Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/654 E. 2022/989 K. 08.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/654 Esas
KARAR NO : 2022/989

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 27/07/2022
KARAR TARİHİ : 08/11/2022
KARARIN YAZILDIĞI TARİH :06/12/2022

BİRLEŞEN BAKIRKÖY ….. ATM ….. ESAS SAYILI DAVA DOSYASINDA

ESAS NO : 2022/685
KARAR NO : 2022/1025

DAVA : İtirazın iptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ :27/07/2022
KARAR TARİHİ : 08/11/2022
KARARIN YAZILDIĞI TARİH: 06/12/2022
Davacı vekili tarafından açılan itirazın iptali davasının ve birleşen dosya davacı vekili tarafından açılan itirazın iptali davasının mahkememizde yapılan açık yargılama sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Taraflar arasında ticari ilişki bulunduğunu, davacının, davalı tarafa iş yaptığını ve yapılan işin bedelinin davalı tarafından ödenmediğini, bunun üzerine cari hesaba dayalı olarak Bakırköy …. İcra Müdürlüğünün ….. esas sayılı dosyası ile takibe geçildiğini, davalı tarafın haksız ve kötü niyetli olarak icra takibine itirazı üzerine takibin durduğunu, bu nedenlerle davalının haksız ve kötü niyetli olarak yaptığı itirazın iptali ile takibin devamına, takip miktarının %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkilinin kayıtlı adresinin Sarıyer olduğunu, bu sebeple yetkisizlik itirazında bulunarak davanın yetkili mahkeme olan İstanbul Asliye Ticaret Mahkemesinde görülmesi gerektiğini, davacının aynı konuya ilişkin Bakırköy ….. Asliye Ticraet Mahkemesi ….. esas, mahkememizin …. esas ve Bakırköy ….. Asliye Ticaret Mahkemesinin ….. esas sayılı dosyaları ile dava açtığını, bu üç dosya arasında bağlantı olduğundan dosyaların HMK madde 166 gereği birleştirilmesi gerektiğini, faturanın karşılığı olan hizmetin davacı tarafından verilmediğini, bu sebeplerle öncelikle yetkisizlik itirazının kabulü ile dosyanın İstanbul Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine aksi halde davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizin işbu dosyası ile birleşen Bakırköy ….. Asliye Ticaret Mahkemesinin ….. esas sayılı dosyasında davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Taraflar arasında ticari ilişki bulunduğunu, davacının, davalı tarafa iş yaptığını ve yapılan işin bedelinin davalı tarafından ödenmediğini, bunun üzerine cari hesaba dayalı olarak Bakırköy ….. İcra Müdürlüğünün …. esas sayılı dosyası ile takibe geçildiğini, davalı tarafın haksız ve kötü niyetli olarak icra takibine itirazı üzerine takibin durduğunu, bu nedenlerle davalının haksız ve kötü niyetli olarak yaptığı itirazın iptali ile takibin devamına, takip miktarının %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Mahkememizin ….. Esas sayılı dosyası ile birleşen dosyada davalı ….. Şirketi vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkilinin kayıtlı adresinin Sarıyer olduğunu, bu sebeple yetkisizlik itirazında bulunarak davanın yetkili mahkeme olan İstanbul Asliye Ticaret Mahkemesinde görülmesi gerektiğini, davacının aynı konuya ilişkin Bakırköy ….. Asliye Ticaret Mahkemesinin ….. esas ve Bakırköy ….. Asliye Ticaret Mahkemesinin ….. esas sayılı dosyaları ile dava açtığını, bu üç dosya arasında bağlantı olduğundan dosyaların HMK madde 166 gereği birleştirilmesi gerektiğini, faturanın karşılığı olan hizmetin davacı tarafından verilmediğini, bu sebeplerle öncelikle yetkisizlik itirazının kabulüne, aralarında bağlantı bulunması sebebiyle dosyanın Bakırköy ….. ATM’nin …. esas sayılı dosyası ile birleştirilmesine, aksi halde davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Bakırköy ….. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …. esas ve ….. karar sayılı dosyası ile Mahkememizin iş bu dosyası arasında hukuki ve fiili bağlantı olduğu gerekçesi ile birleştirilmiş ve dosyamız arasına gönderilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, davacı tarafça taraflar arasında akdedildiği iddia edilen iş güvenliği hizmeti verilmesine ilişkin sözleşme kapsamında davacının edimini yerine getirmesi ve buna karşılık davalının hizmet bedellerini ödemediği iddiası ile alacağın tahsili için başlatılan icra takibine itirazın iptaline ilişkindir.
Bakırköy ….. İcra Müdürlüğü’nün …. esas sayılı takip dosyası uyap üzerinden celp edilmiş, incelenmesinde; davacı takip alacaklısı tarafından davalı takip borçlusuna karşı toplam 10.818,44 TL’nin tahsili için ilamsız takip talebinde bulunulduğu, süresinde itiraz üzerine takibin durduğu anlaşılmıştır.
Bakırköy ….. İcra Müdürlüğü’nün ….. esas sayılı takip dosyası uyap üzerinden celp edilmiş, incelenmesinde; davacı takip alacaklısı tarafından davalı takip borçlusuna karşı toplam 6.206,34 TL’nin tahsili için ilamsız takip talebinde bulunulduğu, süresinde itiraz üzerine takibin durduğu anlaşılmıştır.
Davacı vekili tarafından 2004 Sayılı İİK’nun 67. Maddesi uyarınca yasal bir yıllık hak düşürücü süre içinde davalının itirazının iptali için dava açıldığı anlaşılmıştır.
Taraflar arabuluculuk görüşmelerinde anlaşamamış ve arabuluculuk son tutanağı dosyamıza sunulmuştur.
Somut uyulmazlıkta; davalı vekili tarafından yetki ilk itirazında bulunarak asıl dosya ve birleşen dosya yönünden Mahkememizin yetkisiz olduğu, davalının dava açıldığı tarihteki ikametgahının bağlı bulunduğu İstanbul Asliye Ticaret Mahkemelerinin yetkili olduğu ve bu nedenle yetkisizlik kararı verilmesi talep edilmiştir.
6100 Sayılı HMK’nun “Genel yetkili mahkeme” başlıklı 6. maddesinde; “Genel yetkili mahkeme, davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir.” hükmü düzenlenmiştir.
6100 Sayılı HMK’nun “Sözleşmeden doğan davalarda yetki” başlıklı 10. maddesinde; “Sözleşmeden doğan davalar, sözleşmenin ifa edileceği yer mahkemesinde de açılabilir.” düzenlenmiştir. Somut davada taraflar arasında davacının talebi olan para alacağı için ifa yeri belirlenmemiştir. Bu nedenle borcun ifa yerinin 6098 sayılı TBK’nun 89. maddesine göre belirlenmesi gerekmektedir.
6098 Sayılı TBK’nun 89. Maddesi; “Borcun ifa yeri, tarafların açık veya örtülü iradelerine göre belirlenir.
Aksine bir anlaşma yoksa, aşağıdaki hükümler uygulanır;
1. Para borçları, alacaklının ödeme zamanındaki yerleşim yerinde,
2. Parça borçları, sözleşmenin kurulduğu sırada borç konusunun bulunduğu yerde,
3. Bunların dışındaki bütün borçlar, doğumları sırasında borçlunun yerleşim yerinde, ifa edilir.
Alacaklının yerleşim yerinde ifası gereken bir borcun doğumundan sonra alacaklının yerleşim yerini değiştirmesi sebebiyle ifa önemli ölçüde güçleşmişse borç, alacaklının önceki yerleşim yerinde ifa edilebilir.” hükmü düzenlenmiştir.
Somut davamızda; davacı vekili tarafından taraflar arasında iş güvenliği hizmeti verilmesine ilişkin sözleşme akdedildiğini, kendileri tarafından sözleşme kapsamında dava ve takibe konu faturalara konu hizmetin verildiğini, ancak davalı tarafından hizmet bedellerinin ödenmediğini iddia etmiş ve alacağın tahsili için başlatılan icra takibine haksız itiraz edildiğini ve haksız itirazın iptaline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili tarafından kendilerine davacı tarafça faturalara konu hizmetin verilmediği savunulmuştur. Taraflar arasındaki ihtilaf; taraflar arasında iş güvenliği hizmeti verilmesine ilişkin sözleşme akdedilip akdedilmediği, sözleşmenin akdedilmesi halinde davacı tarafından dava ve icra takibine konu faturalardaki hizmetin ifa edilip edilmediği ve ifa edilmiş olması halinde davalı tarafça hizmet bedelinin ödenip ödenmediğine ilişkindir. Tarafların İTO kayıtlarındaki resmi adreslerine bakıldığında davacının adresi Ataşehir/İstanbul, davalının adresi ise Sarıyer/İstanbul’dur. Genel yetki kuralı gereği davalının adresi ve para borcunun ifa edileceği yer olan davacının adresi Mahkememiz yetki sınırları içerisinde değildir. Her iki durumda da Mahkememizin yetkili olmadığı anlaşılmaktadır. Davalı tarafça usulüne uygun ve süresinde yetki itirazında bulunmak suretiyle kendi yerleşim yeri İstanbul Asliye Ticaret Mahkemelerinin yetkili olduğu itirazı ileri sürülmüştür. Yukarıda açıklandığı üzere Mahkememiz iş bu yargılamada yetkili olmadığından Mahkememizin yetkisizliğine, İstanbul Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesi’nin yetkili olduğuna karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
A)Mahkememizin iş bu asıl ….. esas sayılı dosyası yönünden;
1-Davalının yetki ilk itirazının KABULÜ ile; 6100 Sayılı HMK’nun 6/1 maddesi uyarınca mahkememizin YETKİSİZLİĞİNE, yetkili ve görevli Mahkemenin İstanbul Asliye Ticaret Mahkemesi olduğuna,
2-6100 Sayılı HMK nun 20. Maddesi uyarınca kararın kesinleşmesinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde taraflardan birinin müracaatı halinde dosyanın yetkili ve görevli İstanbul Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine, aksi halde 6100 Sayılı HMK’nun 6/1 maddesi uyarınca resen DAVANIN AÇILMAMIŞ SAYILMASINA KARAR VERİLECEĞİNİN İHTARINA,
4-6100 Sayılı HMK 331/2 maddesi gereği harç, yargılama gideri ve vekalet ücreti hususlarında yetkili ve görevli Mahkemece karar verilmesine, dosyanın yetkili ve görevli Mahkemeye gönderilmesinin talep edilmemesi halinde talep üzerine bu hususlarda Mahkememizce karar verilmesine,
B)Mahkememizin iş bu asıl dosyası ile birleşen Bakırköy …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin ….. esas sayılı dosyası yönünden;
1-Davalının yetki ilk itirazının KABULÜ ile; 6100 Sayılı HMK’nun 6/1 maddesi uyarınca mahkememizin YETKİSİZLİĞİNE, yetkili ve görevli Mahkemenin İstanbul Asliye Ticaret Mahkemesi olduğuna,
2-6100 Sayılı HMK nun 20. Maddesi uyarınca kararın kesinleşmesinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde taraflardan birinin müracaatı halinde dosyanın yetkili ve görevli İstanbul Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine, aksi halde 6100 Sayılı HMK’nun 6/1 maddesi uyarınca resen DAVANIN AÇILMAMIŞ SAYILMASINA KARAR VERİLECEĞİNİN İHTARINA,
4-6100 Sayılı HMK 331/2 maddesi gereği harç, yargılama gideri ve vekalet ücreti hususlarında yetkili ve görevli Mahkemece karar verilmesine, dosyanın yetkili ve görevli Mahkemeye gönderilmesinin talep edilmemesi halinde talep üzerine bu hususlarda Mahkememizce karar verilmesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde Mahkememize verilecek veya başka bir Mahkeme aracılığıyla gönderilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 08/11/2022

Katip ….
e-imzalıdır

Hakim ….
e-imzalıdır