Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/668 E. 2023/332 K. 06.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/668 Esas
KARAR NO : 2023/332

DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 01/08/2022
KARAR TARİHİ : 06/04/2023
YAZIM TARİHİ : 05/05/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; dava dışı sigortalı olan … San. Ve Tic A.Ş.’nin yüklenicisi olduğu “… Mah. … Sk. … Başakşehir/İstanbul” adresindeki …. projesinde 01/07/2021 tarihinde hırsızlık meydana geldiğini, çalınan eşyaların tazmini konusunda eksper tarafından sigorta hasar dosyasının açıldığını, eksper raporuna göre dava dışı şirkete 28.629,95-TL ödeme yapıldığını, davalı hakkında Küçükçekmece … İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, takibe davalı tarafından itiraz edildiğini, davacı yanın halefiyet, temlik ve rücu hakkının olduğunu, açılan davanın kabulüne, haksız itirazın iptaline, icra takibinin devamına ve %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin kendisine izafe edilen olumsuz iş ve işlemlerin hiçbirisinin olmadığını, müvekkili firmaca yapılan iş ve işlemlerde hiçbir hukuk dışı durumun bulunmadığını, yapılan iş ve işlemlerin tarafların arasında var olan sözleşmede belirlenen şartla dahilinde yapıldığını, oluşan zararların müvekkili tarafından karşılanacağınına dair bir hüküm bulunmadığını, gerçekleşen olayda müvekkiline atfedilebilecek herhangi bir kusurun bulunmadığını, hırsızlık olayının gerçekleştiği iddia edilen şantiyenin bulunduğu … San. Ve Tic. A.Ş. arasında akdedilen Özel Güvenlik Hizmet Sözleşme hükümlerine bakıldığında müvekkili şirketin dava konusu olay ile ilgili olarak hiçbir sorumluluğunun bulunmadığını beyan ederek davanın reddine, haksız ve kötü niyetli olarak icra takibi başlatan davacı aleyhine alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini mahkememizden talep etmiştir.
Yapılan açık yargılamada taraf teşkili sağlanmış, Küçükçekmece … İcra Dairesinin … Esas sayılı icra takip dosyası UYAP aracılığıyla dosya arasına alınmış, bilirkişi raporu alınmıştır.
Mahkememizce yapılan yargılama süreci ve değerlendirmede; dava, davacının sigorta poliçesi kapsamında oluşan hasar nedeniyle sigortalısına ödediği tutarın rücuen tahsili amacıyla başlatılan icra takibine itirazın iptali ile davacı tarafın icra inkar tazminatı, davalının kötü niyet tazminatı istemlerine ilişkindir.
Küçükçekmece …. İcra Dairesinin … Esas sayılı icra takip dosyasında yapılan incelemesinde; alacaklısının dosyamız davacısı olduğu, borçlusunun dosyamız davalısı olduğu, 28.629,95-TL asıl alacak, 1.519,54-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 30.149,49-TL alacak için ilamsız takip yapıldığı, icra takibinin hırsızlık olayı nedeniyle sigortalıya ödenen zarar tutarının rücuen tahsiline dayandığı, davalının icra takibine 22/06/2022 tarihinde itiraz ettiği, davacının davalı tarafından icra takip dosyasına yapılan itirazın iptali için süresinde dava açtığı anlaşılmıştır.
Davacının sigortalısının yapımını üstlendiği inşaat alanında 01/07/2021 tarihinde gerçekleşen hırsızlık olayı nedeniyle, davacının sigortalısına 11/02/2022 tarihinde dosya arasında bulunan ödeme dekontuna göre 28.629,95-TL ödeme yaptığı görülmektedir.
TBK’nin 73/1 maddesi uyarınca, rücu istemi, tazminatın tamamının ödendiği ve birlikte sorumlu kişinin öğrenildiği tarihten başlayarak iki yılın ve her halde tazminatın tamamının ödendiği tarihten başlayarak on yılın geçmesiyle zamanaşımına uğrar. Davacı rücu isteminde ödediği tarih itibariyle faiz isteminde bulunabilecektir. Taraflar tacir olmakla davacının ticari faiz isteminde bulunmasında hukuka aykırılık görülmemiştir.
Dosya arasında yer alan ekspertiz raporu, soruşturmada alınan beyanlar, olay yeri inceleme raporu formundan inşaat malzemeleri hırsızlandığı anlaşılmaktadır.
Uyuşmazlığın çözümü için alınan bilirkişi raporuna göre; şantiyenin sürgülü demir kapısını 3 şüphelinin zorlaması ile açarak ön ve arka plakaları olmayan bariz bir şekilde şüpheli olan araç ile şantiye alanına girdikleri, şüphelilerin şantiyeye kontrolsüz girişlerinin görevliler tarafından önlenemediği, hırsızlık olayının görevliler tarafından tespit edilemediği, hırsızlık olayının şüpheliler şantiyeyi terk ettikten sonra tespit edildiğinin kamera görüntülerinden anlaşıldığı değerlendirmesiyle dava konusu hırsızlığın gerçekleştiği görev alanı içinde kamu güvenliğini tamamlayıcı mahiyette koruma ve güvenliğin sağlanmasından sorumlu olduğu halde, personellerinin tecrübesiz olmasından ve ihmallerinden kaynaklı hırsızlık olayının meydana gelmesini önleyememeleri, sebebiyet verdikleri hırsızlık olayında davalının %75 oranında kusurlu olduğu, işveren olarak satın alınan ve denetlemek zorunda olunan özel güvenlik hizmetlerinin gerekliliklerinin yapılmamış olmasından kaynaklanan güvenlik zafiyetleri ile incelenen hırsızlık olayı arasında illiyet bağının bulunduğu, 5188 sayılı yasa kapsamında almış olduğu özel güvenlik hizmetinin denetimini yapmadığı, denetim yükümlülüğü gereği davacının sigortalısının %25 oranında kusurlu olduğu saptanmış, hasarın poliçe vadesi ve teminat kapsamında olduğu, hasar bedelinin verilen zararla uyumlu olduğu belirlenmiştir.
Bilirkişi raporuyla saptanan kusur durumu, dosya arasına alınan fotoğraf, belge ve tutanaklara göre, hırsızlık olayının gerçekleşmesinden sonra davalı firma çalışanlarının şüpheli aracı fark etmesi, gerekli önlemlerin alınmayarak özensiz ve tedbirsiz davranılması ve davacının sigortalısının da denetim eksikliği bulunduğu saptamasına göre bilirkişi raporunda belinlenen kusur oranları yerinde bulunmuş, davalının %75 oranında, davacının sigortalısının %25 oranında kusurlu olduğu kabul etmek gerekmiştir.
TTK’nin 1472. maddesi uyarınca, sigortacı, sigorta tazminatını ödediğinde, hukuken sigortalının yerine geçeceğinden, davacının sigortalısına ödeme yapmasıyla gerçekleşen zararı dolayısıyla sigortalısı ile arasında özel güvenlik hizmet ilişkisi bulunan davalıdan isteyebilecektir. Buna göre, davalının gerçekleşen hırsızlık olayında kusur durumu %75 oranında olmakla, davacının gerçekleşen zarara ilişkin yapmış olduğu 28.629,95-TL ödemenin %75’i olan 21.472,46-TL’yi davalıdan rücuen isteyebileceği sonucuna varılmıştır. Yine davacı ödeme tarihi itibariyle faiz de isteyebileceğinden, bu tutar üzerinden takipte istediği 11/02/2022-14/06/2022 tarihleri arasında (11/02/2022-14/06/2022 tarihleri arası 123 gün x %15,75 x 21.472,46-TL / 100 x 365) 1.139,66-TL işlemiş faize hak kazanacağı sonucuna varılmıştır.
Davanın temelinin haksız eyleme dayalı olması, yapılacak inceleme sonucu kusur ve hasara göre varsa zarar durumunun belirlenebilecek olması göz önüne alındığında, davalı açısından belirlenebilir veya bilinebilir bir alacaktan söz edilemeyeceğinden davacının icra inkar tazminatı istemi, davacının kötü niyetli olarak icra takibinde bulunduğuna ilişkin dosyaya yansıyan bir kanıt bulunmadığından davalının kötü niyet tazminatı istemi ayrı ayrı reddedilmiştir.
Açıklanan nedenlerle, davanın kısmen kabulüne ilişkin aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile; davalının Küçükçekmece …. İcra Dairesinin … Esas sayılı icra takip dosyasına itirazının 21.472,46-TL asıl alacak ve 1.139,66-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 22.612,12-TL alacak yönünden iptali ile takibin bu tutar üzerinden asıl alacağa takip tarihinden itibaren değişen oranlarda avans faizi uygulanarak devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine,
Koşulları oluşmadığından tazminat istemlerinin ayrı ayrı reddine,
2-Alınması gereken 1.544,63-TL harçtan peşin alınan 364,13-TL harcın indirilmesiyle geriye kalan 1.180,50-TL eksik harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 364,13-TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 80,70-TL başvurma harcı, 6.000,00-TL bilirkişi ücreti, 71,75-TL posta ve davetiye gideri, 4,00-TL dosya sarf gideri olmak üzere toplam 6.156,45-TL yargılama giderinin kabul ret oranına göre 4.617,34-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, geriye kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Arabuluculuk gideri olan 1.560,00-TL’nin kabul ret oranına göre 1.170,00-TL’sinin davalıdan, geriye kalan 390,00-TL’nin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
6-Davacı kendisini davada vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 9.200,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davalı kendisini davada vekil ile temsil ettiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 7.537,37-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
8-Davacı tarafça yatırılan ve kullanılmayan avansın karar kesinleştikten sonra davacıya geri verilmesine,
Dair, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’nde istinaf yasa yolu açık olmak üzere davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzlerine karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.06/04/2023

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır