Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/803 E. 2022/1033 K. 22.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/803 Esas
KARAR NO : 2022/1033

DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 19/09/2022
KARAR TARİHİ : 22/11/2022
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 19/12/2022
Davacı vekili tarafından açılan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
Davasının Mahkememizde yapılan açık yargılaması sonucunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 04/01/2019 tanzim tarihli ve 20/02/2019 ödeme tarihli, 195.000,00 TL bedelli bonoya ilişkin müvekkiline gönderilen ödeme emrinde takip öncesi faiz, bono komisyonu, ihtiyati haciz vekalet ücreti de talep edilmiş olmakla, harca esas tutar takip çıkışından hesaplandığını, Kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile alacaklı müvekkil aleyhine takip geçmiş olup, müvekkilinin bu kambiyo senedinde lehtar konumunda olduğunu, senet alacaklısının lehtar konumunda olan müvekkiline başvuru hakkını kullanabilmesi için ödememe protestosu düzenlenmesinin zorunlu olduğunu, müvekkili hakkında takibe konu bono için alacaklı tarafça ödememe protestosu düzenlenmediğinden alacaklının başvuru hakkını kaybettiğini; müvekkilinin borçlu olmadığının tespitine ve takibin iptaline ayrıca karar kesinleşmesine kadar takibin tedbiren durdurulmasına kararı verilmesi için mahkememize başvurulduğunu, Yukarıda açıklanılan ve resen dikkat edilecek nedenlerle, Menfi tespit davalarının kabulü ile; Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün …
Esas sayılı icra dosyasında 04/01/2019 tanzim tarihli ve 20/02/2019 ödeme tarihli, 195.000,00 TL bedelli bono ve ferileri için müvekkilinin borçlu olmadığının tespitine ve takibin iptaline, Yargılama süresince Teminatsız veya mahkememizin uygun göreceği teminat karşılığında takibin tedbiren durdurulmasına, Fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, yasa gereği alacağın yüzde yirmisinden az olmamak kaydıyla, tazminatın kötü niyetli davalıdan alınarak müvekkiline verilmesine, Yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine, karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı takibe dayanak bononun keşidecisi olduğunu, keşideci …. ile birlikte bonoyu keşide ettiklerini, ayrıca protesto çekilmemiş olması, senede dayanak asıl borç ilişkisine göre borçlu …’ün borcunu ortadan kaldırmadığını, yukarıda izah olunan sebeplerle; Haksız ve mesnetsiz iddialara dayalı işbu davanın reddine, Haksız ve kötü niyetli alacaklı tarafın takibe konu asıl alacağın % 20’sinden az olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine, Yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davalı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, davalı tarafından davacı aleyhine başlatılan kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takipte ödememe protestosunun çekilmemesi sebebiyle lehtar davacıya başvurulmayacağı iddiası ile borçlu olmadığının tespitine karar verilmesine ilişkindir.
Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün …. esas sayılı takip dosyası aslı celp edilmiş, incelenmesinde; davacı takip alacaklısı tarafından davalı takip borçlusuna karşı toplam 198.482,92 TL’nin tahsili için kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takip başlatıldığı görülmüştür.
Dava ve takibe konu senedin incelenmesinde; dava konusu bononun keşidecisinin … , lehtarının … olduğu, keşide tarihinin 04/01/2019 tarihi, vade tarihinin 20/02/2019 tarihi olduğu, bedelinin 195.000,00-TL olduğu, bonoda ilk cirantanın lehtar … olduğu, sonraki cirantaların sırasıyla…. , … olduğu görül
Somut davada; davacı vekili tarafından dava ve takibe konu bonoda davacının lehtar olduğunu, davalı alacaklının hamil olduğunu, hamil tarafından keşideciye ödememe protestosu çekilmeden davacı lehtar aleyhine usul ve yasaya aykırı takip başlatıldığını, davacı ile davalı arasında temel ilişki bulunmadığını, bu sebeple davacının dava konusu takipten ve takibe konu bonodan dolayı borçlu olmadığının tespitine karar verilmesi talep edilmiştir. Davalı vekili tarafından dava konusu bononun …’dan aralarındaki ticari ilişki sebebiyle aldıklarını, davacı ile davalı arasında temel ilişki bulunmadığını, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava ve takibe konu bonoda davacının lehtar, davalının hamil olduğu, davalının dava konusu bonoyu kendisinden önce gelen ciranta ….’dan aldığına ve keşideciye ödememe protestosu çekilmediğine ilişkin taraflar arasında ihtilaf bulunmamaktadır. 6102 sayılı TTK’nun 730. maddesi gereğince, hamilin keşideci ve avalist dışındaki bono borçluları olan lehtar ve cirantalara başvuru ve takip yapabilmesi için keşideciye ödememe protestosu çekmesi zorunludur. Bonoda protesto çekilmesi bononun keşideci veya avaliste ibraz edildiğini, ancak ödenmediğini tespit eder. Protestonun 6102 Sayılı TTK’nun 714. maddesi uyarınca vade tarihinden itibaren 2 iş günü içerisinde çekilmesi gerekir. Protestonun çekilmemesi müracaat hakkının kaybına yol açar ve bu süre hak düşürücü süre olup resen dikkate alınır. Takibe konu olan senedin protesto edilmediği dosya ve icra dosyası kapsamı ve davalı vekilinin kabulü ile sabittir. Ancak, protestonun çekilmemesi halinde kambiyo hukukuna dayalı haklar yitirilmiş olsa bile taraflar arasında temel hukuki ilişki bulunduğu takdirde bu ilişkiye dayanılarak alacak talep edilebilir. Protesto çekilmeyen bono aralarında temel ilişkin bulunan taraflar açısından yazılı delil başlangıcı niteliğindedir ve bu durumda ispat yükü alacaklı olduğunu iddia eden üzerindedir. (Yargıtay 19. HD. 2018/2177 E, 2020/35 K ve 23/01/2020 T. sayılı kararı). Somut uyuşmazlıkta taraflar arasında temel ilişki bulunmadığı her iki tarafın kabulündedir. Davalı alacaklı hamil, icra takibine girişmeden önce ödememe protestosu keşide etmediği için kambiyo hukukundan kaynaklanan hakları yitirilmiş olup lehtara karşı kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla icra takibi yapamaz. Ayrıca taraflar arasında temel ilişki bulunmadığından temel ilişkide alacaklı olduğunu ispat etmek suretiyle de davacıdan alacak talebinde bulunamaz. Bu sebeplerle davalı tarafından davacı aleyhine başlatılan takipte haksız olduğu, davacıdan kambiyo hukuku yönünden ve aralarında temel ilişki bulunmadığından bu ilişkiye dayalı olarak alacak talebinde bulunamayacağından davacı tarafından borçlu olmadığına ilişkin açılan davanın kabulüne, davalının kötü niyeti ispat edilmediğinden ve kötü niyet tazminatı şartları oluşmadığından davacı vekilinin kötü niyet tazminatı talebinin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Açılan davanın KABULÜ İLE;
-Davacının dava ve Bakırköy …. İcra Dairesi’nin … esas sayılı icra takip dosyasına konu 04/01/2019 düzenleme tarihli, 20/02/2019 vade tarihli, 195.000,00-TL bedelli bonodan ve icra takibine konu borçtan dolayı davalıya borçlu olmadığının tespitine,
-Davalının kötü niyeti ispat edilmediğinden ve kötü niyet tazminatı şartları oluşmadığından davacı vekilinin kötü niyet tazminatı talebinin reddine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi uyarınca kabul edilen miktar üzerinden alınması gereken 13.353,44 TL nispi karar harcından daha önce mahkememiz dosyasına yatırılan 3.338,36 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 10.015,08 TL karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3-Davacı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükteki bulunan AAÜT uyarınca kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 30.322,43 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından mahkememiz dosyasına yatırılan 3.338,36 TL peşin harç, 80,70 TL başvurma harcı olmak üzere toplam 3.419,06 TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 162,00TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-7155 Sayılı Kanun ile değişik 6325 sayılı Hukuki Uyuşmazlıklarda Arabuluculuk Kanunun 18/A maddesinin 14. fıkrası uyarınca arabulucuk ücreti olan 1.320,00 TL’ nin davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
7-Kullanılmayan gider avansının 6100 Sayılı HMK 333. maddesi uyarınca kararın kesinleşmesinden sonra yatırana iadesine,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 vd. maddeleri gereğince (5235 sayılı Kanunun 2. maddesi de dikkate alınarak) davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzlerine karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize verilecek veya başka bir mahkeme aracılığıyla gönderilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi İlgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen açıkça okunup usulen anlatıldı.22/11/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır