Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/758 E. 2023/521 K. 09.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2022/758 Esas
KARAR NO : 2023/521

DAVA : İtirazın İptali (Simsarlık Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 05/09/2022
KARAR TARİHİ : 09/06/2023
KARARIN YAZILDIĞI TARİH :06/07/2023
Davacı vekili tarafından açılan itirazın iptali davasının Mahkememizde yapılan açık
yargılaması sonucunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; ” Müvekkili … Mühendislik ile davalı/borçlu … Yapı arasında 04/11/2019 tarihinde Komisyon Sözleşmesi imzalanmış ve Suudi Arabistan Krallığı ülkesindeki firmalar ile davalı … Yapı firması arasında İnşaat yapım işleri sözleşmeleri ve malzeme satışları yaptırmak için tarafların sorumluluklarının sözleşmede detaylıca belirtilmiş olduğunu, 04/11/2019 Tarihli sözleşme gereği, … yapı tarafından yapılacak ihracatlar için, EXW fiyatı üzerinden oluşturulan ihracat bedellerinin %5’i kadar davacıya komisyon ücreti ödeyeceğini, davalı … Yapı Yapılan işler karşılığında davacı şirkete 19/11/2019 tarihinde komisyon ücreti olarak 3.300 USD ödemiş olduğunu, ancak müvekkiline yapılan bu ödemeden sonra davalı şirket sözleşme kapsamında komisyon bedeli ödememiş olduğunu, müvekkili , işveren firmalardan aldığı bilgi kapsamında, davalı adına 20/05/2020 tarihli …. numaralı, 179.447,69 USD tutarında ihracat faturası düzenlendiği ve bu ödemelerin tamamının Davalı … Yapıya ödendiğinin öğrenilmiş olduğunu, müvekkilinin Komisyon Bedelini hak kazanması için yapması gereken sözleşmede belirtildiği gibi Suudi Arabistan ülkesindeki alıcılar ile tanıştırıp, sözleşme yaptırması, yapılan sözleşme sonrası ihracatın gerçekleşmesinin sağlanması yükümlülüklerini yerine getirmesi olduğunu, bu yükümlülüklerin yerine getirildiği geçmiş tarihli gümrük beyannameleri ve ihracat faturalan gibi belgelerle ispat edilmekte olduğunu, fakat davalı Şirket sözleşmeye rağmen komisyon ücretini davacıya ödememiş olduğunu, Sözleşme gereği, yapılan EXW ihracat bedelinin %5’i olan 8.972,38 USD %18 KDV. tutarındaki komisyon bedelinin davacıya ödenmesi gerekmekte olduğunu, ancak müvekkiline ödenen tutarın 3.300 USD tutarında olduğunu, geriye kalan bakiyenin de davacıya ödenmesi gerekmekte olduğunu, ayrıca sözleşme kapsamında olan sözleşme şartlarına uyulmaması halinde uygulanacak cezai şart bedeli olarak bilgi verilmeden işler yapmak ve ödemelerin yapılmamasından kaynaklı 5.672,38 USD + %18 KDV’nin de davacıya ödenmesi gerekmekte olduğunu, müvekkili de sözleşme kapsamında doğmuş olan alacağının her ikisini davalıdan tahsil etmek için 15/10/2021 tarihli, …. No.lu 8972,38 USD + %18KDV = 10.587,47 USD ve …. No.lu 5.672,38 USD+ %18KDV=6.693,41 USD faturalan düzenlemiş, faturalar davalıya ibraz edilmiş ancak davalının faturalara itiraz etmiş olduğunu, Komisyon bedeli olarak 10.587,47 USD+ Komisyon ödemesi yapılmayan İşlerin cezai şart bedeli olarak 6.693,41 USD olmak üzere toplamda davalının müvekkiline ödemesi gereken bedelin17.280,88 USD (KDV DAHİL) olduğunu, bu bedelin 3.300 USD Kısmı Ödenmiş, Kalan bakiye 13.980,88 USD’ın davalıdan tahsili için öncelikle davalıya 02/11/2021 tarihinde Bakırköy …. Noterliği aracılığıyla …. Yevmiye No.lu ihtarname çekilmiş, ancak davalının ihtarı dikkate almamış olduğunu, müvekkili de davalıdan alacağını tahsil etmek amacıyla davalı hakkında Küçükçekmece …. İcra Müdürlüğü … Esas sayılı dosyasında icra takibi başlatmış, ancak davalı borçlunun takibe haksız ve kötü niyetli olarak itiraz etmiş olduğunu, itiraz üzerine takip durmuş olduğunu, Sözleşmenin incelenmesinden ve davalıya işveren firmalar tarafından yapılan ödemelerden görüleceği üzere davalı/borçlunun, müvekkiline ödemesi gereken komisyon bedelini ödememiş, bu bedelin sözleşme kapsamında müvekkiline ödenmesi gerekmekte olduğunu, Haklı davalarının kabulü ile Küçükçekmece …. İcra Müdürlüğü … Esas sayılı dosyasında vaki itirazın iptaline ve takibin devamına, Kötü niyetli itiraz nedeniyle, davacı lehine icra takibine konu miktarın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, Masraf ve avukatlık ücretinin davalı taraf üzerine tahmiline karar verilmesini” talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; “Davacının dava dilekçesindeki beyanları ile belirttiği gibi taraflar arasındaki yapılan sözleşmenin hukuk mevzuatına aykırı olduğu, bu nedenle açılan davanın usul ve esas bakımından hukuka aykırı olduğundan davanın red edilmesi gerekmekte olduğunu, öncelikle davacı taraflar arasında komisyon (simsarlık) sözleşmesi yapılmış bulunduğunu ileri sürmekte ise de yapılmış bulunan bu sözleşmenin yasal mevzuatımızın emredici hükümlerine aykırı bulunduğundan hukuken geçerli bir sözleşme olmadığını, Alım veya satım komisyonculuğu komisyoncunun ücret karşılığında kendi adına veya vekalet verenin hesabına kıymetli evrak ve taşınırların alım veya satımını üslendiği sözleşmeler olduğunu, bu bölümdeki hükümler saklı kalmak üzere komisyon sözleşmelerine vekalet hükümleri uygulanacağını, Davacının dava dilekçesinde belirttiği gibi 4.11.2019 tarihli protokolde Suudi Arabistan ülkesine müvekkilinin yapacağı ihracatlarda davacı hiçbir edim yüklenmeden EXW bedeli üzerinden 265 komisyon bedeli ne hak kazanacağı şeklindeki sözleşme hükmünün hukuken geçerli olmadığından komisyon ücretine hak kazanmamış olduğunu, Borçlar Kanunu 521 madde göre; Simsar ancak yaptığı faaliyet sonucunda sözleşme kurulursa ücrete hak kazanacağını, (521/1) simsarın faaliyeti sonucunda kurulan sözleşme geciktirici koşula bağlanmışsa ücret koşulun gerçekleşmesi halinde ödeneceğini, Davacının dava dilekçesinde Suudi Arabistan Krallığı ülkesindeki firmalar ile davalı … Yapı firması arasında inşaat yapım işleri sözleşmeleri ve malzeme satışları yaptırmak olduğunu belirtmiş olduklarını, Davacı firmanın, Suudi Arabistan ülkesindeki hangi firma ile davalı firma arasında yazılı bir sözleşme yapılmasına sağladığını ve taraflar arasında ihracat yapıldığı ve yapılan ihracatın tüm bedelinin ödendiğini hususunda anlaşma sağladığını dava dilekçesinde ispatlanmamış olduğunu, bu kususta davacının yeni bir açıklamada bulunmasına ve iddianın genişletilmesine muvafakat etmemekte olduklarını, davacının, Suudi Arabistan krallığındaki firmalar ile davalı firma ticari ilişkiye girdiği halinde kendisinin Komisyon ücretine ve 965 cezai şart alacağını iddia etmekte ise de Komisyon ücretine hak kazanabilmek için aracılık hizmeti verilmesi gerekeceğini, davacı komisyon ücretine hak kazandıktan sonra buna aykırı davranan tarafın %5 cezai şart ödenebileceğini, tek taraflı olarak Suudi Arabistan ülkesine yapılacak tüm ihracatlarda davacıya komisyon ücreti ödeneceği aksi halde %5 cezai şart ödeneceği şeklindeki tek taraflı cezai şart hükmünün hukuken geçerli olmadığını, davacının kendi menfaatine tek taraflı olarak cezai şarta menfaat temin eder iken bunun karşılığında hiçbir edimini yerine getirmemesi veya cezai şarta yükümlü olmaması durumunda kararlaştırılan cezai şart hükmünün yasal mevzuatımıza göre geçersiz olduğundan 04.11.2019 tarihli sözleşmedeki cezai şart maddesinin hukuken geçersiz olduğundan bu maddeye dayalı olarak davacının talepte bulunamayacağını, Ayrıca tarafların, tacir olup şirket ana sözleşmelerinde faaliyet alanı belirlenmiş ve bu faaliyet alanı dışında komisyon yetki belgesi olmadan komisyonculuk faaliyeti gösteremeyeceğini, davacının böyle bir yetkisi bulunmamakta olduğunu, bu nedenle yetki belgesi olmayan bir hususta kendisinin komisyonculuk yaptığı bu nedenle komisyonluk ücretine hak kazandığı iddiasının yasal mevzuatımıza aykırı olduğunu, davacı dava dilekçesinde hangi şirkete 179.447,69 USD lık fatura kesildiğini açıklaması olmamakla birlikte, bu konuda yeni beyanda bulunmaya ve iddianın genişletilmesine muvafakat etmemekte olduğunu, firmanın İstanbul …. Noterliğinin … yevmiye numaralı karşı ihtarnamesinde Wolfan şirketinin ödemesinin temin edemediklerini, bu nedenle davalı firma bu firma ile yapmış bulunduğu uzun görüşmeler neticesinde 15.11.2021 tarihinde 67.340. USD , 08.04.2021 tarihinde 59.060 USD 09.04.2021 tarihinde 5.349,06 USD , 01.06.2021 tarihinde 27.897,69 USD kendi uğraşları ile temin ettiği ve toplam 159.646,75 USD ödenmiş olduğu toplam 179.447,69 USD’lık ödemenin bulunmadığı, bakiye alacaklarının ödenmesinin davacı tarafından temin edilmediği bu nedenle davacının komisyon ücretine hak kazanmadığını belirtmiş olduklarını, davacının akit tam ifa edilmesini sağlamadan/ sağlanmadan komisyon ücreti hak kazanamayacağını, Yine davacının, …. numaralı fatura ile 179.447,69 USD ilk fatura için %5 komisyon bedeli olarak 8.972,38 USD + %18 KDV olmak üzere toplamda 10.587,47 USD istemekte, davacı hem komisyon ücreti ödenmesini talep eder iken diğer taraftan da 5.672,38 49618 KDV cezai şart ücreti de talep etmekte olduğunu, davacının komisyon ücreti yanında cezai şart ücreti istenemeyeceğini, davacının talebinin bu yönüyle de hukuka aykırı olduğunu, Davacının takibe konu, alacak cezai şarttan kaynaklanan alacağı olduğunun beyan etmekte olduğunu, cezai şartta konu alacakların mahkemede ispatlanıp Mahkeme kararına bağlanmadan alacak iddiası ile icra takibine konamayacağını, Öncelikle davacının komisyon ücreti alacağı miktar ileri sürdüğü 15.10.2021 tarih ve … faturasında 8.972,38 USD karşılığı 97.718,62 TL olduğunu, dava dilekçesinde ise Komisyon alacağı ücretine mahsuben 3.000,00 USD’ın davalı tarafından ödendiğini mahkemede ikrar etmekte, bu miktardan 3.000,00 USD’lık TL karşılığını düşmediği anlaşılmakta olup bu faturanın gerçeği yansıtmadığının anlaşılmakta olduğunu, Davacı komisyon ücreti ve cezai şart alacaklarına ilişkin kesmiş bulunduğu faturalarda 15.10.2021 tarih ve … 97.718,62 TL ve …. no1u faturada 61.778,17 TL olarak Türk Lirası karşılığı bedel belirtilmiş faturalar Büyükçekmece …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasındaki takibin dayanağı olarak gösterilmiş fakat takipte ise toplam olarak 11.521,76 USD talepte bulunmuş olduklarını, takip talep takip dayanağı faturalara aykırı olduğundan bu faturalara dayanarak 11.521,76 USD’lık talepte bulunarak fiili ödeme tarihindeki USD Türk Lirası karşılığı talep edilmeyeceğini, İcra takibinde yapılması hukuka ve takip dayanağı faturalara aykırı olduğunu, bu şekilde itirazın iptal edilip takibin devamına karar verilmesi talep edilemeyeceğini, kesinlikle kabul ettikleri anlamına gelmemek kaydıyla bu konuda açıklamaların yalnızca davacının talepleri ve yaptığı işlemlerin ne kadar hukuka aykırı ve birbiri ile çelişmekte olduğunu açıklamakla amacıyla yaptıklarını öncelikle mahkememize belirtip davacının iddia ettiği gibi davacının komisyon alacağı ve cezai şart alacağı var ise davacının bu konuda 15.10.2021 tarih ve…. 8.972,38 USD nin TL karşılığı 97.718,62 TL ve …. no.lu faturada 5.672,38 USD’nin TL karşılığı 61.778,17 TL olduğunu, bu tarih itibariyle fatura bedellerinin TL karşılıkları bulunarak TL belirlenmiş olduğunu, Faturalarda bu miktarların aksiye yeni bir USD nın TL karşılığı miktar belirleneceğine veya kur farkı talep edileceğine dair her hangi bir beyan veya şerh bulunmamakta olduğunu, Böylece 97.718,62 TL’lik fatura bedeli ile 61.778,17 TL’lik fatura bedelleri TL karşılığı belirlenerek davacının talebinin Türk lirası karşılığını likitleştirmiş olduğunu, bulunan Türk Lirası karşılığının miktarlarına işletilecek faizi ile birlikte talep edilebileceğini, Davacının icra takibindeki talebinin ise 11.521,76 USD’ın füli ödeme tarihindeki USD’ın Türk lirası kur karşılığı olup takip dayanağı fatura içeriği ve bedelleri ile çelişmekte olduğundan Davacının Küçükçekmece …. İcra Müdürlüğünün …. Esas sayılı dosyasındaki takibine karşı davalının yapmış bulunduğu itirazın haklı bir itiraz olup mahkemece icra takibindeki yapılan itiraz iptal edilip davacının 11.521,76 USD üzerinden takibin devamına karar verilmesi talebi hukuka aykırı bir talep olduğundan bu şekildeki davacının talebinin reddine karar verilmesini talep etmekte olduklarını, Davacı İcra takibinde talep ettiği faiz oranı miktarını yasal mevzuata aykırı ve fahiş miktarda faiz talep etmiş, bu nedenle davacının hukuka aykırı alacak ve faiz oranlarına ilişkin olarak itiraz etmekte haklı olup davacının taleplerinin reddini talep etmekte olduklarını, yukarıda arz ve izah ettikleri nedenler ve mahkememizin resen bulacağı nedenlerle müvekkili olarak davacının iddiasının genişletilmesine muvafakat etmekle, davacının açmış bulunduğu haksız ve hukuka aykırı davanın reddine, davacıyı % 20’den aşağı olmamak üzere icra tazminatına mahkum edilmesine, dava masrafı ve Avukatlık ücretinin de davacı üzerine bırakılarak karar verilmesini” talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, taraflar arasındaki simsarlık sözleşmesi kapsamında davacının üzerine düşen yükümlülükleri yerine getirmesine rağmen davalının hizmet bedelini ödemediği iddiası ile alacağın tahsili için başlatılan icra takibine itirazın iptaline ilişkindir.
Küçükçekmece …. İcra Müdürlüğü’nün …. esas sayılı takip dosyası aslı celp edilmiş, incelenmesinde; davacı takip alacaklısı tarafından davalı takip borçlusuna karşı toplam 11.521,76 USD ‘nin tahsili için ilamsız takip talebinde bulunulduğu, süresinde itiraz üzerine takibin durduğu anlaşılmıştır.
Tarafların ba-bs formları celbedilmiştir.
Taraflar arasındaki hukuki ilişkinin niteliği, tarafların edimleri, tarafların edimlerini yerine getirip getirmedikleri, davacı tarafından faturalara konu hizmetin yerine getirilip getirilmediği, davacının iddia ettiği ihracatın davalı tarafça yapılıp yapılmadığı, davacının aracılığı ile yapılıp yapılmadığı, davalının yaptığı ihracatlara ilişkin davacının komisyon alacağının miktarı, cezai şart koşullarının oluşup oluşmadığı, oluşmuş ise miktarı, faturaların her iki tarafın defter ve kayıtlarında ve BA ve BS lerinde yer alıp almadığı, davacının davalıdan alacaklı olup olmadığı, alacaklı ise miktarı, fer’i nitelikteki talepleri, faiz türü ve oranı konusundaki talepleri ile birlikte cari hesaba konu fatura sevk irsaliyesi teslim alan isim soy isim, imza bilgileri kısmını açıkça liste halinde yazmasının ihtaratına, alacağa konu faturanın vade farkı/kur farkına yönelik olması halinde taraf defterlerinde bu hususta bir teamül olup olmadığı, tarafların defter hareketlerinin açıkça rapora aktarılarak yapılan ödeme bilgilerinin, cari hesapta çek yahut bono kayıtlı ise ilgili bankalardan teyit edilebilecek şekilde açıkça bilgilerinin yazılması hususunda irdelenerek var ise taraflar arasındaki cari hesap farkının sebebi ve tarafların tüm iddia, savunma ve talepleri hususunda ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmasına karar verilmiş, 21/02/2023 havale tarihli alınan bilirkişi raporunda özetle; Davacı ve davalı yanların 2021 yılı Ticari defterlerinin, 6102 sayılı TTK. İlgili hükümleri yönünden usulüne uygun tutulmuş olduğu, Davacı … incelenen ticari defterlerinde, icra takip tarihi olan 18/11/2021 tarihi itibariyle, davacı … davalı … 17.280,82 USD (159.496,79 TL) Alacaklı oldukları, Davalı … ait incelenen 2021 yılına ait ticari defterlerinde, davacı yan ile ilgili bir muhasebe kaydına rastlanmamış olduğu, Taraflar arasında 04.11.2019 tarihinde Komisyon Sözleşmesi düzenlenmiş olduğu, Davalı … bağlı olduğu Avcılar Vergi Dairesi Müdürlüğü tarafından mahkememize gönderilmiş cevap yazısı ekleri olan karşılaştırmalı BA BS Bildirimlerine göre, davacı tarafından dosyaya sunulmuş 20.05.2020 tarihli …. numaralı ve davalı tarafından Suudi Arabistan şirketi …. İNŞ. ŞİRKETİ’ne düzenlenmiş 179.447,69 USD karşılığı 1.233.164,53 TL’lik E-Arşiv faturasının ilgili firmaya satış olarak davalı BS Bildirimlerinde bildirilmiş olduğu, Davalı yan tarafından davacı … 19.11.2019 tarihinde “USD KOMİSYON SÖZLEŞMESİ BEDELİ İÇİN YATAN” açıklamalı 3.300 USD ödenmiş olduğu inceleme sırasında sunulan banka dekontundan görülmekte Olduğu, ödenmiş bu tutar davacı ticari defterlerinde düzenlenmiş faturalardan düşülmüş bedel olarak kayıtlara alınmamış olduğu, bu bedel düşüm yapıldığında davacının alacak tutarının (14.644,76 USD-3.300,-USD) 11.344,76 USD olduğunun hesaplanmış olduğu, icra takibinin de bu tutar üzerinden yapılmış olduğu, icra takip tarihi itibari ile 11.344,76 USD’ın TL karşılığının Komisyon sözleşmesinde belirtilmiş olduğu gibi Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası efektif döviz satış kuru üzerinden 10.4336 TL kur üzerinden karşılığının (11.344,76 USD*10,4336 TL) 118.366,69 TL hesaplanmış olduğu, Davalı 2021 ticari defterlerine göre, davalı … VOLFAN firmasından 2021 yılı açılış devirden gelen 497.855,29 TL Alacaklı olduğu, 2021 tarihinde 01.06.2021 tarihli 27.897,69 USD Tarihli Tahsilatın karşılığı olarak 237.124,50 TL kayıt yapılmış olduğu 31.12.2021 tarihi itibariyle de 260.730,79 TL Alacaklı oldukları, Davalının cevap dilekçesinde belirtilen aşağıda detayları verilen 131.749,06 USD ödemenin ticari defter kaydına 2021 defterlerinde rastlanmamış olduğu, 2021 açılış devir bakiyesi olan 497.855,29 TL dikkate alındığında toplam 131.749,06 USD ödemenin 2020 yılında yapılmış olabileceği değerlendirilmiş olduğu, ancak davalı tarafından yapılmış olduğu belirtilen tahsilatlara ait hiçbir banka dekontuna dosya içeriğinde rastlanmamış olduğu, bu ödemelerin olduğu kabul edilirse davalının Yurt dışı Suudi Arabistan şirketi …’dan kalan alacağının 2021 sonu itibariyle 19.800,94 USD olacağı hesaplanmış olduğu sonuç ve kanaati bildirilmiştir.
Davacı vekili tarafından 2004 Sayılı İİK’nun 67. Maddesi uyarınca yasal bir yıllık hak düşürücü süre içinde davalının itirazının iptali için dava açıldığı anlaşılmıştır.
Taraflar arabuluculuk görüşmelerinde anlaşamamış ve arabuluculuk son tutanağı dosyamıza sunulmuştur.
Somut davada; davacı vekili, taraflar arasında 04/11/2019 tarihli komisyon sözleşmesi akdedildiğini, bu komisyon sözleşmesi kapsamında davalının Suudi Arabistan ülkesindeki firmalar ile yapacağı ihracatlara kendilerinin aracılık ettiğini, davalının kendileri aracılığı ile bu firmalar ile iş yapmasına rağmen sözleşmede belirtilen komisyon bedelini ödemediğini, bu sebeple ayrıca cezai şart bedeline hak kazandıklarını, komisyon bedeli alacağı ve cezai şart bedeli alacağının tahsili için başlatılan icra takibine haksız itiraz edildiğini ve itirazın iptaline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili, taraflar arasında akdedilen 04/11/2019 tarihli komisyon sözleşmesinin geçerli olmadığını, davacının sözleşme kapsamındaki edimlerini yerine getirdiğini ispat etmesi gerektiğini, cezai şart koşullarının oluşmadığını, faturaları TL üzerinden düzenlediğini ve bu nedenle USD üzerinden talepte bulunamayacağını, davanın reddine karar verilmesinin talep etmiştir. Taraflar arasında 04/11/2019 tarihli simsarlık sözleşmesi akdedildiğine ilişkin bir ihtilaf bulunmamaktadır. Taraflar arasındaki ihtilaf davacının üzerine düşen edimleri yerine getirip getirmediği, getirmiş ise davalı tarafından sözleşme kapsamında anlaşılan bedeli ödeyip ödemediği hususlarındadır.
6098 Sayılı TBK’nun “Simsarlık Sözleşmesinin Tanımı ve Şekli” başlıklı 520/1. maddesinde; ” Simsarlık sözleşmesi, simsarın taraflar arasında bir sözleşme kurulması imkânının hazırlanmasını veya kurulmasına aracılık etmeyi üstlendiği ve bu sözleşmenin kurulması hâlinde ücrete hak kazandığı sözleşmedir.” hükmü düzenlenmiştir.
6098 Sayılı TBK’nun “Ücret Hak Etme Zamanı” başlıklı 521. maddesinde; “Simsar, ancak yaptığı faaliyet sonucunda sözleşme kurulursa ücrete hak kazanır. Simsarın faaliyeti sonucunda kurulan sözleşme geciktirici koşula bağlanmışsa ücret, koşulun gerçekleşmesi hâlinde ödenir. Simsarlık sözleşmesinde simsarın yapacağı giderlerin kendisine ödeneceği kararlaştırılmışsa, simsarın faaliyeti sözleşmenin kurulmasıyla sonuçlanmamış olsa bile giderleri ödenir.” hükmü düzenlenmiştir.
6098 Sayılı TBK’nun “Simsarın Haklarını Kaybetmesi” başlıklı 523. maddesinde; “Simsar, üstlendiği borcuna aykırı davranarak diğer tarafın menfaatine hareket eder veya dürüstlük kurallarına aykırı olarak diğer taraftan ücret sözü alırsa, ücrete ve yaptığı giderlere ilişkin haklarını kaybeder.” hükmü düzenlenmiştir.
Mahkememizce taraflar tacir olup delil olarak ticari defterlere dayanıldığından 6102 Sayılı TTK’nun 83 ile 85 ve 6100 Sayılı HMK’nun 222. maddeleri uyarınca tarafların ticari defter ve belgeleri ve faturalar üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş, davacının ve davalının ticari defter ve kayıtlarının usulüne uygun olarak tutulduğu ve taraflar lehine delil niteliğinde olduğu, davacının defter ve kayıtlara göre icra takip tarihi itibariyle 17.280,82 USD alacaklı olduğu, davalının defter ve kayıtlara göre davacıya ilişkin bir muhasebe kaydı olmadığı tespit edilmiştir. Davacı tarafından düzenlenen faturaların davalı tarafından ba formlarında beyan edildiği, davalı tarafından dava dışı …. İnşaat Şirketi ne dava konusu edilen faturanın düzenlendiği ve bs formunda beyan edildiği ve dava dışı firmadan alacaklı olarak gözüktüğü tespit edilmiştir.
Somut davada; taraflar arasında 04/11/2019 tarihli simsarlık sözleşmesi akdedildiğini, bu simsarlık sözleşmesi kapsamında davalının Suudi Arabistan ülkesindeki firmalar ile davacının aracılığı ile kuracağı sözleşmeler karşılığında davacıya ihraç olunan mal veya başka mallar için EXW fiyatı üzerinden % 5 komisyon ödeneceği kararlaştırılmıştır. Bu kapsamda davacının aracılık ettiği Suudi Arabistan ülkesinde bulunan Wolfan İnşaat Şirketi ile davalı arasında davalı tarafından düzenlenen faturadaki malların satımı konusunda sözleşme kurulduğu ve davalı tarafından dava dışı adı geçen firmaya 179.447,69 USD tutarında fatura düzenlendiği ve davalı ile dava dışı … İnşaat Şirketi arasında davacı aracılığı ile sözleşme ilişkisinin kurulduğunun davalı tarafından davacıya gönderilen İstanbul ….Noterliği’nin 08/11/2021 tarih ve …. yevmiye numaralı ihtarnamesinde kabul edildiği, düzenlenen faturanın bs formlarında bildirildiği, defter ve kayıtlarına işlediği görülmüştür. Davalı vekili tarafından yurtdışı firması tarafından fatura bedelinin tamamının ödenmemesi sebebiyle davacının ücrete hak kazanmadığı savunmasında bulunulmuş ise de, yukarıda belirtilen TBK hükümleri dikkate alındığında simsarlık sözleşmesi kapsamında simsarın ücrete hak kazanması için aracılık ettiği firmalar arasında sözleşmenin kurulmasının yeterli olup, sözleşmenin ifa edilmesi gerekmemektedir. Sözleşmenin ifa edilmemesi simsarın ücrete hak kazanmasına engel değildir. Davalınında kabulünde olduğu üzere davacının aracılık ettiği yurtdışı firması ile davalı arasında sözleşme ilişkisi kurulmuş, yurdışı firması ile kurulan sözleşmenin ifası aşamasında sorun yaşanmıştır. Ancak davacının taraflar arasındaki simsarlık sözleşmesine aykırı davrandığına ilişkin davalı tarafından herhangi geçerli bir delil dosyaya sunulmamıştır. Bu sebeple davalı vekilinin bu yöndeki savunmalarına Mahkememizce itibar edilmemiştir. Davacının taraflar arasındaki sözleşme kapsamındaki edimini yerine getirdiği ve davalı tarafından taraflar arasındaki sözleşme kapsamında kurulan sözleşmeye istinaden 3.300,00 USD ödeme yapıldığı ve bu bedel mahsup edildiğinde sözleşme ücreti olarak davacının davalıdan 5.672,38 USD alacağının kaldığı anlaşılmıştır. Davacının üzerine düşen edimleri yerine getirmesine rağmen davalı tarafından sözleşmede kararlaştırılan ücret ödenmediğinden taraflar arasındaki sözleşmenin 4/d maddesi uyarınca davacının davalıdan cezai şart alacağı talep etme hakkına sahip olduğundan sözleşme hükümleri kapsamında talep ettiği cezai şart alacağının da yerinde olduğu anlaşılmıştır. Bunun yanında davalı ile dava dışı firma arasındaki ticari ilişki USD üzerinden olup, davalı tarafından davacıya yapılan bir kısım ödeme de USD üzerindedir. Taraflar arasındaki sözleşmesinin 3 ve 4/a maddesi dikkate alındığında davacının ücretini USD üzerinden talep etmesinde herhangi bir sözleşmeye ve usul ve yasaya aykırılık bulunmamaktadır. Bu sebeple açılan davanın kabulüne, alacak taraflar arasındaki sözleşme ve faturalar ile likit olduğundan davacı lehine icra inkar tazminatına hükmedilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Açılan davanın KABULÜ İLE;
-Davalı borçlunun Küçükçekmece İcra Dairesi’nin (Küçükçekmece Kapatılan …. İcra Dairesi’nin … esas sayılı icra takip dosyasındaki icra takibine yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin kaldığı yerden aynen devamına,
-Hüküm altına alınan asıl alacağın % 20 oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Kanunu uyarınca kabul edilen miktar üzerinden alınması gereken 14.372,42 TL nispi karar harcından daha önce mahkememiz dosyasına yatırılan 3.734,79 TL peşin harcın mahsubu ile 10.637,63 TL bakiye karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına, (takip talebinde talep edilen bedel dikkate alınarak),
3-Davacı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükteki bulunan AAÜT uyarınca kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 32.456,01 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, (takip talebinde talep edilen bedel dikkate alınarak),
4-Davacı tarafından mahkememiz dosyasına yatırılan 3.734,79 TL peşin harç, 80,70TL başvurma harcı olmak üzere toplam 3.815,49‬ TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 2.238,00 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-7155 Sayılı Kanun ile değişik 6325 sayılı Hukuki Uyuşmazlıklarda Arabuluculuk Kanunun 18/A maddesinin 14. fıkrası uyarınca arabulucuk ücreti olan 1.320,00 TL’ nin davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
7-Kullanılmayan gider avansının 6100 Sayılı HMK 333. maddesi uyarınca kararın kesinleşmesinden sonra yatırana iadesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzlerine karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize verilecek veya başka bir mahkeme aracılığıyla gönderilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi İlgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen açıkça okunup usulen anlatıldı.09/06/2023

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır