Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2022/879
KARAR NO : 2022/1069
DAVA : Şirketin İhyası
DAVA TARİHİ : 10/10/2022
KARAR TARİHİ : 30/11/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 12/12/2022
Mahkememizde görülmekte olan Şirketin İhyası davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin tasfiye edilmiş olan …. Ltd. Şti.den alacaklarının tespiti için Bakırköy …. İş Mahkemesi’nin …. Esas Sayılı dosyasında davalı gösterdiği ihyasını talep ettiği şirket aleyhine hizmet tespiti davası açtıklarını, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi …. Esas …. Karar Sayılı ilamı ile yerel mahkeme kararının kaldırıldığını, Bakırköy …. İş Mahkemesi …. Esas sayılı dosyası üzerinden tebliğ edilen tensip zaptı ile taraflarına ihya davası açmak üzere 2 haftalık süre verildiğini, şirketin sicil kaydının 17/10/2011 tarihinde terkin olması nedeniyle şirketin ihyası için iş bu davanın açılmasının zorunlu olduğunu, münfesih olmuş … Ltd. Şti.nin, sicilden terkin işleminin iptali ile tasfiye kapanış ve kayıt silme işlemlerinin terkinine, davalı …. Şirketi’nin ihyasına karar verilmesi taleplerinin kabülü ile yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davalıya tahmiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; Ticaret Sicili Müdürlüğünün, TTK.m.32 ve Ticaret Sicili Yönetmeliği m.34 hükmü çerçevesinde işlem yaptığını, tasfiye sürecinde yetki ve sorumluluğun şirket tasfiye memurunda olduğunu, müvekkili davanın açılmasına sebep olmadığını, bu yüzden yargılama giderleri ve vekalet ücretinden sorumlu tutulamayacağını, tüm bu nedenlerle müvekkili yönünden açılan davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin diğer tarafa yükletilmesine karar verilmesini istemiştir.
Davalı …’ın usulüne uygun tebligata rağmen davaya cevap vermediği anlaşılmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, şirketin ihyası istemine ilişkin olup, uyuşmazlık ihya koşullarının oluşup oluşmadığı hususlarındandır.
İhyası istenen …’nin İstanbul Ticaret Sicil Memurluğunun …. sicil numarasında kayıtlı olduğu, şirketin son tescilini 17/10/2011 tarihinde yaptırdığı, şirketin tasfiyesinin sona erdiği 17/10/2011 tarihinde tescil edildiğinden sicil kaydının terkin olduğunun bildirildiği anlaşılmıştır.
6102 sayılı TTK’nun 547. maddesinde “Tasfiyenin kapanmasından sonra ek tasfiye işlemlerinin yapılmasının zorunlu olduğu anlaşılırsa, son tasfiye memurları, yönetim kurulu üyeleri, pay sahipleri veya alacaklıların, şirket merkezinin bulunduğu yerdeki Asliye Ticaret Mahkemesinden, bu ek işlemlerler sonuçlandırılıncaya kadar, şirketin yeniden tescilini isteyebilir” düzenlenmesine yer verilmiştir.
Mahkememizce yapılan değerlendirmede, ihyası talep edilen şirketin 6102 sayılı TTK’nun 547 maddesi gereğince tasfiye ile sicilden terkin olduğu, bununla birlikte davacının ihyasını istediği şirket aleyhine … tarafından Bakırköy …. İş Mahkemesi … (bozma öncesi Esas….) Esas sayılı dava dosyası ile hizmet tespit davası talepli dava açtığı ve davanın halen derdest bulunduğu anlaşılmaktadır.
İhyası istenen şirket 6102 sayılı yasanın geçici 7. maddesi kapsamında tasfiye edilmediğinden olaya 5 yıllık zamanaşımı süresinin uygulanması mümkün değildir. Bu tür davaların tasfiye memuru ve yasal hasım olması nedeniyle Ticaret Sicil Müdürlüğü aleyhine açılması gerekir.
Dosyaya gelen Ticaret Sicil Memurluğu yazı ekindeki tasfiyeye ilişkin evraklar incelendiğinde, Bakırköy ….İş Mahkemesinin … (bozma öncesi Esas ….) Esas sayılı dava dosyası devam etmesine rağmen, tasfiyesi istenen şirketin ortakları tarafından, tasfiye kararı alındığı, bu hali ile davacının şirketin ihyasını talep etmekte hukuki yararının bulunduğu anlaşılmıştır.
Tasfiye; şirket leh ve aleyhindeki davaların sonuçlandırılması, alacakların tahsili, borçların tamamen ödenmesi ve kalanın son bilanço gereği ortaklar arasında hisseleri nisbetinde bölüştürülmesi işlemlerini zorunlu olarak içerir. Açıklanan bu durum karşısında, iş akdinden kaynaklanan borçlara dair tasfiye işlemleri sonuçlandırılmadan, tasfiyenin sonlandırılmış olması yerinde olmayıp, …. sicil numarasında kayıtlı …’ninn ihyasına, son tasfiye memuru …’ın tasfiye memuru olarak atanmasına karar verilerek aşağıdaki yazılı olduğu biçimde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Açılan davanın KABULÜ ile;
İstanbul Ticaret sicilinin …. numarasında kayıtlı iken tasfiye yolu ile terkin edilen …’nin, Bakırköy …. İş Mahkemesi’nin …. (eski Esas ….) Esas sayılı dosyasında temsil ve infazı ile sınırlı olmak kaydı ve şartıyla ihyasına,
– TTK 547 maddesi gereğince önceki son tasfiye memuru …’ın tasfiye memuru olarak atanmasına, keyfiyetin TTK 547/2. maddesi gereğince tescil ve ilanına,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca alınması gereken 80,70TL maktu karar ve ilam harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
3-Davacı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca takdir edilen 9.200,00 TL maktu vekalet ücretinin davalı İTSM yasal hasım olduğundan davalı tasfiye memuru …’dan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 196,00 TL yargılama gideri, 80,70-TL başvuru harcı, 11,50-TL vekalet harcı, 80,70-TL peşin harç toplamı olmak üzere 368,90-TLnin davalı İTSM yasal hasım olduğundan davalı tasfiye memuru …’dan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Kullanılmayan gider avansının 6100 Sayılı HMK 333. maddesi uyarınca kararın kesinleşmesinden sonra yatırana iadesine,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 vd. maddeleri gereğince (5235 sayılı Kanunun 2. maddesi de dikkate alınarak) gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize verilecek veya başka bir mahkeme aracılığıyla gönderilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere davacı vekili ile davalının yüzünde oybirliği ile verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 30/11/2022
Başkan …
e-imzalıdır.
Üye …
e-imzalıdır.
Üye …
e-imzalıdır.
Katip …
e-imzalıdır.