Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/680 E. 2023/81 K. 24.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2022/680 Esas
KARAR NO : 2023/81

DAVA : Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 24/03/2016
KARAR TARİHİ : 24/01/2023
KARARIN YAZILDIĞI TARİH :22/02/2023
Davacı vekili tarafından açılan tazminat davasının Mahkememizde yapılan açık
yargılaması sonucunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin mahkememize vermiş olduğu dava dilekçesi ile; Müvekkil şirketin davalı şirkete ait; … ve … seramik alçıpan boya kapı dolap alçı dış cephe kaplama malzeme ve işçilik bedelinden kaynaklı hasar onanm işlerini yaptığı, yapmış olduğu işlemlerden kaynaklı olarak faturasını davalı şirkete gönderdiği, şirket tarafından 04.03.2016 tarihinde makbuzun tebliği alındığı, Davalı şirketin bu faturaya herhangi bir itirazda da bugüne kadar bulunmadığı, davalı şirketin yaptığı ödemeler sonucunda 105.470,00 TL. bakiye ödemesi kaldığı, Müvekkil şirketin taleplerine rağmen davalı şirketin ödeme yapmadığı, Müvekkil şirket, yapılmamış ödemenin yapılması talebinden ibaret Üsküdar …. Noterliği … nolu 8 Şubat 2016 tarihli ihtarnameyi de gönderdiği ve ihtarname 09.02.2016 tarihinde tebliği edildiği, Tebliği alındılı belgenin ekte sunulduğu, İş bu ihtarnameye, davalının cevap da vermediği, tüm bu nedenlerle davacının fazlaya dair talep haklan saklı kalması üzerine, davalı şirketin açık borcunun da karşısında 102.470,00 TL. alacağının , fatura tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tazminine karar verilmesi, Açık fatura borcu karşısında davalının itiraz etmediği halde kasıtlı olarak ödeme yapmayarak ciddi bir zararın doğacağı endişesini müvekkil şirkete vermesi ve davalı şirketin farklı yatırım alanlanyla çalışmaya başladığı mal varlığım azalttığı duyundan da nedeniyle müvekkil şirketin muhtemel alacaklarım elde edebilmesi ihtimalinin azalması ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi nedenleriyle davalı şirketin alacağı karşılayacak miktardaki mal varlığına … yazılarak ve … Bank’a yazılarak tedbir konulmasına, yargılama harç ve giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesi talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin mahkememize sunmuş olduğu cevap dilekçesi ile; Öncelikle davacı tarafından ihtarnameye dayanak kabul edilerek gönderilen dilekçede her ne kadar “… ve … seramik alçıpan boya kapı dolap alçı dış cephe kaplama malzeme ve işçilik bedelinden kaynaklı hasar onarım işleri yaptığım ve yapmış olduğu işlerden kaynaklı faturaları da müvekkil şirkete gönderdiğini iddia edilmişse de”; davacı şirket tarafından, müvekkile hiç bir hizmette bulunulmadığı, yapıldığı iddia edilen işlerle ilgili de herhangi bir faturanın taraflarına tebliğ edilmediği, Dava dilekçesinin son maddesinde; müvekkil şirketin, davacı şirket tarafin taleplerine rağmen ödemede bulunmadığından bahsedildiği, müvekkil şirketin böyle bir borcunun bulunmadığı, bunun aksine davacı tarafa hizmet sunması için müvekkil şirket tarafından avans verildiği, banka ve şirket kayıtlan incelendiğinde de bunun açıkça görüldüğü, avansı geri istememize karşılık bu davanın açıldığı, bu sebeplere dayanarak davanın reddinin gerektiği, taraflarına herhangi bir hizmet sunulmaması nedenleriyle; davanın reddine ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesi talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, taraflar arasındaki eser sözleşmesi kapsamında davacının yüklenici olarak yaptığı işler karşılığının davalı iş sahibi tarafından bakiye bedelinin ödenmediği iddiası ile alacağın tahsiline karar verilmesine ilişkindir.
Mahkememiz tarafından ba-bs formları, davalı şirketin 2016 yılına ait çalışanlarını gösterir dönem bordrosu, hizmet döküm cetveli celp edilmiştir.
Bakırköy …. Sulh Hukuk Mahkemesinin … D. İş sayılı dosyası aslı celp edilmiş, incelenmesinde; davacı tarafından davalı adına … mah. … sok. No … … İstanbul adresinde … ve … , … alçıpan, boya, kapı, dolap, alçı, dış cephe kaplama, malzeme ve işçilik bedelinden kaynaklı hasar onarım işinin yapılmış olduğunun tespitinin istenildiği ve buna ilişkin rapor düzenlendiği görülmüştür.

Davacı tanığı … duruşmadaki beyanında; ” Ben iç mimar olarak davacı şirkette çalışırım ve davalıyı tanırım, davacı şirket adına davalı şirketin Bağcılardaki iş yerine davalı şirketin sahibi … beni çağırdı, orada 3-4 iş yerini satın aldıklarını söyledi, burayı nasıl düzenleyebileceğimizi sordu, ben de çizimlerimi yaptım, davalıya ait apatmanın alt katındaki 4 dükkanı birleştirip tek bir işyeri haline getirdik, önce kırım işlerini yaptık, sonra boya işleri, seramik işleri, dolapları, elektrik tesisatı ve apartmanın kendi blok kısmındaki dış cephesini, pencerelerini yaptık, bu işlemlerin 2015 yılının Kasım aylarında oldu, bütün maliyetleri davalı şirket sahibi … ile konuşarak kararlaştırdık, ödemeler hususunda bir bilgim yoktur, davalı şirket yetkilisi … ile ilk görüşmemizde bana işin maliyetini sordu bende 100.000-120.000 TL civarında olduğunu söyledim, bu miktar üzerinde kendisiyle anlaştık, ancak şu anda yazılı bir anlaşma yapıp yapmadığımızı hatırlamıyorum, ancak davacı şirket kendisine fatura kesti, davalının ne kadar davacıya para ödediğini bilmiyorum, ancak davacı şirketin sahibi … gerek benim yanımda ve gerekse telefonda davalı şirket sahibi … den ödeme yapmasını istedi, bunu duydum” demiştir.
Mahkememizin 16/04/2019 tarih, … esas ve … karar sayılı ile davanın kabulüne karar verilmiş, Mahkememiz kararının davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi … Hukuk Dairesi’nin 22/06/2022 tarih, … esas ve … karar sayılı ilamı ile; “….Mahkemece yalnızca davacı ticari defterleri üzerinde inceleme yaptırılarak karar verildiği anlaşılmaktadır. Benzer uyuşmazlıklarda mahkemece yalnızca ticari defterler üzerinden inceleme yapılarak karar verilmesinin hatalı olduğu Yargıtay (Kapatılan) 23. Hukuk Dairesi’nin 14/05/2014 T., 2013/9343 E., 2014 / 3772 K. Sayılı kararında açıkça vurgulanmıştır. O halde, yapılan bu açıklamalar ışığında somut olayda; mahkemece mahallinde uzman bilirkişi marifetiyle keşif yapılması suretiyle davacı yüklenicinin davalı şirkete ait … yaptığı tadilat işlerinin yapıldığı yıllar itibariyle mahalli piyasa rayiç bedelinin hesaplanması, bu bedelden davalı … yapılan avans ödemelerinin düşülmesi akabinde davacının alacağı kalması halinde davacı alacağına hükmedilmesi gerekirken, mahkemece bu hususlar üzerinde durulmaksızın sadece davacı … ticari defterleri esas alınarak hazırlanan bilirkişi raporunun hükme esas alınması sonucu karar verilmesi doğru olmamıştır…” gerekçesi ile kaldırılmıştır.
Mahkememizce İstinaf kaldırma ilamından sonra istinaf ilamı doğrultusunda taraflar arasındaki sözlü eser sözleşmesi kapsamında davacı tarağından davalıya yaptırılan işlerin neler olduğu, davacının düzenlediği faturalardaki işlerin dava konusu yerde yapılıp yapılmadığı, bu işlerin ve işçilik bedellerinin yapıldıkları yıldaki mahalli piyasa rayiçlerinin ne kadar olduğu, davacının yaptığı iş ve işçilik bedelinin ne kadar olduğu, bu bedelden davalının ödediği avans miktarı düşüldüğünde davacının alacak miktarının ne kadar olduğu, tarafların tüm iddia ve savunma ve talepleri hususunda işin yapıldığı yerde yerinde inceleme yapmak suretiyle ayrıntılı ve gerekçeli rapor düzenlenmesine karar verilmiş, 06/01/2023 havale tarihli alınan bilirkişi raporunda özetle; Dosya üzerinde ve yerinde yapılan ölçümlemeler neticesinde yapılan işler karşılığında Davacı … İnş. Tic. Ltd. in Davalı …. Kuy. Pet. San. Tic. Ltd. Şti.’ne yaptığı imalatların toplamı 172.583,75 TL olduğu, Dosya üzerinde yapılan inceleme ve daha önceki mali yapılan tespitlerde davacının, davalıdan 82.000, 00 TL avans ödemesi aldığı, Bu duruma göre avans ödemesi düşüldükten sonra davacı … İNŞ. TİC. LTD: ŞTİ.’nin , davalı … KUY. PET. SAN. TİC. LTD. ŞTİ.’nden : 172.583,75 TL – 82.000,00TL =90.583,75 TL alacağı kaldığı sonucuna varıldığı mahkememize bildirilmiştir.
Somut davada; davacı vekili davalı ile aralarındaki dava konusu faturaya konu işlerin yapılması hususunda sözlü sözleşme akdedildiğini, faturaya konu işlerin kendileri tarafından yapılmasına rağmen davalının fatura bedelini ödemediğini, alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir. Davalı vekili dava konusu faturaya konu işlere ilişkin kendilerine hizmet verilmediğini ve davacı tarafa borçlu olmadıklarını, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Taraflar arasındaki uyuşmazlık taraflar arasında davacının iddia ettiği gibi sözleşme akdedilip akdedilmediği, davacı tarafından sözleşmeye ve faturaya konu işlerin yapılıp yapılmadığı, davacının alacaklı olup olmadığı, alacaklı ise miktarı ve işler yapılmış ise davalı tarafından bedelinin ödenip ödenmediği hususlarındadır.
İstinaf ilamında da belirtildiği ve kesinleştiği gibi taraflar arasında 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 470. ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesin bulunmaktadır. Davacı yüklenici, davalı ise iş sahibidir. Karşılıklı edimleri içeren eser sözleşmelerinde yüklenicinin görevi eseri sözleşmesine, mevzuat hükümlerine, iş sahibinin amacına ve işin tekniğine uygun tamamlayarak teslim etmek; iş sahibinin görevi ise, sözleşmede kararlaştırılan yükümlülükler varsa bunların yerine getirilmesiyle eserin bedelini ödemekten ibarettir. Kural olarak yüklenici yaptığı işin tutarını, iş sahibi de iş bedelini ödediğini kanıtlamak zorundadır. Sözleşme ve dava tarihinde yürürlükte bulunan 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 481. maddesinde; “Eserin bedeli önceden belirlenmemiş veya yaklaşık olarak belirlenmişse bedel, yapıldığı yer ve zamanda eserin değerine ve yüklenicinin giderine bakılarak belirlenir.” hükmü düzenlenmiştir. Davacının ticari defter ve kayıtları ve banka dekontlarına göre davalının davacıya avans ödemesi yaptığı ve taraflar arasında sözlü eser sözleşmesinin kurulduğu tespit edilmiş ve istinaf incelemesinde de kesinleşmiştir. Bu sebeple davalı vekilinin taraflar arasında işlerin yapımına ilişkin sözleşme olmadığına dair savunmasına itibar edilmemiştir.
Mahkememizce istinaf ilamı ve Yargıtay ilamları doğrultusunda davacı yüklenicinin davalı şirkete ait showroomda yaptığı tadilat işlerinin yapıldığı yıllar itibariyle mahalli piyasa rayiç bedelinin hesaplanması için teknik bilirkişi marifeti ile inceleme yaptırılmış, teknik bilirkişi tarafından düzenlenen bilirkişi raporunda davacının davalıya yaptığı işler bedelinin 172.583,75-TL olduğu tespit edilmiştir. Tespit edilen işler bedelinden davalı tarafından yapılan 82.000,00-TL avans ödemesi mahsup edildiğinde davacının 90.583,75-TL alacağının kaldığı tespit edilmiştir. Mahkememizce alınan bilirkişi raporu usul ve yasaya uygun ve istinaf ilamına uygun olarak düzenlendiğinden Mahkememizce hükme esas alınmış ve davacının alacağı bu miktar üzerinden hüküm altına alınarak davanın kısmen kabulüne, davacı tarafından davalıya gönderilen ihtarnamenin tebliğ tarihinden (09/02/2016) üç gün sonrası olan 15/02/2016 tarihinde davalı temerrüte düştüğünden bu tarihten itibaren işin ticari iş olması sebebiyle avans faizi işletilmesine karar veriliştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Açılan davanın KISMEN KABULÜ İLE;
-Taraflar arasındaki eser sözleşmesi kapsamında davacının yaptığı işler karşılığında bakiye alacağı olan 90.583,75-TL bedelin 15/02/2016 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi uyarınca kabul edilen miktar üzerinden alınması gereken 6.187,77 TL nispi karar harcından daha önce mahkememiz dosyasına yatırılan 1.749,94 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 4.437,83‬ TL karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3-Davacı kendisini davada vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 14.493,40 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davalı kendisini davada vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca red edilen miktar ve tarifenin 13/1 maddesi dikkate alınarak takdir edilen 9.200,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yatırılan 29,20 TL başvurma harcı, 1.749,94 TL peşin harç olmak üzere toplam 1.779,14 TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan ( haklı çıkmış olduğu orana göre ) 4.094,51 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Davalı tarafından yapılan ( haklı çıkmış olduğu orana göre ) 81,20 TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine, bakiyesinin davalı üzerinde bırakılmasına,
8-Kullanılmayan yargılama gider avansının 6100 Sayılı HMK 333. maddesi uyarınca kararın kesinleşmesine müteakiben yatırana iadesine,
9-6100 sayılı HMK’nun 405 maddesi uyarınca değişik iş dosyası asıl dosyanın eki sayıldığından Bakırköy …. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin … değişik iş sayılı dosyasının Mahkememiz dosyasının ekinden sayılmasına ve bu hususun Mahkemesine bildirilmesine,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 vd. maddeleri gereğince (5235 sayılı Kanunun 2. maddesi de dikkate alınarak) davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize verilecek veya başka bir mahkeme aracılığıyla gönderilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi İlgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen açıkça okunup usulen anlatıldı.24/01/2023

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır