Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/652 E. 2023/68 K. 23.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/652 Esas
KARAR NO : 2023/68

DAVA : İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 27/07/2022
KARAR TARİHİ : 23/01/2023
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 23/02/2023
Davacı vekili tarafından açılan İtirazın İptali davasının Mahkememizde yapılan açık yargılaması sonucunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı … ile davalı … arasında e-ticaret ürün tanıtım videosu çekimi anlaşması kapsamında 8 adet videonun ürün mankeni kullanılmak suretiyle çekilmesi ve davacıya teslimi ile yapılan iş karşılığı 9.204,00 TL (KDV dahil) ödemenin davalı tarafa yapılması hususunda anlaşılmış olduğu, bu anlaşma kapsamında, belirtilen 9.204,00 TL (KDV dahil) şirket yetkilisi … kardeşi …şahsına ait … IBAN numaralı … hesabına gönderildiği, akabinde davalı tarafından 07.11.2021 tarih ve … numaralı e-fatura düzenlenerek davacıya gönderilmiş olduğu, yapılan anlaşma gereğince davalı tarafça 13/12/2021 tarihine kadar tüm ürünlerin tesliminin yapılması gerekmekteyken 1 adet ürün teslim edilmiş, geriye kalan ürünler gönderilmemiş olduğu, ürün çekiminde kullanılan mankenlerin ödemeleri davalı tarafından yapılacak olmasına karşılık yapılmamış ve davacıya yönlendirilmiş olduğu, bu durum sözleşmeye aykırı olarak davalının ifa yükümlülüğünü ihlal ettiğini, zamanında teslimi sağlanmayan ve eksik gönderilen ürünler ile ürün çekiminde kullanılan mankenlerin ödemelerinin yapılmaması nedeniyle davacı ile davalı arasında yapılan sözleşmenin TBK m.435 kapsamında haklı sebeple fesih hakkını doğmuş olduğu, ayrıca TMK m.2 gereğince dürüstlük kuralına aykırı hareket edildiğini, TBK m.112 ve m.117’ye aykırı olarak davalının zamanında ve gereği gibi borcunu ifa edilmemiş olduğunun ortaya konulmuş olduğu, belirtilen hususlar kapsamında davalı tarafa Ankara ….Noterliği … yevmiye 22/12/2021 tarihli ihtarname gönderildiğini, ihtarname 04/01/2022 tarihinde tebliğ edildiğini, ihtarnameden davalı tarafa haberdar olduğunu davacıya belirtmiş olduğu ancak borcun ifası noktasında ilerleme kaydedilemediğini, bunun üzerine davacı tarafından 27/01/2022 tarihinde Bakırköy ….İcra Müdürlüğü … E. Sayılı dosyasından takip başlatılmış olduğunu, 15/02/2022 tarihinde ödeme emri bila dönmesine karşılık davalı tarafça 03/03/2022 tarihinde icra takibine haksız ve kötüniyetli olarak itiraz ederek takibin durdurulduğunu, takibin durdurulması üzerine zorunlu arabuluculuk görüşmeleri için başvuruda bulunulmuş olduğunu, geçerli bir mazeret göstermeksizin ilk toplantıya katılmayan davalının yargılama giderlerinden sorumlu tutulması gerektiğini, haksız ve kötüniyetli olarak yapılan itiraz nedeniyle icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerektiğini belirterek; davanın kabulüne, borçlunun itirazının iptaline ve takibin devamına, alacağın yasal faiziyle birlikte tahsiline, borçlunun takibe haksız ve kötü niyetli itirazı nedeni %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahküm edilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa tahmil edilmesine karar verilmesini arz ve talep etmiştir.

Davalı taraf davaya cevap vermemiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:

Dava eser sözleşmesine dayanan fatura karşılığı bakiye alacağına dayalı itirazın iptali davasıdır. Davacı taraf davalı aleyhine Bakırköy …. İcra Dairesinin … E. Sayılı takip dosyası ile cari hesap alacağından kaynaklı 9.204,00 TL asıl alacak 91,35 TL işlemiş faiz toplamı 9.295,35 TL üzerinden takip başlattığı ,davalının borcu olmadığı savı ile süresinde takibe itirazı üzerine iş bu itirazın iptali davasının 2004 Sayılı İİK’nun 67. Maddesi uyarınca yasal bir yıllık hak düşürücü süre içinde ve dava değeri 9.204,00 TL üzerinden açıldığı anlaşılmakla ;
Bilindiği üzere mahkemenin görevi HMK 114. maddesi gereğince dava şartı olup, mahkemece kendiliğinden ve yargılamanın her aşamasında gözetilmesi gereken bir husustur.
Davacının tacir olmadığı işletme esasına göre defter tuttuğu, verdiği beyannameler incelendiğinde beyan değerlerinin esnaf sınırını aşmadığı anlaşılmıştır.
6102 sayılı TTK’nun 4. maddesine göre bir davanın ticari dava sayılabilmesi için ya uyuşmazlık konusu iş tarafların her ikisinin birden ticari işletmesiyle ilgili olmalı ya da tarafların tacir olup olmadıklarına veya işin tarafların ticari işletmesiyle ilgili olup olmamasına bakılmaksızın Türk Ticaret Kanunu veya diğer kanunlarda o davaya Asliye Ticaret Mahkemesi’nin bakacağı yönünde düzenleme olmalıdır.
6335 sayılı Kanun’un 2. maddesi ile değişik 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 5. maddesi uyarınca ticari davalar Asliye Ticaret Mahkemelerince görülerek karara bağlanır. Diğer taraftan aynı düzenleme gereğince, Asliye Ticaret Mahkemeleri ile diğer Hukuk Mahkemeleri arasındaki ilişki, 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu’ndan ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 6335 sayılı Kanunla yapılan değişiklikten önceki halinden farklı olarak iş bölümü ilişkisi değil, görev ilişkisidir. Göreve ilişkin düzenlemeler, 6100 sayılı Hukuk Muhakemesi Kanunu’nun 1. maddesi uyarınca kamu düzenine ilişkin olduğundan mahkemelerce yargılamanın her aşamasında re’sen incelenir.
5235 sayılı Adlî Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanunun 6. maddesi ve 6100 sayılı HMK 2. Maddesi gereğince, genel görevli mahkeme asliye hukuk mahkemesidir. Asliye ticaret mahkemeleri ise özel mahkeme niteliğindedir.
Somut olayda, davacının tacir olmadığı,davacının faturadan kaynaklı alacak talebinde bulunduğu, uyuşmazlık konusunun da Türk Ticaret Kanunu veya diğer kanunlarda Asliye Ticaret Mahkemesi’nin bakacağı yönünde düzenleme bulunan işlerden olmadığı, davaya bakmaya Asliye Hukuk Mahkemesi’nin görevli olduğu anlaşılmaktadır.
İş bu davanın davacı ile davalı arasında faturadan kaynaklı alacak yönelik olduğu, davacının tacir olmadığı gibi davanın da mutlak ticari davalardan olmadığı göz önüne alınarak Mahkememizin görevsizliğine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın HMK 114. Ve 115. Maddeleri uyarınca USULDEN REDDİNE,
2-Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
3-HMK nun 20. Maddesine göre kararın kesinleşmesinden itibaren iki haftalık süre içinde müracaat halinde dosyanın yetkili ve görevli Bakırköy Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine,aksi halde aynı madde gereğince DAVANIN AÇILMAMIŞ SAYILMASINA KARAR VERİLMESİNE,
4-HMK 331/2 maddesi gereği Harç ve yargılama giderinin görevli mahkemece nazara alınmasına,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 vd. maddeleri gereğince (5235 sayılı Kanunun 2. maddesi de dikkate alınarak) davacı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize verilecek veya başka bir mahkeme aracılığıyla gönderilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı. 23/01/2023

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır