Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/64 E. 2023/260 K. 14.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2022/64 Esas
KARAR NO : 2023/260

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 20/01/2022
KARAR TARİHİ : 14/03/2023
KARARIN YAZILDIĞI TARİH :13/04/2023
Davacı vekili tarafından açılan itirazın iptali davasının Mahkememizde yapılan açık
yargılaması sonucunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı borçlunun müvekkiline olan 564.953,32 TL borcunu ödememesi üzerine Bakırköy … Noterliği 15.10.2021 tarihli …. yevmiye numaralı ihtarname keşide edildiğini ve davacı şirkete olan 564.953,32 TL borcun ihtar tebliğ tarihinden itibaren 3 iş günü içerisinde ödenmesi aksi takdirde yasal yollara başvurulacağını, yapılacak yargılama ve vekalet ücretinin isteneceğinin ihtar dildiğini, ihtarnamenin davalıya 18.10.2021 tarihinde tebliğ edildiğini, ihtarın tebliğin sonra davalı borçlunun bir kısım yaptığını, bakiye borcunu ödemediğini, borcun ödenmemesi üzerine Büyükçekmece … İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyası ile icra takibi yapıldığını, icra takibinde davalı borçlu şirkete çekilen ihtarnamenin tebliğ tarihi olan 18.10.2021 tarihinden itibaren faiz işletilerek talep olunduğunu, takibin davalı borçlunun itirazı ile durduğunu, müvekkilinin davalı taraftan 247.679,01 TL alacağının bulunduğunu iddia ederek, itirazın iptalini, takibin devamını, alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı … tahmilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkilinin davacı şirkete herhangi bir borçlarının bulunmadığını, müvekkilinin taraflar arasındaki anlaşmadan doğan yükümlülüklerini yerine getirdiğini ve aldığı hizmet karşılığı olan ücretini tam olarak ödediğini, dava konusu olan kutuların siparişi hususunda mutabık kaldıklarını, buna rağmen davacı şirketin mutabık kalınan sipariş bedelini tek taraflı olarak belirlediği tutar üzerinden müvekkiline fatura keserek davalıyı borçlu çıkardığını, ayrıca davacı şirket tarafından sipariş konusu kutular taraflar arasındaki anlaşmaya aykırı şekilde farklı gramajlarda oluşturulduğunu, davacı tarafın anlaşmaya aykırı hareket ettiğini ve bunun üzerine müvekkili tarafından davacı şirkete fiyat farkı sebebiyle iade faturaları kesildiğini, taraflar arasında hesap mutabakatı bulunmadığını savunarak davanın reddini, %20’den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı … tahmilini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, taraflar arasındaki davacı tarafından davalıya kutu üretimi ve satımı sözleşmesi kapsamında dava ve icra takibine konu faturaya konu ürünlerin davalıya teslim edilmesine rağmen davalının bakiye fatura bedelini ödemediği iddiası ile alacağın tahsili için başlatılan icra takibine itirazın iptaline ilişkindir.
Büyükçekmece …. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyası aslı celp edilmiş, incelenmesinde; davacı takip alacaklısı tarafından davalı takip borçlusuna karşı toplam 274.679,01 TL’nin tahsili için ilamsız takip talebinde bulunulduğu, süresinde itiraz üzerine takibin durduğu anlaşılmıştır.
Tarafların ba-bs formları ve sgk kayıtları celbedilerek incelenmiştir.
Taraflar arasındaki sözleşmenin niteliği, tarafların edimlerinin neler olduğu, taraflar arasındaki kutu gramajı ve fiyat anlaşması hususunda yapılan bir anlaşma olup olmadığı, buna göre kutuların gramajı ve fiyatının ne olduğu, bu anlaşma kapsamında davacının edimlerini yerine getirip getirmediği, davalının ödemesini tam ve eksiksiz yapıp yapmadığı, davacının davalıdan alacaklı olup olmadığı, alacaklı ise miktarı, ihtarname ve tebliğ şerhi dikkate alınarak faiz oranı, türü ve başlangıcı, noter masrafları ve tarafların tüm talepleri ile bilirkişiye cari hesaba konu fatura, sevk irsaliyesi teslim alan isim- soy isim imza bilgilerini açıkça liste halinde yazılmasının ihtarına, alacağa konu faturanın vade farkı/kur farkına yönelik olması halinde taraf defterlerinde bu hususta bir tcamül olup, olmadığı taraf defter hareketlerinin açıkça rapora aktarılarak yapılan ödeme bilgilerinin cari hesapta çek yahut bono kayıtlı ise ilgili bankalardan teyit edilebilecek şekilde açıkça yazılması hususu irdelenerek, var ise cari hesap farkının sebebinin tespit edilerek rapor alınmasına karar verilmiş, 23/06/2022 havale tarihli alınan bilirkişi raporunda özetle; Dava konusunun, taraflar arasındaki bakiye 264.953,32 TL cari hesap alacağının tahsili amacıyla yürüttüğü takibe yapılan itirazın iptali talebinden ibaret olduğu, Davacı … talebi doğrultusunda 20.01.2022 tarihinde mahkememizin … E. sayılı huzurdaki davanın ikame edildiği, Davacının 2021-2022 yılında E-Defter sistemine tabi olduğu, davacının 2020-2021 yılı Envanter defteri açılış tasdiklerinin yasal süresi içerisinde yaptırılmış olduğu, bu itibarla ticari defterlerinin lehine delil niteliğinin bulunduğu, Davalının 2021-2022 yılında E-Defter sistemine tabi olduğu, davalının 2021-2022 yılı Envanter defteri açılış tasdiklerinin yasal süresi içerisinde yaptırılmış olduğu, bu itibarla ticari defterlerinin lehine delil niteliğinin bulunduğu, Davacının kendi ticari defterlerine göre 12.12.2021 takip tarihi itibari ile bakiye alacağın (0) bulunmadığı, Davalının kendi ticari defterlerine göre 12.12.2021 takip tarihi itibari ile davacının 264.953,32 TL alacaklı olduğu, Taraflar arasındaki ihtilafın, davalı tarafından düzenlenen 3 adet fiyat farkı faturalarından kaynaklı toplam 119.488,45 TL kayıt işleminden kaynaklı olduğu, ilgili faturaların karşılıklı olarak 12.10.2021 tarihinden itibaren farklı tarihler aralığında birbirlerine iade faturaları düzenlendiği, taraflara ait BA-BS formlarında her iki firmanın uyumlu olarak 36 adet satış faturası ile birlikte 8 adet faturanın da dahil edilmesi ile 44 adet belgenin maliyeye bildirimde bulunduğu, dolayısı ile her iki tarafın kabulünde olduğundan davacı tarafın satış yaptığı fatura bedellerinden, satıştan iadeler ve ödemelerin mahsubu ile borç-alacak ilişkisi aşağıdaki gibi değerlendirilmiş olup, takdirin mahkememize ait olduğu,
Davacı ve davalı şirketin düzenlenen 36 adet satış faturası ve 8 adet iade faturası için 44 adet belge için 2.112.265,20 TL üzerinden beyanda bulunduğu, karşılıklı düzenlenen iadeler için ayrıca 20 adet belge için 525.020,60 TL üzerinden beyanda bulunulduğu tespit edildiği, Davacı tarafından Bakırköy ….Noterliği 15.10.2021 tarih …. yevmiye numaralı ihtarnamede, davalıya 564.953,32 TL borcunun ödenmesinin ihtar edildiği, davalıya 18.10.2021 tarihinde tebliğ edildiği görülmüş olup, dosyaya sunulu banka dekontlarında davalı tarafından davacı tarafa 03.11.2021, 09.11.2021 ve 18.11.2021 tarihlerinde he biri 100.000 TL tutarlı olmak üzere toplam 300.000 TL ödeme yapıldığından davacının kısmi ödemelere ilişkin 3.166,44 TL işlemiş faiz talep edebileceği, 152.462,27 TL bakiye alacağına 3.638,21 TL hesap edilmiş olup, davacının toplam 6.804,65 TL işlemiş faiz talep edebileceği, Davalı tarafından düzenlenen fiyat farkı faturalarının, davacı tarafından maliyeye bildirimde bulunduğu, mahkememiz tarafından kabul edilmesi halinde satış ve ödemelerde niza olmadığı, kısmi ödemlerin mahsubu ile davacının davalı taraftan 152.462,27 TL bakiye alacaklı olduğu 6.804,65 – TL işlemiş faizi ile 159.266,92 TL toplam alacaklı olabileceği, Davacının 12.12.2021 takip tarihi itibari ile asıl alacağına talebi ile bağlı kalarak yıllık % 16,75 avans faizi talep edebileceği, Dosyaya sunulu ve davacı tarafından keşide edilen Bakırköy … Noterliği’nin 260,40 TL noter masrafının takdirinin mahkememize sonuç ve kanaati bildirilmiştir. 19/12/2022 havale tarihli alınan bilirkişi ek raporunda özetle; Dava konusunun, taraflar arasındaki bakiye 264.953,32 TL cari hesap alacağının tahsili amacıyla yürüttüğü takibe yapılan itirazın iptali talebinden ibaret olduğu, Davacı … talebi doğrultusunda 20.01.2022 tarihinde T.C. Bakırköy … Asliye Ticaret Mahkemesi … E. sayılı huzurdaki davanın ikame edildiği, Davacının 2021-2022 yılında E-Defter sistemine tabi olduğu, davacının 2020-2021 yılı Envanter defteri açılış tasdiklerinin yasal süresi içerisinde yaptırılmış olduğu, bu itibarla ticari defterlerinin lehine delil niteliğinin bulunduğu, Davalının 2021-2022 yılında E-Defter sistemine tabi olduğu, davalının 2021-2022 yılı Envanter defteri açılış tasdiklerinin yasal süresi içerisinde yaptırılmış olduğu, bu itibarla ticari defterlerinin lehine delil niteliğinin bulunduğu, 5. Davacının kendi ticari defterlerine göre 12.12.2021 takip tarihi itibari ile bakiye alacağın (0) bulunmadığı, Davalının kendi ticari defterlerine göre 12.12.2021 takip tarihi itibari ile davacının 264.953,32 TL alacaklı olduğu, Taraflar arasında düzenlenen alım-satım faturaları ile iade faturalarının karşılıklı olarak Gelir İdaresine BA-BS formları ile beyanda bulunulduğu, Davacı ticari defterlerinin 08.12.2021 takip tarihi itibari ile (0) bakiye verdiği, davalı ticari defterlerinin ise 264.953,32 TL alacaklı olduğu, takip tarihi itibari ile taraflar mevcut farkın; Davacının ticari defterlerinde davalı tarafa düzenlenen 18.10.2021 tarihli 564.953,32 TL alacak dekontunun davalının ticari defterlerindeki kayıtlarında yer almaması, nedeni ile oluştuğu, Davalının ticari defterlerinde davacı tarafa düzenlenen 03.11.2021 tarihinde 100.000 TL, 09.11.2021 tarihinde 100.000 TL, 18.11.2021 tarihinde 100.000 TL tutarlı toplam 300.000 TL ödemenin davacının ticari defterlerindeki kayıtlarında yer almaması nedeni ile oluştuğu, Taraflar arasındaki mevcut farkın; iki bakiye arasındaki fark olan 564.953,32 TL – 300.000 TL — 264.953,32 TL olduğu, işlemiş faizi ile Davacı … 264.953,32 TL + 8.330,39 TL= 273.283,71 TL davalı … alacaklı olduğu, Dosyaya sunulu ve davacı tarafından keşide edilen Bakırköy .. Noterliği’nin 260,40 TL noter masrafının takdirinin mahkememize ait olduğu sonuç ve kanaati bildirilmiştir.
Davacı vekili tarafından 2004 Sayılı İİK’nun 67. Maddesi uyarınca yasal bir yıllık hak düşürücü süre içinde davalının itirazının iptali için dava açıldığı anlaşılmıştır.
Taraflar arabuluculuk görüşmelerinde anlaşamamış ve arabuluculuk son tutanağı dosyamıza sunulmuştur.
Somut davada; davacı vekili, taraflar arasındaki kutu üretimi ve satımı sözleşmesi kapsamında dava ve icra takibine konu faturaya konu kutuların üretilerek davalıya teslim edildiğini, davalının fatura bakiye bedelini ödemediğini, alacağın tahsili için başlatılan icra takibine haksız itiraz edildiğini, haksız itirazın iptaline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili, davacının teslim ettiği kutulara ilişkin bedelin ödendiğini, davacının kendilerinin talep ettiği gramajdan farklı kutu ürettiklerini ve anlaşılan fiyattan farklı olarak fatura düzenlediklerini, bu sebeple iade faturası düzenlendiğini, davacıya borçlu olmadıklarını ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Taraflar arasında dava konusu kutuların davacı tarafından davalıya teslim edildiği hususunda bir ihtilaf bulunmamaktadır. Taraflar arasındaki ihtilaf davacı tarafından davalıya teslim edilen ürünlerin bedelinin davalı tarafından ödenip ödenmediği, davacı tarafından anlaşmaya aykırı olarak farklı gramaj ve bedelde kutu ürünü ve teslimatı yapılıp yapılmadığı hususlarındadır.
Mahkememizce taraflar tacir olup delil olarak ticari defterlere dayanıldığından 6102 Sayılı TTK’nun 83 ile 85 ve 6100 Sayılı HMK’nun 222’nci maddeleri uyarınca tarafların ticari defter ve belgeleri, faturalar ve sevk irsaliyeleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş, tarafların ticari defter ve kayıtlarının usulüne uygun olarak tutulduğu ve taraflar lehine delil niteliğinde olduğu tespit edilmiştir. Davacı tarafından düzenlenen tüm satış faturaları davalının ticari defter ve kayıtlarına alınmış olduğu ve davalının BA formlarında beyan edildiği tespit edilmiştir. Bu yönden tarafların ticari defter ve kayıtları ve tarafların BA ve BS formları arasında herhangi bir fark yoktur. Davacının ticari defter ve kayıtlarına göre icra takibi tarihi itibariyle davacının davalıdan alacaklı olmadığı, davalının ticari defter ve kayıtlarına göre davalının davacıya 264.953,32 TL borçlu olduğu tespit edilmiştir. Tarafların ticari defter ve kayıtları arasındaki farkın davalı tarafından davacıya düzenlenen fiyat farkı faturalarından ve davacı tarafından davalıya düzenlenen 18/10/2021 tarihli 564.953,32 TL alacak dekontunun davalının ticari defterlerinde kayıtlı olmamasından, davalı tarafından davacıya yapılan 300.000,00 TL ödemenin ise davacının ticari defter ve kayıtlarında kayıtlı olmamasından kaynaklanmaktadır. Davacının davalıya gönderdiği ihtarnamede 564.953,32 TL bedelin ödenmesinin talep edildiği, ihtarnamenin tebliği üzerine davalının davacıya 300.000,00 TL ödeme yaptığı ve davacının icra takibini 264.952,32 TL asıl alacak, işlemiş faiz ve ihtarname masrafı üzerinden başlattığı görülmüştür. Tarafların ticari defter ve kayıtları arasındaki farkın davacının davalıya düzenlediği 06/09/2021 tarihli 5.192,00 TL bedelli faturanın davalı tarafından kayıtlarına geç alınmasından kaynaklandığı, diğer farkın ise davalının davacıya düzenlediği ve davacının da geri iade ettiği ve tarafların sürekli birbirlerine iade ettiği 60.329,15 TL ve 63.809,68 TL bedelli iade faturalarından kaynaklanmaktadır. Davacı tarafından düzenlenen tüm satış faturaları davalı tarafından ticari defter ve kayıtlarına alınmış ve ba formlarında beyan edilmiştir. Böylelikle davacı tarafından faturalara konu ürünlerin davalıya teslimi hususu karine olarak davalı tarafından kabul edilmiştir. Bu hususta zaten taraflar arasında ihtilaf bulunmamaktadır. Davalı tarafından taraf arasındaki ihtilaf konusu olan fiyat farkının 60.329,15 TL’lik kısmının 370 gram olarak anlamış oldukları kutu gramajının 300 gram olarak geldiği için düzenlenen fiyat farkı faturası olduğunu, 64.351,30 TL’lik kısmının ise 5.20 TL olarak anlaşmış olduklarını iddia ettikleri birim fiyatının 6.30 TL olarak faturalandığı için aradaki 1.10 birim fiyatı için fiyat farkı faturası düzenlendiğini beyan etmiştir. Davacı tarafından davalıya teslim edilen ve iade faturasına konu olan kutulardan bir kısmının 370 gram olarak anlamış olmalarına rağmen kutu gramajının 300 gram olarak geldiği için fiyat farkı faturası düzenlendiği savunmasında bulunulmuş, ancak bu savunmasına istinaden kutuların kararlaştırılan gramajdan az geldiğine dair bir tespit, rapor ve belge dosyaya sunmamı ve tüm kutular davalı tarafından itiraz edilmeksizin kabul edilmiştir. Bu sebeple davalı vekilinin bu savunmasına ve iade faturasına itibar edilmemiştir. Davalı tarafından tarafların 5.20 TL olarak anlaşmış olduklarını iddia ettikleri birim fiyatının 6.30 TL olarak faturalandığı için aradaki 1.10 birim fiyatı için fiyat farkı faturası düzenlendiği savunması yönünden ise, bizzat davalı tarafından hazırlanan ve davacı tarafından kabul edilip imzalanan fiyat teklif formunda iade faturasına konu kutuların birim fiyatının 6.30 TL olduğu, davacı tarafından düzenlenen fatura tarihlerinde bu birim fiyat üzerinden anlaşıldığı ve davacı tarafından anlaşılan bu birim fiyatı üzerinden fatura düzenlendiği görülmekle davalı vekilinin bu yöndeki savunmalarına ve iade faturalarına da itibar edilmemiştir. Ayrıca davacı tarafından sunulan mutabakat belgelerinde de tarafların sürekli fiyatlarda mutabıklaşarak ticari ilişkiye devam edilmiştir. Davalı tarafından savunması ispat edilememiş ve hatırlatılmasına rağmen yemin deliline dayanılmamıştır. Davacı tarafından davalıya gönderilen ihtarname tarihinde tarafların defter ve kayıtlarının ve ba bs formlarının birbirleri ile uyuştuğu, davalının yaptığı ödeme sonrasında davacının davalıdan 264.952,32 TL alacaklı olduğu, davalı tarafından düzenlenen iade faturalarının dayanaklarının ispatlanamadığı ve davacının davalıdan alacaklı olduğu anlaşıldığından davanın davacı tarafından talep edilen ve taleple bağlılık ilkesi gereğince 247.679,01-TL asıl alacak üzerinden kabulüne, davacının alacağı tarafların birbirleri ile uyumlu ticari defter ve kayıtları, ba-bs formları ve faturalar ile likit olduğundan davacı lehine icra inkar tazminatına hükmedilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Açılan davanın KABULÜ İLE;
-Davalının Büyükçekmece … İcra Dairesi’nin … esas sayılı icra takip dosyasındaki icra takibine yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin 247.679,01-TL asıl alacak üzerinden kaldığı yerden aynen devamına,
-Hüküm altına alınan asıl alacağın % 20 oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi uyarınca kabul edilen miktar üzerinden alınması gereken 16.918,95 TL nispi karar harcından daha önce mahkememiz dosyasına yatırılan 2.856,34 TL peşin harcın mahsubu ile 14.062,61‬ TL bakiye karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3-Davacı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükteki bulunan AAÜT uyarınca kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 37.675,06 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından mahkememiz dosyasına yatırılan 2.856,34 TL peşin harç, 80,70TL başvurma harcı olmak üzere toplam 2.937,04 TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 1.262,00 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davalı üzerinde bırakılmasına,
7-7155 Sayılı Kanun ile değişik 6325 sayılı Hukuki Uyuşmazlıklarda Arabuluculuk Kanunun 18/A maddesinin 14. fıkrası uyarınca arabulucuk ücreti olan 1.320,00 TL’ nin davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
8-Kullanılmayan gider avansının 6100 Sayılı HMK 333. maddesi uyarınca kararın kesinleşmesinden sonra yatırana iadesine,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 vd. maddeleri gereğince (5235 sayılı Kanunun 2. maddesi de dikkate alınarak) davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize verilecek veya başka bir mahkeme aracılığıyla gönderilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi İlgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen açıkça okunup usulen anlatıldı.14/03/2023

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır