Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/671 E. 2023/94 K. 26.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/671 Esas
KARAR NO : 2023/94

DAVA : 3. Şahıs Tarafından Açılan Menfi Tespit
DAVA TARİHİ : 02/08/2022
KARAR TARİHİ : 26/01/2023
YAZIM TARİHİ : 04/02/2023

Mahkememizde görülmekte olan 3. Şahıs Tarafından Açılan Menfi Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin Adana …. İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyası ile icra takip dosyasında üçüncü kişi sıfatıyla bulunduğunu, müvekkiline haciz ihbarnameleri gönderildiğini ancak müvekkilinin gerek yurt dışında olması gerekse şehir dışında olması nedeniyle haciz ihbarnamelerini teslim almadığını, davaya konu … haciz ihbarnamesini 30/07/2022 tarihinde tebliğ aldığını ve yasal süresi içerisinde menfi tespit davası açtıklarını beyan ederek Adana …. İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyasında borcunun bulunmadığının tespitini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasını talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili tarafından mahkememize sunulan cevap dilekçesinde özetle; müvekkili tarafından gerçekleştirilen icra takibi ve haciz ihbarnameleri sürecinin usule ve hukuka uygun bir şekilde gerçekleştiğini, davacının haciz ihbarnamelerine cevap verememesinin kendi kusurundan kaynaklandığını beyanla davanın reddine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini mahkememizden talep etmiştir.
Yapılan açık yargılamada taraf teşkili sağlanmış, Adana … İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyası UYAP aracılığıyla dosyamız arasına alınmıştır.
TTK’nin 4. maddesine göre; ticari davaların iki grup altında incelenmesi olanaklıdır. Bunlar; tarafların sıfatına ve işin ticari işletmeyle ilgili olup olmadığına bakılmaksızın ticari sayılan davalar (mutlak ticari davalar) ile her iki taraf için de ticari sayılan hususlardan doğan davalar (nispi ticari davalar)dır.
Mutlak ticari dava; tarafların tacir olup olmadıklarına ve dava konusu edilen işin ticari nitelikte olup olmadığına bakılmaksızın ticari dava olarak sayılan davalar olup, TTK’nin 4/1 maddesinde a ve f bentleri arasında 6 bent halinde sayılan dava türleri mutlak ticari davadır.
Nisbi ticari dava ise; her iki tarafı tacir olan ve tarafların ticari işletmesi ile ilgili olan uyuşmazlıklar nisbi ticari dava olarak adlandırılmaktadır.
Bunlardan ayrı olarak bir de, yasada herhangi bir ticari işletmeyi ilgilendirmeyen havale, vedia ve fikir ve sanat eserlerine ilişkin haklardan doğan davaların istisna olduğu belirtilerek, söz konusu haklara ilişkin doğan davaların da bir tarafın ticari işletmesini ilgilendirmesi durumunda ticari dava olduğu hüküm altına alınmıştır.
Eldeki dava, İİK’nin 89/3 maddesi hükmüne dayalı olarak açılmış olup, haciz ihbarnamesinin gönderildiği 3. Kişi olan davacının icra takibinin borçlusuna borçlu olmadığının saptanmasına ilişkindir. Bu niteliği itibariyle işbu davanın, taraflar arasında gerçekleşen bir ticari işletmelerini ilgilendiren bir dava olmadığı, mutlak ticari dava niteliğinde de olmayıp, taraflar arasında bir ticari ilişki veya doğrudan bir hukuki işlem söz konusu olmadığından ticari dava olarak kabulü olanaklı değildir. Uyuşmazlık takip hukukundan kaynaklanmaktadır.
TTK’nin 5/1 maddesine göre, aksine hüküm bulunmadıkça, dava olunan şeyin değerine veya tutarına bakılmaksızın, Asliye Ticaret Mahkemesi, ticari davalara bakmakla görevlidir. Dava konusu uyuşmazlık mutlak veya nisbi ticari dava niteliğinde olmadığından, mahkememizin görevi içine girmemektedir. Uyuşmazlığın ticari dava olmaması nedeniyle genel görevli mahkeme olan Asliye Hukuk Mahkemesi bu davanın yargılamasını yapmakta görevlidir.
HMK’nin 114/1-c maddesine göre, görev dava şartıdır. Aynı yasanın 115/1 maddesi gereği mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır.
Dosya kapsamına göre, dava konusu edilen uyuşmazlığın TTK’nin 4/1 maddesine göre, ticari dava olmadığı, bu nedenle de mahkememizin görev alanına girmediği, genel görevli Asliye Hukuk Mahkemelerinin bu uyuşmazlığı çözmekte görevli olduğu, davanın her aşamasında görev ile ilgili karar verilebileceği göz önüne alınarak, mahkememizin görevsizliği nedeni ile HMK’nin 114/1-c ve 115/2 maddeleri gereğince göreve ilişkin dava şartı yokluğu nedeni ile davanın usulden reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-HMK’nin 114/1-c ve 115/2 maddeleri hükmü gereğince göreve ilişkin dava şartı yokluğundan davanın USULDEN REDDİNE,
Görevli mahkemenin BAKIRKÖY ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ OLDUĞUNA,
2-Karar kesinleştikten sonra iki hafta içinde talep halinde dosyanın görevli BAKIRKÖY ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ gönderilmesine,
3-Harç, yargılama giderleri, vekalet ücreti ve gider avansı hususlarının görevli Mahkemece değerlendirilmesine,
4-HMK’nın 20/1. maddesi gereğince süresinde dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesi talep edilmezse davanın açılmamış sayılması yönünde karar verilmesine,
Dair, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’nde istinaf yasa yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.26/01/2023

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır