Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/763 E. 2023/88 K. 25.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/763 Esas
KARAR NO : 2023/88

DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Rücu Alacağı)
DAVA TARİHİ : 06/09/2022
KARAR TARİHİ : 25/01/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 26/01/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili kurumun, 20.04.1959 tarihli Avrupa Sözleşmesi’ne Türkiye’nin de taraf olmasıyla birlikte tüzel kişiliğe haiz bir kamu kuruluşu niteliğinde olan davacı …’nun çalışma usul ve esasları … gün ve …. sayılı Resmi Gazete’de yayınlanarak yönetmelikle belirlendiği büronun kendisine verilen yetki ve yükümlülük gereği bürolar arası Uniform Anlaşma’yı imzaladığı yeşil kart sigortası ve büronun yükümlülükleri ile ilgili hukuki anlaşmazlıklarda dikkate alınması gereken delil niteliğinde olduğu anlaşmanın ilgili maddeleri uyarınca büronun üçüncü şahıslara yapmış olduğu ödemelere açık bir hükümsüzlük olmadığı takdirde itiraz edemeyeceğinin düzenlendiği davalı firmanın uluslararası taşımacılık işi ile uğraşmakta olduğu TTK’nın ilgili hükümleri uyarınca tacir sıfatına haiz olduğu 12.11.2016 günü …. plakalı çekicinin … isimli sürücünün yönetiminde iken aldığı alkol ve esrarın etkisiyle Almanya’da birden fazla araca, yol materyallerine ve şahıslara zarar verecek şekilde trafik kazasının oluşumuna sebebiyet verdiği Uniform Anlaşma’nın 5. Maddesi uyarınca büronun … ‘in talebi üzerine maddi tazminat ile tedvir ücreti toplamı 564.911,65 Euro tutarında zarar-ziyan ödemesi yapıldığını, trafik sigortası genel şartları 4. Madde, TTK, KTK gereğince büronun yapmış olduğu ödemenin rücuen tahsili maksadıyla sorumluluğun tam olarak yerine getirildiği tarihten itibaren borçluya hatırlatılmasına rağmen ödenmediği Büyükçekmece …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyası ile başlattığı ilamsız takibe karşı itiraz etmiş olan davalı-borçlunun itirazının iptali ile takibin devamına, avukatlık ücreti ve yargılama masraflarının davalı-borçluya yükletilmesine karar verilmesini istemiştir.
CEVAP:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; İİK’nun 67. maddesinde itirazın iptali davasının, borçlu itirazının tebliğinden itibaren bir yıl içinde açılması gerektiğinin düzenlendiğini, bu sürenin hak düşürücü süre olduğunu, Büyükçekmece …. İcra Dairesinin … Esas Sayılı dosyasına yapılan itirazın tebliğ edilip edilmediği veya ne zaman tebliğ edildiği hususları bir yana; davalının, araç maliki ve …Poliçesinin tarafı olmadığını, KTK.nun 95. ve poliçe genel şartlarının 4 üncü maddesi ile emsal kararlardan da görüleceği üzere; davacı sigortanın ancak sigorta sözleşmesinden dolayı sigortalıya rücu edebileceği, sözleşmenin tarafı olmayana rücu hakkının olmadığının açık olduğunu, kazanın 12.11.2016 tarihinde gerçekleştiği, zarar görenin bu tarihte zarara ve zarar gören yükümlüsü öğrendiği gözetildiğinde, olaydan yaklaşık 6 yıl sonra açılan bu davanın zamanaşımı nedeni ile reddine karar verilmesini, davacı, Büyükçekmece …. İcra Dairesinin … Esas Sayılı dosyası ile yapmış olduğu takipte, talep edilen bedelin dayanağının “manevi tazminat, eksper ve stopaj ücreti”ne ilişkin olduğunun yer aldığını, oysa dava dilekçesinde davacının ” maddi tazminat ve tedvir ücreti ” adı altında ödenen bedelin rücuan tahsilini talep etmiş olduğunu, itirazın iptali davasının, icra takibine sıkı sıkıya bağlı olup bu davadaki inceleme ve taleplerin icra takibine esas belgeler ve taleplerle sınırlı olmasının zorunlu olduğunu, yeşil kart sigorta poliçesinin nitelik olarak bir Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası olduğunu bu yönü ile üçüncü kişilerin muhtemel zararlarını poliçe limitleri dahilinde teminat altına alan bir sigorta poliçesi olduğunu, dolayısıyla ödemiş olduğu iddiası ile rücu talebinde bulunanın, davacının üçüncü kişi veya kişilerin hangi ve ne oranda zarara uğradığını, yapılan ödemelerin poliçe teminatı kapsamında olduğunu kanıtlamakla yükümlü olduğunu, somut olayda kimin veya kimlerin ne şekilde ne miktarda zarara uğradığının, zararların poliçe kapsamında ve yapılan ödemenin yerinde olduğunu kanıtlanması gerektiğini, kazaya sebebiyet veren sürücünün alkollü olması veya uyuşturucu almış olmasının tek başına sorumluluk için yeterli olmadığını zira ZMMS’de bu haller teminat harici ve rücu hakkı veren haller olarak düzenlendiğini istisnai halin mevcut olduğunu davacının kanıtlamakla yükümlü olduğunu, açıklanan tüm bu nedenlerle davalı aleyhine açılmış davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, İİK 67. maddesi kapsamında itirazın iptali istemine ilişkindir.
Dava konusu Büyükçekmece …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasının uyap kayıtları incelenmiş; davacı/alacaklının davalı/borçludan 564.911,27 EURO asıl 67.650,06 EURO işlemiş faizin tahsili talebinde bulunduğu, ödeme emrinin davalı/ borçluya 14/01/2021 tarihinde tebliğ edildiği davalı/borçlunun 14/01/2021 tarihli borca itiraz dilekçesi üzerine takibin durduğu anlaşılmıştır.
Davacı vekilinin 27/09/ 2022 tarihli dilekçesi ile sunduğu arabuluculuk tutanağı ile düzenleme tarihi 05/03/2021 olduğu anlaşılmıştır.
2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 67/1. maddesinde takip talebine itiraz edilen alacaklının, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebileceği düzenlenmiştir. İtirazın iptalini dava edebilmek için öngörülen “bir senelik” süre hak düşürücü süre olup Mahkemece de kendiliğinden dikkate alınması gerekmektedir.
İtirazın iptali istemine ilişkin eldeki dava yönünden hak düşürücü sürenin başlangıcı, kanun lafzına göre ödeme emrine itirazın alacaklı veya vekiline “tebliğ”idir.
Davalı … hak düşürücü süre yönüyle itirazda bulunulurken davacının borca itirazdan en geç arabulucuya müracaat tarihi olan 05/03/2021 tarihinde haberdar olduğu bildirilmiş, itiraz dilekçesinin davacı alacaklıya tebliği iddiasında bulunulmamış, takip dosyasının incelenmesinden de itiraz dilekçesinin davacı alacaklıya tebliğine ilişkin bilgi ve belgeye rastlanılmamıştır. Bu noktada, yasal koşulların eldeki davada gerçekleşip gerçekleşmediğinin irdelenmesi gerekmiştir.
Yerleşik uygulamada borçlunun itiraz dilekçesi Tebligat Kanunu’nun düzenlediği şekilde alacaklı veya vekiline tebliğ edilmemişse, sair suretlerle itirazdan haberdar olunduğu ileri sürülse dahi hak düşürücü sürenin başlamayacağı kabul edilmektedir (Hukuk Genel Kurulunun 21.10.2015 tarihli, 2013/19-2415 E., 2015/2335 K. sayılı kararı).
Ancak alacaklı, itirazın iptalini, başka bir anlatımla, ödeme emrine itirazın tüm hukuki anlam ve sonuçlarına vakıf olduğunu ve hükümden düşürülmesi gerektiğini mahkemeye verdiği dava dilekçesiyle bildirdiğinde, tebliğ ile aranan öğrenme ve belgelendirme unsurları aynı anda tümüyle gerçekleşmiş olacağından, itirazın iptali dilekçesinin verilmesi ödeme emrine itirazın tebliği hükmünde sayılmalı ve hak düşürücü sürenin de bu tarihten itibaren işleyeceği kabul edilmelidir. …” şeklindeki gerekçeyle tebliğ kavramının hukuki anlam ve mahiyetini içtihat etmiştir.
Eldeki dava bakımından; davacı … 05/03/2021 tarihli başvuru dilekçesi ile Büyükçekmece İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasına vaki itirazın iptali istemiyle arabulucuya başvurulmuş olup, davacının yaptığı bu başvuru ile itirazın hukuki anlam ve sonuçlarından haberdar olduğu, oluşturulan başvuru formuyla da bu hususun belgelendiği, tebliğ için aranan öğrenme ve belgelendirme koşullarının bu şekilde gerçekleştiği, bu bağlamda bir yıllık hak düşürücü sürenin başlangıcının arabuluculuk son oturum tutanağının düzenlendiği 05/03/2021 tarihi olduğu, eldeki davanın bir yıllık hak düşürücü süreden sonra 06/09/2022 tarihinde açıldığı sonucuna varılmış; davanın hak düşürücü süre yönünden reddine karar verilmesi gerekmiş; aşağıdaki şekilde hüküm kurularak yargılama sonuçlandırılmıştır.
HÜKÜM: Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın hak düşürücü süreden REDDİNE,
2-Alınması gereken 179,90 TL karar harcının peşin alınan 58.332,13 TL harçtan mahsubu ile bakiye 58.152,23 TL’nin davacıya iadesine,
3-Yürürlükteki AAÜT gereğince hesap edilen 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Kullanılmayan gider avansı konusunda HMK 333. maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden sonra yatırana iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemelerinde İstinaf yolu açık olmak üzere oy birliğiyle verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 25/01/2023

Başkan ….
e-imzalıdır.
Üye …
e-imzalıdır.
Üye …
e-imzalıdır.
Katip …
e-imzalıdır.