Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/657 E. 2023/340 K. 10.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/657 Esas
KARAR NO : 2023/340

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 28/07/2022
KARAR TARİHİ : 10/04/2023

Davacı vekili tarafından açılan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının Mahkememizde yapılan açık yargılaması sonucunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkil şirket ile davalı …. Sanayi Ve Dış Ticaret A.Ş arasında tekstil ürünleri satışından kaynaklanan ticari ilişki olduğunu, davalı şirketin müvekkili şirkete 113.522,64 TL borcu bulunduğunu, Müvekkili tarafından Bakırköy …. Noterliğ 30.05.2022 tarih ve 11869 yevmiye no-lu ihtarnamesi ile alacağının ödenmesini istediği ancak davalının borcunu ödemediği, Alacağın tahsili için borçlu hakkında Bakırköy 17. İcra Müdürlüğünün …. Esas sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlatılmış olup; davalı borçlu tarafından haksız ve kötü niyetli olarak borca itiraz edildiğini, beyan ederek haksız itiraz ile duran takibin devamına ve borçlunun yapmış bulunduğu haksız inkar sebebiyle %20’den aşağı olmamak üzere İcra İnkar Tazminatına da hükmedilmesini talep etmiştir.
CEVAP:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili Şirketin çeşitli firmalarla iş ilişkisi kurmakta olan alanında başarılı bir tacir olduğunu, bu kapsamda davacı taraf ile de aralarında iş ilişkisi bulunduğunu, Müvekkili şirketin alıcı konumunda olduğu alışveriş kapsamında satıcı konumundaki davacı tarafından ayıplı mal teslimi gerçekleştirildiğini, Teslim alınan malların ayıplı olduğunun anlaşılması üzerine Müvekkil tarafından derhal davacıya ayıp ihbarında bulunulduğunu ve TRK Madde 227 1-3 gereğince, bütün masrafları satıcıya ait olmak üzere satılanın ücretsiz olarak onarılması, seçimlik., hakkını kullandığını, Fakat, davacı tarafça, onanını yapılan ürünlerin tekrar müvekkile gönderilmesi esnasında, yeni bir ürün sipariş ediliyormuşçasına ayrıca bir fatura tanzim edilerek mükerrer faturalandırmaya sebebijet verildiğini, dava konusu faturanın kesilmesini gerektirecek ayrıca bir. mal teslimi gerçekleşmediğıni, Bunun üzerine, daha önce … no İle ft. edilen … fatura no’lu fatura ile …. fatura no’lu faturaya istinaden Müvekkili tarafından, 10.05.2022 tarihli. … fatura no’lu, 294.885,36 TL bedelli iade faturası ve …. fatura no’lu faturaya istinaden Müvekkili tarafından 10.05.2022 tarihli. …. fatura no’lu ve 8.268.48 TL bedelli iade faturası düzenlendiğini, Müvekkilce tanzim edilen iade faturaları, Kocaeli …. Noterliğinin 25.05.2022 tarihli …. yevmiye numaralı ihtarnamesi ile davacı tarafa bildirilmiş olup bahse konu iade faturaları dilekçeleri EK’inde de sunulduğunu, Ayrıca, müvekkili tarafından tanzim edilen iade faturalarının davacı tarafça sunulmuş olan cari hesap dökümlerinde de işlenmiş olduğu görüldüğünü, ‘Türk Ticaret Kanunu gereğince faturayı alan kişi içeriği hakkında bir itirazda bulunmamışsa fatura içeriğini kabul elmiş sayıldığını, Bu hükmün karşıt anlamından görüleceği üzere, faturaya itiraz edilmiş olması halinde artık karşı tarafın fatura içeriğini kabul etmiş sayılması söz konusu olmayacağını, Dolayısıyla somut olay bakımından, müvekkili şirket davacı tarafça tanzim edilen mükerrer faturayı kabul etmediği beyanını açıkça bildirdiğini, Türk Ticaret Kanununun 90. Maddesi uyarınca “İki kişinin herhangi bir hukuki sebep veya ilişkiden doğan alacaklarını teker teker ve ayrı ayrı istemekten karşılıklı olarak vazgeçip bunları kalem kalem alacak ve borç şekline çevirerek hesabın kesilmesinden sonra çıkacak artan tutarı isteyebileceklerine ilişkin sözleşme cari hesap sözleşmesidir. Bu sözleşme yazılı yapılmadıkça geçerli olmaz.” Bu itibarla davacı taraf geçerli bir sözleşme olmaksızın taleple bulunmakta olduğundan haksız talebin reddi gerektiğini, – Açıklandığı üzere, davacının ayıplı malların onarılarak müvekkile gönderilmesi sırasında aynı ürünlere ilişkin olarak mükerrer faturalandırması söz konusu olduğunu, Dolayısıyla ortada doğmuş bir borçtan bahsedilmesi söz konusu olmayıp alacaklı sıfatını haiz olmayan davacı tarafça icra takibi başlatıldığını, beyan ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:

Dava ticari alım-satım ilişkisine fatura karşılığı bakiye alacağına dayalı itirazın iptali davasıdır. Davacı taraf davalı aleyhineBakırköy …. İcra Dairesinin …. E. Sayılı takip dosyası ile cari hesap alacağından kaynaklı 113,522,64 TL asıl alacak 1 üzerinden takip başlattığı ,davalının borcu olmadığı savı ile süresinde takibe ve icra dairesinin yetkisine itirazı üzerine iş bu itirazın iptali davasının 2004 Sayılı İİK’nun 67. Maddesi uyarınca yasal bir yıllık hak düşürücü süre içinde ve dava değeri 113,522,64 TL üzerinden açıldığı anlaşılmakla ;
Davacı …, tekstil işi ile uğraşan davalı tarafa fatura karşılığı ürün sattığını,ancak ticari satım karşılığı hak kazandığı ücreti davalının ödemediğini iddia etmiş,
Davalı taraf cevap dilekçesi ile davacının ayıplı satım yaptığını ,iade edilen ve onarılan ürünlere yönelik yeni satım yapılmış gibi fatura düzenlediklerini borcu olmadığını,davanın reddini istemiş,
İcra Müdürlüğü’nün yetkisi itirazın iptali davalarında öncelikli incelenecek bir itiraz türüdür. İtirazın iptali davalarında borçlu/davalının icra müdürlüğünün ve mahkemenin yetkisine itirazı halinde öncelikle icra müdürlüğünün yetkisi incelenmesi gerekmekte olup, yetkili icra müdürlüğünde takip yapılmış olması bir dava şartı olduğundan icra müdürlüğü yetkili değilse, mahkemenin kendi yetkisini incelemeden davanın usulden reddine karar vermesi gerekmekle davalı/borçlunun icra müdürlüğüne yetki itirazı incelenmekle yetkili icra dairesi belirtilmeksizin yapılmakla usulüne uygun itiraz olmadığı anlaşılmıştır.
Dava, Davacının cari hesaba konu faturalardan kaynaklı alacaklı olup olmadığı, bu faturaların davalının iddiası üzere, iade faturasından kaynaklı ve ayıplı üretim sonrası onarım bedelinin yeni satım gibi değerlendirilmesinden kaynaklı mükerrer kayıt olup olmadığı davalının ayıp iddiasının yerinde olup olmadığının tespiti hususlarındadır.
Davalı tarafa ayıplı ürün ve iadesine yönelik delil tespiti, tutanak, ihbara yönelik tüm delillerinin ibraz etmesi için 2 haftalık kesin süre verilmesine, bu süre zarfında delil ibraz edilmez ise delil ibrazından vazgeçmiş sayılacağının ve dosyanın mevcut haliyle değerlendirileceği ihtaratı yapılmış ancak davalı tarafça dosyaya delil ibraz edilmemiştir.
HMK 266.maddesi uyarınca Çözümü özel ve teknik bilgiyi gerektiren hususlar olan alacak hesabı konusunda rapor alınmıştır.

Davalı … inceleme gününden haberdar olduğu halde defter ve belgelerini incelemeye ibraz etmemiş davacı … ticari defterleri ile tarafların ba-bs formları üzerinde yapılan inceleme neticesinde ;
07/03/2023 havale tarihli alınan bilirkişi raporunda özetle; Davalı …. Sanayi Ve Dış Ticaret A.Ş. vekili 03.02.2023 tarihinde yapılan incelemede bulunmadığı, ticari defterlerini ibraz etmediği, Davalı ve davacının bağlı bulundukları Vergi Dairesi cevabi yazılarına göre taraflar arasında düzenlenen fatura adet ve tutarlarını içeren Bs-Ba formlarının mutabık olduğu, Davacı …. San. Ve Tic. Ltd. Şti. Kanuni defter kayıtlarında davalı …. Sanayi Ve Diş Ticaret A.Ş.’den takip tarihi olan 01.06.2022 itibarıyle 113.522,64 TL alacaklı olduğu, Davalı Davalı …. Sanayi Ve Dış Ticaret A.Ş.’nin Bakırköy ….. İcra Müdürlüğü …. E. sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin devam etmesi gerekebileceği yönünde görüş bildirmiş olup kanaatin mahkemede olduğunu bildirmiştir.
Bilirkişi ara kararında HMK 219,220,222 maddeleri uyarınca taraflara ihtarat yapıldığı anlaşılmakla ;( Tacir olup ticari defter tutmak zorunda olan taraf, ticari defterleri bulunmadığını ileri süremeyeceğinden verilen kesin süreye rağmen ibraz etmediği takdirde, belgenin elinde olmadığına dair yemin etmesine gerek olmaksızın HMK 220/3. madde gereğince sunmaktan kaçındığı belgelerdeki (ticari defterlerindeki) kayıtların, karşı taraf defterindeki kayıtlara uygunluğunu mahkeme kabul edebilir. Aksinin kabulü durumunda; karşı tarafın ticari defterlerini sunmaması halinde sunan tarafın muntazam tutulmuş ticari defterlerinin lehe delil olarak kabul edilemeyeceği şeklinde bir sonuç ortaya çıkar ki bu ticari defterleri ve karşı taraf elinde olduğu ileri sürülen belgeleri delil olarak kabul edip sunulmaması halinde sonuçlarını belirleyen HMK’ndaki açık düzenlemelere aykırı bir yorum olacaktır…” şeklinde açıklanmıştır.T.C.İSTANBULBÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 45. HUKUK DAİRESİ 2020/536 E. 2022/96 K. ) Ve de belirlenen günde davalının usulüne uygun mazaret sunmadığı ve de ticari defterlerini incelemeye sunmadığı anlaşılmıştır.
Davacı taraf ticari defterleri,tarafların mutabakat halindeki ba-bs bildirimleri birlikte nazara alındığında davacının takip tarihinde 113.522,64 TL davalıdan 17.282,58 TL alacaklı olduğu anlaşılmakla davanın kabulüne ve de İİK 67/2 uyarınca alacağın likit oluşu ve borçlunun itirazında haksız çıkması sebebiyle alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.

HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KABULÜNE,
2-Davalı borçlunun Bakırköy …. İcra Dairesinin …. E. Sayılı takip dosyasına yaptığı itirazın iptali ile takibin aynen devamına,
3-Hüküm altına alınan asıl alacak yönünden 113.522,64 TL üzerinden davalının %20 oranında icra inkar tazminatına mahkum edilmesine,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 7.754,73 TL karar harcından daha önce mahkememiz dosyasına yatırılan 1.371,08 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 6.383,65 TL karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
5-Davacı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükteki bulunan AAÜT uyarınca kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 18.028,40 TL nisbi vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından mahkememiz dosyasına yatırılan 1.371,08 TL peşin harç, 80,70 TL başvurma harcı,11,50 TL vekalet harcı olmak üzere toplam 1.463,28 TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
7-Davacı tarafından yapılan 2.090,50 TL yargılama giderinin(bilirkişi,tebligat) davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
8-7155 Sayılı Kanun ile değişik 6325 sayılı Hukuki Uyuşmazlıklarda Arabuluculuk Kanunun 18/A maddesinin 14. fıkrası uyarınca arabulucuk ücreti olan 1.320,00 TL’ nin davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
9-Kullanılmayan gider avansının 6100 Sayılı HMK 333. maddesi uyarınca kararın kesinleşmesinden sonra yatırana iadesine,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 vd. maddeleri gereğince (5235 sayılı Kanunun 2. maddesi de dikkate alınarak) davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize verilecek veya başka bir mahkeme aracılığıyla gönderilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı.
10/04/2023

Katip …
e-imzalıdır.

Hakim …
e-imzalıdır.