Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/900 E. 2022/1140 K. 19.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/900 Esas
KARAR NO : 2022/1140

DAVA : Tazminat (Sigorta Ödemesine Dayanan Rücuen)
DAVA TARİHİ : 17/10/2022
KARAR TARİHİ : 19/12/2022
KARARIN YAZILDIĞI TARİH :16/01/2023

Davacı vekili tarafından açılan Tazminat (Sigorta Ödemesine Dayanan Rücuen) davasının Mahkememizde yapılan açık yargılaması sonucunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket nezdinde Tarfik Sigorta Poliçesi kapsamında sigortalı olan …. plaka numaralı araç ile …. plakalı araç ve karşı yönde seyir eden …. plaka numaralı araç arasında 19.12.2021 tarihinde çok araçlı (üç taraflı) maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, kaza sonrası kaza tespit tutanağında sigortalı araç sürücüsünün asli kusurlu sayılması nedeni ile şirketlerince ödeme yapılmışsa da mevcut kazada kusur değişikliği olduğu tespit edildiğini bu yüzden fazlaya ilişkin ödenen hasar bedelinin taraflarına iadesinin gerektiğini, gerçekleşen trafik kazası neticesinde, müvekkili şirket nezdinde trafik sigortası kapsamında sigortalı olan …. plakalı araç için 43.000,00-TL hasar tazminatı ödendiğini, dosya kapsamında müvekkili şirket tarafından ödenen hasar tazminatı sonrası kusur oranının değişmesi nedeni ile 24.403,16-TL fazla ödeme yapıldığının görüldüğünü, davalı yanın …. Sigorta’ya taraflarınca 03/06/2022 tarihinde Bakırköy …. İcra Müdürlüğü …. Esas sayılı icra dosyası ile icra takibi başlattıklarını fakat icra takibinin davalının itirazı nedeni ile durduğunu, davalı borçlunun hem takibe haksız olarak itiraz ettiğini hem de arabuluculuk sürecinden sonuç alınamadığını, yargılamaların uzun sürmesi sebebiyle işbu davanın neticelenmesine kadar davalı borçlunun mal kaçırma ve müvekkilinin işbu dava sonucunda alacağına kavuşamama ihtimali bulunduğunu, bu sebeple mahkemece öncelikle ihtiyati haciz kararı verilmesini, aksi kanaatte ihtiyati tedbir kararı verilmesini, açıklanan tüm bu sebeplerden ötürü kusur ve hasara yönelik fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, ihtiyati haciz taleplerinin kabulüne, Bakırköy …. İcra Müdürlüğü …. Esas Sayılı icra dosyasına davalı tarafından yapılmış haksız itirazın iptaline ve takibin devamına, borçlu aleyhine %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı taraflar üzerine yükletilmesine karar verilmesini istemiştir.
CEVAP:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Aleyhlerine açılmış olan haksız ve mesnetsiz davanın usulden yetkisizlikle, esasına girildiği takdirde, davaya konu talebin zamanaşımına uğraması, ödeme yapılması nedeniyle, meydana geldiği iddia edilen zararın kaza ile illiyeti bulunmaması nedeniyle reddine, mahkeme masraf ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini; aksi halde; davacı yanın müterafik kusurunun nazara alınmasına, kusur durumu ve zararın tespiti için bilirkişi incelemesi yapılmasına, her halde haksız ve mesnetsiz davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;

İş bu dava 6102 sayılı TTK’nın 1472. maddesi uyarınca rücuen tazminat istemine yönelik olup,
Davacı , dava dışı sigortalısı ile aralarında akdettikleri trafik sigorta poliçesi kapsamında davalının sigortalısına ait araçların trafik kazasına karıştığı .davacının kendi sigortalısına belirlenen kusur oranına göre ödeme yaptığı.sonrasında kusur oranakrının değiştiği böylelikle fazladan yaptığı ödemeyi davalıdan rücuen tahsili talepli iş bu davayı açmakla;
Davalı cevap dilekçesi ile ikamet adresinin …/İstanbul olduğu bu sebeple yetkisizlik kararı verilmesini öncelikli taleple;
Davacının ikametgahının …/İstanbul olduğu ,haksız fiilin gerçekleştiği mahallin ise sincan/ankara olduğu anlaşılmıştır.
bilindiği üzere; 6100 sayılı hmk’nın 6.maddesi gereğince genel yetkili mahkeme, davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir.
6100 sayılı HMK’nın 16. maddesinde “Haksız fiilden doğan davalarda haksız fiilin işlendiği veya zararın meydana geldiği yahut gelme ihtimalinin bulunduğu yer ya da zarar görenin yerleşim yeri mahkemesi de yetkilidir.” düzenlemesini benimsemiştir. Bir davada (takipte) birden fazla genel ve özel yetkili mahkeme varsa, davacı bu mahkemelerden birinde dava açmak ya da icra takibi yapmak hususunda bir seçimlik hakka sahiptir. Davacı, davasını (takibini) bu genel ve özel yetkili mahkemelerden (icra dairelerinden) hiçbirinde açmaz ve yetkisiz bir mahkemede (icra dairesinde) açarsa, o zaman seçme hakkı davalı tarafa geçer.
Davacı taraf HMK’nın 16. maddesi gereğince seçimlik hakkınını kullanmayarak davasını yanlış Mahkemede açmakla ; seçme hakkı kendisine geçen davalı ikametgahı Mahkemesini yetkili göstererek yetkisizlik kararı verilmesini talep etmekle ,yukarıda açıklandığı üzere Mahkememiz’in yetkisizliğine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.

HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın HMK 114. Ve 115. Maddeleri uyarınca USULDEN REDDİNE,
2-Mahkememizin YETKİSİZLİĞİNE
3-HMK nun 20. Maddesine göre kararın kesinleşmesinden itibaren iki haftalık süre içinde müracaat halinde dosyanın yetkili ve görevli NÖBETÇİ İSTANBUL ANADOLU ASLİYE TİCARET MAHKEMESİNE gönderilmesine,aksi halde aynı madde gereğince DAVANIN AÇILMAMIŞ SAYILMASINA KARAR VERİLMESİNE,
4-HMK 331/2 maddesi gereği Harç ve yargılama giderinin görevli mahkemece nazara alınmasına,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 vd. maddeleri gereğince (5235 sayılı Kanunun 2. maddesi de dikkate alınarak) davacı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize verilecek veya başka bir mahkeme aracılığıyla gönderilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı.
19/12/2022

Katip ….
e-imzalıdır.

Hakim ….
e-imzalıdır.