Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/749 E. 2023/575 K. 22.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/749 Esas
KARAR NO : 2023/575

DAVA : Alacak (Ticari Hizmet İlişkisinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 31/08/2022
KARAR TARİHİ : 22/06/2023
YAZIM TARİHİ : 20/07/2023

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin uzun yıllardır vinç, careskal ve taşıma makinaları imalatı ve bakımı alanında faaliyet göstermekte olduğunu, davalı tarafa 2014 yılı sonlarında vinç satılarak ödemesinin alındığını, davalı tarafın söz konusu vincin bakımını müvekkili şirkete yaptırdığını, müvekkili şirket tarafından vincin bakımının yapılarak … nolu, 09/03/2022 tarihli, KDV dahil 45.323,80-TL bedelli faturayı düzenlediğini, davalı tarafın ödeme yapacağını söyleyerek müvekkilini oyaladığını, faturanın kesilmesinden tam 74 gün sonra 25/05/2022 tarihinde 45.323,80-TL bedelli iade faturası düzenlediğini beyanla müvekkilinin davalıdan 45.323,80-TL tutarındaki alacağının faizi ile birlikte davalıdan alınarak müvekkiline verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin taraf sıfatının bulunmadığını, dava konusu somut olayda davanın…. Gıda San. Ve Tic. A.Ş.’ye yöneltilmesinin gerektiğini, müvekkili şirketin davacı şirketten hizmet almadığını, bu nedenle iade faturasının düzenlendiğini, dava konusu vinç bakımı işi için davacı şirketin dava dışı .. Gıda San. Ve Tic. A.Ş ile sözleşme imzaladığını, müvekkili şirketin sözleşmenin tarafı olmadığını beyanla davanın reddini savunmuştur.
Yapılan açık yargılamada taraf teşkili sağlanmış, davacı taraftan dava konusu bakım işi sonucu düzenlenen fatura istenmiş, … Bankası A.Ş. Genel Müdürlüğünden taraflar arasında yapılan 20/10/2014 tarihli EFT işlemine ilişkin ödeme belgesi, ilgili vergi dairelerinden B formları getirtilmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama süreci ve değerlendirmede; dava, sözleşmeye bağlı olarak görülen işten dolayı alacağın tahsili istemine ilişkindir.
Davacı 08/11/2014 tarihli fatura ile KDV dahil 44.840,00-TL’ye davalıya sattığı vincin, davalı tarafın istemi üzerine fiyatta mutabık kalındıktan sonra bakımını yaptığını, iş bittikten sonra davalıya bakım, işçilik ve malzeme bedeli olarak 09/03/2022 tarihli KDV dahil 45.323,80-TL bedelli fatura düzenlendiğini, davalı tarafından bir müddet ödeme yapılacağı söylenerek oyalandığını, daha sonra işin yapılıp tesliminden ve faturanın kesilmesinden 74 sonra 25/05/2022 günü 45.323,80-TL bedelli iade faturası kesildiğini, iade faturasına karşılık noter aracılığıyla 26/05/2022 tarihinde davalıya ihtarname keşide ettiğini iddia ederek alacağının tahsilini istemektedir.
Davalı taraf ise, davacının dilekçesinde belirtmiş olduğu vincin …. Gıda San. ve Tic. A.Ş. tarafından inşa ettirildiğini ve vincin bu şirketin kullanımında olduğunu, bahsi geçen vincin kendisi tarafından kullanılmadığını, yapım, bakım ve tabi olduğu diğer işlemler bakımından hiçbir şekilde müdahil olmadığını, dava konusu vince ilişkin tüm işlemlerin dava dışı şirket tarafından gerekleştirildiğini, bu sebeple dava konusu alacak bakımından yine … Gıda San. ve Tic. A.Ş.’nin hizmet aldığını, bahse konu vincin periyodik bakımı ve gerektiğinde onarımı için davacı ile … Gıda San ve Tic A.Ş. Arasında 14/01/2022 tarihli periyodik bakım sözleşmesi imzalandığını, söz konusu sözleşmenin tarafı olmaması ve davacı taraftan hiçbir hizmet almaması sebebiyle hiçbir yükümlülüğünün bulunmadığını, davacı tarafla arasında akdi bir bağ bulunmadığı gibi yasal sorumluluğunu doğuracak bir imzasının da bulunmadığını, sözleşmenin ancak tarafları arasında borç doğuracağını esas alan sözleşmenin nispiliği ilkesinin uygulanması gerektiğini, bir alacak davasında davalı olma sıfatının o alacağın gerçek borçlusuna ait olduğundan bahisle davalı sıfatı bulunmadığından davanın husumetten reddi gerektiğini savunmuştur.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, dava konusu faturada yazılı işlerin yapılmaması değil, dava konusu alacağa ilişkin onarımı yapılan vincin davalıya ait olup olmadığı, davalının dava konusu işler yönünden davacıdan hizmet alıp almadığı noktasında toplanmaktadır.
Davalı taraf, bakım ve onarımı yapılan vinci … Gıra San ve Tic A.Ş.’nin inşa ettirdiğini savunmuşsa da, davacının vincin satımına ilişkin sunmuş olduğu ile uyumlu ilgili dönem BA formunda ilgili faturanın bağlı bulunduğu Vergi Dairesine bildirildiği görülmekle, satış faturasının davalının kayıtlarında yer aldığı anlaşılmaktadır.
Yine davacının vincin satış bedelinin 11.400,00-TL’sini banka havalesi yoluyla, 33.440,00-TL’sini 17/03/2015 düzenleme tarihli çekle davalıdan aldığı iddia etmiş, dosya arasına getirtilen ödeme belgesine göre davalı tarafından “Kangal Vinç Kaldırma Yük Asansörü Ön Ödeme” açıklaması ile yapıldığı, 17/03/2015 düzenleme tarihli çek ibraz görüntüsüne göre davalının davacı emrine keşide ettiği 33.440,00-TL verdiği görülmekle, davacının iddiası doğrulanmıştır.
Dosya arasına gelen belgelere göre, dava konusu vincin davacı tarafından davalıya satıldığı anlaşılmakla, davalının aksi yöndeki savunmasına itibar edilmemiştir.
Davalının savunmasının temeli dava konusu vincin kendisine ait olmadığı, kendisi tarafından inşa ettirilmediği dayanmakla, bu doğrultuda davacıdan vinç için hizmet almadığını savunmaktadır. Dosyaya sunulu, davacı ile …. Gıda San ve Tic A.Ş. arasında imzalanan 14/01/2022 tarihli periyodik bakım sözleşmesine bakıldığında, bakım ücretinin 3.575,00-TL + KDV olduğu, senede 4 kez bakım yapılacağı, protokol tarihinden itibaren periyodik bakım süresinin başlamış olduğu ve müteakip bakımların her üç ay sonunda yapılacağı kararlaştırılmış, bu sözleşmeyle uyumlu olarak 13/01/2022 tarihli fatura düzenlenmiş, dava konusu alacağa ilişkin faturanın ise sözleşmede yazılı müteakip üç aylık süreden önce düzenlendiği görülmüştür. Kaldı ki, söz konusu sözleşmenin periyodik bakıma ilişkin olduğu, davacının da bu sözleşmeyi inkar etmediği ve vincin ağır hasar görmesi üzerine dava konusu faturada yazılı işlerin davalının istemi üzerine yapıldığı, işi davalı şirkete yaptıkları beyanı karşısında ihbar olunan şirketin vincin hasarı konusunda davacı ile benzer beyanda bulunduğu görülmekle, söz konusu hasarın periyodik bakıma ilişkin olmadığı anlaşılmaktadır.
Davalı şirket ile ihbar olunan … Gıda San ve Tic A.Ş.’nin İstanbul Ticaret Odası kayıtlarında yapılan incelemede aynı adreste faaliyet yürüttükleri, ihbar olunan şirketin yöneticisinin, davalı şirketin de yöneticilerinden olduğu görülmüştür. Bu belirlemeler ışığında dava konusu vincin ihbar olunana devredildiğine ilişkin bir kayda da rastlanmadığından davalı ve ihbar olunan şirket tarafından birlikte kullanıldığı, her iki şirket yönünden menfaat birliği olduğu kanaatiyle ihbar olunanın dava konusu uyuşmazlığın davalı ile bir ilgisinin bulunmadığı, davacı ile aralarındaki hizmet sözleşmesinden kaynaklandığı şeklindeki beyanı dikkate alınmamıştır.
Davacı tarafından yapılan işlere ilişkin 09/03/2022 tarihli faturayı düzenleyerek davalıya gönderdiği, davalının da buna karşılık 25/05/2022 tarihli faturayla bu faturayı iade ettiği anlaşılmaktadır. Davalının iade faturası düzenlemekle ve dosya arasına getirtilen B formlarına göre, dava konusu alacağa ilişkin faturayı kayıtlarına işlediği anlaşılmıştır. İade faturasının davacıya iade tarihine göre, TTK’nin 21/2 maddesi uyarınca öngörülen sürede faturaya itiraz etmeyip, daha sonraki bir tarihte faturayı iade ettiği anlaşılmaktadır. Bu durumda davalının kayıtlarına giren faturanın aksini ve davacıdan hizmet almadığını kanıtlama yükü, davalı üzerindedir. Davalı savunmasını yöntemine uygun kanıtlarla ispatlayamamış olup, yemin kanıtına dayandığından savunmasını ispat yönünden davacıya yemin teklifinde bulunup bulunmayacağı hususunda ihtaratlı kesin süre verilmiş, ancak verilen sürede beyanda bulunulmamıştır. Buna göre, davalı yemin kanıtına da dayanmaktan vazgeçtiğinden savunmasını ispatlayamadığı değerlendirilmiş, davacı tarafından yapılan işin davalının sahibi olduğu vincin görmüş olduğu hasara ilişkin olduğundan davalının dava konusu alacak yönünden taraf sıfatının bulunduğu sonucuna varılmış, davalı ile ihbar olunan arasındaki ilişki davacıya bağlamayacağından, dava konusu faturada yazılı işlerin yapıldığı taraflar arasında uyuşmazlık konusu olmadığından davanın kabulüne karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere:
1-Davanın KABULÜ ile; 45.323,80-TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek değişen oranlarda avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Alınması gereken 3.096,06-TL harçtan peşin alınan 774,02-TL harcın indirilmesiyle geriye kalan 2.322,04-TL eksik harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 774,02-TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 80,70-TL başvurma harcı, 83,50-TL posta ve davetiye gideri, 5,00-TL dosya sarf gideri olmak üzere toplam 169,20-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Arabuluculuk gideri olan 1.560,00-TL’nin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
6-Davacı kendisini davada vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 9.200,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davacı tarafça yatırılan ve kullanılmayan avansın karar kesinleştikten sonra davacıya geri verilmesine,
Dair, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’nde istinaf yasa yolu açık olmak üzere davacı vekilinin, davalı vekilinin ve ihbar olunan vekilinin yüzlerine karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.22/06/2023

Katip ….
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır