Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/825 E. 2022/840 K. 29.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/825
KARAR NO : 2022/840

DAVA : Şirket Hisse Devir Sözleşmesinin Şekil, Ehliyet, Muvazaa Nedeni ile Geçersizliği ve Tescili, Denkleştirme, Tenkis
DAVA TARİHİ : 23/09/2022
KARAR TARİHİ : 29/09/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 04/10/2022

Mahkememizde görülmekte olan Şirket Hisse Devir Sözleşmesinin Şekil, Ehliyet, Muvazaa Nedeni ile Geçersizliği ve Tescili, Denkleştirme, Tenkis davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Dava dilekçesinde özetle; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla harç miktarının daha sonra arttırılacağını davaya konu şirket hisselerinin 3.kişilere devrinin engellemesi için ihtiyati tedbir talep ettiklerini, davalının, davacı ve şirket işlemlerine karşı yaptıkları dikkate alındığında, şirketin ortağı ve mirasçısı olarak şirkete kayyum atanmasının talep edildiğini, bu olmadığı taktirde muvazaalı olduğu iddia edilen hisselere kayyum atanmasının istendiğini, … San ve Tic A.Ş’de muris …’na aitken 09/12/2019 tarihinde, davalı …’a bedelsiz olarak devredildiğini, %26 oranında hissenin ve hisse devir sözleşmesinin şekil, ehliyet, muvazaa bakımından geçersizliğine hükmedilerek, davacının miras payı oranında yada saklı payı oranında iptali ve davacı adına pay defterine ve ticaret sicil kayıtlarına tescilinin istendiğini, aksi taktide ve hisse devrinin geçerli kabul edilmesi halinde TMK 669/2.madde gereği denkleştirilmesinin talep edildiği, mirasta iade ve denkleştirme uyarınca, davacının miras payı yada saklı payı oranında şirket hisselerinin davacıya iade edilmesinin istendiğini, davalı adına olan kaydın iptali ile davacının miras payı yada saklı payı oranında davacının adına pay defterine ve ticaret sicili kayıtlarına tescilinin istendiğini, aksi taktirde şirket hisselerinin, davacının miras payına yada saklı payına denk gelen kısmının, denkleştirmenin yapıldığı andaki güncel değerinin faiz ile birlikte davacıya ödenmesinin talep edildiği, aksi taktirde murisin yapmış olduğu hisse devrinin tenkisinin istendiğini, muris tarafından davalıya devredilen hisselerinin davacının saklı payı oranında iptali ile davacı adına pay defterine ve ticaret siciline tescilinin istendiği, tescilinin mümkün olmaması halinde şimdilik 1.000.000,00 TL’nin tasarruf tarihinden yada murisin vefat tarihinden yada dava tarihinden yada tercih tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilinin talep ve dava edildiği anlaşılmıştır.
… San ve Tic A.Ş’ye ait İTO kaydı dosya arasına alınmıştır.
Dava şekil, ehliyet, muvazaa bakımından geçersizlik, mirasta iade ve denkleştirme talebiyle açılmış muris muvazaası nedeniyle hisse devrinin iptali, tescili olmadığı taktirde tenkisine ilişkindir.
6102 sy TTK’nın 4.maddesinde ticari davalar tanımlanmıştır. Anılan maddenin birinci fıkrasında her iki tarafında da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işlerinin ticari dava ve ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işi sayılacağı hüküm altına alınmıştır. Buna göre, bir uyuşmazlığın ticari nitelikte olabilmesi için her iki tarafın da ticari işletmesini ilgilendirmesi yahut aynı maddenin alt bentlerinde düzenlenen istisnalardan birine dahil olması gerekmektedir.
6102 sy TTK’nın 12.maddesinde “bir ticari işletmeyi, kısmen de olsa kendi adına işleten kişiye tacir denir” hükmü içermektedir.
Asliye Ticaret Mahkemesi ve Asliye Hukuk Mahkemesi ve diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişki görev ilişkisi olup, bu durumda göreve ilişkin usul hükümleri uygulanır şeklinde düzenleme yer almaktadır.
6102 sy TTK’nın 16/1.maddesinde “Ticaret şirketleriyle amacına varmak için ticari bir işletme işleten vakıflar, dernekler ve kendi kuruluş kanunları gereğince özel hukuk hükümlerine göre yönetilmek veya ticari şekilde işletilmek üzere devlet, il özel idaresi, belediye ve köy ile diğer kamu tüzel kişileri tarafından kurulan kurum ve kuruluşlar da tacir sayılırlar” ve TTK’nın 19.maddesinde “Bir tacirin borçlarının ticari olması asıldır. Ancak gerçek kişi olan bir tacir, işlemi yaptığı anda bunun ticari işletmesiyle ilgili olmadığını diğer tarafa açıkça bildirdiği veya işin ticari sayılmasına durum elverişli olmadığı taktirde borç adi sayılır. Taraflardan yalnız biri için ticari iş niteliğinde olan sözleşmeler, kanunda aksine hüküm bulunmadıkça, diğeri için de ticari iş sayılır” hükmü bulunmaktadır.
Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup, taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında resen gözetilir. Görevle ilgili hususlarda kazanılmış hak söz konusu olmaz. Mahkeme duruşma yapmadan, taraflara tebligat yapıp onları dinlemeden dosya üzerinden de görevsizlik kararı verebilir. Taraflar da yargılama bitinceye kadar görev itirazında bulunabilirler. Görev itirazı yapılmış ise veya yapılmamış olsa bile resen mahkeme görevli olup olmadığını inceleyip karar bağlayabilir. Görev hususu HMK’nın 114.maddesine göre aynı zamanda da dava şartıdır ve taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında resen gözetilir.
Yargıtay .. HD’nin .. Esas ve … Karar sayılımı ilamı “…davacıların murisi …’in 04/08/2014 tarihinde vefat ettiğini, murisin … San ve Tic A.Ş, … San ve Tic Ltd Şti ve Yapı İnşaat Ltd Şti’deki hisselerini davalıya devrettiğini, müvekkillerinin murisinin hisselerini satmak için hiçbir nedeninin bulunmadığını, söz konusu hisse devirlerinin sırf müvekkillerinin mirastan mahrum bırakılması amacıyla gerçekleştirildiğini ileri sürerek, muvazaa, gabin ve vekaletin kötüye kullanılması nedenleriyle hisse devirlerinin iptalini ve şirket hisselerinin miras payları oranında müvekkilleri adına tesciline karar verilmesini, bu istemlerinin kabul görmemesi halinde ise, tenkise karar verilmesini talep ve dava etmiştir… Dava, muris muvazaasına dayalı hisse devrinin iptali ve mümkün olmadığı taktirde tenkis istemine ilişkindir. 6102 sy TTK’nın 4.maddesinde ticari davalar sayılmış olup, 5271 sy TMK’nın 576.maddesi hükümlerine göre açılacak davalar TTK’nın 4.maddesi kapsamındaki ticari dava niteliğinde olmadığından, davanın görülüp sonuçlandırılmasının Tİcaret MAhkemesinin görevine girmediği açıktır. Bu itibarla mahkemece Asliye Hukuk Mahkemelerinin görevli olduğundan bahisle görevsizlik karar verilmesi gerekirken, öncelikle görev hususu incelenmeksizin yazılı şekilde karar verilmesi…”, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi …HD’nin … Esas, … Karar sayılı ilamı “…davacılar, murislerinin davacılardan mal kaçırmak amacıyla muvazaalı olarak adına kayıtlı şirket hisselerini davalı oğullarına devrettiğini, bu devirden sonra da dava konusu taşınmazı şirket adına devrettiği, muvazaalı olarak devredilen şirket hisseleri ve dava konusu taşınmazın miras hisseleri oranında adlarına tesciline, mümkün olmaması halinde tenkisine karar verilmesini talep etmiş olup, miras payına dahil olduğu ve muvazaalı olarak devredildiği öne sürülen mal varlığı haklarının (ticari şirket hisseleri) 6102 sy TTK’da tanımlanmış olması, davayı ticari dava kılmayacağı, davanın (iddianın) temelinin muris muvazaası olduğu, genel bir olarak görevli mahkemenin belirlenmesinde temel ölçüt, muris muvazaasına konu mal varlığı haklarını oluşturan unsurların niteliği olmayıp, murisin mirasçılarının hukukunu zedeleyen mal varlığı haklarına yönelik muvazaalı bir işlemi olup olmadığı, bunu değerlendirme görevinin de 6100 sy HMK’nın 2.maddesi uyarınca Asliye Hukuk Mahkemesine ait olduğu anlaşılmakla, uyuşmazlığın genel hükümler çerçevesinde Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir” şeklinde karar verildiği anlaşılmıştır.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Dava şekil, ehliyet, muvazaa bakımından geçersizlik, muvaza nedeniyle hisse devrinin iptali, denkleştirme, tescili olmadığı taktirde tenkisi talebine dayalı olarak açılan davada, dava dilekçesine ekli belgeler de incelendiğinde, devrediliği öne sürülen mal varlığı hakları olan ticari şirket hisselerinin 6102 sy TTK’da tanımlanmış olmasının davayı ticari dava kılmayacağı, davacının davasına dayanağının temelinin miras bırakandan intikal eden mirasçılık haklarına dayandığından, genel ilke olarak görevli mahkemenin belirlenmesindeki temel ölçütün davaya konu mal varlığı haklarını oluşturan unsurların niteliği olmayıp, mirasçıların hukukunu zedeleyen mal varlığı haklarına yönelik şekil, ehliyet, muvazaa bakımından geçersizlik, mirasta iade ve denkleştirme, tenkis talepli işlemler olup olmadığı hususu olup, bunu değerlendirme görevinin 6100 sy HMK’nın 2.maddesi uyarınca Asliye Hukuk Mahkemesine ait olduğu, davanın genel hükümlere göre Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerektiği, açılan davada anonim şirket hisse devri ve iptal talebinde bulunulmuş olmasının, davaya ticari dava niteliği kazandırmayacağı, davanın TTK’da düzenlenen mutlak ve nisbi ticari dava niteliğinde bulunmadığından, ticaret mahkemesinin davaya bakmakla görevli olmadığı anlaşılmakla, görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemeleri olduğu anlaşıldığından, davanın usulden reddine karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın 6100 Sayılı HMK’nun 114/c ve 115/2. maddeleri uyarınca USULDEN REDDİNE,
2-Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE, görevli Mahkemenin BAKIRKÖY NÖBETÇİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ olduğuna,

3-6100 Sayılı HMK nun 20. maddesine göre kararın kesinleşmesinden itibaren iki haftalık süre içinde müracaat halinde dosyanın yetkili ve görevli Bakırköy Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine, aksi halde aynı madde gereğince DAVANIN AÇILMAMIŞ SAYILMASINA KARAR VERİLMESİNE,

4-6100 Sayılı HMK 331/2 maddesi gereği harç ve yargılama giderinin görevli mahkemece nazara alınmasına,
5-Şirkete kayyum atanması ve tedbir taleplerinin görevli mahkemece değerlendirilmesine,

Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 vd. maddeleri gereğince (5235 sayılı Kanunun 2. maddesi de dikkate alınarak) davacı vekilinin ve davalının yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize verilecek veya başka bir mahkeme aracılığıyla gönderilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi İlgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 29/09/2022

Başkan …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Katip …
¸e-imzalıdır