Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/746 E. 2022/881 K. 11.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/746 Esas
KARAR NO : 2022/881

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 30/08/2022
KARAR TARİHİ : 11/10/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 11/10/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı şirket ile davalı borçlu şirket arasında ticari iş ilişkisi olduğunu, müvekkili şirketin üretilen malları, borçlu davalı şirkete fatura ile sattığını, davalı şirketin de teslim aldığı malları uluslararası ticaret hukuku hükümlerine uygun olarak yurtdışına sattığını, davalı şirketin müvekkili şirketten satın aldığı malları yurtdışına ihraç etmekle, aynı zamanda Türk Devletinin ticareti koruma geliştirme amacıyla yaptığı vergi indirimlerinden de yararlandığını, iki şirket arasındaki ticari ilişkinin bu şekilde işlediğini, müvekkili şirketin, davalı şirkete gönderdiği ürünlerin geçerli ve doğru faturalarla gönderildiğini ve davalı şirketce teslim alındığını, itiraz olmadığını, yasal, geçerli faturaların da icra dosyasında mübrez olduğunu, davalı şirketce mallara dair herhangi bir ayıp, teslim almama gibi itiraz olmadığını, fatura münderecatına, fatura bedelinin gerçeği yansıtmaması gibi hiçbir itiraz yapılmadığını, mal teslimlerinde alınan mal teslim fişlerini de dosyaya sunduklarını, bu delillerle birlikte iki şirket arasındaki hukuki ve ticari ilişkinin de ispat niteliğinde olduğunu, faturalarına itiraz etmeyen davalı tarafın, ödemesi gerektiği halde, bedel ödemelerini gerçekleştirmediğini, önce süre isteyen davalı şirketin, daha sonra ise ödemeler konusunda tamamen tavır değişikliğine gittiğini bu nedenle davalı şirket aleyhine Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyasında icra takibi başlatıldığını, davalı borçlu şirketin sözleşmeden doğan yükümlülüklerini süresinde ve gerektiği gibi ifa etmediğini ve hatta işi teslim almasına rağmen borcunu ödemediğini, mal ve ürünleri teslim alan borçlunun borcunu bugüne kadar ödemediğini ve borçlu hakkında Bakırköy ….İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyası ile faturalardan kaynaklı alacakları için genel haciz yolu ile icra takibi başlatıldığını ancak borçlunun 20.04.2022 tarihli dilekçesi ile bu takibe; yetkiye, borca itiraz etmesi itiraz etmekle birlikte borçluya gönderilen ödeme emrinin ekinde takibin dayanağı olmadığını belirttiğini, takibe itiraz nedeniyle takibin 21.04.2022 tarihinde İİK 66.madde gereğince durduğunu, davalı borçlunun satın ve teslim aldığı ürünler nedeniyle doğan borcunu Ticaret Kanunu ve Borçlar Kanununun genel hükümleri ve Ticaret Kanunu özel hükümleri çerçevesinde ödemesi gerektiğini, ayrıca yapılan işi TTK 25.maddesi çerçevesinde herhangi bir ayıp ihbarı ve itirazı yapmaksızın teslim alan davalı borçlunun borcunu ödememesinin hakkaniyete ve iyiniyet kurallarına aykırı olduğunu, faturanın ve ticari defterlerin delil gücü ve isapta dair hükümlerin yerleşik hükümlerle belli olduğunu, davalı tarafın itiraz ederek ödemelerini yerine getirmeyerek, takibi haksız itirazlarla uzatmayı hedeflediğini, dava dilekçeleri ekinde sundukları faturalar incelendiğinde bakiye alacakları ve davalı borçlunun kötü niyetli itirazının ortaya çıkacağını, davalı borçlunun; alacakları likit ve somut olmasına rağmen icra takibine haksız ve kötüniyetle itiraz ettiğini ve müvekkilinin alacağını engellemesine, ekonomik olarak güç duruma düşmesine sebep olduğunu bu nedenle davalı borçlunun asıl alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatı ödemesine hükmedilmesini de talep ettiklerini, açıklanan bu sebeplerle davalı borçlunun itirazının iptali ile takibin devamı için işbu davayı açma zarureti hasıl olduğunu, davalı şirketin Filistin, Mısır ve Irak uyruklu kişiler tarafından kurulmuş bir limited şirket olduğunu, davalı şirketin bu borç nedeni ile tasfiye edilmesinin veya şirketin kapatılma işlemlerinin kolay olmasının mümkün olduğunu, iş bu nedenden dolayı davalı şirket yönünden alacak miktarı kadar, teminatsız olarak ihtiyati haciz konulmasını tüm bu nedenlerle fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla ve Mahkememizce re’sen göz önüne alınacak hususlar da dikkate alınarak; davalı yönünden alacağa yeter miktarda ihtiyati haciz konulmasına, davanın kabulüne; Bakırköy …. İcra Müdürlüğü … E. Sayılı dosyasına yapılan itirazın iptaline, itiraza uğrayan takibe konu alacaklar yönü ile takibin kaldığı yerden devamına, haksız ve kötü niyetle itiraz eden borçlu aleyhine alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkâr tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davalı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini istemiştir.

CEVAP; Davalıya usulüne uygun dava dilekçesi ve tensip zaptı ekli davetiyenin tebliğ edilmesine rağmen davalı tarafından cevap dilekçesi sunulmamıştır.
Davacı vekili 04/10/2022 havale tarihli dilekçesi ile davadan feragat ettiklerini bildirmiş, davacı vekilinin bu hususta yetki içeren vekaletnamesinin bulunduğu anlaşılmıştır.
Bilindiği üzere, HMK’nın 307. maddesine göre davadan feragat “Davacının, talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesidir.” Yine aynı kanunun 311. maddesine göre “Feragat, kesin hükmün sonuçlarını doğurur.” Bu hükümler gözetildiğinde davadan feragat davaya kendiliğinden son veren bir taraf işlemi olduğunda kuşku bulunmadığı, davadan feragatın usulüne uygun, süresinde ve tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edebilecekleri hususta olduğu anlaşılmıştır.
Hal böyle olunca davanın feragat nedeniyle reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Açılan davanın feragat nedeniyle REDDİNE,
2-Davadan feragatin gerçekleştiği aşamaya göre alınması gereken 1/3 oranındaki 26,90-TL maktu karar ve ilam harcının peşin alınan 8.169,81-TL harçtan mahsubu ile 8.142,91-TL bakiye harcın talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Kullanılmayan gider avansının 6100 Sayılı HMK’nun 333. maddesi uyarınca kararın kesinleşmesine müteakiben yatırana iadesine,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341vd. maddeleri gereğince (5235 sayılı Kanunun 2. maddesi ve İİK 263. maddesi de dikkate alınarak) gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde mahkememize verilecek veya başka bir mahkeme aracılığıyla gönderilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oy birliğiyle karar verildi.11/10/2022

Başkan …
e-imzalıdır.
Üye …
e-imzalıdır.
Üye …
e-imzalıdır.
Katip …
e-imzalıdır.