Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/890 E. 2023/186 K. 27.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2022/890 Esas
KARAR NO : 2023/186

DAVA : Menfi Tespit (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 13/10/2022
KARAR TARİHİ : 27/02/2023
KARARIN YAZILDIĞI TARİH :26/03/2023
Davacı vekili tarafından açılan menfi tespit (taşıma sözleşmesi kaynaklı) davasının Mahkememizde yapılan açık yargılaması sonucunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; menfi tespit davası (Büyükçekmece .. İcra Dairesi … esas numaralı dosyasında başlatılan icra takibinin öncelikle teminatsız olarak ihtiyati tedbir yolu ile durdurulmasını, akabinde iptali % 20’tan aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına mahkûm edilmesi istemli menfi tespit davası olduğunu beyan ederek; öncelikle davacı aleyhine başlatılan icra takibi tamamen davacının talihsiz bir dönemine gelmesi sebebiyle kesinleştiğini, bu sebeple hala faal olan, en ufak mal kaçırma ihtiyacı olmayan davacı hakkında, ticari hayatına devam edebilmesi için ivedilikle ihtiyati tedbir yoluyla takibin devamına karar verilmesi gerektiğini, özetel; ilk defa icra takibiyle karşı karşıya kalan personellerin bu evrakın süreli olduğunu ayırt edememesi, çalışanın ailesinin rahatsızlığı sebebiyle acilen memleketine gitmesi gerektiğini, şirket yetkililerinin yaz tatili için şehir dışında olmaları gibi talihsiz bir döneme denk gelen icra takibi davacı aleyhine kesinleştiğini, ancak davacı hala faal olarak gerek yurt içi gerekse de yurt dışı taşımacılık işlerine devam ettiğini, davacının mal kaçırma gibi bir düşüncesi olmasının mümkün olmadığını, sadece, aynı koşullarda ticari hayatını sürdürebilmesi için banka hesaplarını ve şirket adına kayıtlı araçlarını kullanabiliyor olması gerektiğini, bu sebeple ivedilikle öncelikle teminatsız olarak ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulması gerektiğini aksi halde davacının ticari hayatı bitme noktasına gelecek olması, dava sonunda borçlu çıkması halinde borcunu ödeyecek bir mal varlığı kalmayacağını, davacı firmanın alacaklı tarafa herhangi bir borcu bulunmadığını, davacının firma söz konusu ürünleri, … San. Ve Tic. Ltd. Şti. Adına 01.07.2021 Tarihinde Eberbach/Almanya adresinden alarak, 08.07.2021 tarihinde … Lojistik Antrepo Esenyurt/İstanbul Adresine teslim ettiğini, söz konusu ürünlerin belirtilen Antrepo adresine teslimi için bilindiği üzere devlet onayı mail olarak alınmasının akabinde sonradan düzenlenen antrepo belgesinin de ekte olduğunu beyan ettiği, ürünlerin eksiksiz olarak süresinde teslim edildiğini, davacının sorumluluğunun teslim ile bittiğine şüphe olmadığını, davacı yanın alacağına konu talebi de ürünlerin teslimine ilişkin değil, ürünlerin tesliminden bir ay sonra çıkan yangına ilişkin olduğunu, davalı yanın da icra takibinde belirtiği üzere yangın 06.08.2021 tarihinde yani davacı ürünleri teslim ettiği 08.07.2021 tarihinden yaklaşık bir ay sonra çıktığını, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı İtfaiye Daire Başkanlığı tarafından düzenlenen İtfaiye Olay Raporunda yangın tarihinin 06.08.2021 olarak tespit edildiğini, yine yangın sebebi araştırılarak davacının kusuruna rastlanılacak en ufak imare dahi bulunmadığını, davacının
bahsi geçen olayda ve devamında meydana gelen zararda herhangi bir sorumluluğu bulunmadığını, taşıyıcı teslim aldığı malı, taşıma sözleşmesinde veya ticari teamüllerde veya uluslararası kurallarda belirtilen bir süre zarfında tam ve eksiksiz taşıyarak gönderilene teslim etmekle yükümlü olduğunu, taşımanın, taşıma sözleşmesindeki, ticari teamüllerdeki veya uluslararası kurallardaki süreler içinde sonuçlandırması halinde, sorumluluğu sona erdiğini, menfi tespit davasında icra takibinin haksız ve kötü niyetli yapıldığının saptanması halinde kötü niyet tazminatına karar verilmesi gerektiğini, işbu dava konusu borca ilişkin ilgili arabuluculuk yoluna başvurulduğunu, yapılan arabuluculuk dosyasında anlaşma sağlanamadığını, arabuluculuk dosyasına ilişkin son tutanağın ekte sunulduğunu belirterek yukarıda açıklanan ve duruşmalar sırasında ortaya çıkacak sebeplerden dolayı, öncelikle kötüniyetle açılan takibin teminatsız olarak, aksi halde davacının imkanları dahilinde uygun görülecek bir miktarda teminatla icra takibinin durdurulması için ihtiyati tedbir talebimizin kabulüne karar verilmesine, Büyükçekmece .. İcra Müdürlüğü’nün … Sayılı dosyasında davacının borçlu olmadığının tespitine, kötüniyetle hareket ederek davacının ticari hayatlarına onarılmaz zararlar veren alacaklının, %20 den aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davalı şirket … Anonim Şirketi’ne ait 14/07/2021 tarih ve …. nolu entrepo beyannamesine konu …. nolu ve … nolu faturalar kapsamında satın alınan Armatür cinsi emtiaların bulunduğu/depolandığı …. Mah. …. Cad. No:156/1 Esenyurt İstanbul adresindeki kapalı depo alanında meydana gelen 06.08.2021 tarihli yangın hadisesi sonucu yukarıda anılı fatura konusu emtiaların tamamının yanarak zayi olduğu bilgisi edinilmişt olduğunu, bunun üzerine, hak kaybına uğramamak adına ilgililere ihtarname gönderildiğini, akabinde Büyükçekmece …. İcra Müdürlüğü’nün …. Esas sayılı dosyası ile ilgililer aleyhine icra takibi başlatılmış olduğunu, davalı şirket ise ödeme emrine itiraz süresinin kaçırılması gerekçesi ile icra takibinin kesinleşmesi nedeni ile bahsi geçen takipte borçlu olunmadığı iddiası ile huzurdaki davayı ikame ettiğini,
davalı taraf, ticari faaliyetlerini yürütürken basiretli bir iş adamı gibi davranmak zorunda olduğunu, davalı taraf, davalı şirkete herhangi bir borcu olmadığını iddia ettiğini, davacı taraf dilekçesinde, ”müvekkil firmanın, icra dosya alacaklısı …. Sigorta A.Ş.’nin poliçe tarafı … SAN VE TİC. A.Ş ile hiçbir hukuki ilişkisi yoktur.” şeklinde açıklama yaptığını akabinde icra dosya alacaklısı davalı şirket … Sanayi ve Tic. A.Ş. olduğunu, davacı tarafından belirtilen icra dosya alacaklısı ise icra dosyasında taraf dahi olmadığını, taşıyıcı, teslim aldığı malı, taşıma sözleşmesinde veya ticari teamüllerde veya uluslararası kurallarda belirtilen bir süre zarfında tam ve eksiksiz taşıyarak gönderilene teslim etmekle yükümlü olduğunu, taşıma sözleşmeleri her hangi bir şekil şartına bağlı olmayıp sözleşmenin sözlü olarak yapılması dahi mümkü olduğunu, davacı taraf taşıma işi ile uğraşan bir tacir olduğunu, emtiaların, davalı şirkete teslim edilmeksizin, 06.08.2021 tarihli yangın hadisesi sonucu yanarak zayi olduğunu, bu nedenle CMR’nin 17. ve devamındaki hükümler dikkate alındığında eksiksiz ve hasarsız olarak emtiayı teslim alan davalı taşıyıcının yanarak zayi olan emtiaya ilişkin zarardan sorumlu olacağının kabulü gerekeceğini, sorumluluğunu sınırlama imkanından yararlanmak isteyen taşıyıcı bu imkandan yararlanabileceğini ispat etmek zorunda olduğunu, davalı tarafından davalı şirkete ait emtialarda meydana gelen zarar ile ilgili bugüne değin makul ve kabul edilebilir hiç bir açıklama getirilmediğini, Yargıtay’ın yerleşik içtihatlarına göre bu hususun davalı taşıyıcının kötü niyete eşdeğer kusurunun var olduğunu, ağır kusurlu olarak kabul edilmesi gerektiğini ve emtialarda meydana gelen zararın tamamından sorumlu olduğunu, artık sınırlı sorumluluk ilkesinden yararlanamayacağını açıkça ortaya koyduğunu, bu nedenle davacı tarafın TTK 876, 877 ve 878. Maddeleri gereğince sorumluluktan kurtulduğu yönündeki iddialarının da kabulü mümkün bulunmadığını, davacı tarafından icra takibine itiraz edilmediğini, bu nedenle kesinleşen icra takibine istinaden icrai işlemlere devam edildiğini, tüm işlemleri usul ve yasaya uygun olan davalı şirketin kötüniyetli olduğundan söz edilmeyeceğinden davacının kötüniyet tazminatı taleplerinin reddine karar verilmesini talep ettiğini,
davacının mesnetsiz ve haksız işbu davasının reddine karar verilmesini ve davalı şirketin alacağına kavuşmasını engel olması nedeniyle davalı şirket lehine alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere tazminata hükmedilmesine karar verilmesini icra iflas kanunu’nun 72/3 maddesi gereği “icra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemez.” şeklinde olduğunu ve davacı borçlu ancak göstereceği teminat karşılığında sadece icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesini isteyebilir olduğunu bu nedenle davacının icra takibinin durdurulması yönündeki taleplerinin reddine karar verilmesini belirterek; yukarıda arz ve izah edilen nedenlerle işbu davanın esasa ilişkin açıklamalar doğrultusunda davanın esastan reddine, davacı aleyhine alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere tazminata hükmedilmesine, davalı şirket kötüniyetli olmadığından davacının kötüniyet tazminatı talebinin reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini davalı şirket adına talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:

İş bu dava icra takibinden sonra açılan menfi tespit davasıdır.
Büyükçekmece …. İcra Dairesi … E. Saylı dosyası ile davacı ve diğer borçlular aleyhine 06/08/2021 tarihinde Esenyurt İlçesinde kapalı depo alanında çıkan yangında 14/07/2021 tarihli antrepo beyannamesine konu armatür cinsi emtiaların yangın neticesinde zarar gördüğünden bahisle 18.439,68 EURO üzerinden icra takibi başlattığı,
Davacı , davalı ile aralarında akdi ilişkinin olmadığını söz konusu emtiaları dava dışı taşıyan …. Mühendislik adına fiili taşıma işini gerçekleştirdiklerini ,Almanya’dan 01/07/021 tarihinde teslim alınan ürünlerin 08/07/2021 tarihinde … Lojistik’e ait Esenyurt ‘daki deposuna teslim ettiğini söz konusu yangının ise 06/08/021 tarihinde gerçekleştiğini edimlerini yerine getirmekle herhangi bir sorumluluklarının olmadığını davanın kabulünü istemiş,
Davalı taraf ise devirli emtialar ile ilgili davcının teslim yükümlülüğünü yerine getirmediğini davanın reddini istemiştir.
Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı … Soruşturma nolu dosyasında söz konusu yangın sebebi ile yürütülen soruşturma dosyasında takipsizlik kararı verildiği
Dava dışı …. Mühendislik tarafından davacı adına keşide edilen 07/07/2021 tarihli
navlun faturası dosya arasında yer almakla;
06/08/2021 tarihinde çıkan yangın sebebi ile 23/08/2021 tarihinde itfaiye raporunun düzenlendiği görülmüştür.
07/07/2021 tarihli antrepo beyannamesin konu armatür cinsi emtianın yangının çıktığı depoya davacı tarafından teslim edildiğine ilişkin 07/07/2021 tarihinde sayım tutanağı dosya arasına alınmakla ,
Taraflar arasında taşıma akdi olduğuna yönelik davalı tarafça dosyaya delil ibraz edilmemiş ,icra takibi açıklama kısmındaki antrepo beyanname tarihi ile sayım tutanağında belirtilen antrepo beyanname tarihleri farklı olup, her iki emtianın aynı taşımaya konu emtia olmadığı değerlendirilmiş ve davalı 14/07/2021 tarihli antrepo beyannamesine konu emtiaların zarar gördüğü sebebi ile hangi hukuki sebepten kaynaklı davacı taraftan alacak talebinde bulunduğu anlaşılamamıştır.
Menfi tespit davası, 2004 sayılı İcra ve İflâs Kanunu’nun (İİK) 72. maddesinde düzenlenmiştir. Bu maddeye göre, borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında ya da icra takibinden sonra borçlu bulunmadığını ispat için menfi tespit davası açabilir. Bu dava maddi hukuk ve usul hukuku bakımından genel hükümlere dayalıdır ve normal bir hukuk davası olarak açılır.
Menfi tespit davasında ispat yükü kural olarak davalı alacaklıya ait olmakla davalı tarafça yangın sebebi ile zarar gören emtialarına yönelik davacının sorumluluğu ispatlanamadığından davanın kabulü ile Büyükçekmece … İcra Dairesi … E. Sayılı dosyasına konu alacaktan kaynaklı davacının borçlu olmadığının tespitine ancak davacının kötü niyet tazminatı talebinin koşulları oluşmadığından reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kuurlmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KABULÜNE,
2-Büyükçekmece …. İcra Dairesi … E. Sayılı dosyasına konu alacaktan kaynaklı davacının borçlu olmadığının tespitine,
3-Davacının kötü niyet tazminatı talebinin koşulları oluşmadığından reddine,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 22.958,43 TL karar harcından daha önce mahkememiz dosyasına yatırılan 5.739,61 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 17.218,82 TL karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
5-Davacı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükteki bulunan AAÜT uyarınca kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 50.052,87 TL nisbi vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından mahkememiz dosyasına yatırılan 5.739,61 TL peşin harç, 80,70 TL başvurma harcı olmak üzere toplam 5.820,31‬ TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
7-Davacı tarafından yapılan 79,00 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
8-7155 Sayılı Kanun ile değişik 6325 sayılı Hukuki Uyuşmazlıklarda Arabuluculuk Kanunun 18/A maddesinin 14. fıkrası uyarınca arabulucuk ücreti olan 1.320,00 TL’ nin dava tarihi itibari ile menfi tespit davalarında arabuluculuk dava şartı olmamakla davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
9-Kullanılmayan gider avansının 6100 Sayılı HMK 333. maddesi uyarınca kararın kesinleşmesinden sonra yatırana iadesine,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 vd. maddeleri gereğince (5235 sayılı Kanunun 2. maddesi de dikkate alınarak) davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize verilecek veya başka bir mahkeme aracılığıyla gönderilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı. 27/02/2023

Katip …
E-imzalıdır.

Hakim …
E-imzalıdır.