Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/744 E. 2022/1181 K. 27.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/744 Esas
KARAR NO : 2022/1181

DAVA : Alacak (Hava Taşımacılığından Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 29/08/2022
KARAR TARİHİ : 27/12/2022
KARARIN YAZILDIĞI TARİH :24/01/2023
Davacı vekili tarafından açılan alacak davasının Mahkememizde yapılan açık
yargılaması sonucunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili … SANAYİ VE TİCARET A.Ş tarafından, şirketin yetkili temsilcisi … adına davalı … A.Ş.’den … bilet nolu 21.03.2020- 30.03.2020 tarihli İstanbul- New York arası seferi için gidiş-dönüş uçak bileti satın alındığını, Covid-19 nedeniyle alınan tedbirler kapsamında uçuşların iptal edilmesiyle müvekkilince alınan uçak biletine ilişkin sefer gerçekleştirilemediğini, Müvekkilinin ise bu durum karşısında biletini açığa almak zorunda kaldığını, sonrasında müvekkili tarafından … çağrı hizmetleri merkezinin arandığını ve söz konusu bilete ilişkin bilet tutarının iadesi veya herhangi bir ücret farkı ödenmeksizin müvekkilince belirlenecek bir istikamete ve ileri bir tarihe yeni bir bilet oluşturulması için talepte bulunulduğunu, fakat … Çağrı Merkezi tarafından bilet kuralları gereği iade yapılamayacağı ve sadece 31 Aralık 2021’e kadar fark ödenmeksizin yeni bir bilet oluşturulabileceği şeklinde geri dönüş yapıldığını, davalının verdiği cevap ile birlikte müvekkilinin yetkili temsilcisi … tarafından, davalı yana bilet tutarının iadesine yönelik ihtarda bulunulduğunu, ihtarnameye karşı davalı tarafından cevap verilmemesi üzerine müvekkilince, bilet tutarının iadesi için yasal yollara başvurma zarureti hasıl olduğunu, arabuluculuk yoluna başvurulduğunu fakat olumlu bir sonucun elde edilemediğini, yukarıda izah edilen ve mahkememizce re’sen ele alınacak hususlar ile; fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak üzere, müvekkilinin pandemi nedeniyle açığa alınan 19.382,12 TL’lik uçak bileti tutarının temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte tahsiline, yargılama giderinin ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine, karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı şirket tarafından alınmış, …’a ait; 21.03.2020 tarihli İstanbul New York ve 30.03.2020 tarihli New York İstanbul uçuşları için seyahat acentesi kanalıyla 19382.12 TRY ödenerek 19.02.2020 tarihinde düzenlenmiş …. numaralı bilet kaydının tespit edildiğini, biletin bağlı olduğu rezervasyon kaydı incelendiğinde; bilette kayıtlı olan uçuşlar icra edilecek durumda iken ve rezervasyona herhangi bir uçuş iptal kaydı yansımamışken rezervasyonun davacı talebiyle 19.03.2020 tarihinde iptal edildiği ve böylece biletin açığa alındığının belirlendiğini, müvekkili tarafından salgın kapsamında yolculara tanınan ilave haklar müvekkilinin internet sitesinde yayımlandığını, planlanan ilk uçuş tarihinden önce rezervasyonun iptal edilerek biletin açığa alınması ve seyahatin 31.12.2021 tarihine kadar tamamlanması ve aynı kabin sınıfında olması kaydıyla, bir defaya mahsus olmak üzere ücret koşullarına bakılmaksızın ücretsiz değişiklik yaptırabileceklerini, İptal ve iade talepleri ise, ilgili biletin tabi olduğu ücret koşulları çerçevesinde gerçekleştirilebileceğini, İnternet siteleri üzerinden gerçekleştirilen internet siteleri üzerinden gerçekleştirilen rezervasyon ve biletleme sürecinin her aşamasında yolcular tarafından onaylanması gereken sözleşme niteliği taşıyan linklerin bulunduğunu, uyuşmazlığın konusunun davacının bilet alırken daha düşük ücretli bileti bilerek ve isteyerek tercih ederek ve buna göre düşük ücret ödeyerek iptal ve iade işlemine kapalı olan bileti satın aldığı halde şimdi daha yüksek ücret grubunda olan ve iptal ve değişikliğe imkan veren biletin özelliklerinden istifade etmek istemesi noktasında toplandığını, hiç kullanılmamış biletlerde iptal süresinin bilet düzenlenme tarihinden itibaren 24 ay olduğunu, biletin incelendiğinde, biletin değişiklik ya da ücret iadesi yönünde herhangi bir işlem görmediğinin belirlendiğini, bu nedenle bilet ücretinin iade süresinin 19/02/2022 tarihi itibariyle sona erdiğini, davacının bilet için ücret iadesi alma hakkını- kullanılmayan vergiler dahil olmak üzere tamamen kaybettiğini, 18 Mart 2020 tarihinde, COVID-19 ile gelişen durum bağlamında AB yolcu hakları düzenlemeleri hakkındaki Komisyon Bildirimi Yorumlama Kılavuzunda, pandemi sürecinde icra edilen uçuşlardan yolcuların kendi istekleri ile vazgeçmeleri halinde her havayolunun kendi Yolcu ve Bagaj Taşıma Kuralları ile alınan biletin ücret kurallarının uygulanacağına dikkat çekildiğini, yolcunun kendisinin bir seyahatten vazgeçmesi, seyahat etmeyi istememesi halinin kılavuz ya da regülasyon kapsamında olmadığını, bu konuda alınan biletin ücret kurallarına ve ilgili havayolunun yolcu va bagaj taşıma genel şartlarına göre işlem yapılacağının ifade edilmekte olduğunu, yukarıda arz edildiği üzere müvekkili tarafından yolcularına biletin açığa alınması, bir defaya mahsus olmak üzere de ücretsiz değişiklik yaptırılabilmesi imkanının tanındığını, fakat iptal ve iade taleplerinde ise biletin tabi olduğu kurala göre işlem yapılması gerekeceğini, yukarıda arz ve izah olunan sebepler ile; öncelikle sözleşme ilişkisi yolcu … ile kurulduğundan davanın husumet yönünden ve her durumda açıkladıkları sebepler doğrultusunda esastan reddine karar verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava,taraflar arasındaki uluslararası hava yolu yolcu taşıma sözleşmesi kapsamında davacı tarafından alınan uçak biletinin covid-19 pandemisi mücbir sebepten dolayı iptal edilmesi sebebiyle ödenen bedelin davalıdan tahsiline ilişkindir.
Taraflar arabuluculuk görüşmelerinde anlaşamamış ve arabuluculuk son tutanağı dosyamıza sunulmuştur.
Davalı vekili tarafından davacının aktif husumet ehliyetinin bulunmaması sebebiyle davanın dava şartı yokluğundan reddine karar verilmesi talep edilmiş ise de; dava konusu biletin davacı şirket tarafından çalışanı adına ücretinin kendisi tarafından ödenmek suretiyle alınması sebebiyle davacının iş bu davada aktif husumet ehliyetinin bulunması sebebiyle davalı vekilinin davanın aktif husumet dava şartı yokluğu sebebiyle reddine karar verilmesi talebinin reddine karar verilmiştir.
Somut davada; davacı vekili davacı şirketin temsilcisi adına davalı şirketten 21/03/2020 tarihinde gidiş, 30/03/2020 tarihinde dönüş olmak üzere İstanbul-New York arası seferi için uçak bileti alındığını, ancak covid-19 pandemisi sebebiyle davacının söz konusu bileti açığa aldığını ve daha sonra iptal edip ücret iadesini talep ettiğini, ancak davalı şirketin taleplere olumlu cevap vermediğini, bu sebeple ödenen bedelin iadesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili davacının biletini iptal ettiği tarihte covid -19 pandemisi sebebiyle uçuşlarda herhangi bir iptal kaydı bulunmadığını, covid-19 pandemisi kapsamında yolculara biletin açığa alınması, bir defaya mahsus olmak üzere de ücretsiz değişiklik yaptırılabilmesi imkanı tanındığı, iptal ve iade taleplerinde biletin tabi olduğu kurala göre işlem yapılması gerektiği ve bu sebeple davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Türk Hukukunda hava yolu ile seyahat eden yolcuların hakları, Sivil Havacılık Genel Müdürlüğünce çıkarılan “Hava yolu ile Seyahat Eden Yolcuların Haklarına Dair Yönetmelikte” düzenlenmiştir.
Söz konusu Havayolu ile Seyahat Eden Yolcuların Haklarına Dair Yönetmelik’in 25/03/2020 tarihinde yayımlanarak yürürlüğe giren geçici birinci maddesinde; “(1) Covıd-19 salgını nedeniyle 5/2/2020 tarihinden itibaren uçuşun iptal edilmesi durumunda, bu iptaller sebebiyle uçuşu icra eden veya etme taahhüdünde bulunan hava taşıma işletmesi 8 inci, 9 uncu ve 10 uncu maddelerde yer alan hükümlerden uçuş yasakları kalktıktan sonraki ikiay sonuna kadar muaftır.
(2) Covıd-19 salgını nedeniyle uçuşu iptal edilen yolcunun, hava taşıma işletmesinin boş koltuk durumuna bağlı olarak istediği bir tarih için bilette değişiklik yapma veya bileti açığa alma hakkı vardır. Yolcu, açığa alınıp kullanılmayan biletin iadesini uçuş yasakları kalktıktan sonraki iki ayın sonrasında hava taşıma işletmesinden alabilir.
” hükmü düzenlenmiştir.
Somut davamızda; davacı şirket kendi temsilcisi için davalı havayolu şirketinden 21/03/2020 tarihinde gidiş, 30/03/2020 tarihinde dönüş olmak üzere İstanbul-New York arası seferi için uçak bileti almıştır. Ancak tüm dünyada yayılan ve pandemi ilan edilen covid-19 salgını sebebiyle yolcu tarafından uçak bileti uçuştan iki gün önce 19/03/2020 tarihinde açığa alınmış ve daha sonra kullanılmaması sebebiyle iptal edilmiştir. Dünya Sağlık Örgütü tarafından 11/03/2020 tarihinde covid-19 salgını pandemi olarak ilan edilmiştir. Daha sonra Covid-19 pandemesi sebebiyle tüm dünya ve ülkemiz genelinde çok sıkı idari tedbirler alınmış ve kanuni düzenlemeler yapılmıştır. Bu tedbirlerin en önemlilerinden başında sokağa çıkma yasağı, ulusal ve uluslararası alanda seyahat yasağı gelmektedir. Bu sebeple de planlanan hava yolları, deniz yolları ve kara yolları seyahatleri iptal edilmiştir. Covid-19 salgının etkileri, sonuçları ve süresinin uzunluğu izahtan varestedir. Somut olayımızda davalı vekili davacının biletini rezarvasyona herhangi bir uçuş iptal kaydı yansımadan biletini iptal ettiğini ve biletini açığa aldığını, biletin tabi olduğu ücret koşullarına göre ücret iadesi talep edemeyeceğini savunmuştur. Ancak Covid- 19 salgınının dünyada yarattığı etki ve sonuçları dikkate alındığında daha önce planlanmış seyahatlerin yolcular tarafından iptal edilmesi de beklenen bir durum olup, salgının yarattığı kaygı dikkate alındığında olması gerekendir. Davacı da Dünya Sağlık Örgütü tarafından 11/03/2020 tarihinde covid-19 salgını pandemi olarak ilan edilmesinden sonra ve dünya ve ülkemiz genelinde sıkı tedbirlerin alınmasından sonra biletini açığa almış ve daha sonra kullanılmaması sebebiyle iptal ederek ücret iadesini talep etmiştir. Covid-19 salgının etkileri ve sonuçları ile dünya genelinde ve ülkemizde alınan tedbirler ve süresinin uzunluğu dikkate alındığında davacı bileti açığa almak ve daha sonra iptal etmekte haklıdır. Davalı şirkette salgın sebebiyle dönüş uçuşunu gerçekleştirememiştir. Bu hususta davacının biletini açığa almak ve iptal etmekte haklı olduğunun davalı tarafından da kabul edildiğini gösterir niteliktedir. Kaldı ki az yukarıda belirtilen Havayolu ile Seyahat Eden Yolcuların Haklarına Dair Yönetmelik’in 25/03/2020 tarihinde yayımlanarak yürürlüğe giren geçici birinci maddesi de davacıya bu hakkı yasal olarak tanımaktadır ve söz konusu maddede biletin tabi olduğu ücret koşullarına göre bir ayrım yapılmamıştır. Salgın dikkate alındığında bu ayrımın yapılması da hakkaniyete ve Kanun maddesinin amacına uygun olmayacaktır. Bu sebeplerle davalı vekilinin savunmalarına Mahkememizce itibar edilmemiştir. Davacı tarafından açığa alınan ve daha sonra kullanılmaması sebebiyle iptal edilen bilet karşılığında davalı tarafça yolcu taşıma hizmeti verilmediğinden davacının ödenen bedelin iadesi talep etmekte haklı bulunduğundan açılan davanın kabulüne, davacı tarafından davalıya gönderilen ihtarname davalıya 04/01/2022 tarihinde tebliğ edildiğinden ve bu tarihte temerrüte düştüğünden bu tarihten itibaren avans faizi işletilemesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Açılan davanın KABULÜ İLE;
-Davalı tarafından davacıya iade edilmeyen 19.382,12-TL bilet bedelinin 04/01/2022 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi uyarınca kabul edilen miktar üzerinden alınması gereken 1.323,99 TL nispi karar harcından daha önce mahkememiz dosyasına yatırılan 331,00 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 992,99 TL karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3-Davacı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükteki bulunan AAÜT uyarınca kabul edilen miktar ve tarifenin 13/1 maddesi dikkate alınarak takdir edilen 9.200,00 TL maktu vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından mahkememiz dosyasına yatırılan 331,00 TL peşin harç, 80,70 TL başvurma harcı olmak üzere toplam 411,70 TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 127,50 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-7155 Sayılı Kanun ile değişik 6325 sayılı Hukuki Uyuşmazlıklarda Arabuluculuk Kanunun 18/A maddesinin 14. fıkrası uyarınca arabulucuk ücreti olan 1.320,00 TL’ nin davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
7-Kullanılmayan gider avansının 6100 Sayılı HMK 333. maddesi uyarınca kararın kesinleşmesinden sonra yatırana iadesine,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 vd. maddeleri gereğince (5235 sayılı Kanunun 2. maddesi de dikkate alınarak) davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzlerine karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize verilecek veya başka bir mahkeme aracılığıyla gönderilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi İlgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen açıkça okunup usulen anlatıldı.27/12/2022

Katip ….
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır