paylı anonim şirketlerde yönetim kurulu kararının alınmamış olması tescilin geçersizliğine neden olmayacağından davacının yasal dayanaktan yoksun iddialarının reddine, dava konusu taşınmazın 23.06.2022 tarihinde davalı … İnş. Taah. San. Ve Tic. Ltd. Şti. Tarafından üzerindeki ipotek ve hacizlerle birlikte 16.000.000,00 TL bedel ile taraflarınca satıldığını, tapu siciline güvenerek iyi niyetli olarak taşınmazı satın alan üçüncü kişi konumunda olduklarından TMK 1023 gereğince kazanımlarının korunması gereği itibari ile davacının yasal dayanaktan yoksun ihtiyati tedbir talebinin ve davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı tarafa tahmiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı … cevap dilekçesinde özetle; Mahkemedeki davanın eksik harç ile açılmış olması ve mahkemece kesin mehil verilmiş olmasına rağmen harcın tamamlanmamış olması itibari ile davanın öncelikle usulden reddine, mahkeme aksi kanatte ise mahkeme ara kararı uyarınca dosyanın işlemden kaldırılmasına, davacı tarafın dava dilekçesi ekinde sunmuş olduğu, davasına dayanak teşkil ettiği, gerçeklikten tamamen uzak fotokopiden ibaret olan protokolün hiçbir zaman tarafı olmadıkları ve davacı şirketin de adının geçmediği sabit olduğu üzere, davacının kendisinin dahil olmadığı protokole istinaden ikame etmiş oldukları davanın hukuki yarar ve husumet yokluğundan reddine, davacının dava konusu taşınmazın satışına ilişkin olarak, Yönetim Kurulu yahut Genel Kurul kararı olmadan taşınmazın satışının yapıldığından bu sebeple yapılan tescilin yolsuz olduğuna ilişkin iddiasının, davacı şirket yetkilisinin şirketin tek paylı sahibi ve tek yetkilisi olması itibari ile asılsız olduğunu, tek paylı anonim şirketlerde yönetim kurulu kararının alınmamış olması tescilin geçersizliğine neden olmayacağından davacının yasal dayanaktan yoksun iddiasının reddini, davacının dava konusu taşınmazın şirketin tek taşınmazı olduğuna ilişkin iddiasının gerçeği yansıtmadığını, taşınmazın taraflarına devir tarihinde davacı şirket adına kayıtlı tapu sorgusu yapıldığında anlaşılacağını, asılsız iddialarla açılmış davanın reddini, dava konusu taşınmazın davacı şirket tarafından üzerindeki ipotek ve hacizlerle birlikte 14.500.000,00 TL bedel ile taraflarına devredildiğini ve satış bedelinin davacı tarafa ödendiğini, yapılan tescil işleminde usule aykırılık bulunmadığından yasal dayanaktan yoksun davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı tarafa tahmiline karar verilmesini istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememiz 24/10/2022 tarihli tensip tutanağında “Davacı vekili tarafından tazminat dava değeri olarak dava dilekçesinin davanın değeri kısmında şimdilik 10.000,00-TL bedel belirterek ve bu değer üzerinden harcı yatırdığı, dava dilekçesinin sonuç kısmında şimdilik 50.000,00-TL zarar talebinde bulunduğu, ilk talebi olan taşınmazın tapu iptali ve tescili talebi yönünden taşınmazın değerine ilişkin açıklama yapmadığı ve bu değer üzerinden harcı yatırmadığı anlaşılmakla; dava dilekçesinin içerisinde kendilerinin davaya konusu taşınmazın dava dışı kişiye satışı sırasında dahi taşınmaz için 3.850.000,00 USD bedelle satım aşamasında olduklarının belirtildiği, davalı tarafça sahibinden.com sitesinde de daha yüksek bir bedel belirtildiği dikkate alındığında dava değerinin en azından şimdilik 3.850.000,00 USD bedel altında olamayacağı anlaşılmakla ileride taşınmazın gerçek değeri yapılacak bilirkişi incelemesi ile belirtilmek üzere ve harç tamamlanmak üzere şimdilik 3.850.000,00 USD bedel değer üzerinden ve dava tarihi olan 21/10/2022 tarihi itibariyle TCMB efektif satış kurunun 18,6355 TL (1 USD = 18,6355 TL) olduğu ve dava konusu taşınmazın değerinin 3.850.000,00*18,6355=71.746.675,00-TL olduğu hesap edilmiş ve bu değer üzerinden alınması gereken %068,31 TL harç miktarının 1/4’ü 1.225.253,84-TL olduğu anlaşılmakla dava açılırken yatırılan 170,78-TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 1.225.083,06-TL tamamlama harcını yatırması için davacı vekiline 2 haftalık kesin süre verilmesine, aksi takdirde davanın Harçlar Kanunun 30 . Maddesi uyarınca işlemden kaldırılacağı hususunun ihtarına, (ihtarın iş bu tensip tutanağının tebliği suretiyle yapılmasına)” karar verilmiş olup Mahkememiz 17/01/2023 tarihli inceleme tutanağında ise “Davacı vekiline eksik harcı yatırması için 24/10/2022 tarihli tensip tutanağı ile 2 haftalık kesin süre verildiği, tensip tutanağının davacı vekiline 05/11/2022 tarihinde tebliğ edildiği ve tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık kesin süre içerisinde Harçlar Kanunu 30. maddesi uyarınca 1.225.083,06-TL eksik harcı yatırmadığı anlaşılmakla 6100 Sayılı HMK’nun 150/4 maddesi uyarınca 3 ay içerinde harç tamamlanıp dosya yenileninceye kadar 2 haftalık kesin sürenin sonu olan 21/11/2022 tarihi itibariyle dosyanın işlemden kaldırılmasına…” karar verilmiş verilen kesin süre içinde eksik harcın ikmal edilmediği anlaşılmıştır.
Hal böyle olunca verilen sürede eksik harç ikmal edilmemiş olduğundan Harçlar Kanunu 30. Maddesi uyarınca müteakip işlemlere devam edilmeyeceğinden dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verilmiştir.
01/10/2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı HMK’nun 150. maddesinin 5. fıkrasında davanın işlemden kaldırıldığı tarihten itibaren 3 ay içerisinde yenilenmemesi halinde davanın açılmamış sayılmasına karar verilerek esas kaydının kapatılacağı düzenlenmiştir. Mahkememizin bu dosyası işlemden kaldırıldığı tarih olan 21.11.2022 tarihinden itibaren 3 ay içerisinde yenilenmediğinden davanın açılmamış sayılmasına karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açılanan nedenlerle:
1-Davanın 6100 Sayılı HMK’nun 150/5 maddesi uyarınca AÇILMAMIŞ SAYILMASINA,
2-Karar tarihinde yürülükte bulunan haçlar tarifesi uyarınca alınması gereken 179,90TL maktu karar harcından peşin alınan 170,78 TL harcın mahsubu ile 9,12 TL bakiye harcın terkin sınırı altında kalması sebebiyle tahsiline yer olmadığına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davalılar tarafından yargılama gideri yapılmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-Kullanılmayan gider avansının 6100 Sayılı HMK 333. maddesi uyarınca kararın kesinleşmesinden sonra yatırana iadesine,
Dair, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süres içerisinde mahkememize verilecek veya başka bir mahkeme aracılığıyla gönderilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi İlgili Hukuk Dairesi nezdinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda oy birliğiyle karar verildi. 02/03/2023

Başkan …
e-imzalıdır.
Üye …
e-imzalıdır.
Üye …
e-imzalıdır.
Katip …
e-imzalıdır.