Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/914 E. 2023/509 K. 06.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/914 Esas
KARAR NO : 2023/509

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 21/10/2022
KARAR TARİHİ : 06/06/2023
KARARIN YAZILDIĞI TARİH :06/07/2023
Davacı vekili tarafından açılan itirazın iptali davasının Mahkememizde yapılan açık
yargılaması sonucunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; “Müvekkili ile davalı şirket arasında ticari ilişki mevcut olduğunu, İşbu ticari ilişkide müvekkili şirketin zarara uğratılarak borç altında bırakıldığını, Müvekkili şirketin ticari ilişkiden kaynaklanan tüm sorumluluklarını tam ve eksiksiz yerine getirirken davalı şirketin ticari ilişkiye aykırı hareket ettiğini, 22/07/2022 tarihli kumaş satışı faturasından kaynaklı 162.018,36 TL bedelli borcunu ödemediğini, bu nedenle davalı şirket aleyhine Bakırköy …. İcra Dairesi … Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, ancak davalı şirketçe işbu icra takibine haksız ve kötü niyetli olarak itiraz edildiğini, yukarıda izah edilen ve mahkememizce resen dikkate alınacak nedenlerle; haklı davalarının kabulü ile Bakırköy … . icra dairesi … esas sayılı dosyasına vaki itirazın iptaline, takibin devamına, davalı taraf aleyhine %20 den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davalı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.”
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; “Davacı tarafça Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı icra takip dosyası ile müvekkili şirket aleyhine fatura dayanak gösterilerek icra takibi başlatıldığını, süresinde itiraz edilerek takip durdurulduğunu, davacı tarafın icra takip dosyasında ve huzurdaki davada dayanak olarak bir faturadan söz ettiğini ve faturanın kabulünden bahsettiğini, bilindiği üzere faturanın kabulü hususunda 8 günlük yasal itiraz süresi bulunmakta olup müvekkili şirketin muhasebesel hatası nedeni ile bu yasal sürede faturaya itiraz edilemediğini, Ancak; faturaya 8 günlük süre içerisinde itiraz edilmemiş olması tek başına fatura içeriğinin kabul edildiği anlamına gelmediğini ve yine faturanın kesinleşmesini de sağlamadığını, somut olayda da taraflar arasında işin yapıldığına, malın teslim edildiğine dair herhangi bir isim, imza, kaşe gösterir evrak davacı tarafça da sunulmadığını sadece faturaya itiraz edilmemiş olmasının, faturaya konu şekilde ve miktarda bir iş yapıldığı veya teslim edildiği ispatlanamadığını, yukarıda açıklanan ve mahkemenizce re ‘sen gözetilecek nedenler ile davacının hukuki dayanaktan yoksun davasının reddine, davacı aleyhine alacağın %20’sinden az olmamak kaydı ile kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.”
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, taraflar arasındaki satım sözleşmesi kapsamında davacının dava ve takibe konu faturadaki ürünleri davalıya teslim etmesine rağmen davalının ürünlerin bedelini ödemediği iddiası ile alacağın tahsili için başlatılan icra takibine itirazın iptaline ilişkindir.
Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyası aslı celp edilmiş, incelenmesinde; davacı takip alacaklısı tarafından davalı takip borçlusuna karşı toplam 162.018,36 TL’nin tahsili için ilamsız takip talebinde bulunulduğu, süresinde itiraz üzerine takibin durduğu anlaşılmıştır.
Tarafların ba-bs formları ve sgk kayıtları celbedilerek incelenmiştir.
Taraflar arasında dava ve icra takibine konu faturalara konu ürünlerin satışına ilişkin taraflar arasında satım sözleşmesi olup olmadığı, sözleşme olması halinde faturalara konu ürünlerin davalıya teslim edilip edilmediği, teslim edilmiş ise bedelinin davalı tarafından ödenip ödenmediği, davacının davalıdan alacaklı olup olmadığı, alacaklı ise miktarı hususlarında rapor alınmasına karar verilmiş, 11/02/2023 havale tarihli alınan bilirkişi raporunda özetle; Davacı tarafın 2022 yılına ait yasal defterlerini usulüne uygun tuttuğu ve sahibi lehine delil niteliği taşıdığı, davalı tarafın 2022 yılına ait ticari defterler ve kayıtlarının sahibi lehine delil niteliği bulunup bulunmadığı, Davacı tarafın ticari defter ve kayıtlarında, davalı taraftan 162.018,36 TL alacaklı olduğu, Davalı tarafın ticari defter ve kayıtlarında, davacı tarafa herhangi bir borç veya alacağın olmadığı, Takip tarihi itibariyle taraflar arasında 162.018,36 TL cari hesap farkının olduğu, iş bu farkın davacı tarafın davalı tarafa düzenlediği 162.018,36 TL tutarlı takibe konu edilen 1 adet faturadan kaynaklandığı, Davacı tarafın davalı tarafa düzenlediği ve takibe konu ettiği cari hesaba ait 2022 yılında 1 adet KDV dâhil 162.018,36 TL (KDV hariç 150.017,00 TL) tutarlı faturanın olduğu, 22.07.2022 tarihli …. numaralı KDV dâhil 162.018,36 TL (KDV hariç 150.017,00 TL) tutarlı faturanın, açıklama kısmına “KUMAŞ SATIŞI” diye yazıldığı, miktar ve birim fiyatlarının belirtildiği, faturanın e-fatura olduğu ve teslim eden ile teslim alan kısımlarının olmadığı, imza karşılığında teslim edilmediği ve teslim alınmadığı, iş bu tarafın yasal defterlerine işlenmediği, Davalı tarafın iş bu faturaya itiraz ettiğine dair dosya muhteviyatında tevsik edici belgeye rastlanılmadığı, Takibe konu olan fatura üzerinde …. sevk irsaliye numarası ile 22.07.2022 irsaliye tarihinin yazılı olduğu, 22.07.2022 tarihli …. numaralı e-irsaliyenin, açıklama ve miktar kısımlarının takibe konu faturanın açıklama ve miktar kısmıyla ile örtüştüğü, Sunulan irsaliyenin e-irsaliye olduğu, teslim eden kısmının boş ve imzasız olduğu, teslim alan kısmına …. diye yazıldığı ve imzasız olduğu, Ticari defter ve kayıtlara göre takip tarihi itibariyle davacı tarafın davalı taraftan 162.018,36 TL alacaklı olduğu, davalı tarafın tarihinden önce temerrüde düştüğüne/düşürüldüğüne dair dosya muhteviyatında tevsik edici belgeye rastlanılmadığı, davacı tarafın takip tarihinden önce işlemiş faiz talebinin bulunmadığı, davacı tarafın takip tarihinden itibaren ticari ve değişen oranlardaki faiz talep edebileceği, sonuç ve kanaati bildirilmiştir.
Davacı vekili tarafından 2004 Sayılı İİK’nun 67. Maddesi uyarınca yasal bir yıllık hak düşürücü süre içinde davalının itirazının iptali için dava açıldığı anlaşılmıştır.
Taraflar arabuluculuk görüşmelerinde anlaşamamış ve arabuluculuk son tutanağı dosyamıza sunulmuştur.
Somut davada; davacı vekili, taraflar arasındaki dava ve takibe konu faturadaki kumaş ürünlerinin davacı tarafından davalıya satışı hususunda aralarında satış sözleşmesi olduğunu ve sözleşme kapsamındaki faturaya konu ürünlerin davalıya teslim edilmesine rağmen davalının bedellerini ödemediğini, alacağın tahsili için başlatılan icra takibine haksız itiraz edildiğini, haksız itirazın iptaline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili, davacının faturaya konu ürünlerin teslimini ispat ile yükümlü olduğunu, davacıya borçlu olmadıklarını, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Taraflar arasında dava ve icra takibine konu faturaya konu ürünlerin satışına ilişkin taraflar arasında satım sözleşmesi olup olmadığı, sözleşme olması halinde faturaya konu ürünlerin davalıya teslim edilip edilmediği, teslim edilmiş ise bedelinin davalı tarafından ödenip ödenmediği, davacının davalıdan alacaklı olup olmadığı, alacaklı ise miktarı hususlarında ihtilaf bulunmaktadır.
Mahkememizce taraflar tacir olup delil olarak ticari defterler ve kayıtlara dayanıldığından 6102 Sayılı TTK’nun 83 ile 85 ve 6100 Sayılı HMK’nun 222. maddeleri uyarınca tarafların ticari defter ve belgeleri, faturalar ve sevk irsaliyeleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş, davacının ticari defter ve kayıtlarının usulüne uygun olarak tutulduğu ve davacı lehine delil niteliğinde olduğu, davalının defter ve kayıtlarının usulüne uygun olarak tutulmadığı tespit edilmiştir. Davacının ticari defter ve kayıtlarına göre davacının davalıdan takibe konu faturadan dolayı 162.018,36 TL alacaklı olduğu, davalının ticari defter ve kayıtlarına göre davacı tarafa herhangi bir borç veya alacağının olmadığı tespit edilmiştir. Taraflar arasındaki ihtilafın dava ve icra takibine konu davacı tarafından düzenlenen dava ve icra takibine konu faturanın davalının defter ve kayıtlarında kayıtlı olmamasından kaynaklanmaktadır. Davacı tarafından düzenlenen dava ve icra takibine konu 162.018,36 TL bedelli fatura davalı tarafından ba formlarında beyan edilmiştir. Söz konusu fatura davalı tarafından ba formlarında beyan edilmekle davalı tarafından faturaya konu ürünlerin davacı tarafından kendilerine teslim edildiği hususu karine olarak kabul edilmiştir. Davalı tarafından söz konusu karinenin aksi geçerli ve kesin bir delil ile ispat edilmemiştir. Davalı vekiline yemin delili hatırlatılmasına rağmen davalı vekili tarafından yemin deliline dayanılmamıştır. Dava ve icra takibine konu faturaya konu ürünlerin davacı tarafından davalıya teslim edildiği ve davacının davalıdan alacaklı olduğu hususları tarafların ba-bs formaları, davacının defter ve belgeleri ile sabit olduğundan ve davalı tarafından karinenin aksi ve davacının alacağının ödendiği hususu geçerli ve kesin bir delil ile ispat edilmediğinden açılan davanın kabulüne, alacak fatura ile likit olduğundan davacı lehine icra inkar tazminatına hükmedilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Açılan davanın KABULÜ İLE;
-Davalı borçlunun Bakırköy …. İcra Dairesi’nin … esas sayılı icra takip dosyasındaki icra takibine yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin kaldığı yerden aynen devamına,
-Hüküm altına alınan asıl alacağın % 20 oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Kanunu uyarınca kabul edilen miktar üzerinden alınması gereken 11.067,47 TL nispi karar harcından daha önce mahkememiz dosyasına yatırılan 1.956,78 TL peşin harcın mahsubu ile 9.110,69 TL bakiye karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3-Davacı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükteki bulunan AAÜT uyarınca kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 25.302,75 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından mahkememiz dosyasına yatırılan 1.956,78 TL peşin harç, 80,70 TL başvurma harcı olmak üzere toplam 2.037,48 TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 2.118,00 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-7155 Sayılı Kanun ile değişik 6325 sayılı Hukuki Uyuşmazlıklarda Arabuluculuk Kanunun 18/A maddesinin 14. fıkrası uyarınca arabulucuk ücreti olan 1.320,00 TL’ nin davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
7-Kullanılmayan gider avansının 6100 Sayılı HMK 333. maddesi uyarınca kararın kesinleşmesinden sonra yatırana iadesine,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 vd. maddeleri gereğince (5235 sayılı Kanunun 2. maddesi de dikkate alınarak) davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzlerine karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize verilecek veya başka bir mahkeme aracılığıyla gönderilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi İlgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen açıkça okunup usulen anlatıldı.06/06/2023

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır