Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/650 E. 2023/580 K. 22.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/650 Esas
KARAR NO : 2023/580

DAVA : Alacak (Ayıp Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 27/07/2022
KARAR TARİHİ : 22/06/2023
YAZIM TARİHİ : 20/07/2023

Mahkememizde görülmekte olan Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin örme ve dokuma kumaşların imalini, ithalini, ihracatını, toptan ve perakende dahili ticaretini ve pazarlamasını yapmakta olduğunu, davalı ile müvekkili şirket arasında ticari iş ilişkisinin bulunmakta olduğunu, davalı firmadan ürünlerin ütü paketi konusunda hizmet aldığını, müvekkili şirketin davalı şirkete 920 adet bebek tulumunun temizleme, kontrol, ütü ve paket yapılması ve 01/04/2022 tarihinde teslim edilmesi konusunda anlaştıklarını, bu kapsamda davalı şirkete 29/03/2022 tarihinde ürünleri teslim ettiğini, müvekkili şirketin yetkilileri ve müvekkili şirketin müşterisinin ürün kontrol yetkilisinin 01/04/2022 tarihindeki kontrollerinde davalı firmasının teslim edilen ürünlerin temizliklerinin yapılmadığını, hatalı ürünlerin kontrol edilmeksizin ve ütüleri yapılmaksızın paketlendiğinin tespit edildiğini, davalı şirket tarafından edimlerin gereği gibi yerine getirilmemesine rağmen 01/04/2022 tarihli 6.123,52-TL tutarlı fatura düzenlendiğini, müvekkilinin işbu faturayı müşterisi ile arasındaki anlaşma gereği teslimatta yaşayacağı gecikmelerde hak edişinden yapılan kesinleri minimuma indirmek için ödemek durumunda kaldığını, davalı firmanın anlaşmaya aykırı olarak davranması nedeniyle müvekkili şirketin müşterilerine teslim etmesi gereken ürünleri geç teslim ettiğinden hak edişinde 646,85-AVRO ve 2.693,67-AVRO reklamasyon uygulandığını, müvekkili şirketin Beyoğlu …. Noterliğinin 07/04/2022 tarihli, …. yevmiye numaralı ihtarname ile davalı tarafça düzenlenen faturaya itiraz edildiği ve müvekkili şirketin müşterisi tarafından yapılan kesintilerin ödenmesi istendiğini, ancak ihtarname davalı şirketin İstanbul Ticaret Odasında kayıtlı bulunan adresine gönderilmesine rağmen tebliğ edilemediğini, bu nedenle müvekkili tarafından davalıya ödenmek zorunda kalınan fatura bedelinin, dış hizmet alımı sebebiyle ödediği bedelin ve müşterisi tarafından hak edişlerinde uygulanan indirimlerin fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 1.000,00-TL’sinin davalıdan tahsili ile müvekkiline verilmesini talep etmiştir.
Dava dilekçesinin yöntemine uygun olarak tebliğine rağmen, davalı cevap dilekçesi sunmamıştır.
Yapılan yargılamada taraf teşkili sağlanmış, İstanbul Ticaret Odası resmi portal sayfasından tarafların kayıtları çıkarılarak dosyamız arasına alınmış, tarafların bağlı bulunduğu vergi dairelerinden B formları, … A.Ş. Genel Müdürlüğünden dava konusu ödeme belgesi, davacı taraftan sipariş formları, mail yazışmaları, faturalar ve irsaliyeler, gümrük beyannameleri getirtilmiş, davacı tanığı dinlenmiştir.
Davacı vekili 12/04/2023 tarihli dilekçesi ile davasını 68.351,41-TL ıslah ederek 69.351,41-TL alacağın davalıdan tahsilini istemiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama süreci ve değerlendirmede; dava, ayıplı iş nedeniyle yapılan ödemenin geri verilmesi ve ayıp nedeniyle uğranılan zarardan kaynaklı olumlu zararın giderilmesi istemlerine ilişkindir.
Davacı vekili, davalı ile müvekkili arasında ticari ilişki bulunduğu, müvekkilinin davalı firmadan ürünlerin ütü paketi konusunda hizmet aldığını, 920 adet bebek tulumunun temizleme, kontrol, ütü ve paket yapılması ile 01/04/2022 tarihinde teslim edilmesi konusunda anlaşıldığını, bu kapsamda 920 adet bebek tulumunun 29/03/2022 tarihinde davalıya teslim edildiğini, müvekkili şirketin temsilcilerinin ve müşterisinin ürün kontrol yetkilisinin 01/04/2022 tarihindeki kontrollerinde davalı firmanın teslim edilen ürünlerin temizliklerinin yapılmadığını, hatalı ürünlerin de kontrol edilmeksizin ve ütüleri yapılmaksızın paketlendiğini, paketlemenin anlaşıldığı şekilde yapılmadığının tespit edildiğini, müvekkili şirket çalışanları tarafından davalı firmaya teslim edilen 920 adet bebek tulumunun anlaşıldığı şekilde işlemlerinin yapılmadığından müşterisi ile yapılan anlaşma gereği teslim edilmek üzere 02/04/2022 tarihinde nakliye aracına yükleneceği için eksikliklerin müvekkili şirket tarafından tamamlanmak üzere iadesinin istenildiğini, ancak davalı firmanın edimini yerine getirmemesine rağmen getirmiş gibi 01/04/2022 tarihli 6.123,52-TL tutarlı fatura düzenlediğini ve fatura bedeli ödenmediği takdirde bebek tulumlarının teslim edilmeyeceğini bildirdiğini, müvekkili şirket tarafından bebek tulumlarının teslim alınması müşterisi ile arasındaki anlaşma gereği teslimatta yaşayacağı gecikmelerde hakedişinden yapılan kesintileri minimuma indirmek için zorunlu kalarak ihtirazi kayıtla fatura bedelini davalıya ödediğini, faturaya sistem üzerinden ve Beyoğlu … Noterliğinin 07/04/2022 tarihli …. yevmiye sayılı ihtarnamesi ile itiraz edildiğini ve fatura bedelinin iadesinin istendiğini, davalı firma anlaşmaya aykırı olarak 920 adet bebek tulumunun işlemlerini yerine getirmediğinden müvekkili şirket tarafından 9.420,80-TL tutarında davalı firmanın yerine getirmesi gereken hizmetleri alabilmek maksadıyla hizmet alımı gerçekleştirmek zorunda kaldığını, davalı firmanın anlaşmaya aykırı davranması sebebiyle müvekkili şirketin müşterilerine teslim etmesi gereken bebek tulumlarının nakliyesini 02/04/2022 tarihinde yapması gerekirken 05/04/2022 tarihinde gerçekleştirdiğini, bu sebeple müvekkili şirketin müşterisinin aradaki anlaşma gereği müvekkili şirketin hak edişinden 646,85-Avro ve 2.693,67-Avro tutarında kesinti uyguladığını, davalının müvekkili şirketin uğradığı zarar olan 9.420,80-TL dış hizmet alım bedelinin, 646,85-Avro ve 2.693,67-Avro tutarında kesinti bedellerinin ödemesi için Beyoğlu … Noterliğinin 07/04/2022 tarihli …. yevmiye sayılı ihtarname ile istendiğini iddia ederek müvekkilinin ihtirazi kayıtla ödemek zorunda kaldığı fatura bedelinin, dış hizmet alımı sebebiyle ödediği bedelin, hakedişlerinden yapılan kesintilerin tahsili istemektedir.
Taraflar arasındaki ilişkinin kaynağı eser sözleşmesidir.
Taraflar arasındaki ticari ilişkinin niteliği ve davacının istemine göre, davalının ayıplı ifası nedeniyle davacı ortaya çıkan zararlarını istemektedir.
Dosya kapsamında dinlenen tanığın, davacı şirkette koordinatör olarak çalıştığını, dışarıdaki ve içerideki işlerin kalite kontrolünü yaptığını, davalı şirket ile 5.000 adet bebek tulumunun temizlenmesi, paketlenmesi, kalite kontrolünün yapılması için anlaşıldığını, ancak davalının işi istenildiği gibi yapmadığını, Almanya’daki müşterinin Türkiye’deki temsilcisi ile birlikte davalının işyerinde yapılan kontrollerde ürünlerin üzerinde iplik olduğunu, bebek tulumunda iplik olmaması gerektiğini, belirli sayılarda ve aynı bedenlerin kolileme işinin düzgün yapılmadığını, defolu ürünle sağlam ürünlerin birlikte paketlendiğini, kalite kontrol işinin düzgün yapılmadığını, davalı şirketin sorumlusuna ürünlerin durumunu aynı gün bildirdiğini, işine gelirse bu almazsan alma, parayı vermezsen ürünü alamazsın dediğini, mecburen parayı ödeyerek işin acelesi olduğu için ürünleri tekrar yaptırmak üzere davalı firmaya yaptırılan fiyatın %50 fazlasına işin yaptırıldığını, ürünlerin gereği gibi yapılsaydı bir gün sonra davalının işyerinden sevkiyatının yapılacağını, ancak iş süresinde yapılmadığı için sürenin 1 hafta kadar sarktığını, ürünler vaktinden sonra gönderilebildiği için davacı şirketin ücretinde indirim yapıldığını beyan ederek, davacının ayıp iddiasını doğrulamıştır.
Davacı tarafça ayıp iddiasına konu ürünlerin davalıdan alındıktan sonra eksikliklerinin giderilerek yurtdışı müşterisine gönderildiği, davacı vekilinin beyanından, tanık anlatımından ve dosya kapsamından anlaşılmakla, ilgili ürünlerin ayıplı olup olmadıkları yönünde inceleme yaptırmak olanaklı olmamıştır. Bu durumda, davacı iddiasının ispatı yönünden yemin kanıtına dayanmış, davalıya yapmış olduğu işin ayıplı olup olmadığı yönünde yemin teklifinde bulunmuş, davalı şirketi temsile yetkili kişiye ihtaratlı yemin davetiyesi tebliğ edilmiş, ancak davalı şirket temsilcisi yemin için belirlenen gün duruşmaya katılmamış, mazeret de bildirmemiştir. Davalı şirket temsilcisi yemin davetine icabet etmediği için, 920 adet bebek tulumu işinin ayıplı olduğunu ikrar etmiş sayıldığından, davacının ayıp iddiasını kanıtladığı ve ürünlerin ayıplı olduğunu kabul etmek gerekmiş, bu kapsamda davacının ayıp nedeniyle bir zararı varsa davalıdan isteyebileceği sonucuna varılmıştır.
Davalının yaptığı iş karşılığı davacıya düzenlediği faturadaki ve sevk irsaliyesindeki ürünlerle, daha sonra davacının aynı ürünler için aynı işi yaptırdığı dava dışı firma tarafından düzenlenen faturadaki ürünler ve ürün adetleri aynı olup, yalnızca birim fiyatları farklıdır.
TBK’nin 474. maddesinde, işsahibinin, eserin tesliminden sonra, işlerin olağan akışına göre imkan bulur bulmaz eseri gözden geçirmek ve ayıpları varsa, bunu uygun bir süre içinde yükleniciye bildirmek zorunda olduğunu, taraflardan her birinin, giderini karşılayarak, eserin bilirkişi tarafından gözden geçirilmesini ve sonucun bir raporla belirlenmesini isteyebileceği düzenlenmiştir.

TBK’nin 475. Maddesine göre ise, eserdeki ayıp sebebiyle yüklenicinin sorumlu olduğu hallerde işsahibinin, eser işsahibinin kullanamayacağı veya hakkaniyet gereği kabule zorlanamayacağı ölçüde ayıplı ya da sözleşme hükümlerine aynı ölçüde aykırı olursa sözleşmeden dönme, eseri alıkoyup ayıp oranında bedelden indirim isteme, aşırı bir masrafı gerektirmediği takdirde, bütün masrafları yükleniciye ait olmak üzere, eserin ücretsiz onarılmasını isteme seçimlik haklarından birini kullanabileceği gibi işsahibinin genel hükümlere göre tazminat isteme hakkının bulunduğu da ifade edilmiştir.
TBK’nin 112. maddesi uyarınca, borç hiç veya gereği gibi ifa edilmezse borçlu, kendisine hiçbir kusurun yüklenemeyeceğini ispat etmedikçe, alacaklının bundan doğan zararını gidermekle yükümlüdür.
Öncelikle davacının almış olduğu hizmet için davalıya ihtirazi kayıtla ödediği 6.123,52-TL ile davalının edimini gerektiği gibi yerine getirmediği iddiasıyla aynı işin başka birisine yaptırılması karşılığında ödediği 9.420,80-TL’nin ikisinin birden davalıdan tahsili söz konusu olmayıp, koşulları varsa yapılan hizmet karşılığı davacı zaten bir bedel ödeyeceğinden bunun dışında kalan kısmın iadesi istenebilecektir. Davacı ayıplı ifa nedeniyle, 920 adet bebek tulumu için daha sonra başka bir firmadan 9.240,80-TL bedelle aynı hizmeti aldığı dosya arasında yer alan faturadan anlaşılmaktadır. Bu durumda davacı davalının ayıplı ifası olmasaydı bu bedeli ödemeyeceğinden, davacının ayıplı ifa üzerine aynı iş için yeniden iş yaptırmakla ödediği 9.240,80-TL bedel davacının zararıdır. Davacı bu bedeli davalıdan isteyebilecektir.
Davacının geç teslim nedeniyle müşterisi tarafından yapılan kesintiler nedeniyle uğradığı zararlar yönünden ise, davacının müşterisi ile arasındaki ticari ilişkinin koşullarını belirleyen bir sözleşme dosyaya sunulmamıştır. Dosyada yer alan belgelere davacının müşterisinden olan alacaklarından geç teslim açıklamasıyla indirimler yapıldığı görülmekle birlikte, gecikme nedeniyle ne gibi bir zararın ortaya çıktığı, gecikmeden kaynaklı tazminat, ceza koşulu vb bir anlaşmanın dosyada yer almadığı, yapılan kesintinin neye istinaden ve hangi orana bağlı olarak yapılacağına ilişkin dosyada bir kanıt bulunmadığı, yine davacının müşterisinin 920 adet bebek tulumu ile birlikte ürünlerin tümünün birlikte gönderilmesini istediğine ilişkin dosyaya yansıyan bir kanıtın bulunmadığı hususları hep birlikte değerlendirildiğinde davacının bu istemlerinin kabulü olanaklı bulunmamıştır.
Açıklanan nedenlerle davanın kısmen kabulüne ilişkin aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile; 9.420,80-TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek değişen oranlardaki avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-Alınması gereken 643,53-TL harcın yatırılan 80,70-TL peşin harç ile 1.168,00-TL ıslah harcı olmak üzere toplam 1.248,70-TL harçtan indirilmesiyle geriye kalan 605,17-TL fazla harcın davacıya geri verilmesine,
3-Davacı tarafından yatırılan 643,53-TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 80,70-TL başvurma harcı, 274,50-TL posta ve davetiye gideri, 4,00-TL dosya sarf gideri olmak üzere toplam 359,20-TL yargılama giderinin 6325 sayılı yasanın 18/A-11 maddesi uyarınca davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı kendisini davada vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 9.200,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Arabuluculuk masrafı olan 1.560,00-TL’nin 6325 sayılı yasanın 18/A-11 maddesi uyarınca arabuluculuk görüşmelerine katılmayan davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
7-Davacı tarafça yatırılan ve kullanılmayan avansın karar kesinleştikten sonra yatırana iadesine,
Dair, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’nde istinaf yasa yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.22/06/2023

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır