Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/88 E. 2022/359 K. 31.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/88 Esas
KARAR NO : 2022/359

DAVA : Şirketin İhyası
DAVA TARİHİ : 28/01/2022
KARAR TARİHİ : 30/03/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 12.04.2022
Mahkememizde görülmekte olan Şirketin İhyası davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili …’ın, … San. Tic. Ltd. Şti. unvanlı işyerindeki çalışma sürelerinin iptal olduğu bu sebeple emeklilik hakkını yitirdiğinden bahisle maaşının kesildiğini ayrıca yersiz ödeme olarak 69.136,39-TL ödemesi gerektiğinin Esenyurt Sosyal Güvenlik Merkezince tarafına bildirildiğini, Müvekkili …’ın fiili çalışması süresi ile yersiz ödeme adı altında istenen 69.136,39-TL miktardan borçlu olmadığının tespitini, emeklilik aylığının devamı için … San. Tic. Ltd. Şti. ve T.C. Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığına karşı Bakırköy …. İş Mahkemesinin … E. sayılı dosyası ile dava açıldığını, Bakırköy …. İş Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasında Kocaeli Ticaret Sicil Müdürlüğü’ne yazılan müzekkereye verilen cevabi yazıda … San. Tic. Ltd. Şti.’nin 31.07.2014 tarihinde TTK geçici 7. Maddesi uyarınca Ticaret Sicilinden terkin edildiğini bildirdiğini, Mahkemenin 28.12.2021 tarihli duruşmada taraf teşkilinin sağlanması açısından davalı … San. Tic. Ltd. Şti.’nin ihyası konusunda dava açmak üzere tarafına 1 aylık kesin süre verildiğini, TTK 547. Maddesi’ne göre; Tasfiyenin kapanmasından sonra ek tasfiye işlemlerinin yapılmasının zorunlu olduğu anlaşılırsa, son tasfiye memurları, yönetim kurulu üyeleri, pay sahipleri veya alacaklılar, şirket merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesinden, bu ek işlemler sonuçlandırılıncaya kadar, şirketin yeniden tescilini isteyebileceğini, TTK 547. Maddesine göre şirketin yeniden sicile kaydedilmesini ve ek tasfiye yapılmasını zorunlu kılabilecek durumlardan biri de şirketin bir davada davalı olarak bulunduğunu, … San. Tic. Ltd.Şti. ticaret sicilinden 31.07.2014 tarihinde silinmiş olup Bakırköy …. İş Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasında davalı konumun olduğunu, İhyasını istediğimiz … San. Tic. Ltd. Şti.’nin ticaret sicilinden terkin edilmeden önceki merkez adresi ”…, …. Yolu …. Cad. …. Sk. No:… Beylikdüzü/İSTANBUL” olduğundan bu davada Bakırköy Asliye Ticaret Mahkemelerinin yetkili olduğunun kuşkusuz olduğunu, Şirketin ihyası, tasfiye memurları ve Ticaret Sicil Müdürlüğü davalı gösterilerek talep edildiğini, Ancak söz konusu şirketin ticaret sicilinden re’sen terkin edilmesi halinde bir tasfiye memuru atanmadığı anlaşılıyorsa bu durumda sadece Ticaret Sicil Müdürlüğü’ne dava açılabileceğini, Aşağıdaki Yargıtay kararı bu hususu destekler mahiyette olduğunu, Dava, 6102 Sayılı Kanunun geçici maddesine dayalı terkin edilen şirketin ihyası istemine ilişkin olduğu, İhyası istenen şirketin re’sen terkin edilmiş olup dosya kapsamından şirkete bir tasfiye memuruna atanmış olduğuna dair bilgi belge bulunmadığı gibi, re’sen sicilden terkin edilmiş şirketler bakımından ihya kararı verilmesi halinde tasfiye haline gireceğine dair bir yasal düzenleme de bulunmadığından, somut olayda yalnız Ticaret Sicil Memurluğuna husumet yöneltilmesi gerekli ve yeterli olup, ayrıca tasfiye memurunun da hasım gösterilmesi gerektiği gerekçesiyle davanın pasif husumet sebebiyle reddi doğru olmamış, bozmayı gerektirdiğini, ” (YARGITAY …. H.D. … E. …. K. 28.11.2016 T.) ihyası istenen şirket ticaret sicilinde resen terkin ediliğinden bu yöndeki yargıtay kararları da dikkate alınarak huzurdaki davayı sadece Kocaeli Ticaret Sicil Müdürlüğü’ne yöneltmiş bulunduklarını, Müvekkil …’ın Bakırköy … İş Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasında … San. Tic. Ltd. Şti.’de fiilen çalıştığının tespiti önem arz ettiğini, söz konusu davada taraf teşkilinin sağlanması için tek yolun, şirketin ihyası olduğunu, dolayısıyla müvekkilin, yeniden tescil isteği, korunmaya değer bir hukuki menfaate dayandığını, dava, TTK’nın Geçiçi 7. maddesi uyarınca ticaret sicilinden terkin edilen şirketin ihyası istemine dair olup, mahkemece davanın kabulüyle şirket tüzel kişiliğinin ihyasına karar verilmiştir. 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 547/2. maddesi “Mahkeme istemin yerinde olduğuna kanaat getirirse, şirketin ek tasfiye için yeniden tesciline karar verileceğini ve bu işlemlerini yapmaları için son tasfiye memurlarını veya yeni bir veya birkaç kişiyi tasfiye memuru olarak atayarak tescil ve ilan ettirir.” hükmünü haiz olduğunu , mahkemece, şirketin ihyasına karar verilmesinin yanı sıra 6102 Sayılı TTK’nın 547/2. maddesi uyarınca tasfiye memuru atanması ile tescil ve ilanı gerektiğinin gözetilmemesinin doğru görülmediğini, hükmün bu sebeple bozulması gerektiğini, (YARGITAY …. H.D. … E. … K. 19.12.2016 T.) TTK 547/2. Maddesi ve Yargıtay kararları da dikkate alınarak; davamızın kabulünü, … San. Tic. Ltd. Şti.’nin ek tasfiyesi için yeniden tesciline karar verilmesini, şirketle ilgili işlemlerin yapılabilmesi için yeni bir veya birkaç kişinin tasfiye memuru olarak atanmasını talep etmek gerektiğini, …ne kayıtlı … San. Tic. Ltd. Şti. unvanlı şirketin tüzel kişiliğinin ihyasına, şirketle ilgili işlemlerin yapılabilmesi için yeni tasfiye memuru atanmasını, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı ; Cevap dilekçesi sunmamıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, ticaret sicil müdürlüğünün resen terkin işlemine itiraz yolu ile şirketin ihyası talebine ilişkindir.
Davacının ihyasını istediği …. SAN. TİC.LTD. ŞTİ’nin İstanbul ticaret siciline kayıtlı iken Ticaret Sicil Müdürlüğü tarafından 6102 sayılı TTK geçici 7.maddesi gereğince 31.07.2014 tarihinde sicilden terkin edildiği, davacının da ihyasını istediği şirketin yeniden tescili talebiyle iş bu davayı açtığı anlaşılmaktadır.
İhyası istenen şirket, ticaret sicilinden tasfiye ile terkin edilmediğinden dava ek tasfiye davası olarak nitelenemeyeceğinden TTK 32 vd maddeler ile TTK geçici 7. maddesine dayalı itiraz davası olarak nitelenmiş olup, TTK 32 vd. maddeler gereğince basit yargılama usulünde görülmüştür.
Diğer yandan ihyası istenen şirketin terkinden önceki sicil adresinin mahkememiz yetki alanında kaldığı anlaşıldığından mahkememiz görevli ve yetkilidir.
Bilindiği üzere 6102 Sayılı TTK’nın geçici 7. maddesinin 1. fıkrası uyarınca 01.07.2015 tarihine kadar aynı maddede sayılan halleri tespit edilen ya da bildirilen anonim ve limited şirketler ile kooperatiflerin tasfiyeleri, ilgili kanunlardaki tasfiye usulüne uyulmaksızın bu madde uyarınca yapılır. Madde hükmüne göre anonim şirketler 559 Sayılı Türk Ticaret Kanununun Bazı Maddelerinde Değişiklik Yapılmasına dair Kanun Hükmünde Kararname gereğince sermayelerini öngörülen tutara çıkarmamış bulunmaları, 6102 Sayılı TTK’nın yürürlük tarihinden önce veya 01.07.2015 tarihine kadar münfesih olmaları, aralıksız son beş yıla ait olağan genel kurul toplantılarının yapılamaması, TTK’nın yürürlüğe girdiği tarihten önce tasfiye işlemlerine başlanılmış olmakla birlikte genel kurulun toplanamaması nedeniyle ara bilançoların ve kati bilançonun genel kurula tevdi edilemediği için ticaret sicilinden terkin edilememeleri sebepleriyle resen terkin edilebilirler. Ticaret sicil müdürlüklerince kapsam dahilindeki şirketlere bir ihtar gönderilir. Bu şirketler tasfiye memuru bildirdikleri takdirde maddede gösterilecek usulde tasfiye edilecek olup, ihtara rağmen tasfiye memuru bildirmeyen şirketlerin unvanı ise ticaret sicilinden re’sen silinir. Ancak, devam eden davası bulunan şirketler için bu madde hükmü uygulanmayacağı gibi sicilden kaydı silinen şirket alacaklıları ile hukuki menfaati bulunanlar haklı sebeplere dayanarak silinme tarihinden itibaren beş yıl içinde mahkemeye başvurarak, şirket veya kooperatifin ihyasını isteyebilirler.
Diğer yandan 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 547/2. maddesi gereğince talebin kabulü halinde, ek tasfiye işlemlerini yapması için son tasfiye memuru yahut memurlarının yahut da yeni bir veya birkaç kişinin tasfiye memuru olarak atanıp, keyfiyetin tescil ve ilanına karar verilmesi gerekir. Mahkememizce terkinden önceki tasfiye memuru olan davalının, yeniden tasfiye memuru olarak atanması uygun bulunmuştur.
Hal böyle olunca ek tasfiye koşulları mevcut olduğundan aşağıdaki hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM:
1-Davanın kabulü ile Kocaeli Ticaret sicilinin Derince/…. sicil numarasında kayıtlı iken resen terkin edilen … NAKLİYE SANAYİ VE TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ’nin resen terkin işleminin iptali ile ticaret siciline YENİDEN TESCİLİ suretiyle İHYASINA, şirketin önceki yetkilisi ….’ın tasfiye memuru olarak atanmasına,
2-Harç peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
3-Davalı …. yasal hasım bulunduğundan ve ayrıca dava açılmasına neden olmadığından aleyhine yargılama giderleri takdirine yer olmadığına,
4-Yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Kullanılmayan gider avansları konusunda HMK 333 maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden sonra karar verilmesine,

Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 vd. maddeleri gereğince (5235 sayılı Kanunun 2. maddesi de dikkate alınarak) gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize verilecek veya başka bir mahkeme aracılığıyla gönderilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere davacı vekili ile davalının yüzünde oybirliği ile verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 30/03/2022
Başkan …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Katip …
e-imzalıdır