Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/68 E. 2022/472 K. 27.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/68 Esas
KARAR NO : 2022/472

DAVA : Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının İptali İstemli)
DAVA TARİHİ : 21/01/2022
KARAR TARİHİ : 27/04/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 26/05/2022

Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının İptali İstemli) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı Dava Dilekçesini Özetle ; Davacı …’ın … şirketlerinden üç adet şirketi olduğunu, … Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketinin %33 hisse sahibi ortagı olduğunu, …. Sanayi Ticaret Yatçılık ve Turizm İşletmeleri Anonim Şirketi %16,53 olduğunu ve hisse sahibi ortagı ve … San Ticaret Anonim Şirketi de %33 hisse sahibi Ortagı olan …’ın …. şirketlerin olduğunu, genel kurul toplantılarında faaliyet raporlarında ve genel kurul finansal tablolarda bağlı ve hakim şirket olmadıklarını iddia edilerek eksik ve yanıltıcı evraklar verilip 2019 yılı ve 2020 yılı olagan üst genel kurul toplantısı 08.06.2021 tarihi ve devamı faaliyet tablosu ve finansal tablolar görüşülmesinin 26.10 2021 tarihlerinde yapıldığını, açıklamalar ve ekler de belirtileen ve müvekkil tarafından gönderilen 20.05.2021 Büyükçekmece … noterliği yevmiye no …. ve yevmiye no 12426 . İhtarnamelerde yer verilen konular ile yine ekte verilen, yapılan olağanüstü genel kurulun ilgili gerekli muhalafet şerhleri alınan kararın verilen bilgi ve gurup şirketlerin ait hazirun bilgilerinin yer aldığını, 26.10.2021 tarihine ertelendiğini, genel kurul tutanaklarında belirtildiği üzere anılan şirketlerin yönetim kurulu başkanı tarafından yapılan kanuna, esas sözleşmeye ve dürüstlük kurallarına aykırı çok sayıda yolsuz ve usulsüz işlem sonucu şirket ve dolayısıyla pay sahiplerini yanıltıcı bilgi vererek ciddi zararlara uğrattıklarını, gerek anılan her üç şirket genel kurul toplantılarında ve gerekse toplantılardan önce gönderilen ihtarnameler ile tarafımıza gurup şirketlerin kendi aralarında yaptığı iş ve işlemlerle ilgili konsolide ve finansal tablolara bağlı şirket ve hakim şirket finansal raporu verilmesi isteklerimiz olumsuz cevap verip eksik evrak ve bilgi ile genel kurul toplantısının gerçekleştiğini, 1 Temmuz 2012’de yürürlüğe giren 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun “Ticaret Şirketleri” ölümünün “Genel Hükümler” kısmında şirketler topluluğu hükümleri düzenlendiğini, TTK 195/4 TTK 199 Bağlılık Raporu her yıl düzenli şekilde hazırlanması ve hissedarlara bilgi verilip paylaşılmasının zorunlu olduğunu ve gerek anılan her üç şirket genel kurul toplantılarında ve gerekse toplantılardan önce gönderilen ihtarnameler ile taraflarına gurup şirketlerin kendi aralarında yaptığı iş ve işlemlerle ilgili konsolide finansal tablo ve aralarında gerçekleşen transfer fiyatları, detayları, Sermaye aktarımı, Ticari mal alımı ve satımı aktarımı ve diğer
önemli konularla ilgili geçerli bilgi ve belge verilmeden genel kurul toplantısı yapıldığını, yapılan genel kurul toplantısının iptali ve hataların düzeltilmesini talep etmiştir.
Davalı Vekili Cevap Dilekçesini Özetle ; müvekkil davalının pasif husumet ehliyetinin bulunmadığını, dava dilekçesinin açıklattırılması talebinde kendisine ihtiratlı kesin süre verilerek açıklama yapılmasına karar verilmesini, somut uyuşmazlıkta iptal davası açma koşulunun yerine getirilmediğini, davacının ortağı olduğu diğer şirketlerde yapılan genel kurullarda yeniden yönetim kurulu üyesi seçilememesi nedeni ile ve huzurdaki davayı açtığını, dolayısı ile MK’nın 2. maddesi hükmü uyarınca bir hakkın sırf başkasına zarar vermek için kullanılmasını kanun himaye etmez şeklindeki genel ilkesi gözetilerek davacının salt muaraza çıkartmak ve elinde bulundurduğu payları diğer paydaşlara yüksek bedelle satabilmek amacı dava açtığını, dava dışı şirketin yönetim kurulu üyesi sıfatı ile müvekkile karşı açılan genel kurulun iptali davasının öncelikle pasif husumet ehliyeti yokluğu nedeni ile esastan reddine, davacının iptalini talep ettiği hususlarla ilgili olarak muhalefetini toplantı tutanağına geçirmemesi nedeni ile dava açma koşulunu yerine getirmediğinden davanın bu gerekçe ile de esastan reddine karar verilmesine, dava dışı şirketin TTK anlamında bağlı şirket olmaması ve davacıya bilgi edinme hakkı çerçevesinde gerek genel kurullardan önce gerekse genel kurul aşamasında yeteri kadar bilgi verilmediğini, keza şirketin faaliyet raporu ve finansal tablolarının genel kabul görmüş muhasebe ilkelerine uygun ve gerçek olması nedenleri ile açılan davanın bu nedenle de reddine karar verilmesini tüm yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, Anonim şirket genel kurul kararının iptali talebine ilişkin olup, uyuşmazlık; Taraflar arasındaki uyuşmazlığın dava dışı şirketin 08.06.2021 tarihli genel kurulunda alınan kararın iptali şartlarının oluşup oluşmadığı, davalı şirket ortağının pasif husumet itirazının yerinde olup olmadığı hususlarında olduğu yönündedir.
Davacıların davalı şirketin hissedarı oldukları, şirketin merkez adresinin de mahkememiz yargı alanında kaldığı anlaşılmaktadır.
Davalı şirketin ticaret sicil kaydı ve ekleri dosyaya celbedilmiştir.
Ticaret İl Müdürü’ne müzekkere yazılarak iptali talep edilen genel kurul toplantı tutanak ve ekleri dosyaya celbedilmiştir.
Davanın, davacının ortağı olduğu şirkete karşı değil, şirketin yönetim kurulu başkanına karşı açıldığı anlaşılmaktadır.
Bilindiği üzere, anonim şirket genel kurul kararının iptali veya butlanın tespiti davasının şirketin kendisi hasım gösterilerek açılması gerekir. Şirketin yönetim kuruluna veya ortaklarına husumet yöneltilmesi mümkün değildir.
Davacı duruşmadaki beyanında, aslında davayı şirkete karşı açtığını, fakat Uyap’tan memurlarca davalı olarak …’ın davalı olarak gösterildiğini ileri sürmüşse de, dava dilekçesi incelendiğinde davalı olarak şirketin tek kişilik yönetim kurulu üyesi …’ın gösterildiği, adres olarak da …’ın adresini gösterdiği, dolayısıyla davanını …’a açıldığının açık olduğu anlaşılmıştır. Diğer yandan somut olayda HMK 124. maddesinin uygulanma koşullarının varlığından da söz edilmesi hukuken mümkün görülmemektedir.
Hal böyle olunca iş bu davanın husumet nedeniyle usulden reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurlmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1-1-Davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine,
2-Alınması gereken 80,70 TL karar harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
3-Davalı kendisine vekil ile temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan AAÜT gereğince hesap edilen 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Kullanılmayan gider avansı konusunda HMK 333. maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden sonra karar verilmesine,
Dair davacı asilin ve davalı vekilinin yüzlerine karşı, kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemelerinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 27.04.2022

Başkan …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Katip …
e-imzalıdır