Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/641 E. 2022/1014 K. 16.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/641 Esas
KARAR NO : 2022/1014

DAVA : Şirketin İhyası
DAVA TARİHİ : 25/07/2022
KARAR TARİHİ : 16/11/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 21/11/2022

Mahkememizde görülmekte olan Şirketin İhyası davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA; Davacı dava dilekçesinde özetle; Davacı tarafa, … Şti. (….) ve SGK’yı hasım göstererek Bakırköy … İş Mahkemesi nezdinde …. Esas sayılı dosya ile hizmet tespiti davası açtığını ancak …. Şti. unvanlı şirketin ticaret sicilinden 07.07.2014 tarihinde resen terkin edildiğini yargılama sırasında öğrendiklerini, Bakırköy …. İş Mahkemesi’nde açılan davada taraf teşkilinin sağlanması açısından kendilerine işbu davayı açmak için mehil verildiğini, açıklanan bu nedenlerle ihyasını istedikleri … Şti.’nin ticaret sicilinden resen terkin edildiğinden bu davalarında husumeti Ticaret Sicil Müdürlüğü’ne yönelttiklerini, Bakırköy … İş Mahkemesi’nin… Esas sayılı dosyasında verilen kararda belirtilen tazminat hükümlerinin de ayrıca uygulanabilmesi için mahkememizden ihyasını talep ettikleri şirkete tasfiye memuru atanarak tescil ve ilan edilmesini, açıklanan tüm bu nedenlerle … Şti. Unvanlı şirketin tüzel kişiliğinin ihyasına karar verilmesini istemiştir.
CEVAP:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Ticaret Sicili Müdürlüğü’nün, TTK. m.32 ve Ticaret Sicili Yönetmeliği m.34 hükmü çerçevesinde işlem yaptığını, müvekkili Ticaret Sicili Müdürlüğünün resen terkin işlemini, “6102 sayılı Kanunun Geçici 7’nci maddesi”, “Münfesih Olmasına Veya Sayılmasına Rağmen Tasfiye Edilmemiş Anonim ve Limited Şirketler İle Kooperatiflerin Tasfiyelerine ve Ticaret Sicili Kayıtlarının Silinmesine İlişkin Tebliğ’in 5’inci maddesi”, “6103 sayılı Türk Ticaret Kanununun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun’un 20/1 maddesi” ve “Anonim ve Limited Şirketlerin Sermayelerini Yeni Asgari Tutarlara Yükseltmelerine ve kuruluşu ve Esas Sözleşme Değişikliği İzne Tabi Anonim Şirketlerin Belirlenmesine İlişkin Tebliğ’in 7. maddesi” kapsamında olduğunu, tesis edilen işlemde hukuka aykırılık bulunmadığını,
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu Geçici 7’nci Maddenin 15’nci fıkrasının, “Ticaret sicilinden kaydı silinen şirket veya kooperatifin alacaklıları ile hukuk menfaatleri bulunanlar haklı sebeplere dayanarak silinme tarihinden itibaren beş yıl içinde mahkemeye başvurarak şirket veya kooperatifin ihyasını isteyebilir.” hükmüne haiz olduğunu, müvekkili Ticaret Sicili Müdürlüğünün, mahkeme hükmü olmaksızın bir şirketi tekrar sicile tescil yükümlülüğü bulunmadığını, söz konusu şirketin ihyası istendiğini, “Münfesih Olmasına Veya Sayılmasına Rağmen Tasfiye Edilmemiş Anonim ve Limited Şirketler İle Kooperatiflerin Tasfiyelerine ve Ticaret Sicili Kayıtlarının Silinmesine İlişkin Tebliğ”in 16’ncı maddesinin 2’nci fıkrasında yer alan “Bu Tebliğ hükümlerine göre, ticaret sicilinden kaydı silinen şirket veya kooperatiflerin alacaklıları ile hukuki menfaatleri bulunanlar haklı sebeplere dayanarak silinme tarihinden itibaren beş yıl içinde mahkemeye başvurarak şirket veya kooperatifin ihyasını isteyebilir.” hükmü gereğince, bu işlemin madde hükmünde de belirtildiği üzere ancak bu hususta mahkemeye başvurulmak suretiyle gerçekleştirileceğini, müvekkilinin davanın açılmasına sebep olmadığını bu nedenle “yargılama giderleri” ve “vekalet ücreti”nden sorumlu tutulamayacağını, Yargıtay içtihatları gereğince sermaye artırımı yükümlülüğünü yerine getirmediği için ticaret sicilinden resen terkin edilen şirketin, tekrar ticari faaliyetlerine devam edebilecek şekilde ihyasına (ek tasfiyesine) karar verilmesi mümkün olmadığından; taleple bağlı kalınarak sınırlı olarak dava konusu şirketin ihyasına (ek tasfiyesine) karar verilebileceğini ve tasfiye memuru atanması gerektiğini, açıklanan tüm bu nedenlerle; müvekkili Müdürlük aleyhine yargılama giderleri ve vekâlet ücretine hükmedilmemesine karar verilmesini istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, ticaret sicil müdürlüğünün resen terkin işlemine itiraz yolu ile şirketin ihyası talebine ilişkindir.
Davacının ihyasını istediği …. Şirketi’nin İstanbul Ticaret Siciline kayıtlı iken Ticaret Sicil Müdürlüğü tarafından 6102 sayılı TTK geçici 7.maddesi gereğince 07/07/2014 tarihinde sicilden terkin edildiği, davacının da ihyasını istediği şirketin yeniden tescili talebiyle iş bu davayı açtığı anlaşılmaktadır.
İhyası istenen şirket, ticaret sicilinden tasfiye ile terkin edilmediğinden dava ek tasfiye davası olarak nitelenemeyeceğinden TTK 32 vd maddeler ile TTK geçici 7. maddesine dayalı itiraz davası olarak nitelenmiş olup, TTK 32 vd. maddeler gereğince basit yargılama usulünde görülmüştür.
Diğer yandan ihyası istenen şirketin terkinden önceki sicil adresinin mahkememiz yetki alanında kaldığı anlaşıldığından mahkememiz görevli ve yetkilidir.
Bilindiği üzere 6102 Sayılı TTK’nın geçici 7. maddesinin 1. fıkrası uyarınca 01.07.2015 tarihine kadar aynı maddede sayılan halleri tespit edilen ya da bildirilen anonim ve limited şirketler ile kooperatiflerin tasfiyeleri, ilgili kanunlardaki tasfiye usulüne uyulmaksızın bu madde uyarınca yapılır. Madde hükmüne göre anonim şirketler 559 Sayılı Türk Ticaret Kanununun Bazı Maddelerinde Değişiklik Yapılmasına dair Kanun Hükmünde Kararname gereğince sermayelerini öngörülen tutara çıkarmamış bulunmaları, 6102 Sayılı TTK’nın yürürlük tarihinden önce veya 01.07.2015 tarihine kadar münfesih olmaları, aralıksız son beş yıla ait olağan genel kurul toplantılarının yapılamaması, TTK’nın yürürlüğe girdiği tarihten önce tasfiye işlemlerine başlanılmış olmakla birlikte genel kurulun toplanamaması nedeniyle ara bilançoların ve kati bilançonun genel kurula tevdi edilemediği için ticaret sicilinden terkin edilememeleri sebepleriyle resen terkin edilebilirler. Ticaret sicil müdürlüklerince kapsam dahilindeki şirketlere bir ihtar gönderilir. Bu şirketler tasfiye memuru bildirdikleri takdirde maddede gösterilecek usulde tasfiye edilecek olup, ihtara rağmen tasfiye memuru bildirmeyen şirketlerin unvanı ise ticaret sicilinden re’sen silinir. Ancak, devam eden davası bulunan şirketler için bu madde hükmü uygulanmayacağı gibi sicilden kaydı silinen şirket alacaklıları ile hukuki menfaati bulunanlar haklı sebeplere dayanarak silinme tarihinden itibaren beş yıl içinde mahkemeye başvurarak, şirket veya kooperatifin ihyasını isteyebilirler.
Tüm dosya kapsamından davacının ihyasını istediği şirket aleyhine … tarafından Bakırköy … İş Mahkemesi … Esas sayılı dava dosyası ile hizmet tespit davası açıldığı, dosyanın derdest olduğu ve 16.06.2022 tarihli celsede şirketin ihyası ile ilgili dava açması için davacıya süre verildiği; Bakırköy … İş Mahkemesi … Esas sayılı dava dosyası ile işçi ile işveren ilişkisinden kaynaklanan alacak davası açtığı ve davada verilen kararın kesinleştiği anlaşılmaktadır. Diğer yandan sicilden kaydı silinen şirket alacaklıları ile hukuki menfaati bulunanlar haklı sebeplere dayanarak silinme tarihinden itibaren beş yıl içinde mahkemeye başvurarak, şirketin ihyasını isteyebileceklerinden iş bu davayı açmasında da hukuki yarar bulunduğu saptanmıştır.
Hal böyle olunca davanın haklı nedenlere dayandığı ve ihyası koşullarının da bulunduğu anlaşıldığından davanın kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı … aleyhine açılan davanın KABULÜNE; …’nün … sicil numarasında kayıtlı iken resen terkin olan … ŞİRKETİ’nin tüzel kişiliğinin Bakırköy … İş Mahkemesi’nde görülmekte olan …. Esas sayılı davada temsili ve infazı, Bakırköy … İş Mahkemesi’nde karar verilen … Esas sayılı davanın infazı işlemleriyle sınırlı olmak üzere İHYASINA,
2-İhyası talep edilen şirketin terkin sebebi göz önüne alındığında ihyasına karar verilen şirkete tasfiye memuru atanmasına YER OLMADIĞINA,
3-Keyfiyetin karar kesinleştiğinde TESCİL VE İLANINA,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi uyarınca alınması gereken 80,70-TL maktu karar ve ilam harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
5-Davacı tarafından yatırılan 80,70 başvuru harcı ve 80,70 TL peşin harç olmak üzere toplam 161,40-TLnin davalı … Sicil Müdürlüğünden tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 62,75 TL yargılama giderinin davalı … Sicil Müdürlüğünden tahsili ile davacıya verilmesine,
7-Kullanılmayan gider avansının 6100 Sayılı HMK 333. maddesi uyarınca kararın kesinleşmesinden sonra yatırana iadesine,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 vd. maddeleri gereğince (5235 sayılı Kanunun 2. maddesi de dikkate alınarak) davacı asilin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda verilen gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize verilecek veya başka bir mahkeme aracılığıyla gönderilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 21/11/2022

Başkan …
e-imzalıdır.
Üye …
e-imzalıdır.
Üye …
e-imzalıdır.
Katip …
e-imzalıdır.